- Katılım
- 22 Şubat 2011
- Mesajlar
- 9,107
- Tepkime puanı
- 81

Nasrettin Hoca'nın bir oğlu varmış...Ters mi ters ...
Ne denirse tam tersini yapan bir çocuk.
Bir gün Nasrettin Hoca ile oğlu Akşehir'e gitmişler.
Oradan iki çuval tuz almışlar. Ve eşeğe yükleyip köylerine dönmek için yola koyulmuşlar.
Köylerinin yakınındaki derenin yanına gelmişler, Nasrettin Hoca derenin en sığ yerinden karşıya geçmiş.
Oğlu da o sırada eşeği sudan geçirmekteymiş....
Nasrettin Hoca bir de bakar ki, ne görsün, eşeğin sırtındaki çuvallardan biri suya değdi değecek...
Ne yapsın?
Oğlunun da huyunu bildiği için seslenir:
- Sevgili oğlum...Çuvallardan biri suya değecek.
Biraz daha asıl da iyice suya gömülsün...
Çocuğun o gün uysallığı üzerindeymiş...
Tutup,babasının dediğini yapmış. Sarkan çuvalı batırmış.
İşte tam o anda, öteki çuvalda semerin üzerinden devrilmiş...
Ve iki çuval birden suya düşmüş...
Nasrettin Hoca can havliyle oğluna bağırmış:
- Ulan ne halt ettin,salak oğlum?... İki çuval tuz suya karıştı!
Oğlu yanıtlamış:
- Kırk yılda bir baba sözü dinleyelim dedik, gene de yaranamadık..