- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185
Bütün deliler biraz veli, bütün veliler de biraz delidir...Beden kafesinin icinde Ruh gibi asaletli ve Nefis Gibi bir azili hayvanin birlikte olmasindan baska ne bekliyebiliriz ki...
Ben akıl ve bilgi ve beceri görgü sahibiyim diye kimseyi sakın ayıplama...ayni Zaman da Senin deli diye baktıklarından deftere kitaba, sığmayacak kudrette sözler karşına çıkabilir..
mesela Formumuzda biri var ama KIRILABILIR diye isim verememekteyim.. Ben bu insandan duyduklarimi hic bir yerde bu kadar guzel ve Hikmetli..sozleri duymadigimi itiraf edebilirim..
Hani Her mahallelin bir delisi vardır. Bu delililer o mahallenin en önemli unsurlarından biridir.
Hiç umulmadık anlarda, hiç umulmadık şekilde tavır, davranış ve sözleriyle karşılaşabiliriz.
Hani derler ya “delilik ile velîlik arasında çok ince bir çizgi vardır. Bütün deliler biraz veli, bütün veliler de biraz delidir..
aynı zamanda bilgi ve ilim sahibi insanların alçak dağları ben yarattım tavırları ile dolaşmamalarını, alçak gönüllü olmalarını, gün olur bir divaneye verecek cevap veremiyebilirler...
Çünkü ilmi yaratan Allah’ın bize bahşettiği ilim ve irfanın karşısında, O’nun kudreti karşısında bizim elde ettiğimiz bilgilerin ne anlamı olabilir ki?
Cahil, anlamaz, bilmez diye baktığımız nice irfan sahibi alaylı insanların bilgili kisilerin goremediklerini bile bazen gorebildiklerini gormezmiyiz?
Çarşıda pazarda dolaşırken bu minvalde birçok insanla karışlaşıyoruz.
Bu insanlara aşağılama ile bakıyoruz. Onlara zavallı gözüyle temaşa ediyoruz.
Aslında o insanların şahsında kendi zavalılığımızı görmemiz gerektiğini unutuyoruz.
Kim kıymetli kim kıymetsiz, kim deli kime divane; kim ermiş kim veli bunu ne kadar ve nereye kadar biliyoruz.
Bu toplumun en çok zarar gördüğü insanlar akıllı geçinen insanlar değil mi?
Bir divanenin, aklını kaybetmiş insanın topluma zararı ile kendini allame-i cihan görenlerin verdiği zararı hesap edin.
Acaba hangisi daha zarlıdır?
Hic kimse kendini kaf dağında görmesin. Biz insan olarak ne kadar bilirsek bilelim mutlaka eksiğiz ..Engeliyiz demektir.
Öyle ki gün gelir bir delinin, bir divanenin bir sözüne verecek cevap, anlatacak bir kelam bulamayabiliriz. Ondan sonra ”hay Allah” diye hayıflanabiliriz... Selamet ile Hayra Kalin...
Ben akıl ve bilgi ve beceri görgü sahibiyim diye kimseyi sakın ayıplama...ayni Zaman da Senin deli diye baktıklarından deftere kitaba, sığmayacak kudrette sözler karşına çıkabilir..
mesela Formumuzda biri var ama KIRILABILIR diye isim verememekteyim.. Ben bu insandan duyduklarimi hic bir yerde bu kadar guzel ve Hikmetli..sozleri duymadigimi itiraf edebilirim..
Hani Her mahallelin bir delisi vardır. Bu delililer o mahallenin en önemli unsurlarından biridir.
Hiç umulmadık anlarda, hiç umulmadık şekilde tavır, davranış ve sözleriyle karşılaşabiliriz.
Hani derler ya “delilik ile velîlik arasında çok ince bir çizgi vardır. Bütün deliler biraz veli, bütün veliler de biraz delidir..
aynı zamanda bilgi ve ilim sahibi insanların alçak dağları ben yarattım tavırları ile dolaşmamalarını, alçak gönüllü olmalarını, gün olur bir divaneye verecek cevap veremiyebilirler...
Çünkü ilmi yaratan Allah’ın bize bahşettiği ilim ve irfanın karşısında, O’nun kudreti karşısında bizim elde ettiğimiz bilgilerin ne anlamı olabilir ki?
Cahil, anlamaz, bilmez diye baktığımız nice irfan sahibi alaylı insanların bilgili kisilerin goremediklerini bile bazen gorebildiklerini gormezmiyiz?
Çarşıda pazarda dolaşırken bu minvalde birçok insanla karışlaşıyoruz.
Bu insanlara aşağılama ile bakıyoruz. Onlara zavallı gözüyle temaşa ediyoruz.
Aslında o insanların şahsında kendi zavalılığımızı görmemiz gerektiğini unutuyoruz.
Kim kıymetli kim kıymetsiz, kim deli kime divane; kim ermiş kim veli bunu ne kadar ve nereye kadar biliyoruz.
Bu toplumun en çok zarar gördüğü insanlar akıllı geçinen insanlar değil mi?
Bir divanenin, aklını kaybetmiş insanın topluma zararı ile kendini allame-i cihan görenlerin verdiği zararı hesap edin.
Acaba hangisi daha zarlıdır?
Hic kimse kendini kaf dağında görmesin. Biz insan olarak ne kadar bilirsek bilelim mutlaka eksiğiz ..Engeliyiz demektir.
Öyle ki gün gelir bir delinin, bir divanenin bir sözüne verecek cevap, anlatacak bir kelam bulamayabiliriz. Ondan sonra ”hay Allah” diye hayıflanabiliriz... Selamet ile Hayra Kalin...