Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Âşığa Bağdat Irak Değildir
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 24378" data-attributes="member: 1208"><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'times new roman'"><strong><span style="color: #FFFFFF"><span style="font-family: 'verdana'">Âşığa Bağdat Irak Değildir </span></span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Verdana'"><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'times new roman'"><strong></strong></span></span></span><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Mağripli birisi <strong>Yahyâ Efendinin</strong> ismini duyup, görmeden ona âşık oldu. Yahyâ Efendinin nerede olduğunu bilmiyordu. Mısır, Şam, Halep ve başka birçok yer gezip Yahyâ Efendiyi aradı. Netîcede İstanbul’a geldi. Gördüklerine dâimâ; “Yahyâ nerede. Ey insanlar Yahyâ’yı biliyor musunuz?” derdi. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Birisi onun hâlini anlayıp aradığı kişinin Beşiktaş’ta olduğunu haber verdi. Mağripli yürüyerek Beşiktaş’a geldi. Sorarak Yahyâ Efendinin dergâhını buldu. Kapıyı çalıp, Yahyâ Efendi hazretlerini sordu. Dergâhtakiler Yahyâ Efendinin Kavak’taki bahçesine gittiğini söylediler. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Âşık Mağripli; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Âşığa Bağdât ırak değildir.” diyerek Kavak’taki bahçeye geldi. Bahçe çok güzel olup ortasında bir havuz vardı. Yahyâ Efendi havuzun yanında oturmuştu. Hizmetçiler bahçeyi suluyorlardı. Mağripli doğruca Yahyâ Efendinin yanına yaklaşıp, selâm verdi ve elini öptü. Sonra da; “Efendim ne olur beni talebeliğe kabûl edin. Nice yıllar diyar diyar gezip sizi ararım." dedi. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Yahyâ Efendi ona; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">"Acabâ maksadın nedir? Bu kadar zahmete sebep ne oldu. Bize anlat, biz de sana yardım edelim, gamını giderelim." buyurdu. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Mağripli, Yahyâ Efendinin ayaklarını öpmek istedi ve; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">"Efendim ne olur kimyâ ilmini bana öğretin.” dedi. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Bu sözü üzerine Yahyâ Efendi; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Sen yanlış haber almışsın. Biz o senin dediğin şeyi bilmeyiz.” buyurdu. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Mağripli yine; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Efendim! Derdimin dermânı sendedir. Ben arzuma kavuşmadan buradan gitmem.” dedi ve sözlerinde ısrar etti. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Meğer ki Mağripli, Yahyâ Efendiyi imtihan etmek istermiş. Onun maksadını anlayan Yahyâ Efendi, Mağriplinin ayak ucunda bir siyah taş gördü ve; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Ey kişi! Şu kara taşı bana al da veriver.” buyurdu. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Mağripli eğilip yerdeki kara taşı aldı ve Yahyâ Efendinin eline verdi.Yahyâ Efendi o taşa dikkatle baktı. O sırada taş altın kesildi. Sonra havuzun içine atıverdi ve; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Allahü teâlânın sevgili kulları taşa nazar etseler, o hâlis altın oluverir.” buyurdu. </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">Bunu gören Mağripli; </span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="font-family: 'verdana'">“Elhamdülillah. Cenâb-ı Hak beni maksâdıma kavuşturdu. Maksadım hâsıl oldu. Efendim beni kabûl edin. Hizmetinizle şereflenmek istiyorum. Canım başım yolunuza fedâdır.” dedi ve ellerine sarıldı. Yahyâ Efendi de onu talebeliğe kabûl etti. Bir bahçenin bakım işlerini ona verdi.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 24378, member: 1208"] [FONT=Verdana][SIZE=2][FONT=times new roman][B][COLOR=#FFFFFF][FONT=verdana]Âşığa Bağdat Irak Değildir [/FONT][/COLOR] [/B][/FONT][/SIZE][/FONT][SIZE=2][FONT=verdana]Mağripli birisi [B]Yahyâ Efendinin[/B] ismini duyup, görmeden ona âşık oldu. Yahyâ Efendinin nerede olduğunu bilmiyordu. Mısır, Şam, Halep ve başka birçok yer gezip Yahyâ Efendiyi aradı. Netîcede İstanbul’a geldi. Gördüklerine dâimâ; “Yahyâ nerede. Ey insanlar Yahyâ’yı biliyor musunuz?” derdi. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Birisi onun hâlini anlayıp aradığı kişinin Beşiktaş’ta olduğunu haber verdi. Mağripli yürüyerek Beşiktaş’a geldi. Sorarak Yahyâ Efendinin dergâhını buldu. Kapıyı çalıp, Yahyâ Efendi hazretlerini sordu. Dergâhtakiler Yahyâ Efendinin Kavak’taki bahçesine gittiğini söylediler. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Âşık Mağripli; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Âşığa Bağdât ırak değildir.” diyerek Kavak’taki bahçeye geldi. Bahçe çok güzel olup ortasında bir havuz vardı. Yahyâ Efendi havuzun yanında oturmuştu. Hizmetçiler bahçeyi suluyorlardı. Mağripli doğruca Yahyâ Efendinin yanına yaklaşıp, selâm verdi ve elini öptü. Sonra da; “Efendim ne olur beni talebeliğe kabûl edin. Nice yıllar diyar diyar gezip sizi ararım." dedi. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Yahyâ Efendi ona; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]"Acabâ maksadın nedir? Bu kadar zahmete sebep ne oldu. Bize anlat, biz de sana yardım edelim, gamını giderelim." buyurdu. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Mağripli, Yahyâ Efendinin ayaklarını öpmek istedi ve; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]"Efendim ne olur kimyâ ilmini bana öğretin.” dedi. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Bu sözü üzerine Yahyâ Efendi; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Sen yanlış haber almışsın. Biz o senin dediğin şeyi bilmeyiz.” buyurdu. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Mağripli yine; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Efendim! Derdimin dermânı sendedir. Ben arzuma kavuşmadan buradan gitmem.” dedi ve sözlerinde ısrar etti. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Meğer ki Mağripli, Yahyâ Efendiyi imtihan etmek istermiş. Onun maksadını anlayan Yahyâ Efendi, Mağriplinin ayak ucunda bir siyah taş gördü ve; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Ey kişi! Şu kara taşı bana al da veriver.” buyurdu. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Mağripli eğilip yerdeki kara taşı aldı ve Yahyâ Efendinin eline verdi.Yahyâ Efendi o taşa dikkatle baktı. O sırada taş altın kesildi. Sonra havuzun içine atıverdi ve; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Allahü teâlânın sevgili kulları taşa nazar etseler, o hâlis altın oluverir.” buyurdu. [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]Bunu gören Mağripli; [/FONT][/SIZE] [SIZE=2][FONT=verdana]“Elhamdülillah. Cenâb-ı Hak beni maksâdıma kavuşturdu. Maksadım hâsıl oldu. Efendim beni kabûl edin. Hizmetinizle şereflenmek istiyorum. Canım başım yolunuza fedâdır.” dedi ve ellerine sarıldı. Yahyâ Efendi de onu talebeliğe kabûl etti. Bir bahçenin bakım işlerini ona verdi.[/FONT][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Âşığa Bağdat Irak Değildir
Üst
Alt