Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Kaleler
Anavarza Kalesi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ceylannur" data-source="post: 23975" data-attributes="member: 1208"><p><span style="color: rgb(255, 255, 255)"><span style="font-size: 9px">anavarza kalesi efsanesi, anavarza kalesi hakkında bilgi, yılan kalesi, anavarza kalesi resimleri, anavarza köyü, Anavarza Kalesi (Anazarba Kalesi) toprakkale, Kozan Anavarza Kalesi Adana (Dilekkaya(Köy) Kozan(İlçe), anavarza köyü, kozan kalesi, anavarza antik kenti</span></span></p><p style="text-align: center"><span style="color: teal"><strong>Anavarza Kalesi</strong></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="color: red"><strong>Klikya kenti batı kapısından Anavarza Kalesi</strong></span></p><p></p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images2/anavarza18.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p></p><p><strong><span style="color: red">Anavarza Kalesi </span></strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Anavarza Kalesi,Anavarza; Kadirli, Ceyhan ve Kozan ilçe sınırlarının kesiştiği yerde, Kozan sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ceyhan'a 35 km. uzaklıkta, Ceyhan-Kozan sınırında bulunan örenyeri. Çevresi mesire yeri olarak kullanılır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kilikya ovasının önemli merkezlerinden olan Anavarza’nın antik kaynaklarda adı Anazarbos, Anazarba, Aynızarba veya Anazarbus olarak geçer. Adana’nın yaklaşık 70 km. kuzeydoğusunda, Dilekkaya köyündeki antik şehir, Sunbas çayının Ceyhan ile birleştiği yerin 8 km. kuzeyinde ada gibi yükselen bir tepe üzerindedir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Kale ve şehrin, MÖ. IX. yy.da Kilikya’yı ele geçiren Asurlular tarafından kurulduğu ya da eski bir yerleşimin üzerine inşa edildiği tahmin edilmektedir. Antik Anavarza şehrinin kesin olarak bilinen tarihi ise, MÖ 1. yy.da İmparator Augustos’un (MÖ 27 - MS 14) Anavarza’yı Roma İmparatorluğu'na bağlamasıyla başlar. Şehir, Roma İmparatorluğu devrinde bölgenin önemli merkezlerinden biri olmuş ve kentte İmparator şerefine büyük anıtlar yaptırılmıştır.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Ancak, Asurlular tarafından kurulduğu iddiasına şüphe ile bakan tarihçiler de mevcuttur. Bu görüşe göre; Asurluların Çukurova’ya 50 - 60 yıl gibi kısa bir süre hâkim oldukları ve bölgeyi sömürge olarak kullandıkları gözönüne alınırsa, Anavarza gibi bir antik kentin kurulması mümkün görülmemektedir. Bu yüzden, 700 yıl gibi uzun bir süre Anadolu’ya ve dolayısıyla Çukurova’ya egemen olan Hititler üzerinde yoğunlaşmak gerekir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Anavarza kale ve şehri, çeşitli kültürlerin birbirini etkilediği ve zamanla da kaynaştığı önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Zafer takı yakınlarında bulunmuş bir yazıtta, iki kez depremlerle yerle bir olmuş kent surlarının kimler tarafından ve kim zamanında onarıldığından bahsedilmektedir.