- Katılım
- 26 Temmuz 2011
- Mesajlar
- 19,432
- Tepkime puanı
- 185

Bu sabah evime döndüm.neler Gördüm neler Yaşadım...bunu bir Rabbim bilir birde benim Yetim Yüreğim.
Annemin mezarina gittigim an sözün bittiği yer ;Duanin,başladıği ve kalbimin avaz, avaz sustugu ;sanki dünya durmus, nefes alamadim!!
O an kendimi Hiç bir yere sığdıramadigimı anladim!!
keşke yanımda;yanlizligin yüreğimde ne kadar derin oldugunu anlatabileceğim biri olsa idi...
Anlaya bilselerdi...keşke sözlerimin ne kadar yetim olduğunu dilimde... Gözyaşlarımı Anlaya bilselerdi keşke sûkutumun KADERE İMAN oldugunu..
Gercek Seven ve Sevgi olmadiginda her şeyin boş olduğunu,bir anlaya bilselerdi...
annemi kaybettikden sonra ilk kez istanbulla gittim ve yetimligim ile yüzleşirken Senai Demirci nin bu sozleri aklima geldi..
"En büyük yetimlik Allahtan kopuk yaşamak,Onu bilmeden yaşamaktır.
Şu kainata Allah yokmuş gibi baktığımızda
Bütün varlıklar yetim kalır, her şey yabancılaşır "
ama Ben kendi Vatanima, aileme sevdiklerime nasil oldu ise yabancı olmuştum..
Sanki artik Annem olmadigi icin dogdugum eve, mahalleye, aileye ait degildim.. yabanileşmişim sanki..yüreğimde bir şey eksikti...
ne oldugunu bir turlu anliyamadim..belki de eksik olan Ben-dim!!!
ve en sonunda da Oğlumu da sünnet ettirdim Hamd olsun..Oğlum sünnet olurken bir ara cok eskiye Maziye gittim ..
Yine bir hastahane kapisinda yanliz tek basima bekliyordum..;başınız sağ olsun ...!!
ayni traumayi tekrar tekrar yasiyordum.. iki dünya arasinda kaybettigim evladimin, hatirasi ile yetimim arasinda Gel gitmelerde idim..
ne Yerde ne de Gökte idim ben nerde idim Allahim!!sözün bittiği, imanın başladığı yerde idim..
Ey Yüce Allahım, Bizleri genişlikte de, zor durumda ihlas ile sana yalvaranların yalvardığı gibi yalvaranlardan kıl..ki Rahmettine varalim diye dualar ettim..
Mevlana nin dedigi gibi"Açlığa sabredersin adı "oruç" olur.
Acıya sabredersin adı "metanet" olur. İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur.
Dileğe sabredersin adı "dua"olur. Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur.
Özleme sabredersin adı"hasret" olur. Sevgiye sabredersin adı "AŞK" olur... '
iste bizde Sevgiliden gelene sabr ederek AŞIK Muhacir olduk ..
Kendine Gel Muhacir kendine..!! icerde emanet olarak aldığın evlâdlığın sünnet oluyor!!
Hasbunallahu ve ni'mel vekil ni'mel Mevla ve ni'me'n nasîr..
Allah Teala, bize yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır. o ne güzel hâmi, ne güzel güvencedir..
yetimime Allah-i vekil ve veli kildim!!ve Hamd olsun sünnet en guzel sekilde geldi ve gecti..ama halen biraz sünnet sonrası şişlik ve kızarıklık var...
Sonrada Rahmetli Sofiyi ziyarette gittim...Ey Ahirett dostum..Sofiii...
Yalova da...Yalnızlık rıhtımına demir atarken gönlum,önce bir ses;tık tık...kim o..bir dost..Sofii...sesiyle ilkildim agladigim..yerden....
Sen bir elif gıbi dik geldin kapıya,ben bi vav edasıyla eğik ve mağurdum.agliyordum..sen ise..deniz gozlerimdeki..kasirgaya bakiyordun...
