Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
İslam Büyükleri/Allah Dostları
Buhurîzâde Mustafa Efendi.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 14456" data-attributes="member: 3"><p style="text-align: center"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'">Buhurîzâde Mustafa Efendi (Itrî)</span></strong></p> </p><p> <p style="text-align: center"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'">(1630 - 1711m.)</span></strong></p> </p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Kitabiyat</span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'">Türk musikisinin en büyük üstadlarından biri olan Itri’yi yaşadığı dönemde dinleyenler bizden daha şanslıydılar. Çünkü binden fazla beste yapan Itri’nin günümüze sadece kırk eseri kalmıştır. Bize düşen, geçmişten günümüze akan, aktıkça yok olmaya mahkûm görünen değerlerimize sahip çıkmak, bu dev yapıtların üzerlerindeki tozları silmektir. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Buhurîzâde Mustafa Efendi</span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'">17. yüzyılın büyük bestekarlarından biri olan Itri 1630-1640 yılları arasında İstanbul’da doğdu. Aynı kentte 1711 yılında öldüğü sanılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olmamakla beraber bu bilgiler, arkadaşlarının güfte olarak kullandıkları şiirlerin yazım tarihiyle sınırlı kalmıştır. Asıl adı Mustafa’dır. Buhurîzade Mustafa Efendi diye de anılmış, şiirlerinde Itri mahlasını kullanmıştır. Ruhundaki incelik onu sadece musikiyle değil çiçek yetiştirmeyle, meyvecilikle de ilgili kılmıştır. Itri mahlasını bu sebeple kullandığı sanılmaktadır. Kendi adıyla anılan İstanbul’un ünlü “Mustabey Armudu”nu ilk kez onun yetiştirdiği de söylenir. Lale Devrinde adı dillere destan olmuş, Sultanlar tarafından korunmuş ve taleplerine olumlu sonuç almıştır. Yaşadığı dönemde iyi bir eğitim aldı, dini ilimlerin yanı sıra Arapça ve Farsça öğrendi. Etkisinde kaldığı üstatları Hâfız Post, Derviş Ömer, Nasrullah Vâkıf Halhalî, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi gibi dönemin önemli isimleridir. Itrı dergahta eğitimine devam ederken Segah Mevlevi ayini ve tekkede okunmak üzere bir naat besteledi. İçindeki heyecan, bitmek bilmeyen coşku Yenikapı Mevlevihanesi’nin şeyhi Câmî Ahmed Dede’ye bağlanmasını sağladı ve Mevlevi oldu. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Itrî, Osmanlı Sultanı IV. Mehmed tarafından himaye edildi. Sarayda düzenlenen fasıllara hanende (solist) olarak katıldı, besteleriyle padişahın beğenisini kazandı ve büyük yakınlık gördü. Sultan IV. Mehmed döneminde Enderun’dan başka Harem-i Hümayun (kadınlar bölümü)’da musiki dersleri verilmeye başlandı. Itri Enderun’da hocalık ve hanendelik yaptı. Daha sonra kendi isteğiyle esirciler kethüdanlığına getirildi. Uzun yıllar burada görevine devam etti. Beş padişah dönemi gören Itri, elli yaşlarında saraydan ayrıldı. Müstakimzade’ye göre ölümünden sonra Yenikapı Mevlevihanesine gömüldü. Bu görüşü Divan şairi Şeyhi’de doğrular. Mezar taşı kayıptır. </span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Mûsiki Başarısı </span></p><p> <span style="font-family: 'Tahoma'">Itri musikiyle ilgilendiği dönemde Divan Edebiyatı geleneğine uygun şiirler yazdı. Naili ve Nabi’nin etkilendiği şiirlerini besteledi. Gazeller, Naatlar, Nazireler, tarih düşürülen beyitler ve şarkıların yanı sıra hece vezniyle türküler de besteledi. Itri dini ve din dışı