</strong></p><p><strong></strong></p><p><strong>Yaşar Kemal'in İnce Memed romanında Anavarza'da geçen bir bölüm bulunur. </strong></p><p></p><p><strong>Anavarza Efsanesi</strong></p><p></p><p>Bu tarihi kalıntının güzel bir efsanesi vardır.</p><p></p><p>“ Vaktiyle Anavarza yiğit insanların, güzel kızların yaşadığı büyük bir şehirmiş. Kent ve kale dıştan gelecek her tehlikeye karşı koyabilecek durumdaymış. O zamanlarda şehirde yaşayan taş ustaları taştan oymalarla evleri, meydanları süsler, insana şaşkınlık verecek hayranlık uyandıracak eserleri yaratırlarmış.</p><p></p><p>Gündüzleri halk, kentten çıkar, tarlada bayırda işini görür, akşam olduğunda kente geri dönermiş. Kentin dışı derin hendeklerle ve yüksek duvarlarla çevriliymiş. Kentin kapısındaki asma köprüden başka içeri girilebilecek hiçbir yer yokmuş.</p><p></p><p>Halk bu güzel kentte huzur içinde yaşarmış. Akşamları her ev kahkahayla dolarmış, ağıtlar şarkı diye söylenirmiş. Halk mutluymuş, tabii ki kentin kralı da mutluymuş, günler böyle gelir geçermiş.</p><p></p><p>Anavarza Kralı’nın (Aya sen doğma, ben doğayım) diyen dünya güzeli bir kızı varmış. Bu kız akıllı mı akıllı, güzel mi güzelmiş. Gel gör ki, günlerden bir gün işte bu kız yüzünden kentin huzuru kaçmış, Kralın o gülen yüzü kararmış, kaşları çatılmış.</p><p></p><p>Bir gün Sis Kralı’nın elçisi, Anavarza Kralı’na gelmiş.</p><p></p><p>- Ulu Sis Kralı adına yüce Anavarza Kralına saygılarımı sunarım, demiş.</p><p>Kral :</p><p>- Söyle bakalım ne diler kralın bizden? Deyince de elçi :</p><p>- Kralım kızınızı oğluna ister.</p><p>- Yaa, öyle mi?</p><p>- Evet yüce kralım.</p><p>- Ya isteğini kabul etmezsem?</p><p>- Ulu Kralım bunu da düşünmüştür. Kızınızı oğluna vermezseniz, Krallığınıza savaş açacağını bildirmekle görevli bulunuyorum.</p><p>- Savaş diler demek?</p><p>- Hayır … Ama …</p><p>- Sis Kralına söyle, bu işi düşünmemiz gerekir.</p><p></p><p>Anavarza Kralı işte böyle demiş.</p><p></p><p>Dert geldi mi üst üste gelirmiş. Sis Kralı’nın elçisi gidince bu defa Misis Kralı’nın elçisi kapıya dayanmış. O da Misis Kralı’nın oğluna istemeye gelmiş. O da aynı istek ve tehditler de bulunmuş.</p><p></p><p>Anavarza Kralı, çok halim selim, iyi yürekli bir insanmış. Ne yapacağına karar verememiş, dalmış kara düşüncelere. Durum çok çetin. Kızını bu krallardan hangisinin oğluna verse diğeri yine kendi halkına savaş açacak. Belki de ülkesi elden gidecek. Hiçbirine vermezse bu defa iki ülke halkı ile savaşmak zorunda kalınacak diye düşünüp durmuş.</p><p></p><p>Kız babasının haline çok üzülmüş yüerğinden vurulmuş, babasına :</p><p></p><p>- Olur mu Kral babam. Ben senin kızın değil miyim? Bana derdini niçin açmazsın? Diye kahırlanmış.</p><p></p><p>Kral :</p><p></p><p>- Kızım, güvercen topuklu yavrum demiş. Çok haklısın. Bilmem ki ne etsem. Sis Kralı elçi göndermiş, oğluna seni ister. Misis Kralı da elçi göndermiş. O da oğluna seni ister. Vermezsem, savaş açılacak, hangisine peki desem yine olacağı bu. Ne yapmalı bilemedim demiş.</p><p></p><p>Kız gülmüş :</p><p></p><p>- Ondan kolay ne var?</p><p>- Şeytan bile çözemez bu düğümü kızım, demiş Kral.