Altın Bir Nesil Yetiştirmek!

süreyya58

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
30 Temmuz 2011
Mesajlar
1,199
Tepkime puanı
16
Altın Bir Nesil Yetiştirmek!
Kadının erkek karşısında durumu, cemiyet içindeki yeri ve önemi, çeşitli toplumlarda farklı farklı olagelmiştir. Önceki çağlar ve başka kültürler göz önüne alınırsa, kadının genellikle hor görüldüğü ve ezildiği esefle müşahede olunur:

Saçlarından tutulup sürüklenen, arzulanınca zor ve zorbalıkla kaçırılan, kızılınca dövülen, hapsedilen; şahsî hukuku kabul edilmeyen, şeytanla eş tutulan, uğursuz görülen, geçim korkusu veya namus endişesiyle bebekken diri diri toprağa gömülen, kocası evvel ölürse onun cesediyle birlikte canlı canlı yakılan... kadına ancak İslâm el uzatmış; onu korumuş, kollamış ve en yüksek payeye yüceltmiştir.

Mesela: Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki:

Bir kimse ki (kendisine ait) iki kızı veya iki kız kardeşi veya iki teyzeyi veya iki halayı veya iki nineyi barındırıp, bakıp, geçindirir; o cennette benimle şöyle (iki parmak gibi yan yana ve beraber) olur.

Bir kimse ki üç kıza bakar, terbiyelerini güzel verir, sonra onları evlendirir ve onlara ihsanda bulunur, ona cennet nasip olur.

Size, kadınlara iyi davranmanızı vasiyet ederim.

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınız ve ahlâkça en güzel olanlarınızdır. vs.

İslâm dini, genel bir prensip olarak; kötülükleri bizzat yasaklarken, haklı olarak onlara götüren yolları da tıkar, onların alet ve vasıtalarını da haram kılar. Onun için kadın konusunda da ön tedbir mahiyetinde kadın ve erkek ihtilatını (karma ve beraber olma) kısıtlamış, kadına tam tesettürü (maddî ve mânevî ziynetlerini örtmeyi) emretmiş, teşhiri önlemiş, nâmahrem ile bakışmayı yasaklamış, nikâhı meşru, zina ve mukaddesatını gayr-i meşru kılmış; kadının ve erkeğin hak, vazife ve sorumluluklarını açıkça belirlemiştir.

İslâm toplumları da bu esaslar dairesince yaşadıkça ferdî, ailevî ve içtimaî bakımdan sıhhatli kalmış, mutlu ve başarılı olmuştur.

Yirminci asrın sahte, şaşaalı, hasta, materyalist medeniyeti ise kadın konusunda maalesef samimi, dengeli, mâkul ve müspet bir anlayış tutturamamıştır. Hürriyet! Eşitlik! Prensiplerinin yanlış, yersiz ve hilkat kanunlarına aykırı bir tatbikatı sonucu evin kadını, mutlu ve sıcak yuvasından, aslî ve asil görevlerinden koparılmış; sokağa, piyasaya düşürülmüş; gösterişe, süse, modaya esir kılınmış; erkeklerle yüzgöz edilmiş, şeytanın tuzağı haline getirilmiştir.

Bu sakim ve sakat başlangıcın acı ama tabiî bir sonucu olarak bugünlerde işin daha azıtıldığını görmekteyiz.

Artist olmak için evinden kaçan Anadolu kızları, himayesindeki kadınları fuhşa iten alçak ana-baba ve kocalar, kocalarına hıyanet eden yüzsüz evli kadınlar, kadınlarını satmakla şöhret bulan dejenere köyler, kadın ticareti yapılan öğrenci yurtları; topluca sınırsız cinsel özgürlükle yaşanan komünler, flörtlü, fingirdek, aşüfte, arsız, yüzsüz gençler; halk arasında utanmadan gezebilen eşcinseller; her türlü hayasızlığın demokrasi, insan hakları, hürriyet ve sanat yâveleriyle avukatlığını yapan sapık kalemler, müstehcen neşriyat, uygunsuz kasetler, yıkılan yuvalar, katller, intiharlar; zevk ve uyuşturucu ile mahvolan nesiller... korkunç bir felaketin ön emareleri ve alarm zilleri değil de nedir?

Ey bütün idareciler, ilgililer, ebeveynler, psikologlar, sosyologlar, yazarlar, öğretmenler, terbiyeciler, hocalar, idealistler! Geliniz bu çılgın ve korkunç, menfur ve meşum gidişe topluca karşı çıkalım; nesillerimizi, yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem ateşinden korumak ve kurtarmak için malımız ve mülkümüz, bilgimiz ve gücümüz, nüfuzumuz ve selahiyetimiz... hâsılı neyimiz varsa ortaya koyalım, tedbirler alalım, sorumluluk yüklenelim, gece-gündüz çalışalım, eğitim müesseseleri kuralım, olumlu neşriyat yapalım: Mutlaka özü doğru-sözü doğru, bilgili-görgülü, çalışkan ve terbiyeli, arif ve zarif altın bir nesil yetiştirelim.

Yoksa namus kalkacak, aile müessesesi çökecek, millet ve devletimiz telafisi güç zararlara uğrayacak; başımıza gökten taş yağacak diye korkuyorum.
 
Üst Alt