Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Türbeler
Baba Cafer Türbesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 33953" data-attributes="member: 1208"><p><strong><span style="color: red">Baba Cafer Türbesi </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>İstanbul ili Eminönü ilçesi, Zindankapı’da Zindan Hanı içerisinde olan türbe, asıl ismi Seyyit Cafer olan ve halk arasında Baba Cafer olarak tanınan Seyyit Cafer’e aittir. Seyit Cafer’in yaşamı ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır. Onunla ilgili Evliya Çelebi Seyahatnamesi ile Hafız Hüseyin’in Ayvansaray-i Mecmua-i Tevarih isimli eserinde bazı bilgiler bulunmaktadır. Bunlara dayanılarak Baba Cafer’in Bağdat doğumlu ve İmam Hüseyin soyundan olduğu, Sıddıkiye Tarikatına mensup olduğu öğrenilmektedir. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Abbasi halifelerinden Harunu Reşit (789–809) döneminde Baba Maksut ile birlikte İstanbul’a Müslümanlar ile Bizanslılar arasındaki gerginliği gidermek amacı ile gönderilmiştir. İstanbul’da o zamanlar Bizanslıların egemenliği altında olup, Kocamustafapaşa’da da bir Müslüman mahallesi bulunuyordu. Baba Cafer ile birlikte gelen heyet bu Müslümanlarla Bizanslılar arasındaki anlaşmazlığı gidermek amacı ile İstanbul’a gelmiştir. Baba Cafer Kocamustafapaşa’da birçok Müslüman’ın öldürüldüğünü, cesetlerinin gömülmesine izin verilmediğini görmüş ve bunun üzerine Bizans İmparatoru I. Nikeforos’un huzuruna çıkarak gördüklerini anlatmıştır. İmparator Baba Cafer’in söylediklerini dinlemiş, ancak “ALLAH’a inanan insanların böyle gaddarlık yapamayacağını” söylemesi üzerine imparator kızmış ve onu zindana attırmıştır. Baba Cafer ile birlikte gelen Baba Maksut İmparatoruz yola getirmiş ve bütün Müslüman şehitlerinin gömülmesini sağlamıştır. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kaynaklara göre Baba Cafer zindanda bazı kerametler göstermiştir. Baba Cafer’in ölümü ile ilgili bir takım rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan birine göre; İmparator tarafından zehirletilmiş, diğeri; kendi eceliyle ölmüş, bir diğeri de Bizans askerleri tarafından öldürüldüğüdür. İmparator Baba Cafer’in cesedini zindana gömdürmüş, bu arada zindancının Müslüman olup, Ali ismini aldığını öğrenince de onu da öldürerek Baba Cafer’in yanına gömdürmüştür. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Baba Cafer’in kerametlerinin çokluğundan söz edilir. Bunlardan birine göre Bizans İmparatoru Nikeforos’un emriyle zincirlenmiş, bir süre sonra zindancı zincirin olmadığını görmüş ve onu tekrar zincire vurmuştur ancak, bu zincir de yok olmuştur. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Baba Cafer Türbesi, İstanbul şehir surlarının Haliç kulelerinin bitişiğinde bir zindan içerisindedir. Türbe dikdörtgen planlı, tahta zeminli olup, üzeri beşik tonozla örtülüdür. Türbenin içerisine Zindan Han’dan dar ve demir bir kapıdan girilmektedir. Bu kapı 1990 yılında Zindan Hanı’nın restorasyonu sırasında kapatılmıştır. Türbe içerisinde bir su kuyusu bulunmaktadır. Aydınlatılması beş küçük mazgal deliği ile sağlanmıştır. Sultan II. Mahmut zamanında bu türbe onarılmış ve bunu belirten bir kitabelerden biri demir kapının arkasına, diğeri de sokak kapısının üzerine konulmuştur. </strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: red">Demir kapının arkasındaki kitabe: </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><strong><span style="color: