Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Bir ömrü Nasıl Yaşarsanız öyle ölürsünüz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="beydeba" data-source="post: 6338" data-attributes="member: 7"><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Günlük olaylar inanmış insanda çok büyük etki yapmaz. Çünkü o, hayatının hedefi bilmiyor bu olayları. Onun hayatının bir hedefi, gayesi, ömrünün bir maksadı söz konusudur. O, bu hedefi düşünür, bu gayeyi hatırlar, bu maksada göre yorumlar her olayı. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Onun esas meselesi, (bireysel plânda) gayesine uyan bir dinî hayat içinde olup olmadığı meselesidir. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Bu yüzden kendi hayatını tanzim, onu büyük çapta ilgilendirir; onunla memnun, onun sapmasıyla mahzun olur. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Aslında dikkat edilirse görülür ki, inanmış insanlar, sunî olayların etkisinden en çabuk kurtulan insanlardır. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Hatta denebilir ki, insan inancında ne kadar derinleşirse sunî olaylardan da o nispette uzak kalır, etkisine girmez, stresine maruz kalmaz. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Çünkü hangi olay olursa olsun onun istikbalindeki ebedi hayatıyla mukayese edilecek ehemmiyette değildir. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Onların hepsi de gelip geçer; ancak ebedi hayatına ait konular gelip geçmez. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Öyle ise esas mesele, ebedi hayatını burada kazanıp kaybetme meselesidir. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Kaldı ki, bu sadece inanmış insan için değil, inanmamış için de böyledir. Ama o, şu anda onun önemini bilmiyor, farkına varmıyor. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Bir gün öylesine bir farkına varacak ki, tartışma sürmeyecek şekilde hem de... Ancak bu uyanmanın hiçbir faydası olmayacaktır. Çünkü tünelin ucu göründükten sonra dönüş makbul değildir. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Maneviyat büyüklüklerinin ifadesine göre her insan ölüm ânında varacağı mekânı görür, âkıbetini müşahede eder. Bu müşahededen sonra da ya sevinç duyar ya da büyük çapta pişmanlık. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Pişmanlık duyanlar geri dönmek ister, yaptıklarından, söylediklerinden, yaydıklarından dönüş yapar, vazgeçip tevbe ederler. Ancak bu tevbenin onlara bir faydası olmaz. Çünkü bu tevbe, bu dönüş, âkıbeti müşahede ettikten sonraki mecburi dönüştür. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">İman ve tevbe bu kadar geciktirilmemeli, koskoca bir hayatı isyan ve inkâr içinde tüketip de âkıbetini gördükten sonra tevbe eder duruma düşmemelidir. Zira varacağı yeri keşfettikten sonraki tevbe ve iman, kurtarıcı olmaz. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Bundan dolayıdır ki Efendimiz (sav) insanları ikaz etmiş, yaşadıkları hayata dikkat çekmiş ve buyurmuş ki: </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">– Bir ömrü Nasıl Yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle de dirilirsiniz! </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Öyle ise, imanla yaşayın ki imanla ölesiniz. İmanla ölün ki imanla dirilesiniz. Mahşerde de imanlılara verilecek mükâfatlara layık olasınız. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">İşte imanlı insanın hayatta en mühim meselesi bu. </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">İmanla yaşamak, imanla ölmek! </span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"></span></strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong><span style="font-family: 'Courier New'">Üzülürse bu konudaki gerilemesinden dolayı üzürlür, sevinirse bu konudaki hizmetinden, başarısından dolayı sevinir. Günlük dünyevî olaylar fazla etkilemez onu. </span></strong></span></p><p></p><p>(Ahmed Şahin)</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="beydeba, post: 6338, member: 7"] [SIZE=4][B][FONT=Courier New]Günlük olaylar inanmış insanda çok büyük etki yapmaz. Çünkü o, hayatının hedefi bilmiyor bu olayları. Onun hayatının bir hedefi, gayesi, ömrünün bir maksadı söz konusudur. O, bu hedefi düşünür, bu gayeyi hatırlar, bu maksada göre yorumlar her olayı. Onun esas meselesi, (bireysel plânda) gayesine uyan bir dinî hayat içinde olup olmadığı meselesidir. Bu yüzden kendi hayatını tanzim, onu büyük çapta ilgilendirir; onunla memnun, onun sapmasıyla mahzun olur. Aslında dikkat edilirse görülür ki, inanmış insanlar, sunî olayların etkisinden en çabuk kurtulan insanlardır. Hatta denebilir ki, insan inancında ne kadar derinleşirse sunî olaylardan da o nispette uzak kalır, etkisine girmez, stresine maruz kalmaz. Çünkü hangi olay olursa olsun onun istikbalindeki ebedi hayatıyla mukayese edilecek ehemmiyette değildir. Onların hepsi de gelip geçer; ancak ebedi hayatına ait konular gelip geçmez. Öyle ise esas mesele, ebedi hayatını burada kazanıp kaybetme meselesidir. Kaldı ki, bu sadece inanmış insan için değil, inanmamış için de böyledir. Ama o, şu anda onun önemini bilmiyor, farkına varmıyor. Bir gün öylesine bir farkına varacak ki, tartışma sürmeyecek şekilde hem de... Ancak bu uyanmanın hiçbir faydası olmayacaktır. Çünkü tünelin ucu göründükten sonra dönüş makbul değildir. Maneviyat büyüklüklerinin ifadesine göre her insan ölüm ânında varacağı mekânı görür, âkıbetini müşahede eder. Bu müşahededen sonra da ya sevinç duyar ya da büyük çapta pişmanlık. Pişmanlık duyanlar geri dönmek ister, yaptıklarından, söylediklerinden, yaydıklarından dönüş yapar, vazgeçip tevbe ederler. Ancak bu tevbenin onlara bir faydası olmaz. Çünkü bu tevbe, bu dönüş, âkıbeti müşahede ettikten sonraki mecburi dönüştür. İman ve tevbe bu kadar geciktirilmemeli, koskoca bir hayatı isyan ve inkâr içinde tüketip de âkıbetini gördükten sonra tevbe eder duruma düşmemelidir. Zira varacağı yeri keşfettikten sonraki tevbe ve iman, kurtarıcı olmaz. Bundan dolayıdır ki Efendimiz (sav) insanları ikaz etmiş, yaşadıkları hayata dikkat çekmiş ve buyurmuş ki: – Bir ömrü Nasıl Yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle de dirilirsiniz! Öyle ise, imanla yaşayın ki imanla ölesiniz. İmanla ölün ki imanla dirilesiniz. Mahşerde de imanlılara verilecek mükâfatlara layık olasınız. İşte imanlı insanın hayatta en mühim meselesi bu. İmanla yaşamak, imanla ölmek! Üzülürse bu konudaki gerilemesinden dolayı üzürlür, sevinirse bu konudaki hizmetinden, başarısından dolayı sevinir. Günlük dünyevî olaylar fazla etkilemez onu. [/FONT][/B][/SIZE] (Ahmed Şahin) [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Bir ömrü Nasıl Yaşarsanız öyle ölürsünüz
Üst
Alt