- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Selamün Aleyküm geçen hafta sonu oğluma kış çizmesi almak için mağazaya alışverişe gittik!!
aslında oğlumun, geçen seneden kalma bir çok çizmesi var ama ben illa yepyeni ,gıcır! gıcır! yeni model olsun istedim..
Oğlum o kadar çok oyuncak, eşya alırım ki ;Bu yüzden hiçbir şeyi umursamaz kıymetini bilmez!ama ben yine de alırım!!yeter ki Oğlum mutlu olsun derim!!
Sanki ,gıcır! gıcır oyuncak ve eşyalar Onu mutlu ediyor!!Evlerimiz o kadar tıklım, tıklım eşya ile dolu.
Bunca eşyaların ne düşüncelerime bir katkısı oldu, ne de huzuruma... Tam tersi, rahat etmek niyetiyle aldıklarımız, rahatımızı kaçırdı.
Artık salonlarımızın en aydınlık, en güzel köşelerinde koltuklar oturuyor...Oğlumla Baş Başa oynayabileceğim, boş bir köşem bile yok!!
Evlerimizde, rahatça oturup huzur içinde sohbet edebileceğimiz, namaz kılabileceğimiz sadece ben ve seccadem başbaşa kalacağımız bir boş bir oda bile yok.
Kristal Avizeleri Parlatmak için canım çıkıyor Ya hu!!Avizeleri aydınlanma ihtiyacının icabı olarak değil, (Çünkü çıplak ampul daha iyi aydınlatır.)
gösteriş tutkumuzun ağır bedeli olarak tavana asmışız. Her birinde irili ufaklı üç yüz adet kristal ya da kristal niyetine yutturulmuş cam parça...
Her parçanın haftada bir defa özel kimyasal bir maddeyle, ya da sirkeli suyla tek tek silinip kurulanması gerekiyor.
Yoksa matlaşır, salonun görüntüsünü bozar. Görüntü bozulunca ne olur, misafirler ayıplar. Sanki misafirler bizi teftişe geliyor...
sanki bu Evin hanımı değil evin hizmetçisiyim!!
Koltuk, vitrin, televizyon,PC müzik seti, sehpalar, abajurlar karmaşası; her sehpanın üzerinde kristal tabaklar, vazolar; vazolarda yapma çiçekler...
Ah şu aynalı koca vitrinler! Bunların ve içindeki gösterişli porselenler !!Bu kalabalık evde kendimi kaybediyorum sonrada kendimi bulamıyorum!!Ya hu..
Ne zamandan beri yer yatağına veya bir kanepeye sere serpe uzanma hasreti içindeyim. Salonun ortasında çocuğumla, üst üste yuvarlanmak için yer arıyoruz.
yürüyecek kadar bile yer yok... Ayağınızı uzatmaya kalksanız hemen bir yerlere çarpıveriyor. Misafirle namaz mı kılmak istiyorsunuz,
o zaman birçok eşyanın yerini her vakitte geçici de olsa değiştirme zahmetini göze almanız şart!
Bir yerlere çarpmamak, bir şeyleri kırmamak için sürekli tetikte olmamız gerekiyor. Evlerimizde eşyaların saltanatı sürüyor.
Evlerimize eşyalar hâkim, biz ise herhalde mahkûmuz...
Neyse, konudan uzaklaştık içimi döküp yazayımda biraz rahatlıyayım dedim....Oğlum, kalın kıyafet ,ağır,kabaca ayakkabı, çizme giyemez!!
Sıkılır, bunalır, daralır rahat edemez!!Oysa burada kış mevsimi çetin ve soğuk uzun geçer!
ısı -25 e düşer ama O yine de kalın kıyafet ,ağır,kabaca ayakkabı, çizme snowsuit kar kıyafeti giyemez !!benim oğlum Kutup ayısı gibi beyaz tenli,
sıcak kanlıdır bu onun "fıtratında " vardır..
Mağazada bir kış çizmesi gördüm çok güzeldi ama $75 dolar idi Ya Hu çok pahalı!hem de kabaca ve ağır idi ama üzerinde Örümcek Adam resmi vardı!!
ağır ve pahalı da olsun ya Hu !her kesin ayağında hem çok Popüler Yusuf bunlari Sana alayım mı diye sordum Mevlana Oğlum hiç bir şeyi önemsemez zaten
sanki başka bir dünyada ..Sen bilirsin gibilerinden Orda koşuşan çocuklari seyrediyordu. ..
çizmeleri aldım ama içim rahat değildi..bir şey beni sürekli rahatsız ediyordu..Kendimi göz göre göre kandırıyordum..Gerçeği bildiğim halde tam tersini yapıyordum.
Ben Oğlumu bilmezmiyim O bu tip kabaca ve ağır çizme ile rahat edemezdi!!ama ben nefsime yenilmiştim ..neyi ispat etmeye çalışıyordum....bilmiyorum ki...
Bu Sabah kar yağmış Oğlum bu güzel çizmelerini giy dedim..
-Anne bunlar ağır ben bunlar ile koşamam !ben eski çizmelerimi istiyorum deyince onu biraz azarladım !!Ya bunlar yeni, daha güzel her çocuğun ayağında var ...
-Anne dedi ben her çocuğun ayağında olan çizmeden istemiyorum ben sadece benim çizmem, benim rahatça koşabileceğim hafif ,eski çizme istiyorum..
neden diye sordum..
-Anne okulda eski çizme giyen arkadaşlarım incinmesinler diye ben de eski çizmelerimi istiyorum dedi!!
-ama Oğlum ben bunlari alirken sana sormadım mı..
-Anne sen sordun sen cevabini verdin sen kendin beğendiğin,kendin giy ben giymem!!diye tuturunca ...
geri veriririm derken receipt (fiş) yok!!fişsiz almazlar Hay Allah..ne yaptim ben ...
içimdeki Sesi dinlemedim!! huzursuzluğuma önemsemedim!! irademin hakkını veremedim. İçimin derinliklerinde Oğlumun bunlari giymiyeceğini biliyordum!!
Bu bir sınavsa ben dersimi aldım Allahım.. ne olursun Yardım Et. Bu çizmeleri geri vereyim başımda kalmasınlar..
neyse mağazaya gittim fişsiz geri verebilirmiyim diye sordum.. Neden geri veriyorsunuz diye sordu..
-ben de oğlum dediklerini söyledim .."okulda eski çizme giyen arkadaşlarım incinmesinler diye ben de eski çizmelerimi istiyorum dedi"
mağazadaki bayan da ince ruhlu ince düşünceli oğlunun hatırına alırım diyerek fişsiz çizmeleri geri aldı Hamd olsun...
Bizi bizden daha iyi bilen, kendimizi koruyamadığımız halde bizi daima koruması altına alan Rabbim..
EY BENDE BENİM GÖRMEDİĞİMİ GÖREN ALLAH'IM..Uyandır bizi derin uykulardan ey güzel Allah'ım.