green">“Şâh-ı kerrar şiyem Hazret-i Sultan Mahmud </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Hüsn-i hulk ile odur fahr-i mülûk-i İslâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Devr-i Fatih geçeli işbu makam-ı Rûşen </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Olmamışken himem (tevsi’ine?) mazhar-i tâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Kıldı tecdidine ferman o müceddid unvan </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Câ’fer’in rühunu şâd eyledi ber vech-ı merâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Öyle Câ’fer ki Hassan tenine kılınmış idi </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Tâbiin ahdi şehidâ bu mahal içre niyâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Gel de ihlâs ile ol cay-i icâbettir bu </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Sübhagerdâni dua şâh-i Cihan’a müdâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Âlem oldukça nazargâh-i velî agâh </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Dâim itdün şeh-i devran-ı Hüda-yi Alâm </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Bende-i sâdıkı Es’ad dedi zibâ tarihi </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Merkad-i Câ’feri yapdı ne güzel şah-i enam. </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">1250 (1834–1835).” </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong><span style="color: red">Sokak Kapısı üzerindeki kitabe; </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong></strong><strong><span style="color: green">”Merkadi Hazreti Cafer radiyallahü anhü </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">1298 (1881) </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Gel ziyaret kıl niyaz et Câferül-ensâriye </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Müptelâyi derd olanlar biavnillah olur hoş </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Gerek ekdar gerek emraz nedenlü hüznü endişe </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Nâmurâdı bernürâd ider iden eyle gûş </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Kıraat eyle üç ihlâs dahi surei Fâtiha </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Bu âli Ali Babayı saksın eyleme ferâmûş </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Eğer mü’min eğer gayri alub bir katre âbından </span></strong></p><p><strong><span style="color: green">Hâsılı câhi necatden her kim eylerse nûş.” </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Türbe içerisinde Baba Cafer ile Zindancı Ali’nin sandukaları bulunmaktadır. Günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.</strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 33953, member: 1208"] [B][COLOR=red]Baba Cafer Türbesi [/COLOR] İstanbul ili Eminönü ilçesi, Zindankapı’da Zindan Hanı içerisinde olan türbe, asıl ismi Seyyit Cafer olan ve halk arasında Baba Cafer olarak tanınan Seyyit Cafer’e aittir. Seyit Cafer’in yaşamı ile ilgili kesin bilgi bulunmamaktadır. Onunla ilgili Evliya Çelebi Seyahatnamesi ile Hafız Hüseyin’in Ayvansaray-i Mecmua-i Tevarih isimli eserinde bazı bilgiler bulunmaktadır. Bunlara dayanılarak Baba Cafer’in Bağdat doğumlu ve İmam Hüseyin soyundan olduğu, Sıddıkiye Tarikatına mensup olduğu öğrenilmektedir. Abbasi halifelerinden Harunu Reşit (789–809) döneminde Baba Maksut ile birlikte İstanbul’a Müslümanlar ile Bizanslılar arasındaki gerginliği gidermek amacı ile gönderilmiştir. İstanbul’da