Aşk Bengisudur...

Elifgül

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
7,319
Tepkime puanı
118
Mevlâna, aşkın insan ruhunda gerçekleştirdiği psikolojik ve ahlâki anlamda olumlu değişme ve gelişmelerden de bahseder.

“Aşk bengisudur. Bu suya gel!

Bu denizden gelen her damla başka bir hayattır.” (Rübâiler, 53)

“Aşk öyle bir iksirdir ki, içinde şark kimyası vardır.” (Rübâiler, 1265)

Mevlâna”ya göre aşk, insanı güzel ahlâk sahibi yapar. İnsanlardaki karşılıklı sevgi, saygı ve hizmet duygularını güçlendirir. Seven insan, başkalarını sayar ve onlara hizmet eder. Başkalarını sayan, hem sever hem de hizmet aşkına kavuşur. İnsan vefa sahibi bir varlık olur. Dolayısıyla insanlardaki bu nevi olumlu gelişmeler onları beşerî sevgiden ilahî sevgiye, beşerî aşktan ilahî aşka yükseltir.

Bir başka şekilde ifâde edersek: Mevlâna”ya göre, kendini aşkla keşfeden insan kendinde bulduğu bir takım değerleri, güzellikleri başkasında da görmeye başlar. Gönülde Hakk sevgisiyle insan sevgisi birleşir, toplumdaki kırgınlıklar, hakaretler, küslük ve dargınlıklar kalkar. İnsanlar arası yardımlaşma artar, bencillik, nankörlük azalır. Toplumda vefalı, diğergam ve saygın insanlar çoğalır, sosyal ahlâk kendiliğinden tesis eder.

Mevlâna”ya göre aşk insanı uyumlu ve mutlu kılan yegâne iksirdir. İnsan önce kendi özüyle sonra ailesiyle, çevresiyle ve içinde yaşadığı toplumla ve nihayet Tanrı”yla uyumlu olmalıdır. Mutluluğun özü de zaten bu uyumlarda yatar. Bu uyumlar aynı zamanda insanı edepli bir şahsiyet yapar. Mevlâna”ya göre, insanın insanlığı olduğu kadar, vahyedilmiş hakikatin tamamı da edep prensibinden ibarettir. Nitekim bir gazelinde şunları söylemektedir:

“Ademoğlunun eğer edepten nasibi yoksa, Adem değildir.

Ademoğluyla hayvan arasındaki fark edeptir.

Gözünü aç da bak cümle Kelâmullah”a:

Kur”an”ın bütün ayetlerinin manası edepten ibarettir”

Mevlâna”ya göre aşk, hem temizdir, hem temizleyicidir. Temizdir, çünkü ahlâka ve edebe dayandığından samimi ve sâfiyane bir duygudur. Temizleyicidir çünkü, âşığı nefsanî ve hayvanî sıfatlar ile dünyevî bağlar ve hırslardan temizler.

Mevlâna, sevgi ve aşk eğitimiyle nefsin kontrol altına alınmasıyla, toplumda ben merkezcilikten biz merkezciliğe geçilebileceği, acıların paylaşıldıkça azalacağı, sevinçlerin paylaşıldıkça çoğalacağı kanaatindedir. Bencil nefislerin sevgi eğitimiyle cömert ve diğergam birer fert olarak topluma kazandırılabileceğini düşünür. Zira sağlam bir duvarın tuğlaları gibi, fertleri birbirlerine kenetli olan mutlu ve düzenli bir toplum doğar. Yine O toplumsal hayatın akıl ve bilgiyle tanzim edildiği, aşk ve sevgiyle devam ettirildiği kanaatini de taşır. Sevgiden ve aşktan soyutlanmış bir toplumda fertlerin birbirine güveni kalmaz. Güvensiz insanların oluşturduğu bir toplum da payidar olmaz.

Günümüzde, Mevlâna”nın sevginin ve aşkın önemi hususundaki fikirlerine ve çağrısına bütün insanlığın ne kadar muhtaç olduğunu söylemeye gerek yoktur. Sözlerimizi onun şu dizeleriyle bitirelim.

“Sevgiden acılıklar tatlılaşır,

Sevgiden bakırlar altın kesilir.

Sevgiden tortulu bulanık sular, arı duru su haline gelir,

Sevgiden dertler şifa bulur,

Sevgiden ölü dirilir,

Sevgiden padişahlar kul olur.” (Mesnevî, II, 1529-1531)


 
Üst Alt