</p><p></p><p>Kız :</p><p></p><p>- Hayır Kral babam; bundan kolay bir şey yok. Dersen ki onlara, ben kızımı veririm, veririm ama, bir koşulum var. Anavarza’nın suyu az. Buraya bol suyu ilk önce kim getirirse, onun oğluna veririm kızımı. Onlara böyle söyleyin siz. Gerisine karışmayın.</p><p>- Bak işte, bunu hiç düşünmemiştim. O zaman savaşsız çözeriz bu işi.</p><p>- Elbette babacığım. Halkımız rahat, huzur içinde yaşıyor. Onların benim yüzümden acılara katlanmalarını, ölmlerini istemem hiç, demiş.</p><p></p><p>Böylece aradan günler geçmiş her iki kralın elçileri, Anvarza Kralı’nın kararını öğrenmek üzere Anavarza’ya gelmişler. Kral onlara kızının öğrettiğini söylemiş.</p><p></p><p>- Anavarza’ya bol suyu ilk getirenin oğluna kızımı vereceğim. Kararımı krallarınıza böyle iletiniz.</p><p></p><p>Elçiler bu kararı hemen kendi krallarına iletmişler.</p><p></p><p>Bunun üzerine, Sis Kralı yukardan, Misis Kralı aşağıdan başlamışlar su yolunu yapmaya, Sis Kralı su yolunu yontma taşlardan, çok güzel, sağlam biçimde yaptırmaya uğraşırmış. Bu yüzden işi geciktirmiş. Misis Kralı da kerpiçten yaparmış su yolunu. Bu yüzden Misislilerin su yolu görünmüş. Sislilerden bir haber yok. Misilsilerin su yolunun kente yaklaşmakta olduğunu gören kızı almış bir üzüntü. Meğer içten içe yiğitliğini duyduğu Sis Kralı’nın oğlunu seviyormuş. Ona adamlar göndermiş ve :</p><p></p><p>- İyiye kötüye bakma. Elini çabuk tut, demiş.</p><p></p><p>Ama taş yol bu. Peynir değil ki doğrana, çamur değil ki sıvana. Sonunda Misislilerin yolu bitmiş. Sı gelmiş kentin kapısına dayanmış. Dayanmış dayanmasına ama, kız buna dayanamamış. Kaldırmış kendisini kayalıklardan aşağı atmış.</p><p></p><p>Derler ki, Anavarza o günden sonra bir daha şenlik nedir bilmemiş. Kentin evlerinden neşe dolu kahkahalar yükselmemiş.</p><p><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images2/anavarza1.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Arial Black'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Anavarza Kalesi Resimleri</span></span></span></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images/okisareti.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ceylannur, post: 23975, member: 1208"] [COLOR=rgb(255, 255, 255)][SIZE=1]anavarza kalesi efsanesi, anavarza kalesi hakkında bilgi, yılan kalesi, anavarza kalesi resimleri, anavarza köyü, Anavarza Kalesi (Anazarba Kalesi) toprakkale, Kozan Anavarza Kalesi Adana (Dilekkaya(Köy) Kozan(İlçe), anavarza köyü, kozan kalesi, anavarza antik kenti[/SIZE][/COLOR] [CENTER][COLOR=teal][B]Anavarza Kalesi[/B][/COLOR] [COLOR=red][B]Klikya kenti batı kapısından Anavarza Kalesi[/B][/COLOR][/CENTER] [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images2/anavarza18.jpg[/IMG] [B][COLOR=red]Anavarza Kalesi [/COLOR] Anavarza Kalesi,Anavarza; Kadirli, Ceyhan ve Kozan ilçe sınırlarının kesiştiği yerde, Kozan sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ceyhan'a 35 km. uzaklıkta, Ceyhan-Kozan sınırında bulunan örenyeri. Çevresi mesire yeri olarak kullanılır. Kilikya ovasının önemli merkezlerinden olan Anavarza’nın antik kaynaklarda adı Anazarbos, Anazarba, Aynızarba veya Anazarbus olarak