Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Bilal'in Dilekçesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 11706" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px">Bilal'in Dilekçesi</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">( olay yaşanmış bir hikayedir )</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">"Birkaç yıl önce, bağlı bulunduğumuz Genel Müdürlük; Dört arkadaşımla</span> <span style="font-size: 12px">birlikte, beni bir ilimizde, memur statüsünde işçi almak üzere görevlendirmişti. Sözünü ettiğim ilde on personel alacaktık ve bunlar il müdürlüğü bünyesinde görevlendirilecekti. Biz beş arkadaş birleşerek, sözünü ettiğim ile gittik.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Önceden ayrılan bir misafirhaneye indik. İle gelişimizi kimsenin duymasını</span> <span style="font-size: 12px">istemiyorduk. Beşimizin de kanaati oydu ki, hak edeni kazandıralım, siyasi</span></p><p><span style="font-size: 12px">ve diğer baskılara boyun eğmeyelim.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Biliyorduk ki, katılım yoğun olacak ve herkes bir referansla bizi rahatsız</span> <span style="font-size: 12px">edecekti, çünkü Türkiye'nin gerçeği buydu. Bunun için çok dikkatli davranıyorduk.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">İle ikindi vakti gittik. İkindi namazını kılmak için tarihi bir cami olup</span> <span style="font-size: 12px">olmadığını sorduk. Biliyorduk ki bu ilimiz cami bakımından biraz fakirdi.Tarihi bir cami olduğunu söylediler. Beş arkadaş, arabamıza atlayarak oraya gittik.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kimse bizi tanımıyor, zaten cami de şehrin biraz dışında. İkindi namazı</span> <span style="font-size: 12px">kılınmış, caminin avlusu boş. Beşimiz de şadırvana oturarak abdest almaya</span></p><p><span style="font-size: 12px">başladık. Ayakkabılarımı çıkarıp çoraplarımı da sıyırmaya başlamıştım ki, ayaklarımın önüne bir takunya kondu.Bu takunyaları önüme kim bıraktı diye</span></p><p><span style="font-size: 12px">başımı kaldırınca, yüzüme tebessümle bakan, yirmibeş yaşlarında bir gençle karşılaştım:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Ben buraları bilirim, siz yabancıya benziyorsunuz; namaz kılana hizmet,</span> <span style="font-size: 12px">Allah?ın rızasını kazandırır. Allah kabul etsin!'dedi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Gencin tebessümü, davranışı bizi çok etkiledi.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sordum: 'Sen kimsin? Adın nedir?'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Adım Bilâl. Bu mahallede oturuyorum.'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bir an abdest almayı bırakarak, gençle ilgilenmeye başladım.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Ne işle meşgulsün Bilâl?'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Şimdilik işim yok. Ama inşallah yakında işe gireceğim.'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Nasıl olacak o?' dedim.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yüzüne huzurun ve mutluluğun tebessümünü kuşanarak:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Üç gün sonra ......... Müdürlüğünde sınavla adam alınacak. Rabbim, oraya</span> <span style="font-size: 12px">girmeyi nasip edecek inşallah' dedi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Arkadaşlarım da abdest alırlarken, Bilâl'le aramızda geçen bu diyaloğa</span> <span style="font-size: 12px">kulak vermişlerdi.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Peki Bilâl, bu zamanda işe girmek zor, senin torpilin var mı?</span> <span style="font-size: 12px">Referansın kim? İşe nasıl gireceksin?' </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl'in o mütevekkil halini hiç unutamıyorum!