Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Bir Kur'ân mucizesi: Ebu Leheb
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Denge_35" data-source="post: 14759" data-attributes="member: 412"><p><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></strong><p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Ebu Leheb'in iki eli de helâk olsun—nitekim oldu da.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Ne malı bir fayda verdi ona, ne kazandıkları.</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> <span style="color: DarkGreen">Yakında o alev alev bir ateşe girecek.</span></span></span></strong><span style="color: DarkGreen"></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: DarkGreen"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Karısı da beraber girecek: O odun hamalı,</span></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="color: DarkGreen"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Boynunda liften örülmüş urganıyla.</span></span></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Tebbet (Mesed) Sûresi</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> KUR'ÂN, hayatın en önemli gerçeklerini, yine hayatın kendisi içinden alınmış gerçek kesitler halinde bize sunar. Bunu yaparken de bir olay veya bir şahıs içinde, pek çok ibret nümunelerini birden toplar. O canlı vak'aya ibret gözüyle bakanlar, geçmişte yaşanmış bir olayın veya orada sözü edilen fâni bir şahsın kendisine takılıp kalmaz; o vak'anın içinden, kıyamete kadar bütün insanlık için geçerli olacak dersler çıkarırlar.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Ebu Leheb ile ilgili sûre de Kur'ân'ın bize sunduğu canlı ibret levhalarından birisidir. Burada, biz iman ehline düşmanlıkta sembolleşen bir tiple karşılaşırız. Bir defa bu sembol kişinin adı, 'alev babası' anlamına gelmektedir ki, onun kişiliğine de, hak ettiği âkıbete de bundan daha doğal bir isim düşünülemez. Kur'ân da zaten onu 'alev alev bir ateşle' müjdeliyor.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Ayrıca bu kişi, kendisinden düşmanlık beklenebilecek en son kişilerden birisidir. Eğer Hz. Peygambere kendi yurdunun insanları da dahil olmak üzere bütün dünya karşı çıkacak olsa, herhalde onun yanında yer alacak birkaç kişiden birisi, yahut en başta geleni, kendi öz amcası olmak gerekirdi. Peygamber Efendimizin yetimliğini de dikkate alırsak, Ebu Leheb'den beklenecek şeyin bir baba şefkat ve himayesinden başka birşey olmayacağı açıktır. Lâkin o, Peygambere yakınlığına hiç mi hiç yaraşmayacak ve ona nesep itibarıyla en uzak kimseden bile beklenmeyecek bir şekilde, Hz. Peygambere ve onun getirdiği dine karşı düşmanlık gösterdi—karısı da onunla beraber. Akrabalığın en yakın ve samimî noktasında düşmanlığın en uç noktası olarak beliren bu ibret levhası, bizi, hayatın çok önemli bir gerçeğiyle karşı karşıya getirir ve her zaman, her yerde görülebilecek düşmanlıklar karşısında hazırlıklı bulunmamız gerektiğini hatırlatır.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Bu dersi verirken, Kur'ân, aynı zamanda, mucizelerinden birini de sergiler:</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Ebu Leheb'in istikbalini, dosdoğru bir şekilde bize haber verir.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Bu âyetler indiği zaman, Peygamberimizin etrafındaki bir avuç Müslüman, Mekke döneminin ağır şartları altında var olma mücadelesi veriyordu. Daha sonra İslâm adım adım ilerledi. Müslümanlar birer ikişer çoğaldı. Bu arada, inkârda ve Müslümanlara düşmanlıkta en ileri giden kimselerden bile birçoğu kendi iradeleriyle İslâmı seçti. Ve tabii, bu kimseler, </span></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px">Allah ve Resulünün vaadlerine uygun şekilde, Müslüman olmakla geçmiş günahlarını affettirdiler. Hattâ onlardan birçoğu da hayatlarını İslâm uğruna feda ederek şehidlik mertebesine erişti.