konularla ilgili binden fazla eser bestelemiştir. Fakat şiirlerden oluşan divanı kayıptır. Itrî bir dönem Siyahi Ahmet Efendi’den hat dersi görmüştür. Yazdığı tâlik yazı örnekleri, üstadı Hâfız Post’un eklediği güftelerde yer alır. Neyzen olduğu söylentileri uzun süre cevapsız kalmış, daha sonra arşiv belgelerinden yola çıkılarak bu yalanlanmıştır. Itri en büyük başarıyı bestecilikte yakalamıştır. Meydana getirdiği eserler Klasik Türk Musikisini vücuda getirmiştir. Osmanlı döneminde Türk üslubunu oturtmuş, Abdülkadir Merâgi ve Dede Efendi’yle birlikte, Türk müziğinin gelişiminde öncü isimlerden biri olmuştur. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Segâh Kurban Bayramı Tekbiri </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Itrî çalışmalarını büyük bir özenle ve titizlikle devam ettirmiş her fırsatta yapıtlarını zenginleştirme çabasına girmiştir. Din dışı eserlerinin büyük bölümü kayıptır. Dini yapıtları müziğin rengini değiştirmiştir. Müziğini tekke ve cami müziği şeklinde ikiye ayırmıştır. Müezzinlerin ezanda yakaladıkları ahenk, Bayram namazı sırasında okunan Segâh Kurban Bayramı Tekbiri, kutsal emanetlerin ziyaretinde okunan Segâh Sal-ât-ı Ümmiye, Mâye Cuma Salâtı, Gece Salâtı, Segah Mevlevi Ayini, Rast Naat’ı Itri, canlılıklarından hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar gelen en önemli eserleridir. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bestelerine güfteye göre ahenk veren Itri, ustalığını bütün eserlerinde göstermiştir. Nühüft makamında ki naatından: </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> “Şöhretim isyan benim, sen af ile meşhursun </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Padişah-ı evvelin u kıblegah-ı aharın, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Evvel u ahir, imamül enbiya, mezkursun </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ya Resulullah umarım, diyesin ruz-i ceza </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Gerçi cürmüm çoktur amma Itri’ya mağfursun.” </span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Mûsiki İlminin Şeyhi </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Itri’nin eserlerinde mistik bir yapı göze çarpar. Dindar oluşunun izleri, tasavvufun ve içteki heyecanın adımları sade abartısız bir üslubun niteliğiyle kendini bulur. Yaşadığı dönemde kaliteli müziğin zirvesine çıkmış, musiki sanatın temel taşlarını oturtmuştur. Klasik müzik gibi çok belirgin bir çizgiye sahiptir Itri. Kendine özgü, dengeli, duygusallıktan uzak, hissettiklerini aktarırken abartıdan uzak coşkun bir dil kullanmış, cümleleri suya yazılmış kadar berraktır. Notasıyla günümüze kadar ulaşamamış eserlerinin güfteleri ve usulleri hakkında bilgi veren eski kaynaklarda, o dönemde bile nadir görülen tarzda eser verdiği görülmüştür. Şeyhülİslâm Esad Efendi’nin “Atrabül Asar” adlı eserinde aktardığı bilgiye göre Itri, binden fazla beste yapmış, saraylarda aranan bir isimdir. Bestelerinin büyük bir bölümü unutulmuş günümüze ancak kırk kadar yapıtı ulaşmıştır. Salim tezkiresinde Itri için “musiki ilminin hocası, musiki ilminin şeyhi, şiirin Nizami’si ve Hakkani’si” diye övmüştür. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ünlü “Segâh Bestesi”nden bir bölüm: </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Tutî-i mucize guyem ne desem laf değil, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil. </span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> Eserleri İmparatorluk döneminde üç kıtada söylenen, günümüzde de milyonlarca müslümanın dilinden düşmeyen Itri'nin şahsiyeti ve eserleri hakkında Yahya Kemal, mükemmel şiirriyle bir değerlendirme yapmıştır. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Şöyle demektedir Yahya Kemal:</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Büyük Itrî'ye eskiler derler, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bizim öz mûsikîmizin piri;</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> O kadar halkı sevkedip yer yer, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> O şafak vaktinin cihangiri, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Nice bayramların sabah erken, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Göğü, top sesleriyle gürlerken, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Söylemiş saltanatlı Tekbîr'i. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Tâ Budin'den İrak'a, Mısır'a, kadar, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Fethedilmiş uzak diyarlardan, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Vatan üstünde hürr esen rüzgâr, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ses götürmüş bütün baharlardan. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> O deha öyle toplamış ki bizi, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Yedi yüz yıl süren hikâyemizi </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Dinlemiş ihtiyar çınarlardan. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Mûsikîsinde bir taraftan din, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bir taraftan bütün hayât akmış; </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Her taraftan, Boğaz o şehrâyîn, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Mavi Tunca'yla gür Fırat akmış. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Nice seslerle, gök ve yerlerimiz, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Hüznümüz, şevkimiz, zaferlerimiz, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bize benzer o kâinat akmış. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Çok zaman dinledim Nevâ-Kâr'ı, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bir terennüm ki hem geniş, hem şuh: </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Dağılırken "Nevâ"nın esrarı, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Başlıyor şark ufuklarında vüzuh; </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Mest olup sözlerinde her heceden, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Yola düşmüş, birer birer, geceden </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Yürüyor fecre elli milyon ruh. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Kıskanıp gizlemiş kaza ve kader</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Belki binden ziyade bestesini. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bize mîrâs kaldı yirmi eser. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> "Nât'dır en mehîbi, en derini. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Vakıa ney, kudüm elince dile, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Hızlanan mevlevî semaiyle </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Yedi kat arşa çıkmış "Âyîn"i. