- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Yorgun kalbim, hüzün denizine gark oldu bugün...
Bugün anladım ki bütün kâinat benim etrafımda dönmekte. Ben, benden gayrı kendi âlemimde dönmekteyim...
Içimdeki âlemler de kalbimin etrafında dönmekte.
Hayır, hayır… Benimki dönmek degil, “savrulmak”.
Içten gelen bir kopus ve dönüs anaforu…
Leyla’da, lalede, gülde ve canda “Canan”ı arayan dostlar… Hayat; yoksa bir kopus ve dönüsten mi ibaret?
Hz. Âdem, Cennetten koptu, Havva Anamız, Âdem’den (as) koptu...
Ilk çocuk Havva’dan koptu. Habil ölünce arzın üstünden, altına dogru koptu...
Her dogan insanoglu annesinin rahminden koptu..
Dünya günesten koptu. Yagmur buluttan koptu.
Gül dalından koptu. Bülbül nagmeden koptu.
Askı anlatan iki damla gözyası pınarlarından koptu.
“Ask” gizlendigi gönülden koptu.
Sonra bütün kopuslar dönüse geçti. Kıslar yaza döndü, gözyası tebessüme, kabir berzaha, berzah, cennete veya cehenneme döndü. Gönderilen bütün ruhlar aslına geri döndü.
Bugün anladım ki bütün varlar ve yoklar kalbimin atısına endekslenmis. Kalbim durunca kâinat duruyormus meger.
Beni ben yapan veya bana ait oldugunu zannettigim her sey serap olmayan “serap” imis.
Alinti..