o zamanlar Bizanslıların egemenliği altında olup, Kocamustafapaşa’da da bir Müslüman mahallesi bulunuyordu. Baba Cafer ile birlikte gelen heyet bu Müslümanlarla Bizanslılar arasındaki anlaşmazlığı gidermek amacı ile İstanbul’a gelmiştir. Baba Cafer Kocamustafapaşa’da birçok Müslüman’ın öldürüldüğünü, cesetlerinin gömülmesine izin verilmediğini görmüş ve bunun üzerine Bizans İmparatoru I. Nikeforos’un huzuruna çıkarak gördüklerini anlatmıştır. İmparator Baba Cafer’in söylediklerini dinlemiş, ancak “ALLAH’a inanan insanların böyle gaddarlık yapamayacağını” söylemesi üzerine imparator kızmış ve onu zindana attırmıştır. Baba Cafer ile birlikte gelen Baba Maksut İmparatoruz yola getirmiş ve bütün Müslüman şehitlerinin gömülmesini sağlamıştır. Kaynaklara göre Baba Cafer zindanda bazı kerametler göstermiştir. Baba Cafer’in ölümü ile ilgili bir takım rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan birine göre; İmparator tarafından zehirletilmiş, diğeri; kendi eceliyle ölmüş, bir diğeri de Bizans askerleri tarafından öldürüldüğüdür. İmparator Baba Cafer’in cesedini zindana gömdürmüş, bu arada zindancının Müslüman olup, Ali ismini aldığını öğrenince de onu da öldürerek Baba Cafer’in yanına gömdürmüştür. Baba Cafer’in kerametlerinin çokluğundan söz edilir. Bunlardan birine göre Bizans İmparatoru Nikeforos’un emriyle zincirlenmiş, bir süre sonra zindancı zincirin olmadığını görmüş ve onu tekrar zincire vurmuştur ancak, bu zincir de yok olmuştur. Baba Cafer Türbesi, İstanbul şehir surlarının Haliç kulelerinin bitişiğinde bir zindan içerisindedir. Türbe dikdörtgen planlı, tahta zeminli olup, üzeri beşik tonozla örtülüdür. Türbenin içerisine Zindan Han’dan dar ve demir bir kapıdan girilmektedir. Bu kapı 1990 yılında Zindan Hanı’nın restorasyonu sırasında kapatılmıştır. Türbe içerisinde bir su kuyusu bulunmaktadır. Aydınlatılması beş küçük mazgal deliği ile sağlanmıştır. Sultan II. Mahmut zamanında bu türbe onarılmış ve bunu belirten bir kitabelerden biri demir kapının arkasına, diğeri de sokak kapısının üzerine konulmuştur. [COLOR=red]Demir kapının arkasındaki kitabe: [/COLOR] [/B][B][COLOR=green]“Şâh-ı kerrar şiyem Hazret-i Sultan Mahmud Hüsn-i hulk ile odur fahr-i mülûk-i İslâm Devr-i Fatih geçeli işbu makam-ı Rûşen Olmamışken himem (tevsi’ine?) mazhar-i tâm Kıldı tecdidine ferman o müceddid unvan Câ’fer’in rühunu şâd eyledi ber vech-ı merâm Öyle Câ’fer ki Hassan tenine kılınmış idi Tâbiin ahdi şehidâ bu mahal içre niyâm Gel de ihlâs ile ol cay-i icâbettir bu Sübhagerdâni dua şâh-i Cihan’a müdâm Âlem oldukça nazargâh-i velî agâh Dâim itdün şeh-i devran-ı Hüda-yi Alâm Bende-i sâdıkı Es’ad dedi zibâ tarihi Merkad-i Câ’feri yapdı ne güzel şah-i enam. 1250 (1834–1835).” [/COLOR] [COLOR=red]Sokak Kapısı üzerindeki kitabe; [/COLOR] [/B][B][COLOR=green]”Merkadi Hazreti Cafer radiyallahü anhü 1298 (1881) Gel ziyaret kıl niyaz et Câferül-ensâriye Müptelâyi derd olanlar biavnillah olur hoş Gerek ekdar gerek emraz nedenlü hüznü endişe Nâmurâdı bernürâd ider iden eyle gûş Kıraat eyle üç ihlâs dahi surei Fâtiha Bu âli Ali Babayı saksın eyleme ferâmûş Eğer mü’min eğer gayri alub bir katre âbından Hâsılı câhi necatden her kim eylerse nûş.” [/COLOR] Türbe içerisinde Baba Cafer ile Zindancı Ali’nin sandukaları bulunmaktadır. Günümüzde İstanbul Türbeler Müdürlüğü’nün yönetiminde olup, ziyarete açıktır.[/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Türbeler
Baba Cafer Türbesi
Üst
Alt