Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Bir defa daha söyle
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 48472" data-attributes="member: 1043"><p><span style="font-size: 12px">Cebrâîl aleyhisselâm dedi:</span></p><p><span style="font-size: 12px">- Yâ Rabbel âlemîn! Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerinin dostluğu Ebû Bekrin gönlünde ne mikdâr ve ne kadar olduğunu bilmek isterim.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bayram günü idi. Ebû Bekr-i Sıddîk 'radıyallahü teâlâ anh' kıymetli ve gösterişli elbise giymiş ve otuz altınlık bir şal omuzuna almış idi. Cebrâîl aleyhisselâm a'mâ sûretinde gelip, yol üzerinde oturdu. Oraya Ebû Bekr-i Sıddîk geldi. Ona yaklaşdı. Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Allahü tebâreke ve teâlâ afv etsin o kimseyi ki, Muhammed Mustafâ dostluğuna bana birşey versin.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh' o sözü işitdi. Mubârek omuzundan şalını çıkarıp, ona verdi.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Buyurdu ki,</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Bir def'a dahâ söyle. Bir def'a dahâ söyledi.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Ebû Bekr-i Sıddîk kaftanını çıkarıp, ona verdi. Dördüncüde, setr-i avretini örten elbiseden başka, bütün elbiselerini ona verdi. Beşincide na'lınını çıkarıp ona verdi. Sonunda artık elbisesi kalmadı. Bilâli 'radıyallahü anh' çağırdı ve Ona buyurdu:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Yâ Bilâl. Âişenin evine var. Birşey getir.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl 'radıyallahü teâlâ anh' giderken, Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerine rast gelip, buyurdular ki,</span></p><p><span style="font-size: 12px">- Nereye gidersin, yâ Bilâl! Sen mi söylersin, ben mi söyliyeyim.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki,</span></p><p><span style="font-size: 12px">- Yâ Resûlallah, siz buyurun.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Buyurdular ki:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">- Yâ Bilâl! Bil ki, o a'mâ Cebrâîl-i emîndir. Allahü tebâreke ve teâlâ onu bu şeklde gönderdi ki, Ebû Bekr-i Sıddîkın bana muhabbeti ne kadardır anlasın.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Hazret-i Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh' Bilâli bekler idi. Hazret-i Bilâl elbise getirdi. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk o elbiseyi giydi. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hazret-i Cebrâîl aleyhisselâm, Resûlullahın 'sallallahü aleyhi ve sellem' huzûr-ı şerîflerine gelip, dedi ki,</span></p><p><span style="font-size: 12px">- Yâ Muhammed! Ebû Bekr-i Sıddîkı tecrübe ederdim. </span></p><p><span style="font-size: 12px">Elbiseler benim işime yaramaz. Resûlullah 'sallallahü aleyhi ve sellem' Cebrâîl aleyhisselâmın getirdiği elbiseleri Ebû Bekr-i Sıddîka getirdi. Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh':</span></p><p><span style="font-size: 12px">- Bir nesneyi ki senin dostluğun uğruna vermiş olayım, artık o bana gerekmez. Nereye uygun bulursanız, oraya tasarruf ediniz, dedi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kaynak:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin </span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 48472, member: 1043"] [SIZE=3]Cebrâîl aleyhisselâm dedi: - Yâ Rabbel âlemîn! Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerinin dostluğu Ebû Bekrin gönlünde ne mikdâr ve ne kadar olduğunu bilmek isterim. Bayram günü idi. Ebû Bekr-i Sıddîk 'radıyallahü teâlâ anh' kıymetli ve gösterişli elbise giymiş ve otuz altınlık bir şal omuzuna almış idi. Cebrâîl aleyhisselâm a'mâ sûretinde gelip, yol üzerinde oturdu. Oraya Ebû Bekr-i Sıddîk geldi. Ona yaklaşdı. Cebrâîl aleyhisselâm dedi ki, - Allahü tebâreke ve teâlâ afv etsin o kimseyi ki, Muhammed Mustafâ dostluğuna bana birşey versin. Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh' o sözü işitdi. Mubârek omuzundan şalını çıkarıp, ona verdi. Buyurdu ki, - Bir def'a dahâ söyle. Bir def'a dahâ söyledi. Ebû Bekr-i Sıddîk kaftanını çıkarıp, ona verdi. Dördüncüde, setr-i avretini örten elbiseden başka, bütün elbiselerini ona verdi. Beşincide na'lınını çıkarıp ona verdi. Sonunda artık elbisesi kalmadı. Bilâli 'radıyallahü anh' çağırdı ve Ona buyurdu: - Yâ Bilâl. Âişenin evine var. Birşey getir. Bilâl 'radıyallahü teâlâ anh' giderken, Resûlullah 'sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem' hazretlerine rast gelip, buyurdular ki, - Nereye gidersin, yâ Bilâl! Sen mi söylersin, ben mi söyliyeyim. Bilâl 'radıyallahü teâlâ anh' dedi ki, - Yâ Resûlallah, siz buyurun. Buyurdular ki: - Yâ Bilâl! Bil ki, o a'mâ Cebrâîl-i emîndir. Allahü tebâreke ve teâlâ onu bu şeklde gönderdi ki, Ebû Bekr-i Sıddîkın bana muhabbeti ne kadardır anlasın. Hazret-i Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh' Bilâli bekler idi. Hazret-i Bilâl elbise getirdi. Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk o elbiseyi giydi. Hazret-i Cebrâîl aleyhisselâm, Resûlullahın 'sallallahü aleyhi ve sellem' huzûr-ı şerîflerine gelip, dedi ki, - Yâ Muhammed! Ebû Bekr-i Sıddîkı tecrübe ederdim. Elbiseler benim işime yaramaz. Resûlullah 'sallallahü aleyhi ve sellem' Cebrâîl aleyhisselâmın getirdiği elbiseleri Ebû Bekr-i Sıddîka getirdi. Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh': - Bir nesneyi ki senin dostluğun uğruna vermiş olayım, artık o bana gerekmez. Nereye uygun bulursanız, oraya tasarruf ediniz, dedi. Kaynak:[/SIZE] [SIZE=3] Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin [/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Bir defa daha söyle
Üst
Alt