Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said-i Nursi
.::Bediüzzaman Said Nursi::.
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="hacı anne" data-source="post: 41" data-attributes="member: 4"><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kısa zamanda İstanbul'da şöhreti yayıldı.</span></p><p><span style="font-size: 12px">Dinî ilimler alanında sorulan her soruya ikna edici cevaplar dair o zaman üniversite öğrencisi olup bizzat kendisine soru soran Hasan Fehmi Başol (Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve başkanı), Ali Himmet Berki (Yargıtay Başkanı) gibi- birçok şahid vardır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hilafet merkezinde siyasî temaslarla İslâm'ahizmeteden Bediüzzaman meydanlarda, kürsülerde sık sık görünüyordu. Meşrutiyetin ilanından sonra bazı arkadaşlarıyla İttihad-ı Muhammedî cemiyetini kurdu. Bütün müslümanları üyesi sayan bu cemiyet, hızlı bir gelişme kaydetti. Geldiği ileri sürülen ''Hürriyet''in şer'î sınırlar çerçevesinde kalması için gayret gösteriyordu. Tanin, İkdam, Serbesti, Mizan, Şark ve Kürdistan,Volkan gibi çeşitli gazetelerde yazıyordu. Devrin siyasi şartları içerisinde ve kaygan siyaset zemininde, geleneksel saltanat idaresinin devamının zor olduğun düşünüyor, bundan dolayı meşrutî idareyi bir çare olarak görüyordu. ''Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlâl'' diyordu. Said Halim Paşa, Babanzade Ahmet Naim, Filibeli Ahmet Hilmi, Mehmet Akif, Elmalılı M.Hamdi gibi birçok İslâmcı ilim ve fikir adamı da böyle düşünüyorlardı. Fakat çok geçmeden İttihat ve Terakki hükümetinin, daha çok menfi tesirler altına girdi ini görünce doğru bildiğini söylemekten geri durmamıştır. Bu arada 31 Mart hadisesi oldu; birçok hoca arasinda o da tutuklanıp idam istemiyle yargılandı. Sıkı Yönetim Mahkeme Başkanı Hurşit Paşa'nın:''Sende Şeriat istemisşin öyle mi?'' sorusuna şu cevabı verdi: ''Şeriatın bir hakikatına bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira Şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilalcilerin istediği gibi değil!'' Kendisine yapılan ithamlara karşı yaptığı uzun savunma, daha sonra iki defa tab edilmiştir. Cesurca müdafaası neticesinde idam beklerken beraat etti.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Mahkeme heyetine teşekkür etmeksizin mahkemeden çıktı. Beyazıd'dan sultanahmed'e kadar kendini izleyen bir halk kitlesi önünde ''Zalimler için yaşasın cehennem!'' nidasıyla ilerledi. İsyan eden sekiz taburu itaate sevk etti i sabit olunca Sıkı Yönetim Mahkemesi, onun isyana katılmadı ını anlamış ve beraat ettirmişti. bu olaydan sonra İstanbul'da fazla kalmaz, 1910 yılında Van'a gitmek üzere İstanbul'dan ayrılır, Batum yoluyla Van'a giderken Tiflis'e u rar. </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Tiflis'te Şeyh San'an tepesinde bir Rus polisiyle ilginç bir konuşması olur.İslam'ın geleceğinden ümitli oldu unu ifade etmesi üzerine polisin çağdaş müslümanların esir, zayıf fakir olup varlık göstermelerinin imkansız oldu unu söylemesine karşılık verdiği şu keramet cevap 90'lı yıllardan sonra meşhur olmuştur: </span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">''Müslümanlar tahsile gitmişler ; işte Hindistan, İslâm'ın kabiliyetli bir evladıdır,İngiliz lisesinde okuyor. Mısır İslam'ın, zeki bir mahdumudur,İngiliz Mülkiye mektebinden ders alıyor,Kafkas ve Türkistan İslamın iki bahadır o ullarıdır, Rus harbiyesinde talim ediyorlar''(Nur talebelerin'den bir hizmet grubu 1995 yılında Tiflis şehrinde bir özel lise açmışlardır.) Daha sonra Van bölgesini dolaşarak ilmî içtimaî konularda etrafı aydınlatır. Gezileri esnasında kendisine sorulan surulara verdiği cevaplar,Münâzarat adlı bir kitapta toplanmıştır. 