Hayali bir yankı ile başladı kararan gönlümde sesin. Birgün herkes sevdiğine kavuşacak "
dediler ..Başladık ölümü beklemeye...sevdalımsın yar mahşere kadar ...
Bugün bir kez daha anladım,ağladım.ağladıkça bir daha anladım kusursuz dost arayan dostsuz kalırmış ne güzel söylemiş mevlana
kusursuz kul olurmu ,kusurlara yanlışlara takılıp nasıl yaktım,,ve Yandim..Heyhat ne HEYHATT...Sabır eden yürekler bulur aşk ile felah
Sevgi ile dile gelir kalb '' La ilahe illAllah...
Ana Vatan da İçimdeki Gurbet ile yoluma devam ederken..anladim ki ben gurbette değilmişim!!Gurbet benim içimde imiş...
Gurbet içre gurbet İnsanın Allah'tan dünyaya yolculuğu...
Bir ayrılık vaktiydi, düştük sonsuzluğun yollarına! Kimsenin kabul etmediği bir hazineydi yükümüz!
Ne melekler, ne dağlar, ne de şu sonsuz kâinat; kabul etmedi-edemedi emaneti hiç bir mevcudat! Biz kabul... etmiştik sırrın sırrını!
Öyle yazmıştı yaradan; yoksa nasıl cüret edecekti buna şu biçare insan!
Belki bir aşk hikâyesi yazacaktık göklere! Belki de korkular kâbus olup yağacaktı yüreklere! belki de Gurbette bir muhacirin destanini dille getirecektik!!
Elbet Rab emretmişti ezele; kalem silinmez harflerle yazdı muhteşem dönüşü göklere!
Ve hayat yoluna menzile yola ciktigimda nasip olunanan an`a yetisecegimi biliyordum ,yolda olan, gecikme, sebep, vesile ve olaylar hepsi birer bahane idi..
Bildiginiz gibi su son bir sene hep forumdaki kardeslerimin dert, sorun ve ruyalarini dinleyip yorum yapmaya calistim..
ama su son bir iki hafta her seyi dunyayi bile arkama birakip kendimi ve kainatti dinlemeye karar verdim..
ve iPhone , iPod touch ,laptop.skype vs.. ne varsa hepsini evde birakip seyru aleme ciktim...
Kişi,kendini iç kainatını duymuyorsa,dış kainatı işitse de O,yine sağırdır !
Başkasının güneşi ile aydınlanamazdım,parçalı bulutlu düşüncelerden sıyrılip ,kendi gün-EŞİN'İN doğuşuna şAhid OL-mak icin;
önce kendimi bulmam gerekli idi...
Giden an'ın yasını tutup,gelecek an'ın hayalini kuranlar,AN'ın hakkını veremezler. DEn olmamak icin;içinde bulunduğum an'ın
hakkini vermeye karar verdim...
Kul kendi varliginin, farkında değildir, ama halinin farkındadır, çünkü (kişi) kendini
(bir şeyi dilemeye) neyin yönelttiğini bilir ve bu da (kendi bulunduğu) haldir..
bu Hayat yolculugunda niyett ettim Allah RIZASI icin kendimi bulmaya;Ya AllahYa Bismi Allah diye yolla cikmistim...
Onun emr i her AN, her oluşumda tezahür etmekte olup, takdir buyurduğu vuku bulmaktadır.. AN be AN..
Menzile gitmeden her durak, istasyon ve bekleme yerinde farkli insanlar ve farkli imtihanlara tabii tutuldugumu da idrak ettim..
ve sunu fark ettim;bir gun yine dogal olarak tek yok İSLAM olacak peki islam nedir?
islam kişinin gerçeğine ulaşması tanımlaması ;islam kişinin eksikliğini kaynağından aldığı bilgi ile güncelemesi ,kendini tamamlamasi demektir.
bunu yapmazlarsa insanlar buyuk bir buhrana ve girip kendi karanlıklarında ;boğulduklarinda
tek care tekrardan İslam Güneşine sarilacaklarini baska careleri olmiyacagini da anladim..
ve sonunda içim buruk evime döndüm..hy..
<br><br>