Bir takım olaylar gerçekleşmeden önce bana malum oluyor

selamun aleyküm

Bilmiyorum bu yazıyı ilk kimler görecek ama gönül sızıma yazıyorum onun tecrübesine ve ilgilerine güvenerek...Çok tuhaf şeyler yaşıyorum ben...Bir takım olaylar gerçekleşmeden önce (yaklaşık bir kaç saat öncesinde ) bana malum oluyor.Şöyleki aklıma gelen başıma geldi derler ya o bana oluyor işte...Daha dün en sonuncusunu yaşadım...Annemler memlekete gidecek perşembe günü ve ben yemek vermek istedim onlara...Akşam üstü yemek hazırlığına giriştim...Bu arada gelinimizin ananesi hastaydı.Aklıma birden annemlerin yemeğe gelemeyeceği ananenin vefat edeceği sebebiyle düştü..Ve bir saat sonra babam geldi kızım anane ölmüş oraya gidilecek dedi..Bu ve bunun gibi pek çok olay oluyor...Ve sıklıkla oluyor.Napcamı şaşırdım...Ayrıca sabahları kalkmaya yakın gördüğüm tüm rüyalarda çıkıyor...Artk arar ve uyarır oldum gördüğüm kişileri...Dikkatli olun diye ve bir şekilde rüyalarımın gerçekleştiği haberlerini aldım...Korkuyorum bu durumdan...Ne yapacağımıda bilmiyorum açıkçası...:bilmemm:.

Aleykum selam kardesim Hosgeldiniz kendinizi özlettiniz..
1.Sinifa giden ogluma ogretmeni sormus söyle bakalim kac tane duyu organımiz vardır ? oglusum da 6 demis tabi butun Sinif kahkahayi basmis..
ögretmen de say deyince oglusum saymis 6. annemin annelik hissi demis!ben ne zaman ders calismasam annem bu dersten kalacaksin der ben de kalirim..
simdi burada 6. his mi yoksa kisinin ilmi, tecrube mi?yoksa gidisatta bakarak varacagi menzili bilmek mi? :bilmemm:.

Yolcu, Nasrettin Hoca`ya;
- Hocam, falanca köye kaç saatte gidebilirim? Diye sorar.
Hoca, adamın yüzüne bakar ama bir cevap vermez. Adam tekrar sorar, aynı tavır. Bir kez daha sorar yine cevap alamaz, bu sefer kızar ve
arkasını dönerek yoluna ağır aksak adımlarla devam eder.
Hoca, adamın arkasından;
- Pışşşşt!.. der. Adam duru ve dönerek bakar Nasrettin Hoca`ya.
- “Bu gidişle anca üç günde o köye varırsın ”der, Hoca..cddvb..

İnsan beş temel duyusuyla maddi evrene bakar. Maddi evrendeki görüntüyü kokuyu sesi vs. enerji titreşimleri olarak alır algı organları ve beyne ulaştırır.
Anlamlandırırız, kavrarız.
Bir de insanın ruhani evrenlere bakan duyuları vardır. Bu duyular bedenin organları aracılığıyla değil, doğrudan ruh üzerinden beyne transfer olurlar.
Örneğin fottoğraf maddidir, göz görür ve beyne iletir, ruh beyinden algılar. Ama rüya nurani evrendendir. Onu göz veya herhangi bir organ görmez, ruh görür ve beyne iletir.

Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın beyinler arasında gidip gelmesine "telepati" deniliyor.
Telepati bir tür duyular ötesi hissetme. Telepati özelliği yalnızca düşüncelerin ve duyguların aktarılması değil, çeşitli olayların önceden hissedilmesini de kapsıyor.
İşitme, görme, dokunma, koklama ve tat alma gibi 5 duyuya ek olarak, altıncı bir duyu ,his,sezgi kabul edilen bu özelliktir..
mesela bu butun canlilarda vardir!
Deprem öncesi, altıncı hissi insanlardan daha kuvvetli olduğu düşünülen birçok hayvanda meydana gelen huzursuzluk, olasılıkla deprem öncesinde
yayılan bazı sinyallerin, hayvanlar tarafından algılanmasına bağlı...
bazi insanlarda da bu his cok derin ve yaykindir!!

