Bir gönül yıkmak bin kabe yıkmaktan daha kötüdür

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Değerli kardeşlerim
Bugün hutbemize Mevlana hazretlerinin güzel bir sözü ile başlamak istiyorum.
Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır.
Kalp ise, yüce Allah’ın evidir, nazargâhıdır .
Dikkat edin sakın bir gönül yıkmayasınız, bir gönül yıkmak bin kâbe yıkmaktan daha kötüdür” buyurur
Mevlamızın insanlara lutfettiği en büyük nimetler arasında kalp de bulunmaktadır
Öyle ki imanımızın dahi onay ve tasdik makamı kalb olmuş, kalbin onaylamadığı bir iman geçersiz sayılmıştır.
İnsan, kendisinin dışında bulunan her şeyi bünyesinde barındırdığı için, yaratılmışların en değerlisi olmuş, Kalb yani gönül de, insanda mevcut her şeyi kendinde topladığı için bir o kadar değerli ve kıymetli görülmüştür.
Vücudumuzda her organın tek taraflı maddi bir görevi bulunurken kalbin maddi ve manevi olmak üzere iki yönü ve özelliği bulunması onun değerini ayrıca artırmaktadır.
Kalbin, ne kadar önemli arz ettiğini bilen kişi, her insan kalbine aynı hassasiyeti göstererek saygı duymalı ,onu incitmekten kaçınmalıdır.

Değerli kardeşlerim.
Biz ona ,şah damarından daha yakınız (KAF Suresi Ayet - 16 ) buyuran mevlamızın bu ayetine kulak verelim, Her an Allahın bizimle olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım
Allah seninle beraberken, sen kiminle beraberdin diye bir gün bize de sorulacağını ve sonunda Mevlamıza ne cevap vereceğimizi düşünelim.
Yaratanımız bizleri her an korur ve gözlerken , rızık verirken biz ondan nasıl gafil olabilir ki insan
Gerçekte , Kulun dünyevî ve uhrevî bütün sıkıntılarının temelinde , Rabbinden gafil olması ve onu unutması vardır.
Rabbini unutan ondan uzaklaşır, kötülüklere daha da yaklaşır.
Rabbini unutmayan ona yaklaşır, kötülüklerden uzaklaşır.
“Rabbini unuttuğun zaman onu hemen an!” (Kehf, 24) diye rabbimizin bizlere hatırlatmada bulunması kişinin kötülükle yüzleşmemesi içindir. Buda kula verilen en büyük hediyedir.

Rabbinin her an kendisi ile beraber olduğuna, görüp gözettiğine, yaptıklarından hesaba çekeceğine samimi olarak inanan kul, Rabbinden gafil olamaz.
Rabbinden gafil olmayan kul da asla O’na asi olamaz.
Böylelikle Emir ve yasaklarına itaat eder.
Harama düştüğünde de derhal tövbe eder, haramlarda ısrar etmez.

Hz. Muhammet efendimiz AS tüm insanlığı uyarır ve der ki “Dikkat ediniz bedende bir et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün beden iyi olur; o bozuk olursa bütün beden de bozulur.İşte o kalptir.”

insanı dünyaya bağlayan kalbin dünya damarını sağlamlaştırırken , ahirete de bizleri bağlayan kalbimizin manevi diğer damarını da koparmamalıyız.

Konumuzu pekiştirmek adına bir kıssa ile bitirelim hutbemizi,
Sarhoşun biri şarap şişesiyle caminin önünden geçerken camiden çıkan bir dervişin dikkatini çeker ve derviş sarhoşa döner ve derki:
-Şu Şişeni Bana Verirmisin !.
Sarhoş Şaşkındır anlam veremez .

- Sen Yeni Camiden Çıktın Şarabı Ne Yapacksın Be Adam ? der.
Derviş : -Şarabı Caminin İçene Dökecegim ! diye cevap verir.

Sarhoş Hiddetlenir Kızgın Bir Şekilde :
-Sen Nasıl olurda Allahın Evine Şarap Dökersin
Allahtan Korkmazmısın
Ben Kırkyıldır İçki İçerim Ama Böyle birşeyi Asla Yapmam .
Şarabı da Sana Bu İş İçin Vermem Haydi Başka Kapıya Git.
Beni Bulaştırma Ben ALLAHDAN KORKARIM .. Der..
Der Ama Dervişinde tam istedigi Cevabı sarhoş farkında olmadan vermiştir aslında
Derviş ders verecek nasihatını yapar :
-Be adam sen şu kul yapısı cami dedigimiz taştan topraktan yapılmış binanın içine saygından şarap döktürmezsin
Nasıl Olurda Allah-u Tealanın sana Rahmeti Ve Lutfu İle Emanet Edip Kendisine Kul Olup İbadet Etmeni İstedigi Şu Mükemmel Ve Muazzam Beden Sarayının İçine Şarap Dökersin, Alllah(c.c)'ın YERE GÖĞE SIĞMAM MÜMİN KULUMUN KALBİNE SIĞARIM, dediğini unutarak kalbini pislersin…. diye sözlerine devam ederken
sarhoş hatasını anlar günahına pişmanlık duyar ve Allaha tevbe eder.

Hz. İbrahim’in AS Rabbinden talebi bizimde talebimizdir:
“(Rabbim!) Malın ve evladın fayda vermediği, Ancak ,sadece Allah’a “kalb-i selim” olarak gelenlerin fayda göreceği o diriliş gününde, beni mahcup etme!” diyerek mevlamıza niyaz ediyoruz

Rabbimiz kalplerimizi doğruluktan ayırmasın, Gönül kırmayan, Ve kalplerin sahibi Allahımıza daim sevgi ve muhabbet besleyerek hayatını yaşayan gerçek müminlerden eylesin bizleri….
Amin.
 
Üst Alt