Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Akdeniz Bölgesi
Antalya
Antalyada ki Müzeler ve Ören Yerleri
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 44665" data-attributes="member: 3"><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><img src="https://www.antalyakulturturizm.gov.tr/resim/1-360835/2.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Olympos (Çıralı – Yanartaş)</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Antalya'nın güneyinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kentidir. Torosların batı uzantılarından biri olan Tahtalı Dağıdır. Şehir, Lykia Birliği üyesi olup, Lykia Birlik meclisinde üç oyla temsil edilmiştir. Kalıntılar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Olympos limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Şehirdeki korsan egemenliğine M.Ö. 78’de Romalı kumandan Servilius İsauricus burayı korsanlardan temizlemesine dek düşer. Roma egemenliğinin başlaması, yeni parlak bir dönemin başlangıcı olmuştur. Erken Hıristiyanlık döneminde önemini koruyan şehir, M.S. 3. yüzyıldan itibaren tekrar korsan hücumlarına uğrar. Geç Hıristiyanlık döneminde önemini yitirmeye başlayan şehir, 11. ve 12. yüzyılda Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticaret merkezi olmuş ancak bu faaliyet, 15. yüzyılda Osmanlı deniz üstünlüğü ile son bulmuştur.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Olympos’un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Yamaçtan çıkan bu doğal gaz nedeniyle burası “Yanartaş-Çıralı” olarak tanınır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Olympos’un son dönemini yansıtan Ortaçağ kalesi, derenin denizle birleştiği yerin batısında bir köprünün ayağı, bir tapınağa ait duvar parçası, sütun başlıkları, tiyatro, Bizans bazilikası, kıyıya yakın yerde hamam kalıntılarını bugün de görülebilen kalıntılardır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Phaselis (Tekirova )</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Antalya-Finike sahil yolunun 35. km’sindedir. Antik kaynaklardan Phaselis’in M.Ö. 690 yılında Rodoslu kolonistlerce kurulduğu anlaşılmaktadır. Pers standardına göre basılmış sikkeleri M.Ö. 446’dan önceye aittir. M.Ö. 5. yüzyıl ortasında Attik-Delos Deniz Birliğine giren Phaselis’in Lykialılardan ayrı olarak vergi listelerinde geçirmesi dikkat çekicidir. M.Ö. 333’de kapılarını İskender’e açan şehir sırasıyla Ptolemaioslar’ın, Rodos’un egemenliğine girmiştir. M.Ö. 1. yüzyılda bir süre Kilikia korsanlarının eline geçmiş, Romalı kumandan Manilius Servilius Isauricus’un seferi sırasında korsan işgalinden kurtulmuştur. M.S. 3. yüzyılda tekrar karışıklık ve yağmaya uğramıştır. Arap akınları yüzünden önemini yitiren şehir 1158’de Türk egemenliğine girmiştir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Üç limana sahip olan Phaselis’te toprak üstünde görülen kalıntıların hepsi Roma dönemine aittir. Kuzey, güney ve askeri limanların kalıntıları, agora, domination agorası, geç devir agorası, ana cadde, Hadrian kapısı, tiyatro, surlar, nekropol, aquadukt, tapınak kalıntıları görülebilen kalıntılardandır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Kekova Adası (Batık Şehir)</strong></span></p><p> <span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Bölgeye adını veren ada, Kaleköy'ün önünde yer alır. Ada üzerinde bulunan Tersane Koyu'na tekneler yanaşabilir. Burada Bizans devrine ait bir kilisenin apsisi yer alır. Adanın tarihi kesin olarak bilinmemektedir ve her tarafı tarihi kalıntılarla doludur. Batık şehir üzerinden teknelerle geçilirken sualtında kalan batık şehrin izleri ve merdivenler görülebilir. Milli park ilan edilen bölge koruma altına alınmıştır ve buradan suya dalmak yasaklanmıştır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p> <span style="font-size: 12px"><img src="https://www.antalyakulturturizm.gov.tr/resim/1-360829/9.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Theimiussa (Üçağız)</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Kaş'a 36 km. mesafede bulunan Üçağız'ın üç tarafı denizlerle çevrilmiş doğal koyları tabii bir barınak gibidir. Üçağız'da daha çok mezar kalıntıları vardır. Küçük bir kapı ve kayalık üzerinde kule kalıntısı görülür. İskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar M.Ö. 4. yüzyıla ait olup üzerinde çıplak genç bir erkek tasviri vardır. Doğuda denizin hemen yanında birçok lahit görülür. Bu mezarların çoğu Roma dönemine aittir. Uçağız doğal limanı ile yat turizmi açısından önem taşır. Buradan kiralanan teknelerle Kaleköy ve Kekova Adasına geziler gerçekleştirilir.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px"><strong>Simena (Kaleköy)</strong></span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanmaktadır. Lykia Birliği’nin bir üyesi olan kentin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar inmektedir. Simena’da da Theimiussa gibi hem karada hem su altında kalıntılar bulunmaktadır. Olağanüstü güzellikteki tarihi ve doğal peyzaj, pırıl pırıl mavi bir deniz gezenlere mutlu saatler yaşatmaktadır.