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> O ki bir ihtişamlı dünyâya </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ses ve tel kudretiyle hâkimdi; </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Adetâ benziyor muammaya; </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Ulemâmız da bilmiyor kimdi? </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> O eserler bugün define midir? </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bir bilen var mı? Neredeler şimdi? </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Öyle bir mûsikiyi örten ölüm, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Bir teselli bırakmaz insanda. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Muhtemel görmüyor henüz gönlüm. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Çok saatler geçince hicranda, </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Düşülür bir hayâle zevk alınır. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Belki hâla o besteler çalınır,</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"> Gemiler geçmiyen bir ummanda."</span></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"> </span></p><p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 14456, member: 3"] [CENTER][CENTER][B][FONT=Tahoma]Buhurîzâde Mustafa Efendi (Itrî)[/FONT][/B][/CENTER][/CENTER] [CENTER][CENTER][B][FONT=Tahoma](1630 - 1711m.)[/FONT][/B][/CENTER][/CENTER] [FONT=Tahoma] Kitabiyat[/FONT] [FONT=Tahoma]Türk musikisinin en büyük üstadlarından biri olan Itri’yi yaşadığı dönemde dinleyenler bizden daha şanslıydılar. Çünkü binden fazla beste yapan Itri’nin günümüze sadece kırk eseri kalmıştır. Bize düşen, geçmişten günümüze akan, aktıkça yok olmaya mahkûm görünen değerlerimize sahip çıkmak, bu dev yapıtların üzerlerindeki tozları silmektir. Buhurîzâde Mustafa Efendi[/FONT] [FONT=Tahoma]17. yüzyılın büyük bestekarlarından biri olan Itri 1630-1640 yılları arasında İstanbul’da doğdu. Aynı kentte 1711 yılında öldüğü sanılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olmamakla beraber bu bilgiler, arkadaşlarının güfte olarak kullandıkları şiirlerin yazım tarihiyle sınırlı kalmıştır. Asıl adı Mustafa’dır. Buhurîzade Mustafa Efendi diye de anılmış, şiirlerinde Itri mahlasını kullanmıştır. Ruhundaki incelik onu sadece musikiyle değil çiçek yetiştirmeyle, meyvecilikle de ilgili kılmıştır. Itri mahlasını bu sebeple kullandığı sanılmaktadır. Kendi adıyla anılan İstanbul’un ünlü “Mustabey Armudu”nu ilk kez onun yetiştirdiği de söylenir. Lale Devrinde adı dillere destan olmuş, Sultanlar tarafından korunmuş ve taleplerine olumlu sonuç almıştır. Yaşadığı dönemde iyi bir eğitim aldı, dini ilimlerin yanı sıra Arapça ve Farsça öğrendi. Etkisinde kaldığı üstatları Hâfız Post, Derviş Ömer, Nasrullah Vâkıf Halhalî, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi gibi dönemin önemli isimleridir. Itrı dergahta eğitimine devam ederken Segah Mevlevi ayini ve tekkede okunmak üzere bir naat besteledi. İçindeki heyecan, bitmek bilmeyen coşku Yenikapı Mevlevihanesi’nin şeyhi Câmî Ahmed Dede’ye bağlanmasını sağladı ve Mevlevi oldu. Itrî, Osmanlı Sultanı IV. Mehmed tarafından himaye edildi. Sarayda düzenlenen fasıllara hanende (solist) olarak katıldı, besteleriyle padişahın beğenisini kazandı ve büyük yakınlık gördü. Sultan IV. Mehmed döneminde Enderun’dan başka Harem-i Hümayun (kadınlar bölümü)’da musiki dersleri verilmeye başlandı. Itri Enderun’da hocalık ve hanendelik yaptı. Daha sonra kendi isteğiyle esirciler kethüdanlığına getirildi. Uzun yıllar burada görevine devam etti. Beş padişah dönemi gören Itri, elli yaşlarında saraydan