geçer. Adana’nın yaklaşık 70 km. kuzeydoğusunda, Dilekkaya köyündeki antik şehir, Sunbas çayının Ceyhan ile birleştiği yerin 8 km. kuzeyinde ada gibi yükselen bir tepe üzerindedir. Kale ve şehrin, MÖ. IX. yy.da Kilikya’yı ele geçiren Asurlular tarafından kurulduğu ya da eski bir yerleşimin üzerine inşa edildiği tahmin edilmektedir. Antik Anavarza şehrinin kesin olarak bilinen tarihi ise, MÖ 1. yy.da İmparator Augustos’un (MÖ 27 - MS 14) Anavarza’yı Roma İmparatorluğu'na bağlamasıyla başlar. Şehir, Roma İmparatorluğu devrinde bölgenin önemli merkezlerinden biri olmuş ve kentte İmparator şerefine büyük anıtlar yaptırılmıştır. Ancak, Asurlular tarafından kurulduğu iddiasına şüphe ile bakan tarihçiler de mevcuttur. Bu görüşe göre; Asurluların Çukurova’ya 50 - 60 yıl gibi kısa bir süre hâkim oldukları ve bölgeyi sömürge olarak kullandıkları gözönüne alınırsa, Anavarza gibi bir antik kentin kurulması mümkün görülmemektedir. Bu yüzden, 700 yıl gibi uzun bir süre Anadolu’ya ve dolayısıyla Çukurova’ya egemen olan Hititler üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Anavarza kale ve şehri, çeşitli kültürlerin birbirini etkilediği ve zamanla da kaynaştığı önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Zafer takı yakınlarında bulunmuş bir yazıtta, iki kez depremlerle yerle bir olmuş kent surlarının kimler tarafından ve kim zamanında onarıldığından bahsedilmektedir. Yaşar Kemal'in İnce Memed romanında Anavarza'da geçen bir bölüm bulunur. [/B] [B]Anavarza Efsanesi[/B] Bu tarihi kalıntının güzel bir efsanesi vardır. “ Vaktiyle Anavarza yiğit insanların, güzel kızların yaşadığı büyük bir şehirmiş. Kent ve kale dıştan gelecek her tehlikeye karşı koyabilecek durumdaymış. O zamanlarda şehirde yaşayan taş ustaları taştan oymalarla evleri, meydanları süsler, insana şaşkınlık verecek hayranlık uyandıracak eserleri yaratırlarmış. Gündüzleri halk, kentten çıkar, tarlada bayırda işini görür, akşam olduğunda kente geri dönermiş. Kentin dışı derin hendeklerle ve yüksek duvarlarla çevriliymiş. Kentin kapısındaki asma köprüden başka içeri girilebilecek hiçbir yer yokmuş. Halk bu güzel kentte huzur içinde yaşarmış. Akşamları her ev kahkahayla dolarmış, ağıtlar şarkı diye söylenirmiş. Halk mutluymuş, tabii ki kentin kralı da mutluymuş, günler böyle gelir geçermiş. Anavarza Kralı’nın (Aya sen doğma, ben doğayım) diyen dünya güzeli bir kızı varmış. Bu kız akıllı mı akıllı, güzel mi güzelmiş. Gel gör ki, günlerden bir gün işte bu kız yüzünden kentin huzuru kaçmış, Kralın o gülen yüzü kararmış, kaşları çatılmış. Bir gün Sis Kralı’nın elçisi, Anavarza Kralı’na gelmiş. - Ulu Sis Kralı adına yüce Anavarza Kralına saygılarımı sunarım, demiş. Kral : - Söyle bakalım ne diler kralın bizden? Deyince de elçi : - Kralım kızınızı oğluna ister. - Yaa, öyle mi? - Evet yüce kralım. - Ya isteğini kabul etmezsem? - Ulu Kralım bunu da düşünmüştür. Kızınızı oğluna vermezseniz, Krallığınıza savaş açacağını bildirmekle görevli bulunuyorum. - Savaş diler demek? - Hayır … Ama … - Sis Kralına söyle, bu işi düşünmemiz gerekir. Anavarza Kralı işte böyle demiş. Dert