</span></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Onların elindeki fırsat, aslında, Ebu Leheb'in elinde de vardı. Diğerleri gibi, Ebu Leheb de birgün gelip 'Ben de Müslüman oldum' diyebilirdi. Bunu içtenlikle söylediği anda da geçmiş günahları bağışlanır, anadan doğmuşçasına tertemiz bir şekilde yeni bir hayata başlardı.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Tabii ki, o zaman, Kur'ân'ın Ebu Leheb hakkındaki haberi (hâşâ) asılsız çıkmış olurdu.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Lâkin Ebu Leheb, bu sûrenin inişinden sonra on beş sene kadar daha kâfir olarak yaşadı ve kâfir olarak öldü.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Pek garip ve ibret verici bir durumdur: Ebu Leheb'in elinde, Müslüman olmak suretiyle Kur'ân'ın bir haberini yalanlamak ve kendi bâtıl iddiasını ispat etmek imkânı vardı.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Fakat o kâfir olarak yaşamak suretiyle Kur'ân'ın haberini tasdik etti.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Böyle bir istikbali, sûrenin ilk âyeti 'Nitekim oldu da' ifadesiyle vurguluyor. Zira Kur'ân'ın âyetlerinde geçmiş zaman kipiyle geçen ifadeler, çoğu zaman, istikbale ait ince işaretler taşır. Bazan bu işaretlerde geleceğin bilimsel buluşlarına, bazan da ileride doğruluğu anlaşılacak haberlere göndermeler bulunabilir ki, burada da Ebu Leheb'in istikbaldeki helâki, zamana ezel tarafından bakan Kur'ân tarafından, gerçekleşmiş bir hadise şeklinde haber verilmiştir.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Evet, Kur'ân bir haber verdiği zaman, onu yalanlayabilecek kimse olmaz.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Zaman da onu tasdik eder, dost da, düşman da.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Hattâ Ebu Leheb ile karısı da.</span></span> </strong></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Denge_35, post: 14759, member: 412"] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][/B][INDENT][B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Ebu Leheb'in iki eli de helâk olsun—nitekim oldu da.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Ne malı bir fayda verdi ona, ne kazandıkları.[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] [COLOR=DarkGreen]Yakında o alev alev bir ateşe girecek.[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B][COLOR=DarkGreen] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Karısı da beraber girecek: O odun hamalı,[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Boynunda liften örülmüş urganıyla.[/SIZE][/FONT][/B][/COLOR] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Tebbet (Mesed) Sûresi[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] KUR'ÂN, hayatın en önemli gerçeklerini, yine hayatın kendisi içinden alınmış gerçek kesitler halinde bize sunar. Bunu yaparken de bir olay veya bir şahıs içinde, pek çok ibret nümunelerini birden toplar. O canlı vak'aya ibret gözüyle bakanlar, geçmişte yaşanmış bir olayın veya orada sözü edilen fâni bir şahsın kendisine takılıp kalmaz; o vak'anın içinden, kıyamete kadar bütün insanlık için geçerli olacak dersler çıkarırlar.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Ebu Leheb ile ilgili sûre de Kur'ân'ın bize sunduğu canlı ibret levhalarından birisidir. Burada, biz iman ehline düşmanlıkta sembolleşen bir tiple karşılaşırız. Bir defa bu sembol kişinin adı, 'alev babası' anlamına gelmektedir ki, onun kişiliğine de, hak ettiği âkıbete de bundan daha doğal bir isim düşünülemez. Kur'ân da zaten onu 'alev alev bir ateşle' müjdeliyor.