ayrıldı. Müstakimzade’ye göre ölümünden sonra Yenikapı Mevlevihanesine gömüldü. Bu görüşü Divan şairi Şeyhi’de doğrular. Mezar taşı kayıptır. [/FONT] [FONT=Tahoma] Mûsiki Başarısı [/FONT] [FONT=Tahoma]Itri musikiyle ilgilendiği dönemde Divan Edebiyatı geleneğine uygun şiirler yazdı. Naili ve Nabi’nin etkilendiği şiirlerini besteledi. Gazeller, Naatlar, Nazireler, tarih düşürülen beyitler ve şarkıların yanı sıra hece vezniyle türküler de besteledi. Itri dini ve din dışı konularla ilgili binden fazla eser bestelemiştir. Fakat şiirlerden oluşan divanı kayıptır. Itrî bir dönem Siyahi Ahmet Efendi’den hat dersi görmüştür. Yazdığı tâlik yazı örnekleri, üstadı Hâfız Post’un eklediği güftelerde yer alır. Neyzen olduğu söylentileri uzun süre cevapsız kalmış, daha sonra arşiv belgelerinden yola çıkılarak bu yalanlanmıştır. Itri en büyük başarıyı bestecilikte yakalamıştır. Meydana getirdiği eserler Klasik Türk Musikisini vücuda getirmiştir. Osmanlı döneminde Türk üslubunu oturtmuş, Abdülkadir Merâgi ve Dede Efendi’yle birlikte, Türk müziğinin gelişiminde öncü isimlerden biri olmuştur. Segâh Kurban Bayramı Tekbiri Itrî çalışmalarını büyük bir özenle ve titizlikle devam ettirmiş her fırsatta yapıtlarını zenginleştirme çabasına girmiştir. Din dışı eserlerinin büyük bölümü kayıptır. Dini yapıtları müziğin rengini değiştirmiştir. Müziğini tekke ve cami müziği şeklinde ikiye ayırmıştır. Müezzinlerin ezanda yakaladıkları ahenk, Bayram namazı sırasında okunan Segâh Kurban Bayramı Tekbiri, kutsal emanetlerin ziyaretinde okunan Segâh Sal-ât-ı Ümmiye, Mâye Cuma Salâtı, Gece Salâtı, Segah Mevlevi Ayini, Rast Naat’ı Itri, canlılıklarından hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar gelen en önemli eserleridir. Bestelerine güfteye göre ahenk veren Itri, ustalığını bütün eserlerinde göstermiştir. Nühüft makamında ki naatından: [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma] “Şöhretim isyan benim, sen af ile meşhursun [/FONT] [FONT=Tahoma] Padişah-ı evvelin u kıblegah-ı aharın, [/FONT] [FONT=Tahoma] Evvel u ahir, imamül enbiya, mezkursun [/FONT] [FONT=Tahoma] Ya Resulullah umarım, diyesin ruz-i ceza [/FONT] [FONT=Tahoma] Gerçi cürmüm çoktur amma Itri’ya mağfursun.” [/FONT] [FONT=Tahoma][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] Mûsiki İlminin Şeyhi Itri’nin eserlerinde mistik bir yapı göze çarpar. Dindar oluşunun izleri, tasavvufun ve içteki heyecanın adımları sade abartısız bir üslubun niteliğiyle kendini bulur. Yaşadığı dönemde kaliteli müziğin zirvesine çıkmış, musiki sanatın temel taşlarını oturtmuştur. Klasik müzik gibi çok belirgin bir çizgiye sahiptir Itri. Kendine özgü, dengeli, duygusallıktan uzak, hissettiklerini aktarırken abartıdan uzak coşkun bir dil kullanmış, cümleleri suya yazılmış kadar berraktır. Notasıyla günümüze kadar ulaşamamış eserlerinin güfteleri ve usulleri hakkında bilgi veren eski kaynaklarda, o dönemde bile nadir görülen tarzda eser verdiği görülmüştür. Şeyhülİslâm Esad Efendi’nin “Atrabül Asar” adlı eserinde aktardığı bilgiye göre Itri, binden fazla beste yapmış, saraylarda aranan bir isimdir. Bestelerinin büyük bir bölümü unutulmuş günümüze ancak kırk kadar yapıtı ulaşmıştır. Salim tezkiresinde Itri için “musiki ilminin hocası, musiki ilminin şeyhi, şiirin Nizami’si ve Hakkani’si” diye övmüştür. [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma] Ünlü “Segâh Bestesi”nden bir bölüm: [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma] Tutî-i