Allahın varlığını gösteren 3 büyük delil

islamıyaşamak

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Temmuz 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Birkaç inançsız insan bize ayet ve Peygamber Efendimizin (s.a.v) sözleri olmadan delil istediklerini beyan ettiler. Bu aşamada onlarla paylaşmış olduğumuz birkaç bilgiyi sizlerle de bu yazımda paylaşmak istedim. Sabrederek okursanız inşallah sizler içinde faydalı olabileceğini düşünüyoruz.

Bir bakıma empati yaparsak bu delil isteyenlerin haklı olduklarını da kabul etmemiz gerekir. Çünkü, gözümle görmediğime inanmam diyen bir zihniyet var karşımızda. Bizler Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın kelamı ve kitabı olduğuna iman ettik Rabbimize sonsuz kere hamdederiz ki. Ama iman etmeyen insanların bu aşamada bizlerden delil istemesi de gayet normal. Varsayalım ki bir Ateist yanımıza yaklaştı ve : ‘’Kur’anın Allah kelamı olduğuna nasıl inandın, neye dayanarak bunu söylüyorsun, neye güveniyorsun?’’ diye sordu. Bu soruya nasıl bir cevap vermemiz gerektiğini hiç düşündünüz mü arkadaşlar? Evet, asrın büyük mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin yazmış olduğu Risale-i Nurlarda öyle güzel cevaplar var ki bu sorulara yönelik, kısa ve sade bir şekilde sizlere özetlemek istiyorum.

Aslında bu sorunun cevabını Kur’an-ı Kerim kendisinin içinde olan bir özellikle, kendisi cevap veriyor. Yani Kur’an Allah’ın kelamı olduğunu kendi kendine ispat ediyor. Bu nasıl oluyor? Şöyle ki hiçbir insan tarafından taklit edilememesi, aynısının hiçbir şekilde yazılamaması, bir insanın yazmasının mümkün olmadığını apaçık bir şekilde ortaya koyuyor. Yani bir ateiste ya da bir dinsize Kur’an-ı Kerim’den bir ayeti söylemeden önce yapmamız gereken önemli bir iş var, o da Kur’an’ı Kerim’in Allah’ın kelamı olduğunu ispat etmek. Dolayısıyla bir ateiste önce Allah’ın varlığını ispat etmemiz gerekir. ‘’Buna delilin nedir kardeş?’’ diye sorabilirler, bu asırda bir çoklarının sorduğu gibi. İşte bu noktada ‘’Bak kardeş Allah Kur’anda şu ayetinde şöyle buyuruyor, peygamber şu hadisinde böyle diyor’’ diye cevap vermemiz pek doğru olmuyor malesef. Ben kurana, peygambere inanmıyorum ki sen bana ayet, hadis diyorsun gibi cevaplarla karşılaşabiliriz. Peki ama bu noktada ne yapacağız, nasıl yaklaşacağız?

Alemin yaratıcısını bize tarif ve ilan eden deliller aslında saymakla bitmez. Peki ama o deliller nelerdir? O delillerin en büyükleri 3 adettir. Bu delillerden birincisi, bazı delillerini gördüğün ve işittiğin
şu ‘’Kainat Kitabı’dır.’’ der asrın piri. Bu aşamada öncelikle anlamamız gereken Kitap kavramıdır. Kitap nedir? Örneğin bir botanik kitabı bize bitkileri anlatır, meşe ağacını, gülü ,çimeni anlatır. Bunların yazıya dökülmesi, sayfaların bir araya gelmesi ve 300 kağıt parçasından oluşan nesne kitaptır. Burada bir problem yok. Buna herkes katılıyor. Ama bu kitapsa, anlatılan meşe ağacı nedir diye sorarsam nasıl bir cevap verirdiniz? Şöyle ki o da kitabın aslıdır .Çünkü kitap bu asılların bir araya gelmesi ile oluşmuştur. İşte bu mantık çerçevesinde Kainat Kitabı sözünden de bunu anlamak gerekir. Yani şu gördüğümüz kainat bir kitaptır. Her neye bakarsak bu kitabı görebiliriz. Arı, inek, ağaçlar, insanlar her biri bir kitaptır. Daha doğrusu kitabın aslıdır. Çünkü kainatın oyuncuları onlardır.

Allah’ın varlığını ve birliğini tanıtan en büyük ikinci delil ise Peygamber Efendimiz (s.a.v) dir. Üçüncü delil ise alem kitabının açıklaması ve insanlara karşı Allah’ın delili olan Kur’an’dır. Üç şekilde biz Rabbimizi tanıyıp bilebilirmişiz demek ki. Şimdi basit bir denklem kuralım ; Kur’an bize ‘’Allah’tan başka ilah yoktur!’’ diyor.Yani Kur’an Allah’ı bize tanıtıyor. Tek olduğunu, ortağı olmadığını söylüyor. Kur’an bizim 3. delilimizdi.
Peki 2. delilimiz olan Efendimiz (s.a.v) ne diyor? ‘’Allahtan başka ilah yoktur.’’ Efendimiz Kur’anın tebligatçısı olduğundan dolayı gerek karakter, gerek davranışları ve amelleri olarak Cenab-ı Hakk’ın en güzel tecellisidir. Bu yüzden onun yaşayışı da dili de aynı sözü söylüyor. ‘‘Allah’tan başka ilah yoktur.’’ Bir de bakalım kainat kitabı bize ne diyor? Bunu biraz daha ayrıntılı incelemekte yarar görüyorum.