</span></p><p><span style="font-size: 12px"></span></p><p><span style="font-size: 12px">Oldukça sağlam durumdaki Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede, evler ve 19. yüzyıl gezginlerinin gördüklerini bildirdikleri günümüzde çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. En ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal kayaya oyularak yapılmış tiyatrodur. Lykia’daki tiyatroların en küçüğüdür. Kıyıda harap durumdaki hamam, Lykia tipi kaya mezarları ve lahitleri, Roma dönemi duvar kalıntılar da görülebilen kalıntılardandır.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 44665, member: 3"] [SIZE=3] [IMG]https://www.antalyakulturturizm.gov.tr/resim/1-360835/2.jpg[/IMG] [B]Olympos (Çıralı – Yanartaş)[/B] Antalya'nın güneyinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kentidir. Torosların batı uzantılarından biri olan Tahtalı Dağıdır. Şehir, Lykia Birliği üyesi olup, Lykia Birlik meclisinde üç oyla temsil edilmiştir. Kalıntılar Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Olympos limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Şehirdeki korsan egemenliğine M.Ö. 78’de Romalı kumandan Servilius İsauricus burayı korsanlardan temizlemesine dek düşer. Roma egemenliğinin başlaması, yeni parlak bir dönemin başlangıcı olmuştur. Erken Hıristiyanlık döneminde önemini koruyan şehir, M.S. 3. yüzyıldan itibaren tekrar korsan hücumlarına uğrar. Geç Hıristiyanlık döneminde önemini yitirmeye başlayan şehir, 11. ve 12. yüzyılda Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticaret merkezi olmuş ancak bu faaliyet, 15. yüzyılda Osmanlı deniz üstünlüğü ile son bulmuştur. Olympos’un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Yamaçtan çıkan bu doğal gaz nedeniyle burası “Yanartaş-Çıralı” olarak tanınır. Olympos’un son dönemini yansıtan Ortaçağ kalesi, derenin denizle birleştiği yerin batısında bir köprünün ayağı, bir tapınağa ait duvar parçası, sütun başlıkları, tiyatro, Bizans bazilikası, kıyıya yakın yerde hamam kalıntılarını bugün de görülebilen kalıntılardır. [B]Phaselis (Tekirova )[/B] Antalya-Finike sahil yolunun 35. km’sindedir. Antik kaynaklardan Phaselis’in M.Ö. 690 yılında Rodoslu kolonistlerce kurulduğu anlaşılmaktadır. Pers standardına göre basılmış sikkeleri M.Ö. 446’dan önceye aittir. M.Ö. 5. yüzyıl ortasında Attik-Delos Deniz Birliğine giren Phaselis’in Lykialılardan ayrı olarak vergi listelerinde geçirmesi dikkat çekicidir. M.Ö. 333’de kapılarını İskender’e açan şehir sırasıyla Ptolemaioslar’ın, Rodos’un egemenliğine girmiştir. M.Ö. 1. yüzyılda bir süre Kilikia korsanlarının eline geçmiş, Romalı kumandan Manilius Servilius Isauricus’un seferi sırasında korsan işgalinden kurtulmuştur. M.S. 3. yüzyılda tekrar karışıklık ve yağmaya uğramıştır. Arap akınları yüzünden önemini yitiren şehir 1158’de Türk egemenliğine girmiştir. Üç limana sahip olan Phaselis’te toprak üstünde görülen kalıntıların hepsi Roma dönemine aittir. Kuzey, güney ve askeri limanların kalıntıları, agora, domination agorası, geç devir agorası, ana cadde, Hadrian kapısı, tiyatro, surlar, nekropol, aquadukt, tapınak kalıntıları görülebilen kalıntılardandır. [B]Kekova Adası (Batık Şehir)[/B] Bölgeye adını veren ada, Kaleköy'ün önünde yer alır. Ada üzerinde bulunan Tersane Koyu'na tekneler yanaşabilir. Burada Bizans devrine ait bir kilisenin apsisi yer alır. Adanın tarihi kesin olarak bilinmemektedir ve her tarafı tarihi kalıntılarla doludur. Batık şehir üzerinden teknelerle geçilirken sualtında kalan batık şehrin izleri ve merdivenler görülebilir. Milli park ilan edilen bölge koruma altına alınmıştır ve buradan suya dalmak yasaklanmıştır. [IMG]https://www.antalyakulturturizm.gov.tr/resim/1-360829/9.jpg[/IMG] [B]Theimiussa (Üçağız)[/B] Kaş'a 36 km. mesafede bulunan Üçağız'ın üç tarafı denizlerle çevrilmiş doğal koyları tabii bir barınak gibidir. Üçağız'da daha çok mezar kalıntıları vardır. Küçük bir kapı ve kayalık üzerinde kule kalıntısı görülür. İskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar M.Ö. 4. yüzyıla ait olup üzerinde çıplak genç bir erkek tasviri vardır. Doğuda denizin hemen yanında birçok lahit görülür. Bu mezarların çoğu Roma dönemine aittir. Uçağız doğal limanı ile yat turizmi açısından önem taşır. Buradan kiralanan teknelerle Kaleköy ve Kekova Adasına geziler gerçekleştirilir. [B]Simena (Kaleköy)[/B] Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanmaktadır. Lykia Birliği’nin bir üyesi olan kentin tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar inmektedir. Simena’da da Theimiussa gibi hem karada hem su altında kalıntılar bulunmaktadır. Olağanüstü güzellikteki tarihi ve doğal peyzaj, pırıl pırıl mavi bir deniz gezenlere mutlu saatler yaşatmaktadır. Oldukça sağlam durumdaki Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede, evler ve 19. yüzyıl gezginlerinin gördüklerini bildirdikleri günümüzde çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunmaktadır. En ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal kayaya oyularak yapılmış tiyatrodur. Lykia’daki tiyatroların en küçüğüdür. Kıyıda harap durumdaki hamam, Lykia tipi kaya mezarları ve lahitleri, Roma dönemi duvar kalıntılar da görülebilen kalıntılardandır.[/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
BÖLGELERİMİZ VE ŞEHİRLERİMİZ
Bölgeler ve Şehirler
Akdeniz Bölgesi
Antalya
Antalyada ki Müzeler ve Ören Yerleri
Üst
Alt