Her insanda az yada çok bu his vardır... ama vicdani ayna gibi temiz olan muslimanlarda Firâset: Sezmek, hissetmek vardir..
Sezme kabiliyetine göre kimi insanda çok daha güçlü kimi insanda ise az miktarda duru görü yeteneği vardır.

simdi bu 6.his mi yoksa tecrubelerimizden olayi daha derin idrak ettigimiz icin olacaklari mi kestiriyoruz..veya bu hissimizi olgunlastirip
onun uzerinde cok yogunlastigimiz icin mi baskalarindan daha fazla duyarli olabiliyoruz..

mesela dun bir kardesimiz ruya yazmis Ben de O An vakifta idim..
bir sehit evine geldigini anlatiyordu..yorumunu ilmim, bilgim, tecrube meslegim insan psikolojisinden tutun o An yuregimde oyle tufanlara seyirci oldum ki
bir duygu, icimde bir his yazacak o kadar cok seyim vardi ki bunlar nerden geldigini ben bile bilmiyordum..
sadece yuregimdekilerini yazmak istemistim.. ama etrafimdaki cocuk seslerinden konsantre olup hissediklerimi klavyeye dokemedim..
bu oyle bir sey bazen cok yogun bazen ise gozumuzun onunu bile goremeyiz.. insan Ruhu bir Muamma...
ve o an insanin degil Ruhun icinde bulundugu makam ve haline gore olaylari algilar...ve hisseder sezer!!

ama bize hissedirilen bizim kendi kabiliyettimiz, yuceligimiz vs. degildir..
bu kisiye Allah cc. tarafindan belli bir Sebep ve gaye icin verilmis bir nimet, bir huner bir lütuf,bir yetenektir..
neden bazi insanlar farkli Allah-in hikmettine akil SIR erdiremeyiz..
mesela romatizmali hastalar havanin degisecegini kas agrilarindan sezdikleri gibi...
O yuzden yetenege takilmadan gercek Sahibini her an anip Onun RIZASI yolunda kullanilmali ve gelistirilmelidir!!
Yoksa O nimet,kulfet, zahmet ve dert imtihan olarak kisiye geri donebilir!
Her nimet kulfetti ,imtihani ve sorumlulugu,SIRRI emanetti ile geldigini unutmayin...
Hayirli Gunler...

İnsan iki boyutlu bir varlıktır; birincisi ruhani ve melekuti boyut, ikincisi ise hayvani ve nefsanî boyuttur..
İnsan salt mantıkla örüntülü değil duyguyla da yüklü,Farklı Boyutları olan İnsandir!
Şu İnsan bir Muamma...

Bugün gurbette kendi kendime sarıldım yine...
Kendimi kendime anlatasım geldi...
Serdim seccademi ve agladim! Ahh şu insan garip bir muamma
Mazlumlarin seslerini bastırsın diye, mana alemine daldim..
Aynaya baktım kimim ben?
Burasi nere? Ben kainattin neresindeyim?
Ah şu deli dolu kalbimin, deli deli doldurduğu aklımın içinde
Bir akıllı/bir deli, ne olduğunu bilemedigim
His ve duygularimin girdabindayim..
Benim bile bilemediğim kendimin istek ve arzuların
Biçare kıldığı şu muhacir halime bakin…

Bazı insanlar var, etrafimda anti-depresan alıyorlar
Halbu ki bir “Allah” deseler.A-LLA-H
Ne antisi kalır, ne depresyonu bir kendilerini bulabilseler...
Bir kendilerine gelip kendilerindeki kerametti, ikrami bir keşf edebilseler!
...

Bazı insanlar var etrafimda, anti-depresan alıyorlar
Halbu ki bir “Allah” deseler.A-LLA-H
Ne antisi kalır ne depresyonu bir kendilerini bulabilseler...
Bir kendilerine gelip kendilerindeki kerametti ikrami bir keşf edebilseler!

Buna benzer şeyler banada oluyor, onun için insanlar hakkında özellikle sevdiklerim yakınlarım hakkında yorumda bulunmaktan fikir yürütmekten korkar oldum. Hatta muhatabımın bakışlarından içinden geçeni okuduğum anlarda oluyor. Acaba zaman zaman herkeste oluyormu bu tür şeyler? Ne dersim Gönül sızım?

Farkındalık / tekamül ilmine gönül verenler bilir. İnsan ve yaşam çok boyutlu ve çok katlı bir varlıktır...
insan bir Muamma...İnsan akıldır, idraktir, irade –i farktır!