</span> <span style="font-size: 12px">Hepimizin üzerinde bomba tesiri oluşturacak sözü söyleyiverdi:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Benim referansım Allah (cc)'tır; ne güzel vekildir O. Dün gece O'na</span> <span style="font-size: 12px">dilekçemi sundum. Hiç yetimin duasını geri çevirir mi O?'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yâ Rabbi! Ne işe tutulmuştuk! Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.</span> <span style="font-size: 12px">Gözlerimin buğulandığını ona göstermemeliydim. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Bilâl, baban yok mu?'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Yok, ben üç yaşındayken ölmüş. Anneciğim büyüttü beni.'</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Temiz bir saflık üzerindeydi. Bütün söylediklerini gönülden söylüyordu.</span> <span style="font-size: 12px">Bu, o kadar meydanda idi ki, kalbi adeta yüzüne vurmuştu.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Askerliğini yaptın mı?'</span> <span style="font-size: 12px">'Yaptım ya, hem de çavuş olarak.'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Evli misin Bilâl?' Bir anda gözleri yere düştü. </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Yine o mütevekkil hâli bütün yüzünü kaplamıştı.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'He ya, evli değil de sözlüyüm. İnşallah, işe girer girmez hemen düğünümü</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">yapacağım!'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Ama Bilâl, üç gün sonraki sınav için o kadar kesin konuşuyorsun ki,</span> <span style="font-size: 12px">sanki kazanmış gibisin!' </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Gözlerini ufka dikti, daldı, sustu ve biraz sonra:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Ben Rabbimi seviyorum, inanıyorum ki O da beni seviyor. Seven sevene</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">yardım etmez mi?'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Ona söyleyecek lâf bulamıyordum.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Allah, bizi kocaman kocaman(!) müdürleri, Bilâl kuluna hizmet etmek için</span> <span style="font-size: 12px">oraya göndermişti, adeta.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kim müdür, kim garibandı?</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl dilekçesini büyük makama verince, melekler harekete geçtiler,</span> <span style="font-size: 12px">daireler, müdürler harekete geçtiler ve hep birlikte ona koşmaya başladılar; çünkü emir büyük makamdandı.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Allah'a malik olan insanın mahrumiyeti söz konusu olabilir miydi?</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sormaya devam ettim: </span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Bari Bilâl, evlenecek kız bulabildin mi? Bu zamanda hem yetim, hem de</span> <span style="font-size: 12px">işsize kim kız verir ki?'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Başını salladı ve 'doğru' diyerek ekledi:</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Zor nişanlandım ya. Allah razı olsun, kayınpederim olacak olan insan,</span> <span style="font-size: 12px">'Sözde Müslüman' değil, hakiki mü'min.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Bu zamanda namazında-niyazında damat nerde bulunur, hem rızkı veren</span> <span style="font-size: 12px">Allah'tır' dedi ve kızını bana verdi. Rabbim rızkımızı verecek inşallah.'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl lise mezunuydu. Üçyüz kişinin katıldığı yazılı sınavı başarıyla</span> <span style="font-size: 12px">geçti. Ve bizler, önümüze sunulan -Bakanlık dahil- tüm referansları bir kenara koyarak, Bilâl'in referansını en öne koyduk.