Babam sevdiğim kişiyi ailesinden dolayı istemiyor

Necla1

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Nisan 2023
Mesajlar
3
Tepkime puanı
1
Selamın aleyküm,

kısaca özetlemek istiyorum size sorumu:

Ben 22 yaşında bir bayanım ve uzun süredir görüştüğüm bir beyefendi var. Biz aynı memleketteniz ve herkes herkesi tanır. Biz onunla evlenmeyi düşünüyoruz ve Ağustos 2022 de istemeye geleceklerdi. Babama durum izah edildi ve babam bunu çok şiddetli bir şekilde reddetti. Babam çok dindar bir insandır, dinine, imanına, Rabbine ve namazına çok bağlı bir insandır. Ama bu konuda yeminler etti, eğer ki kızım o çocukla evlenirse hepinizi terk eder giderim diye.

Vermemesinin sebebi: Evlenmek istediğim beyefendinin annesi hakkında bizim memlekette kötü şeyler konuşuluyor, başka adamlarla alakalı ve aslı var bu dedikodunun. Ben kızımın soyunu öyle bir soyla birleştirmem deyip şiddetle karşı çıkıyor. Görüştüğüm beyefendiye hiç bir kötü sözü ve manası yok. Sadece annesinin yaptıklarından dolayı istemiyor.

Ve hatta şu ana kadar benimle konuşmuyor babam. Ne zaman o beyefendiyle konuşmayı bırakırsam o zaman tekrar benimle konuşacakmış.

Ben de çok dinine düşkün bir insanım elhamdulillah ve nasibe kadere de inanırım tabi. Belki biz o beyefendiyle birbirimiz için hayırlısı değiliz diye düşündüm. Ve birbirimize hayırlı olup olmadığımızı öğrenmek için yedi gün boyunca istihare namazını kıldım ardından da bilgili birisiyle istişare yaptık ve bende araştırdım. Her gün güzel rüyalar gördüm, içi ferahlatan ve güzel renklerle birlikte beyaz, yeşil gibi.

Şimdi özet olarak babam kötü kötü yemin ediyor ve olmaz diyor. Biz görüştüğüm beyefendiyle yıllarca beklemeyi göze aldık ve ailemizin rızası olasıya kadar bekleyeceğiz Allahın izniyle. Sizce ne yapmalıyız ve nasıl davranmalıyız? Babamı nasıl ikna edebiliriz? Kendisi de çok dindar ama bu konuda Kaderi ve nasibi gözardı ediyor.

Çok teşekkür ederim. Allah razı olsun.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Aleykümselam kardeşim. Öncelikle sen ve görüştüğün beyefendi namaz başta olmak üzere diğer dini vecibelerinizi yerine getiriyormusunuz onu sormak lazım.
 

Necla1

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Nisan 2023
Mesajlar
3
Tepkime puanı
1
Aleykümselam kardeşim. Öncelikle sen ve görüştüğün beyefendi namaz başta olmak üzere diğer dini vecibelerinizi yerine getiriyormusunuz onu sormak lazım.

Hayırlı Geceler. Dönüş yaptığınız için teşekkürler.

Ben hamdolsun 8 senedir 5 vakit namazımı kılıyorum. Görüştüğüm beyefendi her vakit namazını kılmıyor maalesef, ama yinede gayret ediyor. Rabbim inşallah ona da en koda zamanda eksiksiz namazlarını eda etmeyi nasip eder. İkimizde Allah yolunda ilerleyen insanlarız elhamdulillah, dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz. Allah kabul etsin.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Kendi düşüncemdir; Bana göre eksiklik namazda. Siz de biliyorsunuz ki arasıra namaz diye birşey yok, gayret ediyor ama olmuyor diye de birşey yok. Şimdi niye bunu yazdım, çünkü bana göre namaz tam olursa Allah c.c bütün engel ve sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.
Bakın, Allah c.c birşeyin olmasını dilediği zaman bütün dünyayı, bütün yaşayışı, bütün olasılıkları, bütün düşünceleri, bütün duyguları ve hisleri ters çevirir dilediği şeyi oldurur. Bu iş olmayacak bir işti ama nasıl oldu diye şaşırıp kalırsınız. Tam tersi de mümkün. Yani olması kesin bir işti de nasıl olmadı der şaşırır insan oğlu. Yani dilerse olmazları olduran, olacakları da oldurmayan Allah c.c dür. Onun için Mevlamıza çok yakın olmalıyız bunun ilk basamağı da namazdır. Namaz eksik demek, herşey eksik demektir. Onun için öncelikle babanızı ikna etmeğe değil, Allah c.c ye yakın olmaya çalışın, işin sırrı bence budur dua her kapıyı açar. Mevla dilediyse zaten babanızı O c.c ikna eder merak etmeyin. Ancak Mevla istemezse babanızı ikna bile etseniz
o işi olduramazsınız. Çare, namaz, dua ve zikirdir bu herkes için geçerli Varın gerisini siz tamamlayın.
Alttaki alıntı yazıyı okumanızı ve okutmanızı tavsiye ederim.

Bilindiği gibi namaz, dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehâdetten sonra, İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve -geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Namaz, uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa îma ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın” (Buhârî, Mevâkît, 37; Müslim, Mesâcid, 314-316) buyurmuştur.
Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nûr, 24/37)
İşverenin veya iş yerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkânını sağlaması gerekir. Ancak çalışanın da işini aksatmaması ve iş disiplininin korunması açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. İzin verilmemesine rağmen kılınan namaz geçerlidir. Namaz kılma imkânı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkânı bulabileceği bir iş araması uygun olur.
Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkân bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar.
 

