- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Bir Allah dostunun, kendisine nereden geldiğini soranlara "cehennemden geliyorum," demesi üzerine "ee, orada ateş var mı?" şeklinde edilen suale,
"hiç ateş mateş görmedim. sordum oradakilere, "burada ateş yok mu?"diye. bana dediler ki, "burada ateş falan yoktur, herkes ateşini dünyadan getirir,"
cevabını vermesi gibi, burada yaptıklarımızla zaten geçeceğiz veya geçemeyeceğiz o köprüden. orada, burada geçileni geçilecektir. Sırat dünyada geçilir, ahirette değil..
o'na (nefsine değil) kul olduysan, bir kardeşine gülümsediysen, bir başkasının elinden tutup ona maddi-manevi bir yardımda bulunduysan,
köprüyü hemen hemen geçmişsin demektir. böyle birisinin, mecazi manada kullanılan "kıldan ince kılıçtan keskin" ifadesine bakıp da korkmasına, ümitsizliğe düşmesine lüzum yoktur.
ölümden, sırattan, mizandan, tartıdan, mahşerden, cehennemden değil; o'nun bize "kulum" şeklinde hitap etmeyeceğinden korkmak gerekir.
Kim bilir cehennem üzerinde cennete uzanan bu köprü, belki de insanın dünya hayatı boyunca güzel amellerle inşa ettiği bir köprüdür.
insanın bu dünyadaki iyi amelleri, öteki dünyada onun önüne bir köprü olarak gelir. onu cehenneme düşmeden cennete ulaştırır.
öyle anlaşılıyor ki sırat, Allah cc.ve rasûlünün haber verdiği şekilde ve yalnız Allah'ın bildiği ve takdir ettiği keyfiyette mutlaka olacaktır.
Nefis köprüsünü geçmek Sırat köprüsünü geçmek gibidir benim için..
Sırat köprüsünü kolayca geçenlerden eyle Bizi YA RABBİ.