- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Rüyanı söyle sana kim olduğunu ve içinde bulunduğun ruh halini söyleyeyim...
Rüyalar, geleceği haber vermiyor ama ‘şimdi’ "ANI" ilgili önemli ipuçları içeriyor.
Hiç bir rüya yaşanılan ortamdan bağımsız bir sekilde yorumlanamaz.
"Şimdi’ nerde oldugunu ve hareket ettigini bilen, anlayan, nereye varacağını ve geleceğini de tahmin edebilir..
Geçmiş, şimdi ve gelecek, aslında aynı zamandır... İnsan üç zaman boyutunda birden yaşıyor..
Mesela;
Uçmak; serbest kalmaya, geleceğe uçmaya çalışan özellikle çocukluk ve gençlik yıllarında daha çok görülen bir rüyadır..
Deniz, durgun su veya havuz; Bu tür rüyaları görenler rahat rahat yaşayayım düşüncesindedir. Güven arayışına tekabül ediyor.
Deprem; hayat ve ilişkilerindeki bir duygusal "sarsıntı" ve korkulari yansitiyor... yada etrafimizda olan olaylardan endişeden kaynaklanmaktadır
Düşmek; güvensizlik ve sevgi, destek eksikliği, kişinin yaşadığı bazı şeylerin kontrolünde olmadığını anlatır.
Çocuk; alt beyinde doğurma, nesli devam ettirme isteğini, iç dünyamızın denge, ahenk ve huzurlu olma arayışını...
At; doğal cinsel istek, uyum, sadakat, güç, kuvvet ve enerji sembolüdür...
Bizlere yaşamımızda acı, tatlı olayları YAŞATAN her şey aslında, bizim içimizdekini, BİZE göstermek, fark ettirmek için oradadır...
Bu aleme baktığımızda Hakkın fiilini müşahede edeceğiz, alem bir ayna olacaktır ve biz bu aynada Hak’kı göreceğiz...
Hz Mevlana "Ne arıyorsan kendinde ara senin canın içinde bir can var, o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara! A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara." demistir..
Yaşamımız da karşılaştığımız her şey, iç dünyamıza AYNALIK görevi yapmaktadır...
Bu bizim kabullenemediğimiz, kendimizden bile sakladığımız hallerimizin seyridir...
Rüyalar; bizden bize, aslinda haber verirler.. idrak edebilene...
Fiziksel DIŞ dünyamız ile, İÇSEL, Psikolojik Gerçekliğimiz arasında hiçbir ayrılık yoktur...
Algıladığımız her şey İÇTEN-Dışa Projekte olanın, DIŞTAN-İçe şeklinde algılanmasından kaynaklanmaktadır....
Kişi DIŞ Dünya da değil, Beynin içinde oluşan HAYAL Dünyasında yaşamaktadır...
MANA (esma) yüklü frekans Dalgalarının, BEYİNDEKİ veri Tabanı oranında, Değerlendirilmesi neticesinde Madde (fizik Dünya) BİZİM için, Bize göre, VAR olur.
KUR'AN-I KERİM’de (Müzemmil Süresinde) “Ey Örtüsüne Bürünen” şeklinde ifade edilmektedir.
Selamet ile Hayra Kalin... Rüyalarda buluşalım...