1911 kışında Şam'a gitti inde oralı bazı âlim dostlarının ricası üzerine Emevi Camii'nde(alttaki resim) tarihi bir hutbe verdi(bu hutbenin Arapça orijinali küçük bir kitap halinde iki defa yayınlandılktan sonra bizzat müellif tarafından Türkçe tercümeside yayınlanmıştır).</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="hacı anne, post: 41, member: 4"] [SIZE=3] Kısa zamanda İstanbul'da şöhreti yayıldı. Dinî ilimler alanında sorulan her soruya ikna edici cevaplar dair o zaman üniversite öğrencisi olup bizzat kendisine soru soran Hasan Fehmi Başol (Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi ve başkanı), Ali Himmet Berki (Yargıtay Başkanı) gibi- birçok şahid vardır. Hilafet merkezinde siyasî temaslarla İslâm'ahizmeteden Bediüzzaman meydanlarda, kürsülerde sık sık görünüyordu. Meşrutiyetin ilanından sonra bazı arkadaşlarıyla İttihad-ı Muhammedî cemiyetini kurdu. Bütün müslümanları üyesi sayan bu cemiyet, hızlı bir gelişme kaydetti. Geldiği ileri sürülen ''Hürriyet''in şer'î sınırlar çerçevesinde kalması için gayret gösteriyordu. Tanin, İkdam, Serbesti, Mizan, Şark ve Kürdistan,Volkan gibi çeşitli gazetelerde yazıyordu. Devrin siyasi şartları içerisinde ve kaygan siyaset zemininde, geleneksel saltanat idaresinin devamının zor olduğun düşünüyor, bundan dolayı meşrutî idareyi bir çare olarak görüyordu. ''Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlâl'' diyordu. Said Halim Paşa, Babanzade Ahmet Naim, Filibeli Ahmet Hilmi, Mehmet Akif, Elmalılı M.Hamdi gibi birçok İslâmcı ilim ve fikir adamı da böyle düşünüyorlardı. Fakat çok geçmeden İttihat ve Terakki hükümetinin, daha çok menfi tesirler altına girdi ini görünce doğru bildiğini söylemekten geri durmamıştır. Bu arada 31 Mart hadisesi oldu; birçok hoca arasinda o da tutuklanıp idam istemiyle yargılandı. Sıkı Yönetim Mahkeme Başkanı Hurşit Paşa'nın:''Sende Şeriat istemisşin öyle mi?'' sorusuna şu cevabı verdi: ''Şeriatın bir hakikatına bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira Şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilalcilerin istediği gibi değil!'' Kendisine yapılan ithamlara karşı yaptığı uzun savunma, daha sonra iki defa tab edilmiştir. Cesurca müdafaası neticesinde idam beklerken beraat etti. Mahkeme heyetine teşekkür etmeksizin mahkemeden çıktı. Beyazıd'dan sultanahmed'e kadar kendini izleyen bir halk kitlesi önünde ''Zalimler için yaşasın cehennem!'' nidasıyla ilerledi. İsyan eden sekiz taburu itaate sevk etti i sabit olunca Sıkı Yönetim Mahkemesi, onun isyana katılmadı ını anlamış ve beraat ettirmişti. bu olaydan sonra İstanbul'da fazla kalmaz, 1910 yılında Van'a gitmek üzere İstanbul'dan ayrılır, Batum yoluyla Van'a giderken Tiflis'e u rar. Tiflis'te Şeyh San'an tepesinde bir Rus polisiyle ilginç bir konuşması olur.İslam'ın geleceğinden ümitli oldu unu ifade etmesi üzerine polisin çağdaş müslümanların esir, zayıf fakir olup varlık göstermelerinin imkansız oldu unu söylemesine karşılık verdiği şu keramet cevap 90'lı yıllardan sonra meşhur olmuştur: ''Müslümanlar tahsile gitmişler ; işte Hindistan, İslâm'ın kabiliyetli bir evladıdır,İngiliz lisesinde okuyor. Mısır İslam'ın, zeki bir mahdumudur,İngiliz Mülkiye mektebinden ders alıyor,Kafkas ve Türkistan İslamın iki bahadır o ullarıdır, Rus harbiyesinde talim ediyorlar''(Nur talebelerin'den bir hizmet grubu 1995 yılında Tiflis şehrinde bir özel lise açmışlardır.) Daha sonra Van bölgesini dolaşarak ilmî içtimaî konularda etrafı aydınlatır. Gezileri esnasında kendisine sorulan surulara verdiği cevaplar,Münâzarat adlı bir kitapta toplanmıştır. 1911 kışında Şam'a gitti inde oralı bazı âlim dostlarının ricası üzerine Emevi Camii'nde(alttaki resim) tarihi bir hutbe verdi(bu hutbenin Arapça orijinali küçük bir kitap halinde iki defa yayınlandılktan sonra bizzat müellif tarafından Türkçe tercümeside yayınlanmıştır).[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Risale-i Nur
Bediüzzaman Said-i Nursi
.::Bediüzzaman Said Nursi::.
Üst
Alt