mucize guyem ne desem laf değil, [/FONT] [FONT=Tahoma] Çerh ile söyleşemem âyinesi saf değil [/FONT] [FONT=Tahoma] Ehl-i dildir diyemem sinesi saf olmayana [/FONT] [FONT=Tahoma] Ehl-i dil birbirini bilmemek insaf değil. [/FONT] [FONT=Tahoma][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] Eserleri İmparatorluk döneminde üç kıtada söylenen, günümüzde de milyonlarca müslümanın dilinden düşmeyen Itri'nin şahsiyeti ve eserleri hakkında Yahya Kemal, mükemmel şiirriyle bir değerlendirme yapmıştır. [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma] Şöyle demektedir Yahya Kemal:[/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma] Büyük Itrî'ye eskiler derler, [/FONT] [FONT=Tahoma] Bizim öz mûsikîmizin piri;[/FONT] [FONT=Tahoma] O kadar halkı sevkedip yer yer, [/FONT] [FONT=Tahoma] O şafak vaktinin cihangiri, [/FONT] [FONT=Tahoma] Nice bayramların sabah erken, [/FONT] [FONT=Tahoma] Göğü, top sesleriyle gürlerken, [/FONT] [FONT=Tahoma] Söylemiş saltanatlı Tekbîr'i. [/FONT] [FONT=Tahoma] Tâ Budin'den İrak'a, Mısır'a, kadar, [/FONT] [FONT=Tahoma] Fethedilmiş uzak diyarlardan, [/FONT] [FONT=Tahoma] Vatan üstünde hürr esen rüzgâr, [/FONT] [FONT=Tahoma] Ses götürmüş bütün baharlardan. [/FONT] [FONT=Tahoma] O deha öyle toplamış ki bizi, [/FONT] [FONT=Tahoma] Yedi yüz yıl süren hikâyemizi [/FONT] [FONT=Tahoma] Dinlemiş ihtiyar çınarlardan. [/FONT] [FONT=Tahoma] Mûsikîsinde bir taraftan din, [/FONT] [FONT=Tahoma] Bir taraftan bütün hayât akmış; [/FONT] [FONT=Tahoma] Her taraftan, Boğaz o şehrâyîn, [/FONT] [FONT=Tahoma] Mavi Tunca'yla gür Fırat akmış. [/FONT] [FONT=Tahoma] Nice seslerle, gök ve yerlerimiz, [/FONT] [FONT=Tahoma] Hüznümüz, şevkimiz, zaferlerimiz, [/FONT] [FONT=Tahoma] Bize benzer o kâinat akmış. [/FONT] [FONT=Tahoma] Çok zaman dinledim Nevâ-Kâr'ı, [/FONT] [FONT=Tahoma] Bir terennüm ki hem geniş, hem şuh: [/FONT] [FONT=Tahoma] Dağılırken "Nevâ"nın esrarı, [/FONT] [FONT=Tahoma] Başlıyor şark ufuklarında vüzuh; [/FONT] [FONT=Tahoma] Mest olup sözlerinde her heceden, [/FONT] [FONT=Tahoma] Yola düşmüş, birer birer, geceden [/FONT] [FONT=Tahoma] Yürüyor fecre elli milyon ruh. [/FONT] [FONT=Tahoma] Kıskanıp gizlemiş kaza ve kader[/FONT] [FONT=Tahoma] Belki binden ziyade bestesini. [/FONT] [FONT=Tahoma] Bize mîrâs kaldı yirmi eser. [/FONT] [FONT=Tahoma] "Nât'dır en mehîbi, en derini. [/FONT] [FONT=Tahoma] Vakıa ney, kudüm elince dile, [/FONT] [FONT=Tahoma] Hızlanan mevlevî semaiyle [/FONT] [FONT=Tahoma] Yedi kat arşa çıkmış "Âyîn"i. [/FONT] [FONT=Tahoma] O ki bir ihtişamlı dünyâya [/FONT] [FONT=Tahoma] Ses ve tel kudretiyle hâkimdi; [/FONT] [FONT=Tahoma] Adetâ benziyor muammaya; [/FONT] [FONT=Tahoma] Ulemâmız da bilmiyor kimdi? [/FONT] [FONT=Tahoma] O eserler bugün define midir? [/FONT] [FONT=Tahoma] Bir bilen var mı? Neredeler şimdi? [/FONT] [FONT=Tahoma] Öyle bir mûsikiyi örten ölüm, [/FONT] [FONT=Tahoma] Bir teselli bırakmaz insanda. [/FONT] [FONT=Tahoma] Muhtemel görmüyor henüz gönlüm. [/FONT] [FONT=Tahoma] Çok saatler geçince hicranda, [/FONT] [FONT=Tahoma] Düşülür bir hayâle zevk alınır. [/FONT] [FONT=Tahoma] Belki hâla o besteler çalınır,[/FONT] [FONT=Tahoma] Gemiler geçmiyen bir ummanda."[/FONT] [FONT=Tahoma][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] [/FONT] [FONT=Tahoma][/FONT][COLOR=black][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Sahabe,Tabiin ve Evliyalar
İslam Büyükleri/Allah Dostları
Buhurîzâde Mustafa Efendi.
Üst
Alt