Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
At Hırsızı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 24377" data-attributes="member: 1208"><p><span style="font-size: 10px"><strong>At Hırsızı</strong></span><span style="font-size: 10px"></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="color: #000000"><strong>Abdullah-ı İlâhî</strong></span> anlatıyor: </span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">Bir hırsız geceleri at çalıp satardı. Ömrünü böyle hebâ ederdi. Bir defâsında da, bulunduğu şehrin en büyük âlimi ve evliyâsının atını çalmak için ahırına girmişti. Tam atı çözüp götüreceği sırada, ahırın duvarı yarılıp, içeriye bir nûr yayıldı. Bu nûr içinde, iki nûr yüzlü zât gözüktü. Hırsız bu hali görünce, kendini hemen at gübrelerinin arasına atıp gizlendi. Korku ve telaş içinde boğazına kadar gübre içine gömüldü. Bu sırada yarılan ahırın diğer duvarından daha parlak bir nûr gözüktü. Bu nûr arasında da, o zamânın kutbu, en büyük velîsi olan ev sâhibi çıktı. Öncekiler onu görünce hürmet göstererek selâm verdiler. </span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">Ev sâhibi diğerlerine niçin geldiklerini sorunca;</span></p><p><span style="font-size: 10px">- Falan evliyâ arkadaşımız vefât etti. Onun yerine kimi tâyin edeceğiz? Size arzetmek istedik, dediler. </span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">Atların sâhibi olan zât; </span></p><p><span style="font-size: 10px">- Onun yerine, at hırsızını tayin ettik, dedi. </span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">Soran iki zât da evliyâ olup ricâl-ül-gayb denilen velîlerden idiler. At hırsızlığı yapmaya gelen kimsenin, gübreler arasına gömülüp saklandığını biliyorlardı. Hemen yanına varıp, onu gübreler arasından çıkardılar, gönlünü alıp, tebrik ederek kucakladılar. Atların sâhibi ve zamânın kutbu evliyâ zâtın da yanına gelip, elini öptüler. Sonra hep birlikte vefât eden arkadaşlarının cenâzesini kaldırmaya gittiler.</span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">Abdullah-ı İlâhî, sohbetinde bulunanlara bunu anlattıktan sonra şöyle dedi: </span></p><p></p><p><span style="font-size: 10px">"Şimdi at hırsızlığı yapmaya giden kimse, nasıl bir çalışma yaptı da ricâl-ül-gayb denilen evliya arasına girdi? diye bir sûal hâtıra gelmesin. Çünkü o zavallının gübreler arasında mahcûbiyetinden ne kadar zorluk ve ne kadar pişmanlık çektiği bellidir. Kurtuluş yolu kalmadığını kesinlikle anlayınca, at çalmak üzere harama yönelişinden dolayı bütün kalbiyle pişmân olup, o zamana kadar yaptığı işlere öyle bir tövbe etti ki, işlediği kötü işlerden gönlü temizleniverdi. Allahü teâlâya yönelip riyâzet çeken kimseler, onun o anda yaptığı tövbeyi nice seneler yapamaz."</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 24377, member: 1208"] [SIZE=2][B]At Hırsızı[/B][/SIZE][SIZE=2] [COLOR=#000000][B]Abdullah-ı İlâhî[/B][/COLOR][COLOR=#000000][B] [/B][/COLOR]anlatıyor: [/SIZE] [SIZE=2]Bir hırsız geceleri at çalıp satardı. Ömrünü böyle hebâ ederdi. Bir defâsında da, bulunduğu şehrin en büyük âlimi ve evliyâsının atını çalmak için ahırına girmişti. Tam atı çözüp götüreceği sırada, ahırın duvarı yarılıp, içeriye bir nûr yayıldı. Bu nûr içinde, iki nûr yüzlü zât gözüktü. Hırsız bu hali görünce, kendini hemen at gübrelerinin arasına atıp gizlendi. Korku ve telaş içinde boğazına kadar gübre içine gömüldü. Bu sırada yarılan ahırın diğer duvarından daha parlak bir nûr gözüktü. Bu nûr arasında da, o zamânın kutbu, en büyük velîsi olan ev sâhibi çıktı. Öncekiler onu görünce hürmet göstererek selâm verdiler. [/SIZE] [SIZE=2]Ev sâhibi diğerlerine niçin geldiklerini sorunca;[/SIZE] [SIZE=2]- Falan evliyâ arkadaşımız vefât etti. Onun yerine kimi tâyin edeceğiz? Size arzetmek istedik, dediler. [/SIZE] [SIZE=2]Atların sâhibi olan zât; [/SIZE] [SIZE=2]- Onun yerine, at hırsızını tayin ettik, dedi. [/SIZE] [SIZE=2]Soran iki zât da evliyâ olup ricâl-ül-gayb denilen velîlerden idiler. At hırsızlığı yapmaya gelen kimsenin, gübreler arasına gömülüp saklandığını biliyorlardı. Hemen yanına varıp, onu gübreler arasından çıkardılar, gönlünü alıp, tebrik ederek kucakladılar. Atların sâhibi ve zamânın kutbu evliyâ zâtın da yanına gelip, elini öptüler. Sonra hep birlikte vefât eden arkadaşlarının cenâzesini kaldırmaya gittiler.[/SIZE] [SIZE=2]Abdullah-ı İlâhî, sohbetinde bulunanlara bunu anlattıktan sonra şöyle dedi: [/SIZE] [SIZE=2]"Şimdi at hırsızlığı yapmaya giden kimse, nasıl bir çalışma yaptı da ricâl-ül-gayb denilen evliya arasına girdi? diye bir sûal hâtıra gelmesin. Çünkü o zavallının gübreler arasında mahcûbiyetinden ne kadar zorluk ve ne kadar pişmanlık çektiği bellidir. Kurtuluş yolu kalmadığını kesinlikle anlayınca, at çalmak üzere harama yönelişinden dolayı bütün kalbiyle pişmân olup, o zamana kadar yaptığı işlere öyle bir tövbe etti ki, işlediği kötü işlerden gönlü temizleniverdi. Allahü teâlâya yönelip riyâzet çeken kimseler, onun o anda yaptığı tövbeyi nice seneler yapamaz."[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
At Hırsızı
Üst
Alt