Necla1

Yeni Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Nisan 2023
Mesajlar
3
Tepkime puanı
1
Kendi düşüncemdir; Bana göre eksiklik namazda. Siz de biliyorsunuz ki arasıra namaz diye birşey yok, gayret ediyor ama olmuyor diye de birşey yok. Şimdi niye bunu yazdım, çünkü bana göre namaz tam olursa Allah c.c bütün engel ve sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.
Bakın, Allah c.c birşeyin olmasını dilediği zaman bütün dünyayı, bütün yaşayışı, bütün olasılıkları, bütün düşünceleri, bütün duyguları ve hisleri ters çevirir dilediği şeyi oldurur. Bu iş olmayacak bir işti ama nasıl oldu diye şaşırıp kalırsınız. Tam tersi de mümkün. Yani olması kesin bir işti de nasıl olmadı der şaşırır insan oğlu. Yani dilerse olmazları olduran, olacakları da oldurmayan Allah c.c dür. Onun için Mevlamıza çok yakın olmalıyız bunun ilk basamağı da namazdır. Namaz eksik demek, herşey eksik demektir. Onun için öncelikle babanızı ikna etmeğe değil, Allah c.c ye yakın olmaya çalışın, işin sırrı bence budur dua her kapıyı açar. Mevla dilediyse zaten babanızı O c.c ikna eder merak etmeyin. Ancak Mevla istemezse babanızı ikna bile etseniz
o işi olduramazsınız. Çare, namaz, dua ve zikirdir bu herkes için geçerli Varın gerisini siz tamamlayın.
Alttaki alıntı yazıyı okumanızı ve okutmanızı tavsiye ederim.

Bilindiği gibi namaz, dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime-i şehâdetten sonra, İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır. Terk edilmesi ve -geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın- vaktinde eda edilmeyip kazaya bırakılması, günahtır. Namaz, uyuyakalmak, unutmak ve baş ile de olsa îma ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılamaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılamaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın” (Buhârî, Mevâkît, 37; Müslim, Mesâcid, 314-316) buyurmuştur.
Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuk gibi durumlar namazın ertelenmesi için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nûr, 24/37)
İşverenin veya iş yerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, Cuma namazını ve beş vakit namazın da hiç değilse farzlarını kılabilme imkânını sağlaması gerekir. Ancak çalışanın da işini aksatmaması ve iş disiplininin korunması açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. İzin verilmemesine rağmen kılınan namaz geçerlidir. Namaz kılma imkânı bulunmayan bir yerde çalışan kimsenin bu imkânı bulabileceği bir iş araması uygun olur.
Eğer çalışanlar aramalarına rağmen başka bir imkân bulamazlar ise; öğle ile ikindiyi, ya ikindiyi öne alarak öğle vaktinde ya da öğleyi geciktirerek ikindi vaktinde; akşam ile yatsıyı da yatsı vaktine geciktirerek veya yatsıyı akşam vaktine alarak (cem ederek/birleştirerek) kılabilirler. Fakat bunun bir zaruret hükmü olduğunu hatırdan çıkarmazlar.

Çok teşekkür ederim, Allah razı olsun cevabınız için. Bende aynı şekilde düşünüyorum ve görüştüğüm beyefendiyi her defasında namaz kılması için elimden geldiğince motive etmeye ve bunu izah etmeye çalışıyorum. Rabbim hidayet versin, kalbine Namaz aşkı versin. Böyle dua ediyorum her zaman. Ama pes etmeyeceğim, namaz kılmasına yakınlaştırmak için çabalayacağım.

Peki babamın bu tavrını ortadan kaldırmak için herhangi bir tavsiyeniz var mı?
İnsan kaderini kendi belirler diyor ama normalde kadere kazaya karşı gelmeyen ve inanan bir insan. Bende çok araştırdım. Rabbim hepimize akıl fikir vermiş bunu kullanmamamız için ama bazı şeyler de yazılıdır: doğacağımız gün, evleneceğimiz kişi ve öleceğimiz gün diye bilgi edindim. Yanlışım varsa düzeltin lütfen.

Alimden zalim doğar dedim, Peygamberimizin (SAV) amcası bile kafir olarak ölmüş, Hz. Nuhun oğlu iman etmedi dedim.
Yani demek istediğim kimse ne Annesini, ne de ailesini seçebiliyor.

Ama babama bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Gerçekten Nuh diyor Peygamber demiyor. Sabredelim diyoruz ama içim bu şekilde rahat değil, her şeyi en helal yola bağlamak istiyorum.

Babama sunmak için bu konuyla alakalı hangi dini alıntıları önerirsiniz?

Teşekkürler.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
Belki benzer bir olay yaşamış veya şahit olan bir kişi mesajınızı okuyup size cevap yazabilir. Babanızı tanımadan ikna yolları belirtmek de doğru olmaz, malum her karekterin tepkisi farklıdır. Babanızı en iyi siz tanırsınız. Konuyla alakalı dini kıssa veya hükümleri araştırıp bulmak gerekir, bunlar genelde herkesin ezberinde olacak şeyler değil, en azından bende yok. Ama fikir olarak güzel, bunu bir iş kabul edip biraz araştırın ilgili kıssa veya hüküm mutlaka bulunur, bu şekilde ikna olacaksa deneyin derim. Vesselam.
 
Üst Alt