- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 7,021
- Tepkime puanı
- 425
Besmele; (بِسْمِ اللهِ) ‘ALLAH’ın ismi ile’ sözünün kısaltılmışı olup, ‘Hamdele’ ve ‘Salvele’ gibi masdar olarak kullanılan bir kavramdır. Bununla bir işe başlarken Yüce ALLAH’ı zikrederek başlamayı murad etmektir. Besmele, insanı ALLAH’a ulaştıran anahtarlardan bir anahtardır. Her türlü hayrın başı, her hastalığın şifası, her problemin çözümü, her vuslatın mekânıdır. Dertler onunla devaya dönüşür. Bu sebeple Efendimiz (sav) her işe ALLAH’ın ismi ile başlar, ALLAH’ın ismi ile başlanmayan işlerde hayır ve bereket olamayacağını belirtir. Bunun için abdestte, namaza girişte, Kur’an okumada, bir yere giriş ve çıkışta, yeme-içmede, cinsî yakınlıkta ve her mühim işe başlarken mutlaka besmele çekilmelidir. Hayvan kesiminde ‘Bismillâhi ALLAHü ekber’ denilmesi gerekir. ALLAH’ın isminin anılmadığı bir hayvanın etinin yenilmesi câiz kabul edilmemektedir.
a. Mânâsı
Besmele, her türlü hayır ve bereketin anahtarı ve cennet hazinelerinden bir hazinedir. Besmele, her türlü sıkıntı için bir emniyet sebebidir. Her derdin devası, her hayır kapısının da anahtarıdır. Manâsı ise: ‘ALLAH’ın ismi ile başlarım’ demektir. Yüce ALLAH, kendi ismi ile başlanan bir işi mûteber saymaktadır. Kendi ismi ile başlanmayan bir işi ise, mûteber saymamaktadır.
b. Feyzi
Besmelenin feyzi sayılmayacak kadar çoktur. ALLAH Teâlâ’nın sayısız ismi vardır ki, bunlara “Esmâ-i Hüsnâ” denir. Bu isimlerin öyle özellikleri vardır ki, her bir ismin farklı tecellîleri vardır. Özellikle ‘ALLAH’ ismi şerifi bütün isimlerin çekirdeğini oluşturur. ALLAH isminin özellikleri, diğerlerinde yoktur. Bu sebeple bir kâfir Şehâdet cümlesini söylerken (أشهد أن لا اله إلا الرحمن) dese, bu ifadesi ile küfürden kurtulmuş olmaz. Ancak (إلا الله) demekle Müslüman olur. ALLAH isminin yerine Cenâb-ı Hak’kın diğer isimleri söylense olmaz. İşte besmele ‘ALLAH’ın ismiyle başlıyorum’ denilmekle bu feyzi taşımaktadır.
c. Fazîleti
Besmelenin fazîletini anlamak için, Kur’an-ı Kerimin sure başlarına gelişine bakmak kâfidir. Zira Kur’an’da sure başlarında zikredilmesi, Besmele’nin fazîletini izaha kâfi gelir. Cenâb-ı Hak en önemli meseleye Besmele ile başlamıştır. Bununla kullarına da her önemli işin başında Besmele çekmeyi öğretmektedir. Nitekim Efendimiz (sav) her işe ALLAH’ın ismi ile başlar ve ALLAH’ın ismiyle başlanmayan bir işte hayır bulunmadığını belirtir: “Hangi hayırlı iş ki, ona Besmele ile başlanmazsa, o işten hayır gelmez..”
d. Faydası
Besmelenin faydası çoktur. Bu sebeple her hayrın anahtarı olduğu belirtilmiştir. Besmeleyle pişirilen yemek, yiyenler için Nûr olur. Besmeleyle açılan dükkânlar bereketle bütünleşir. Besmeleyle başlanan dersler tesirli olur. Besmeleyle kilitlenmiş kapıları şeytan açamaz. Besmeleyle çalıştırılan araçlar düzenli hareket eder. Şu zikir sabah üç kere okunduğunda akşama kadar ve akşam okunduğunda da sabaha kadar emniyet içerisinde olunacağı bildirilmiştir:
بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ..
“ALLAH’ın adıyla ki, O’nun adı sâyesinde ne semâda, ne yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyla bilendir” diyen kimseye hiç bir şey zarar veremez..”
Efendimiz (sav), besmelenin cinler ile insanlar arasında bir perde oluşturduğunu haber verir: “Cinler ile âdem oğullarının avret yerleri arasındaki perde kişinin tuvalete girmek istediği zaman «Bismillâh» demesidir..”
