- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Boğazımda düğümlenip söylenmemiş binlerce söz … soru işaretleriyle sorgulanıyor zihnimde Hiç birine noktayı koymadan Nadasa bırakıyorum Yutkunuyorum...
Acı biber gibi Yüreğime dokunuyor her biri Boğuluyorum...
Yine de Susuyorum Sustum! Yüz binlerce sözü kalbime akıttım da sustum...
Acıları endişeleri hayal kırıklığını içime atıp da sustum…
Susmayı mertlik kabul ederek değil Çaresiz kalışıma yenik düşerek sustum Yenildim evet! Nihat Behram bir şiirin de “Korktuğum şu: ürkütürsem kavuşamam ay ışığı kirpikleri incinir; gücenirse barışamam bu dert beni bitirir” demiş İşte bende bu yüzden sustum. Kimseler duymadan sessizce Beynim ile kalbim arasındaki o ince çizgi üzerinde sustum....
Haykırıyorum….
Ağlıyorum...
Lakin... Susuyorum.
İsyan sitem değil benimkisi Kimseler üzülmesin halime Nasıl bir şeydir bu içinde hala hoşgörüyü saklayan Her nedene bir kılıf bulan Suçları hükümsüz sayan Ana şefkati ile sarmak yaraları sabretmek Çırpınmak mı bunun adı Kabullenememek mi terk edişliği Yoksa konduramamak mı yoksa icimde acan Sarmaşık Gülleri mi?... Uzgunnn