geldi mi üst üste gelirmiş. Sis Kralı’nın elçisi gidince bu defa Misis Kralı’nın elçisi kapıya dayanmış. O da Misis Kralı’nın oğluna istemeye gelmiş. O da aynı istek ve tehditler de bulunmuş. Anavarza Kralı, çok halim selim, iyi yürekli bir insanmış. Ne yapacağına karar verememiş, dalmış kara düşüncelere. Durum çok çetin. Kızını bu krallardan hangisinin oğluna verse diğeri yine kendi halkına savaş açacak. Belki de ülkesi elden gidecek. Hiçbirine vermezse bu defa iki ülke halkı ile savaşmak zorunda kalınacak diye düşünüp durmuş. Kız babasının haline çok üzülmüş yüerğinden vurulmuş, babasına : - Olur mu Kral babam. Ben senin kızın değil miyim? Bana derdini niçin açmazsın? Diye kahırlanmış. Kral : - Kızım, güvercen topuklu yavrum demiş. Çok haklısın. Bilmem ki ne etsem. Sis Kralı elçi göndermiş, oğluna seni ister. Misis Kralı da elçi göndermiş. O da oğluna seni ister. Vermezsem, savaş açılacak, hangisine peki desem yine olacağı bu. Ne yapmalı bilemedim demiş. Kız gülmüş : - Ondan kolay ne var? - Şeytan bile çözemez bu düğümü kızım, demiş Kral. Kız : - Hayır Kral babam; bundan kolay bir şey yok. Dersen ki onlara, ben kızımı veririm, veririm ama, bir koşulum var. Anavarza’nın suyu az. Buraya bol suyu ilk önce kim getirirse, onun oğluna veririm kızımı. Onlara böyle söyleyin siz. Gerisine karışmayın. - Bak işte, bunu hiç düşünmemiştim. O zaman savaşsız çözeriz bu işi. - Elbette babacığım. Halkımız rahat, huzur içinde yaşıyor. Onların benim yüzümden acılara katlanmalarını, ölmlerini istemem hiç, demiş. Böylece aradan günler geçmiş her iki kralın elçileri, Anvarza Kralı’nın kararını öğrenmek üzere Anavarza’ya gelmişler. Kral onlara kızının öğrettiğini söylemiş. - Anavarza’ya bol suyu ilk getirenin oğluna kızımı vereceğim. Kararımı krallarınıza böyle iletiniz. Elçiler bu kararı hemen kendi krallarına iletmişler. Bunun üzerine, Sis Kralı yukardan, Misis Kralı aşağıdan başlamışlar su yolunu yapmaya, Sis Kralı su yolunu yontma taşlardan, çok güzel, sağlam biçimde yaptırmaya uğraşırmış. Bu yüzden işi geciktirmiş. Misis Kralı da kerpiçten yaparmış su yolunu. Bu yüzden Misislilerin su yolu görünmüş. Sislilerden bir haber yok. Misilsilerin su yolunun kente yaklaşmakta olduğunu gören kızı almış bir üzüntü. Meğer içten içe yiğitliğini duyduğu Sis Kralı’nın oğlunu seviyormuş. Ona adamlar göndermiş ve : - İyiye kötüye bakma. Elini çabuk tut, demiş. Ama taş yol bu. Peynir değil ki doğrana, çamur değil ki sıvana. Sonunda Misislilerin yolu bitmiş. Sı gelmiş kentin kapısına dayanmış. Dayanmış dayanmasına ama, kız buna dayanamamış. Kaldırmış kendisini kayalıklardan aşağı atmış. Derler ki, Anavarza o günden sonra bir daha şenlik nedir bilmemiş. Kentin evlerinden neşe dolu kahkahalar yükselmemiş. [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images2/anavarza1.jpg[/IMG] [CENTER][FONT=Arial Black][SIZE=3][COLOR=Red]Anavarza Kalesi Resimleri[/COLOR][/SIZE][/FONT] [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images/okisareti.gif[/IMG][/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Tarihi Mekanlarımız
Kaleler
Anavarza Kalesi
Üst
Alt