Efendimiz (sav) karı-koca ilişkisini tanzim ederken, mühim bir kural getirir. “Sizden biriniz, ailesine yakın olmak isterse ALLAH’ın ismini anarak: (اللَّهُمَّ جَنِّبْنَا الشَّيْطَانَ وَجَنِّبْ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنَا) “ALLAHım! Bizi şeytandan uzak tut ve bize rızık olarak vereceğin şeyden de şeytanı uzak tut! Derse, o yakınlıktan ötürü kendilerine bir çocuk murad olunursa, şeytan ona hiçbir zaman zarar veremez..”
e. Şerefi
Yüce ALLAH’ın üç büyük ismini hatırlatıcı olması bakımından diğer bütün zikirlerin üstünde yer almaktadır. Resûlullah (sav) de: “O, ALLAH’ın isimlerinden bir isimdir. Onunla ALLAH’ın İsm-i A’zam’ı/en büyük isminin arası, yakınlık itibarı ile gözlerin siyahı ile beyazı arasındaki mesafe kadardır..” buyurmuştur..
a. Mânâsı
Besmele, her türlü hayır ve bereketin anahtarı ve cennet hazinelerinden bir hazinedir. Besmele, her türlü sıkıntı için bir emniyet sebebidir. Her derdin devası, her hayır kapısının da anahtarıdır. Manâsı ise: ‘ALLAH’ın ismi ile başlarım’ demektir. Yüce ALLAH, kendi ismi ile başlanan bir işi mûteber saymaktadır. Kendi ismi ile başlanmayan bir işi ise, mûteber saymamaktadır.
b. Feyzi
Besmelenin feyzi sayılmayacak kadar çoktur. ALLAH Teâlâ’nın sayısız ismi vardır ki, bunlara “Esmâ-i Hüsnâ” denir. Bu isimlerin öyle özellikleri vardır ki, her bir ismin farklı tecellîleri vardır. Özellikle ‘ALLAH’ ismi şerifi bütün isimlerin çekirdeğini oluşturur. ALLAH isminin özellikleri, diğerlerinde yoktur. Bu sebeple bir kâfir Şehâdet cümlesini söylerken (أشهد أن لا اله إلا الرحمن) dese, bu ifadesi ile küfürden kurtulmuş olmaz. Ancak (إلا الله) demekle Müslüman olur. ALLAH isminin yerine Cenâb-ı Hak’kın diğer isimleri söylense olmaz. İşte besmele ‘ALLAH’ın ismiyle başlıyorum’ denilmekle bu feyzi taşımaktadır.
c. Fazîleti
Besmelenin fazîletini anlamak için, Kur’an-ı Kerimin sure başlarına gelişine bakmak kâfidir. Zira Kur’an’da sure başlarında zikredilmesi, Besmele’nin fazîletini izaha kâfi gelir. Cenâb-ı Hak en önemli meseleye Besmele ile başlamıştır. Bununla kullarına da her önemli işin başında Besmele çekmeyi öğretmektedir. Nitekim Efendimiz (sav) her işe ALLAH’ın ismi ile başlar ve ALLAH’ın ismiyle başlanmayan bir işte hayır bulunmadığını belirtir: “Hangi hayırlı iş ki, ona Besmele ile başlanmazsa, o işten hayır gelmez..”
d. Faydası
Besmelenin faydası çoktur. Bu sebeple her hayrın anahtarı olduğu belirtilmiştir. Besmeleyle pişirilen yemek, yiyenler için Nûr olur. Besmeleyle açılan dükkânlar bereketle bütünleşir. Besmeleyle başlanan dersler tesirli olur. Besmeleyle kilitlenmiş kapıları şeytan açamaz. Besmeleyle çalıştırılan araçlar düzenli hareket eder. Şu zikir sabah üç kere okunduğunda akşama kadar ve akşam okunduğunda da sabaha kadar emniyet içerisinde olunacağı bildirilmiştir:
بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ..
“ALLAH’ın adıyla ki, O’nun adı sâyesinde ne semâda, ne yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyla bilendir” diyen kimseye hiç bir şey zarar veremez..”
Efendimiz (sav), besmelenin cinler ile insanlar arasında bir perde oluşturduğunu haber verir: “Cinler ile âdem oğullarının avret yerleri arasındaki perde kişinin tuvalete girmek istediği zaman «Bismillâh» demesidir..”
Efendimiz (sav) karı-koca ilişkisini tanzim ederken, mühim bir kural getirir. “Sizden biriniz, ailesine yakın olmak isterse ALLAH’ın ismini anarak: (اللَّهُمَّ جَنِّبْنَا الشَّيْطَانَ وَجَنِّبْ الشَّيْطَانَ مَا رَزَقْتَنَا) “ALLAHım! Bizi şeytandan uzak tut ve bize rızık olarak vereceğin şeyden de şeytanı uzak tut! Derse, o yakınlıktan ötürü kendilerine bir çocuk murad olunursa, şeytan ona hiçbir zaman zarar veremez..”
e. Şerefi
Yüce ALLAH’ın üç büyük ismini hatırlatıcı olması bakımından diğer bütün zikirlerin üstünde yer almaktadır. Resûlullah (sav) de: “O, ALLAH’ın isimlerinden bir isimdir. Onunla ALLAH’ın İsm-i A’zam’ı/en büyük isminin arası, yakınlık itibarı ile gözlerin siyahı ile beyazı arasındaki mesafe kadardır..” buyurmuştur..