- Katılım
- 25 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 7,319
- Tepkime puanı
- 117
<hr style="BACKGROUND-COLOR: #fff; COLOR: #fff" size="1"><!-- / icon and title --><!-- message --><!-- .......... "Âşık önce sevdiğini yüceltir, mükemmelleştirir, sonra aşık olur." Halbuki mesele hiç de öyle değildir. Evet aşkı yaşayan kişinin kalbindeki sevgili ile zahirdeki sevgilinin "şimdiki hali" aynı değildir...... Çünkü aşık "zahirdeki sevgilinin" müteal alemdeki aslına aşıktır. Her şeyin "asl"ı mükemmel-güzel-iyi olduğu için aşığın kalbindeki sevgili de mükemmeldir, iyidir, güzeldir. İşte Mecnun'un: "Siz benim gözümle Leyla'ya bakın" derken kastettiği göz, kalbin gözüdür. Gördüğü de Leyla'nın semavi aslıdır. İşte aşığın:
"Ben senin aslını gördüm
Sen ise hala gölgendesin sevgili"
demesi bundandır.Fakat aşık bu durumu fark edemez, önce sevdiğinin "zahirini" mükemmel zanneder, görür ki o henüz mükemmel değil;
o zaman kalbine döner ve şöyle der:
"Öyleyse kalbimdeki kimdir?" Bu aşığın bilmecesidir.
Yani kalbindeki sevgili ile, zahirdeki sevgili bir açıdan ayınıdır bir açıdan gayrıdır. Aşık bu iki gerçeklik düzeyinin " farkına" varıncaya kadar huzur bulamaz. Ümit ve ümitsizlik arasında bocalar.
Halbuki bilmelidir ki her şey aslına döner.
Ama aşık beklemekte zorlanır.
"Sabredenleri müjdele!"
İsmail ACARKAN -->.......... "Âşık önce sevdiğini yüceltir, mükemmelleştirir, sonra aşık olur." Halbuki mesele hiç de öyle değildir. Evet aşkı yaşayan kişinin kalbindeki sevgili ile zahirdeki sevgilinin "şimdiki hali" aynı değildir...... Çünkü aşık "zahirdeki sevgilinin" müteal alemdeki aslına aşıktır. Her şeyin "asl"ı mükemmel-güzel-iyi olduğu için aşığın kalbindeki sevgili de mükemmeldir, iyidir, güzeldir. İşte Mecnun'un: "Siz benim gözümle Leyla'ya bakın" derken kastettiği göz, kalbin gözüdür. Gördüğü de Leyla'nın semavi aslıdır. İşte aşığın:
"Ben senin aslını gördüm
Sen ise hala gölgendesin sevgili"
demesi bundandır.Fakat aşık bu durumu fark edemez, önce sevdiğinin "zahirini" mükemmel zanneder, görür ki o henüz mükemmel değil;
o zaman kalbine döner ve şöyle der:
"Öyleyse kalbimdeki kimdir?" Bu aşığın bilmecesidir.
Yani kalbindeki sevgili ile, zahirdeki sevgili bir açıdan ayınıdır bir açıdan gayrıdır. Aşık bu iki gerçeklik düzeyinin " farkına" varıncaya kadar huzur bulamaz. Ümit ve ümitsizlik arasında bocalar.
Halbuki bilmelidir ki her şey aslına döner.
Ama aşık beklemekte zorlanır.
"Sabredenleri müjdele!"
İsmail ACARKAN
<!-- / message --><!-- sig -->
"Ben senin aslını gördüm
Sen ise hala gölgendesin sevgili"
demesi bundandır.Fakat aşık bu durumu fark edemez, önce sevdiğinin "zahirini" mükemmel zanneder, görür ki o henüz mükemmel değil;
o zaman kalbine döner ve şöyle der:
"Öyleyse kalbimdeki kimdir?" Bu aşığın bilmecesidir.
Yani kalbindeki sevgili ile, zahirdeki sevgili bir açıdan ayınıdır bir açıdan gayrıdır. Aşık bu iki gerçeklik düzeyinin " farkına" varıncaya kadar huzur bulamaz. Ümit ve ümitsizlik arasında bocalar.
Halbuki bilmelidir ki her şey aslına döner.
Ama aşık beklemekte zorlanır.
"Sabredenleri müjdele!"
İsmail ACARKAN -->.......... "Âşık önce sevdiğini yüceltir, mükemmelleştirir, sonra aşık olur." Halbuki mesele hiç de öyle değildir. Evet aşkı yaşayan kişinin kalbindeki sevgili ile zahirdeki sevgilinin "şimdiki hali" aynı değildir...... Çünkü aşık "zahirdeki sevgilinin" müteal alemdeki aslına aşıktır. Her şeyin "asl"ı mükemmel-güzel-iyi olduğu için aşığın kalbindeki sevgili de mükemmeldir, iyidir, güzeldir. İşte Mecnun'un: "Siz benim gözümle Leyla'ya bakın" derken kastettiği göz, kalbin gözüdür. Gördüğü de Leyla'nın semavi aslıdır. İşte aşığın:
"Ben senin aslını gördüm
Sen ise hala gölgendesin sevgili"
demesi bundandır.Fakat aşık bu durumu fark edemez, önce sevdiğinin "zahirini" mükemmel zanneder, görür ki o henüz mükemmel değil;
o zaman kalbine döner ve şöyle der:
"Öyleyse kalbimdeki kimdir?" Bu aşığın bilmecesidir.
Yani kalbindeki sevgili ile, zahirdeki sevgili bir açıdan ayınıdır bir açıdan gayrıdır. Aşık bu iki gerçeklik düzeyinin " farkına" varıncaya kadar huzur bulamaz. Ümit ve ümitsizlik arasında bocalar.
Halbuki bilmelidir ki her şey aslına döner.
Ama aşık beklemekte zorlanır.
"Sabredenleri müjdele!"
İsmail ACARKAN
<!-- / message --><!-- sig -->