Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
B...
Bahîra
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ömr-ü diyar" data-source="post: 10809" data-attributes="member: 376"><p><span style="font-size: 12px">Cahiliye devrinde beşinci doğumunda dişi deve doğurduğu için kulağı kesilerek salınıverilen deve. Cahiliyye döneminde Araplar belli doğumlardan sonra devenin kulağını yarar ve onu serbest bırakırlardı. Deve bundan böyle bir çeşit dokunulmazlık statüsüne kavuşurdu. Sahibi artık ne sütünden, ne yününden ne de etinden yararlanabilirdi. (İmam Şafiî, Ahkâmu'l-Kur'an, Beyrut 1980, I, 144) Bundan sonra deve, putlar içindir: putlara hizmet eden kâhinler ondan yararlanır. (Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'an, Beyrut 1965, VI, 335)</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kaç doğumdan sonra devenin bu statüye kavuştuğu konusunda farklı rivayetler vardır. Bazı rivayetlere göre beş doğumdan, bazılarına göre, doğurduğu yavruların hepsinin dişi olması durumunda, bazılarına göre ise beşinci olarak doğurduğunun erkek olması durumunda bu işlem sözkonusu olurdu. (Kurtubî, a.g.e., VI, 336). Beşinci doğumu dişi olduğunda kadınlar onun et ve sütünden yiyemezlerdi. (İbn Kuteybe, Tefsîru Garîbi'l-Kur'an, Beyrut 1978, s. 147).</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Doğumların adedi ve kimlerin o develerden yararlanabileceği konusunda başka rivayetler de mevcuttur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kur'an-ı Kerim, Mâide suresinin 103. ayetinde Arapların bu geleneğinden bahsetmekte ve böyle bir şeyin caiz olmadığı ifade edilmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Muhtemelen, Peygamber (s.a.s.)'e bu konuda sorulmuş bir soru üzerine Kur'an'da bu konuya temas edilmiştir. Nitekim sözkonusu ayet, Peygamber'e yöneltilmiş sorular siyakında geçmektedir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Hiç şüphesiz bu develerin durumunun Kur'an'da zikredilmiş olmasının başka hikmetleri de mevcuttur. Tevhid akîdesinden uzaklaşmış toplumlarda şekil olarak olmasa bile, espri ve içerik olarak benzer âdetler mevcuttur. Meselâ günümüzde kimi karşılama törenlerinde hayvanların kurban edilip kanlarının, kendileri için kesildikleri kişilerin alnına sürülmesi; mezarlara adak adanması aynı espriyi taşımaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kur'an bu develerden bahsetmekle bu tür adakların da caiz olmadığını anlatmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Cahiliyenin ilkel kalıntılarından olan bahîra geleneği; sâibe, vesîle ve hâm âdetleriyle birlikte İslâm'ın yasakladığı âdetlerdendir. Mâide suresinin sözkonusu ayetinde şöyle buyrulur:</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Allah kulağı kesilip salıverilen bahîra, putlara adak edilen sâibe develeri, putlar için kesilen vesileyi, sırtı yüke haram kılınan hâm'ın hiçbirini meşru' kılmamıştır. Ancak kâfirler Allah'a yalan iftira etmektedirler. Çoğunun da akılları ermez. "</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">M. Sait ŞİMŞEK</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ömr-ü diyar, post: 10809, member: 376"] [SIZE=3]Cahiliye devrinde beşinci doğumunda dişi deve doğurduğu için kulağı kesilerek salınıverilen deve. Cahiliyye döneminde Araplar belli doğumlardan sonra devenin kulağını yarar ve onu serbest bırakırlardı. Deve bundan böyle bir çeşit dokunulmazlık statüsüne kavuşurdu. Sahibi artık ne sütünden, ne yününden ne de etinden yararlanabilirdi. (İmam Şafiî, Ahkâmu'l-Kur'an, Beyrut 1980, I, 144) Bundan sonra deve, putlar içindir: putlara hizmet eden kâhinler ondan yararlanır. (Kurtubî, el-Câmi'li Ahkâmi'l-Kur'an, Beyrut 1965, VI, 335) Kaç doğumdan sonra devenin bu statüye kavuştuğu konusunda farklı rivayetler vardır. Bazı rivayetlere göre beş doğumdan, bazılarına göre, doğurduğu yavruların hepsinin dişi olması durumunda, bazılarına göre ise beşinci olarak doğurduğunun erkek olması durumunda bu işlem sözkonusu olurdu. (Kurtubî, a.g.e., VI, 336). Beşinci doğumu dişi olduğunda kadınlar onun et ve sütünden yiyemezlerdi. (İbn Kuteybe, Tefsîru Garîbi'l-Kur'an, Beyrut 1978, s. 147). Doğumların adedi ve kimlerin o develerden yararlanabileceği konusunda başka rivayetler de mevcuttur. Kur'an-ı Kerim, Mâide suresinin 103. ayetinde Arapların bu geleneğinden bahsetmekte ve böyle bir şeyin caiz olmadığı ifade edilmektedir. Muhtemelen, Peygamber (s.a.s.)'e bu konuda sorulmuş bir soru üzerine Kur'an'da bu konuya temas edilmiştir. Nitekim sözkonusu ayet, Peygamber'e yöneltilmiş sorular siyakında geçmektedir. Hiç şüphesiz bu develerin durumunun Kur'an'da zikredilmiş olmasının başka hikmetleri de mevcuttur. Tevhid akîdesinden uzaklaşmış toplumlarda şekil olarak olmasa bile, espri ve içerik olarak benzer âdetler mevcuttur. Meselâ günümüzde kimi karşılama törenlerinde hayvanların kurban edilip kanlarının, kendileri için kesildikleri kişilerin alnına sürülmesi; mezarlara adak adanması aynı espriyi taşımaktadır. Kur'an bu develerden bahsetmekle bu tür adakların da caiz olmadığını anlatmaktadır. Cahiliyenin ilkel kalıntılarından olan bahîra geleneği; sâibe, vesîle ve hâm âdetleriyle birlikte İslâm'ın yasakladığı âdetlerdendir. Mâide suresinin sözkonusu ayetinde şöyle buyrulur: Allah kulağı kesilip salıverilen bahîra, putlara adak edilen sâibe develeri, putlar için kesilen vesileyi, sırtı yüke haram kılınan hâm'ın hiçbirini meşru' kılmamıştır. Ancak kâfirler Allah'a yalan iftira etmektedirler. Çoğunun da akılları ermez. " M. Sait ŞİMŞEK[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
B...
Bahîra
Üst
Alt