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mülakât gününe kadar bizi göremedi. Mülâkata girdiğinde karşısında bizi</span> <span style="font-size: 12px">görünce birden şaşırdı, yüzü kızardı ve gözleri yere düştü.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sessizliği bozdum: 'Bilâl, bizi tanıdın mı?' </span> <span style="font-size: 12px">'Evet!' 'Peki ne diyeceksin şimdi?' Ağlamaya başladı. Çocuk gibi ağlıyordu. İster istemez bizler de ona uyduk. Sabah makamında hıçkırıklar boğazımızda düğümlenmişti. Bilâl, ellerini kaldırdı ve dua etmeye başladı: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">'Ey Rabbim, ben niyazımı Sana sunmuştum. Hâlimi Sana açmıştım. Şimdi</span> <span style="font-size: 12px">burdaki müdürlerime karşı mahcubum. Ey Allah'ım, ben Sen'den başkasından</span></p><p><span style="font-size: 12px">istememeyi istedim, Sen'den, yine de öyleyim.'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Sessizlik odayı doldurmuştu. 'Ne olur bana izin verin çıkayım'</span> <span style="font-size: 12px">dedi. 'Peki Bilâl' dedik, 'Güle güle, Allah işini, aşını, eşini mübârek kılsın!'</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Allah'tan isteyenler muratlarına erdiler de gayrısından isteyenler helâk</span> <span style="font-size: 12px">oldular.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Allah dilerse bütün dünyayı Bilâllere hizmetçi yapar.</span> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bilâl yüreğine ve saflığına ulaşmak gerek."</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 11706, member: 376"] [SIZE=3]Bilal'in Dilekçesi ( olay yaşanmış bir hikayedir )[/SIZE] [SIZE=3] "Birkaç yıl önce, bağlı bulunduğumuz Genel Müdürlük; Dört arkadaşımla[/SIZE] [SIZE=3]birlikte, beni bir ilimizde, memur statüsünde işçi almak üzere görevlendirmişti. Sözünü ettiğim ilde on personel alacaktık ve bunlar il müdürlüğü bünyesinde görevlendirilecekti. Biz beş arkadaş birleşerek, sözünü ettiğim ile gittik. Önceden ayrılan bir misafirhaneye indik. İle gelişimizi kimsenin duymasını[/SIZE] [SIZE=3]istemiyorduk. Beşimizin de kanaati oydu ki, hak edeni kazandıralım, siyasi ve diğer baskılara boyun eğmeyelim. Biliyorduk ki, katılım yoğun olacak ve herkes bir referansla bizi rahatsız[/SIZE] [SIZE=3]edecekti, çünkü Türkiye'nin gerçeği buydu. Bunun için çok dikkatli davranıyorduk. İle ikindi vakti gittik. İkindi namazını kılmak için tarihi bir cami olup[/SIZE] [SIZE=3]olmadığını sorduk. Biliyorduk ki bu ilimiz cami bakımından biraz fakirdi.Tarihi bir cami olduğunu söylediler. Beş arkadaş, arabamıza atlayarak oraya gittik. Kimse bizi tanımıyor, zaten cami de şehrin biraz dışında. İkindi namazı[/SIZE] [SIZE=3]kılınmış, caminin avlusu boş. Beşimiz de şadırvana oturarak abdest almaya başladık. Ayakkabılarımı çıkarıp çoraplarımı da sıyırmaya başlamıştım ki, ayaklarımın önüne bir takunya kondu.Bu takunyaları önüme kim bıraktı diye başımı kaldırınca, yüzüme tebessümle bakan, yirmibeş yaşlarında bir gençle karşılaştım: 'Ben buraları bilirim, siz yabancıya benziyorsunuz; namaz kılana hizmet,[/SIZE] [SIZE=3]Allah?ın rızasını kazandırır. Allah kabul etsin!'dedi. Gencin tebessümü, davranışı bizi çok etkiledi.[/SIZE] [SIZE=3] Sordum: 'Sen kimsin? Adın nedir?'[/SIZE] [SIZE=3] 'Adım Bilâl. Bu mahallede oturuyorum.'[/SIZE] [SIZE=3] Bir an abdest almayı bırakarak, gençle ilgilenmeye başladım.[/SIZE] [SIZE=3] 'Ne işle meşgulsün Bilâl?'[/SIZE] [SIZE=3] 'Şimdilik işim yok. Ama inşallah yakında işe gireceğim.'[/SIZE] [SIZE=3] 'Nasıl olacak o?' dedim.[/SIZE] [SIZE=3] Yüzüne huzurun ve mutluluğun tebessümünü kuşanarak:[/SIZE] [SIZE=3] 'Üç gün sonra ......... Müdürlüğünde sınavla adam alınacak. Rabbim, oraya[/SIZE] [SIZE=3]girmeyi nasip edecek inşallah' dedi. Arkadaşlarım da abdest alırlarken, Bilâl'le aramızda geçen bu diyaloğa[/SIZE] [SIZE=3]kulak vermişlerdi. 