- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 983
- Tepkime puanı
- 16
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın..
'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli,
bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
'Gözünün dilini' bilmeli;
dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı..
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada olduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyulduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
�dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı..
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin sorgusuz sualsiz..
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, 'hak ettim' diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi!
Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş!
Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş..
işte en çok da böyle zamanlarda bir dostu olmalı insanın..
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri!
'Parkurun bütün zorluğuna rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmalıyız' diyebilmeli!
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa, ama ümitvar bir yazıyı, yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
'Bunu da aşacağız!
İmza: Bir Dost! ..'
Can Dündar