- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

“Asra yemin olsun ki insanlık hüsrandadır! Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesna!”
her seyin bir bedelli oldugu gibi.. Hakkı tavsiye ..HAKKI savunmanin da bir bir bedeli vardır...
Çünkü siz hakikate tabi olup onu tavsiye ettiğinizde, varlığını yalana adayanlar ister istemez bundan rahatsız olurlar...
Hakikat güneşinin doğuşundan rahatsız olanlar, ülkeyi mağaraya çevirmenin yolunu ararlar.
Bu durumda hakikati savunmanın bir faturası vardır ve size bunu pahalıya ödetmeye çalışırlar.
her nimet kulfet ve Sabir ile geldigini unutmiyalim..
Hakikati savunmanın bedelini ödemek gerektiğinde de sabrı tavsiye edin. Hakikat üzerinde direnin ve asla geri adım atmiyalim derim..
Öyle ya, hem hakkı savunacaksınız hem de başınız sıkışınca savunduğunuz hak siperini terk edip kaçacaksınız... Bu yakışır mı?
Günah işlemenin bile bir bedeli olsun da sevap işlemenin bir bedeli olmasın mı? Kumarbazlar bile bir risk alırken hakikati savunanlar hiçbir risk almasınlar mı?
Hakikate olan sadakatiniz, onun uğruna nereye kadar ne bedeli göze aldığınızla orantılıdır.
Ne diyordu Kur’an:
“İnanıyorsanız, üstün gelecek olan sizsiniz!”
Allah`in izni ve yardimi ile ins..
Hz. Peygamber (s.a.s); "Sabır, acı bir olayın yaptığı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür" (Buhârî, Cenâiz, 32)
Bazı sıkıntılar vardır ki, kulun irade ve gücünü aşar...
Böyle felaketler başa geldiği zaman heyecana kapılmadan ve şikayet etmeden takdir-i ilâhiye razı olup sabretmek müminlerin özelliklerindendir. Nitekim Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerimde sabr-ı cemili (güzel sabır) emretmektedir. (Yusuf, 12/18). Rasulullah (s.a.s) Sabr-ı cemil şikayet edilmeyen sabırdır” buyurmuştur.