'Peki Bilâl, bu zamanda işe girmek zor, senin torpilin var mı?[/SIZE] [SIZE=3]Referansın kim? İşe nasıl gireceksin?' Bilâl'in o mütevekkil halini hiç unutamıyorum![/SIZE] [SIZE=3]Hepimizin üzerinde bomba tesiri oluşturacak sözü söyleyiverdi: 'Benim referansım Allah (cc)'tır; ne güzel vekildir O. Dün gece O'na[/SIZE] [SIZE=3]dilekçemi sundum. Hiç yetimin duasını geri çevirir mi O?' Yâ Rabbi! Ne işe tutulmuştuk! Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.[/SIZE] [SIZE=3]Gözlerimin buğulandığını ona göstermemeliydim. 'Bilâl, baban yok mu?'[/SIZE] [SIZE=3] 'Yok, ben üç yaşındayken ölmüş. Anneciğim büyüttü beni.'[/SIZE] [SIZE=3] Temiz bir saflık üzerindeydi. Bütün söylediklerini gönülden söylüyordu.[/SIZE] [SIZE=3]Bu, o kadar meydanda idi ki, kalbi adeta yüzüne vurmuştu. 'Askerliğini yaptın mı?'[/SIZE] [SIZE=3]'Yaptım ya, hem de çavuş olarak.' 'Evli misin Bilâl?' Bir anda gözleri yere düştü. [/SIZE] [SIZE=3] Yine o mütevekkil hâli bütün yüzünü kaplamıştı.[/SIZE] [SIZE=3] 'He ya, evli değil de sözlüyüm. İnşallah, işe girer girmez hemen düğünümü[/SIZE] [SIZE=3] yapacağım!' 'Ama Bilâl, üç gün sonraki sınav için o kadar kesin konuşuyorsun ki,[/SIZE] [SIZE=3]sanki kazanmış gibisin!' Gözlerini ufka dikti, daldı, sustu ve biraz sonra:[/SIZE] [SIZE=3] 'Ben Rabbimi seviyorum, inanıyorum ki O da beni seviyor. Seven sevene[/SIZE] [SIZE=3] yardım etmez mi?' Ona söyleyecek lâf bulamıyordum.[/SIZE] [SIZE=3] Allah, bizi kocaman kocaman(!) müdürleri, Bilâl kuluna hizmet etmek için[/SIZE] [SIZE=3]oraya göndermişti, adeta. Kim müdür, kim garibandı?[/SIZE] [SIZE=3] Bilâl dilekçesini büyük makama verince, melekler harekete geçtiler,[/SIZE] [SIZE=3]daireler, müdürler harekete geçtiler ve hep birlikte ona koşmaya başladılar; çünkü emir büyük makamdandı. Allah'a malik olan insanın mahrumiyeti söz konusu olabilir miydi?[/SIZE] [SIZE=3] Sormaya devam ettim: [/SIZE] [SIZE=3] 'Bari Bilâl, evlenecek kız bulabildin mi? Bu zamanda hem yetim, hem de[/SIZE] [SIZE=3]işsize kim kız verir ki?' Başını salladı ve 'doğru' diyerek ekledi:[/SIZE] [SIZE=3] 'Zor nişanlandım ya. Allah razı olsun, kayınpederim olacak olan insan,[/SIZE] [SIZE=3]'Sözde Müslüman' değil, hakiki mü'min. 'Bu zamanda namazında-niyazında damat nerde bulunur, hem rızkı veren[/SIZE] [SIZE=3]Allah'tır' dedi ve kızını bana verdi. Rabbim rızkımızı verecek inşallah.' Bilâl lise mezunuydu. Üçyüz kişinin katıldığı yazılı sınavı başarıyla[/SIZE] [SIZE=3]geçti. Ve bizler, önümüze sunulan -Bakanlık dahil- tüm referansları bir kenara koyarak, Bilâl'in referansını en öne koyduk. Mülakât gününe kadar bizi göremedi. Mülâkata girdiğinde karşısında bizi[/SIZE] [SIZE=3]görünce birden şaşırdı, yüzü kızardı ve gözleri yere düştü. Sessizliği bozdum: 'Bilâl, bizi tanıdın mı?' [/SIZE] [SIZE=3]'Evet!' 'Peki ne diyeceksin şimdi?' Ağlamaya başladı. Çocuk gibi ağlıyordu. İster istemez bizler de ona uyduk. Sabah makamında hıçkırıklar boğazımızda düğümlenmişti. Bilâl, ellerini kaldırdı ve dua etmeye başladı: 'Ey Rabbim, ben niyazımı Sana sunmuştum. Hâlimi Sana açmıştım. Şimdi[/SIZE] [SIZE=3]burdaki müdürlerime karşı mahcubum. Ey Allah'ım, ben Sen'den başkasından istememeyi istedim, Sen'den, yine de öyleyim.' Sessizlik odayı doldurmuştu. 'Ne olur bana izin verin çıkayım'[/SIZE] [SIZE=3]dedi. 'Peki Bilâl' dedik, 'Güle güle, Allah işini, aşını, eşini mübârek kılsın!' Allah'tan isteyenler muratlarına erdiler de gayrısından isteyenler helâk[/SIZE] [SIZE=3]oldular. Allah dilerse bütün dünyayı Bilâllere hizmetçi yapar.[/SIZE] [SIZE=3] Bilâl yüreğine ve saflığına ulaşmak gerek."[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günde beş vakit kıldığımız nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Bilal'in Dilekçesi
Üst
Alt