- Katılım
- 23 Haziran 2023
- Mesajlar
- 120
- Tepkime puanı
- 23
Bir rehber edinmemiz neden gereklidir ?
Fıkhi kurala göre cemaatle namaz kılan bir kimsenin imama uyduğunun göstergesi, o kimsenin ya imamı görmesi, ya imamı göreni görmesi ya da imamı göreni göreni görmesidir. Bu durum o kişinin bulunduğu safa gelinceye kadar devam eder.
Burada İmam, Peygamber Efendimizdir s.a.v. İmamı görenler, Sahabe Efendilerimizdir. İmamı göreni görenler, Tabiindir. İmamı göreni göreni görenler ise Tebei Tabiindir r.anhum. Bu silsile kişinin bulunduğu döneme (safa) gelinceye kadar devam eder.
Ehli Sünnet ve'l-Cemaat tabiri bu kimselerin aynen cami cemaatindeki gibi bir ve beraber hareket etmelerinden dolayı verilmiştir. Müminler bir vücud gibidir hadisi de yine bu hakikatı anlatır.
Bildiğiniz gibi safların arasından yol geçmesi durumunda, yolun gerisinde olanların namazı fasid (geçersiz) olur. Bunun nedeni imam ile olan bağlarının kopmasıdır. Yoldan sonraki ilk safta (bir milim bile olsa) kim öndeyse onun arkasındakiler sanki o imamlarıymış gibi ona uymuş sayılırlar.
Yani bir kimse size, öndeki cemaate uymayın diyerek sizi kendi arkanıza almışsa o durumda bunu diyen kişi sizin imamınız olur.
Biz kimselerin peşinden gitmiyoruz diyen kimseler bile aslında bir kimsenin peşinden gitmektedirler. Çünkü bir imam mutlaka olmak zorundadır.
Nasıl ki bu kimselerin namazları fasid oluyorsa, imanları da fasid olmaktadırlar. Çünkü Peygamber Efendimize uymayarak kendilerine başka bir imam seçmiş oluyorlar.
Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır sözünün aslı budur. Bu sözü şöyle anlamak da mümkündür. Kendisine bir imama uymaması söylenen kişinin imamı o sözü söyleyen kişidir.
Eğer bir kimse size İmama yani Resulullah'a tabi olmayı söylüyorsa bilsin ki o kimse ehli sünnet ve'l-cemaat çizgisindedir. Eğer bir kimse sizi İmamdan yani Resulullah'tan uzaklaştırıyorsa çok iyi bilmelisiniz ki o kimse sizi kendisine tabi kılmak istiyordur.
Bir kimse size başkalarını kötülüyorsa çok iyi bilin ki, o kimse size kendisinin iyi olduğunu anlatmak istiyordur. Başkalarına tabi olmayın diyenler de kendilerine tabi olunmasını istemektedirler.
(Gerçek) Allah dostları asla kendilerine tabi olunmasını istemezler. Onlar sizi Allah ve Resülüne tabi kılmak isterler.
Önünüzdeki safa uymanız onun da bir öndeki safa uymasından dolayıdır ve bu silsile taa imama kadar gider. Yani siz öndekine uyduğunuzu zannedersiniz halbuki uyduğunuz kişi imamdan başkası değildir. (Bu söz ile neyi kastettiğimi anlayanlardansanız, hakikat ilimlerinden haberdarsınız demektir.)
(Sözlerimi uzatıyor muyum yoksa kısa mı tutuyorum bilemiyorum ama bu kişiye göre değişiklik göstereceğinden hiç şüphem yok.)
Fıkhi kurala göre cemaatle namaz kılan bir kimsenin imama uyduğunun göstergesi, o kimsenin ya imamı görmesi, ya imamı göreni görmesi ya da imamı göreni göreni görmesidir. Bu durum o kişinin bulunduğu safa gelinceye kadar devam eder.
Burada İmam, Peygamber Efendimizdir s.a.v. İmamı görenler, Sahabe Efendilerimizdir. İmamı göreni görenler, Tabiindir. İmamı göreni göreni görenler ise Tebei Tabiindir r.anhum. Bu silsile kişinin bulunduğu döneme (safa) gelinceye kadar devam eder.
Ehli Sünnet ve'l-Cemaat tabiri bu kimselerin aynen cami cemaatindeki gibi bir ve beraber hareket etmelerinden dolayı verilmiştir. Müminler bir vücud gibidir hadisi de yine bu hakikatı anlatır.
Bildiğiniz gibi safların arasından yol geçmesi durumunda, yolun gerisinde olanların namazı fasid (geçersiz) olur. Bunun nedeni imam ile olan bağlarının kopmasıdır. Yoldan sonraki ilk safta (bir milim bile olsa) kim öndeyse onun arkasındakiler sanki o imamlarıymış gibi ona uymuş sayılırlar.
Yani bir kimse size, öndeki cemaate uymayın diyerek sizi kendi arkanıza almışsa o durumda bunu diyen kişi sizin imamınız olur.
Biz kimselerin peşinden gitmiyoruz diyen kimseler bile aslında bir kimsenin peşinden gitmektedirler. Çünkü bir imam mutlaka olmak zorundadır.
Nasıl ki bu kimselerin namazları fasid oluyorsa, imanları da fasid olmaktadırlar. Çünkü Peygamber Efendimize uymayarak kendilerine başka bir imam seçmiş oluyorlar.
Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır sözünün aslı budur. Bu sözü şöyle anlamak da mümkündür. Kendisine bir imama uymaması söylenen kişinin imamı o sözü söyleyen kişidir.
Eğer bir kimse size İmama yani Resulullah'a tabi olmayı söylüyorsa bilsin ki o kimse ehli sünnet ve'l-cemaat çizgisindedir. Eğer bir kimse sizi İmamdan yani Resulullah'tan uzaklaştırıyorsa çok iyi bilmelisiniz ki o kimse sizi kendisine tabi kılmak istiyordur.
Bir kimse size başkalarını kötülüyorsa çok iyi bilin ki, o kimse size kendisinin iyi olduğunu anlatmak istiyordur. Başkalarına tabi olmayın diyenler de kendilerine tabi olunmasını istemektedirler.
(Gerçek) Allah dostları asla kendilerine tabi olunmasını istemezler. Onlar sizi Allah ve Resülüne tabi kılmak isterler.
Önünüzdeki safa uymanız onun da bir öndeki safa uymasından dolayıdır ve bu silsile taa imama kadar gider. Yani siz öndekine uyduğunuzu zannedersiniz halbuki uyduğunuz kişi imamdan başkası değildir. (Bu söz ile neyi kastettiğimi anlayanlardansanız, hakikat ilimlerinden haberdarsınız demektir.)
(Sözlerimi uzatıyor muyum yoksa kısa mı tutuyorum bilemiyorum ama bu kişiye göre değişiklik göstereceğinden hiç şüphem yok.)