- Katılım
- 10 Kasım 2013
- Mesajlar
- 36
- Tepkime puanı
- 0
BEKLİYORUZ SON NEFESTEYİZ
Bin yamalı bohçaya gamsızlığı
Ağlatmayı
Kini
Kalp kırmayı
Sevgisizliği
Tüm olumsuzluğu
Nefreti tıkalım
Ağlamayı unutmuş gamsızları taş yürekleri tıkalım
Kusurlarında, binlerce heykel dikenlerin
Heykellerini
Fikirsizlerin
Fikirlerini sokalım bin yamalı bohçaya
Atalım denizlere okyanuslara
Zihinleri aydınlatan irfan ordularında
Edep utanma terbiye ilim alalım
Ümit inanç ve gönül işidir alalım
Yayalım
Koşalım
Yetişelim peşine
Sarılalım eline
Yüreğine
Kendi ruhumuzu, keşfetmeyi bilelim
Solmayan güneş ışık renk ümididir cennetidir yürüyelim
Sefillerin kokuşmuş felsefelerinde yol olmaz vaaz geçelim
Kırık kalplere uzanmadıkça eller, el olamaz uzatalım ellerimizi
Vicdani uyanık olmadıkça kalpleri taşıyan olmadıkça
Kalp kalp olmaz iman ile atmadıkça
Kahramanlar yetişmez çıkmaz
Ey kahramanlar bilmem ki neredesiniz
Yıllarca hasretini çektiğimiz yolların gözlediğimiz
Izdırap dolu gecelerimizde anımızda
Çare getirecek olan kahramanlar
Kolu kanadı kırık evlerde sizi bekleyenlere
Kol kanat olacaklar sizler neredesiniz
Kimler sizi sakladı nasıl sakladı
Hayallerimizin güvercini ışığı müjdecisi
Kederden rüzgârlar ruhumuzu ezerken
Canlara can katanlar gelmezseniz eğer erken
Nilüfer çiçeklerimiz gençlerimiz solacak
Duygularını anlayışını ve özlemlerini yiğitçe gösteren
Coşkunluk tebessümlü kahramanlar
Bekliyoruz son nefesteyiz
Durun ötelerde bir ses var
Bizler yüreğinizdeyiz diyenler var
Dinleyin
Elinizi yüreğinize koyun dinleyin diyenler
Evet, evet coşkun bir ses bunu söyleyenler
Dinleyin diyenler
Dinleyin okunanı kâinatı ezanı, ezan gibi
Çağrıyı nara gibi değil çağrı gibi diyenler
Ötelerde el sallayanlar
Bize gülenler
Kucak açmış
Cennet vadisinde bekleyenlerin sesi bunlar
Mehmet Aluç
Bin yamalı bohçaya gamsızlığı
Ağlatmayı
Kini
Kalp kırmayı
Sevgisizliği
Tüm olumsuzluğu
Nefreti tıkalım
Ağlamayı unutmuş gamsızları taş yürekleri tıkalım
Kusurlarında, binlerce heykel dikenlerin
Heykellerini
Fikirsizlerin
Fikirlerini sokalım bin yamalı bohçaya
Atalım denizlere okyanuslara
Zihinleri aydınlatan irfan ordularında
Edep utanma terbiye ilim alalım
Ümit inanç ve gönül işidir alalım
Yayalım
Koşalım
Yetişelim peşine
Sarılalım eline
Yüreğine
Kendi ruhumuzu, keşfetmeyi bilelim
Solmayan güneş ışık renk ümididir cennetidir yürüyelim
Sefillerin kokuşmuş felsefelerinde yol olmaz vaaz geçelim
Kırık kalplere uzanmadıkça eller, el olamaz uzatalım ellerimizi
Vicdani uyanık olmadıkça kalpleri taşıyan olmadıkça
Kalp kalp olmaz iman ile atmadıkça
Kahramanlar yetişmez çıkmaz
Ey kahramanlar bilmem ki neredesiniz
Yıllarca hasretini çektiğimiz yolların gözlediğimiz
Izdırap dolu gecelerimizde anımızda
Çare getirecek olan kahramanlar
Kolu kanadı kırık evlerde sizi bekleyenlere
Kol kanat olacaklar sizler neredesiniz
Kimler sizi sakladı nasıl sakladı
Hayallerimizin güvercini ışığı müjdecisi
Kederden rüzgârlar ruhumuzu ezerken
Canlara can katanlar gelmezseniz eğer erken
Nilüfer çiçeklerimiz gençlerimiz solacak
Duygularını anlayışını ve özlemlerini yiğitçe gösteren
Coşkunluk tebessümlü kahramanlar
Bekliyoruz son nefesteyiz
Durun ötelerde bir ses var
Bizler yüreğinizdeyiz diyenler var
Dinleyin
Elinizi yüreğinize koyun dinleyin diyenler
Evet, evet coşkun bir ses bunu söyleyenler
Dinleyin diyenler
Dinleyin okunanı kâinatı ezanı, ezan gibi
Çağrıyı nara gibi değil çağrı gibi diyenler
Ötelerde el sallayanlar
Bize gülenler
Kucak açmış
Cennet vadisinde bekleyenlerin sesi bunlar
Mehmet Aluç