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Ayrıca bu kişi, kendisinden düşmanlık beklenebilecek en son kişilerden birisidir. Eğer Hz. Peygambere kendi yurdunun insanları da dahil olmak üzere bütün dünya karşı çıkacak olsa, herhalde onun yanında yer alacak birkaç kişiden birisi, yahut en başta geleni, kendi öz amcası olmak gerekirdi. Peygamber Efendimizin yetimliğini de dikkate alırsak, Ebu Leheb'den beklenecek şeyin bir baba şefkat ve himayesinden başka birşey olmayacağı açıktır. Lâkin o, Peygambere yakınlığına hiç mi hiç yaraşmayacak ve ona nesep itibarıyla en uzak kimseden bile beklenmeyecek bir şekilde, Hz. Peygambere ve onun getirdiği dine karşı düşmanlık gösterdi—karısı da onunla beraber. Akrabalığın en yakın ve samimî noktasında düşmanlığın en uç noktası olarak beliren bu ibret levhası, bizi, hayatın çok önemli bir gerçeğiyle karşı karşıya getirir ve her zaman, her yerde görülebilecek düşmanlıklar karşısında hazırlıklı bulunmamız gerektiğini hatırlatır.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Bu dersi verirken, Kur'ân, aynı zamanda, mucizelerinden birini de sergiler:[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Ebu Leheb'in istikbalini, dosdoğru bir şekilde bize haber verir.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Bu âyetler indiği zaman, Peygamberimizin etrafındaki bir avuç Müslüman, Mekke döneminin ağır şartları altında var olma mücadelesi veriyordu. Daha sonra İslâm adım adım ilerledi. Müslümanlar birer ikişer çoğaldı. Bu arada, inkârda ve Müslümanlara düşmanlıkta en ileri giden kimselerden bile birçoğu kendi iradeleriyle İslâmı seçti. Ve tabii, bu kimseler, [/SIZE][/FONT][FONT=Tahoma][SIZE=3]Allah ve Resulünün vaadlerine uygun şekilde, Müslüman olmakla geçmiş günahlarını affettirdiler. Hattâ onlardan birçoğu da hayatlarını İslâm uğruna feda ederek şehidlik mertebesine erişti.[/SIZE][/FONT][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Onların elindeki fırsat, aslında, Ebu Leheb'in elinde de vardı. Diğerleri gibi, Ebu Leheb de birgün gelip 'Ben de Müslüman oldum' diyebilirdi. Bunu içtenlikle söylediği anda da geçmiş günahları bağışlanır, anadan doğmuşçasına tertemiz bir şekilde yeni bir hayata başlardı.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Tabii ki, o zaman, Kur'ân'ın Ebu Leheb hakkındaki haberi (hâşâ) asılsız çıkmış olurdu.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Lâkin Ebu Leheb, bu sûrenin inişinden sonra on beş sene kadar daha kâfir olarak yaşadı ve kâfir olarak öldü.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Pek garip ve ibret verici bir durumdur: Ebu Leheb'in elinde, Müslüman olmak suretiyle Kur'ân'ın bir haberini yalanlamak ve kendi bâtıl iddiasını ispat etmek imkânı vardı.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Fakat o kâfir olarak yaşamak suretiyle Kur'ân'ın haberini tasdik etti.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Böyle bir istikbali, sûrenin ilk âyeti 'Nitekim oldu da' ifadesiyle vurguluyor. Zira Kur'ân'ın âyetlerinde geçmiş zaman kipiyle geçen ifadeler, çoğu zaman, istikbale ait ince işaretler taşır. Bazan bu işaretlerde geleceğin bilimsel buluşlarına, bazan da ileride doğruluğu anlaşılacak haberlere göndermeler bulunabilir ki, burada da Ebu Leheb'in istikbaldeki helâki, zamana ezel tarafından bakan Kur'ân tarafından, gerçekleşmiş bir hadise şeklinde haber verilmiştir.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Evet, Kur'ân bir haber verdiği zaman, onu yalanlayabilecek kimse olmaz.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Zaman da onu tasdik eder, dost da, düşman da.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] Hattâ Ebu Leheb ile karısı da.[/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B] [B][FONT=Tahoma][SIZE=3] [/SIZE][/FONT][SIZE=3] [/SIZE][/B][/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Kuran-ı Kerim
Bir Kur'ân mucizesi: Ebu Leheb
Üst
Alt