Öncelikle bu yazının başrol oyuncusu kainattır ve kainatta bir düzen ve intizam vardır. Bunu hepimiz görüyoruz. İnanan ve inanmayan bütün herkesin kabul ettiği bir gerçek bu. Hatta ders kitaplarında senelerce okutulan bir mesele. Nedir o mesele? Ekosistem ve ekolojik denge. Bakalım bilim adamları ne diyor bu konu hakkında. ‘’Ekolojik denge, İnsan, hayvan, bitkilerin tabiatta hayatlarını sürdürebilmesi ve birlikte yaşayabilmesi için birbirlerini tamamlamaları ve birbirlerinden istifade etmek istemeleriyle oluşan tabii dengedir.’’ Ve bu da wikipedia sitesinden alınan tanım: ‘’ Ekosistem, küresel ölçekte bir düzeni ifade etmekle beraber yerel ve korunaklı bir sistemin varlığına da atıfta bulunabilir. ‘’ Gördüğünüz gibi kimse inkar etmiyor. Kusursuz bir düzen ve denge mevcut. Atomlardan, galaksilere ve yıldızlara kadar, ağaçtan insan kaşı ve gözüne kadar. İnkar edilmiyor. Peki Kur'an bize ne diyor?

''Rabbinin o A'la o yüce adını tesbih et! O ki yarattı, düzene koydu.''
Evet, burada Said Nursi hazretlerinin de dediği gibi bir köyde 2 muhtar olmaz, bir vilayette iki vali bulunmaz sözü devreye giriyor. Hiçbir birimde aynı yetkilere sahip 2 yönetici olamaz. Hepimiz buna şahitiz. İster bir devlet dairesinde, ister bir futbol takımında. Hep belirli bir hiyerarşi vardır. Her birimin sadece bir idarecisi vardır.

Örneğin; Bir futbol topu düşünelim.Bir oda da duran topa bir kişi sağa doğru bir kişi de sola doğru vurmak istese ve bunu aynı anda yapsalar, topun hangi tarafa gideceğini bilemeyiz. Ya ortada kalır ya yukarı zıplar ya da çok abuk sabuk bir şekilde yol alır. Bu örneği şu yüzden verdim, şunu anlamak gerekir ki bir işe 2 kişi aynı anda müdahalede bulunursa orada ölçülü ve düzenli bir olaydan söz etmek imkansızlaşır. Koalisyon hükümetlerini düşünelim. Bir ülkede 2 iktidar olursa işler sarpa sarar. Düzen ve denge kaybolur.. Sözün özü, ortaya ölçülü ve düzenli bir işin çıkması için idarenin ve hakimiyetin tek olması gerekiyor.

Peki ölçü, nizam, düzen, denge diyorsun bunu da tek bir kişinin yapabileceğini söylüyorsun. İyi de nasıl biri bunları yapan diye bir soru geldi diyelim. Burada da sınırlı ve sonsuz kavramını biraz incelemek gerekir. Örneğin, masanızın üzerinde duran bir kitap düşünelim. Ama sadece bir tane. Bunu alın ve kaldırın.Bunu kaldırırken bir kuvvet harcıyoruz. Şimdi de masanızın üzerinde duran tüm kitapları alıp kaldırın.Göreceksiniz ki bu iki kuvvet eşit değildir, olamaz da. Çok basit bir fizik kanunudur. Ağırlık artıkça kaldırmak için kol kuvvetinin de artması gerekir. Şimdi size soruyorum. Tüm bu kainatta bulunan milyarlarca galaksi, gezegenler, güneş sistemleri bütün göktaşlarını birbirine çarptırmadan, temas ettirmeden hiçbirinin düzenini ve dengesini bozmadan bu şekilde havada tutabilmek için ne kadar kuvvet gerekir?
Cevabı tek ve değişmezdir. Sonsuz!
İnkar etmek mümkün değil. Sonsuz bir kuvvet olması lazım. Buna ilmen hiçbir reddiye yazılamadı.Hiçbir bilim adamı çıkıp aksini ispat edemedi. En azından şunu düşünün! Dünya dönüyor. Dışarıdan bir kuvvet olamadan bir cismin kendiliğinden dönmesi mümkün müdür? Mümkün olması söz konusu olamaz, sonsuz bir kuvvet olmalı. Peki sonsuzun yanında başka bir sonsuz olabilir mi? Olamaz. Matematik dalı ile uğraşanlar çok iyi bilir ki sonsuz tektir. Ateistler, materyalistler, inanmayanlar ‘’Hayır kardeşim bunun dışında bir tane daha sonsuz vardır diyebilirler mi? Şimdi denklemleri yan yana getirir ve sonuca ulaşmaya çalışırsak, işte kainatta görülen bu düzen ve intizam bu kainatın bir tek elden idare edildiğinin net bir delilidir diyebiliriz. Yani kainattaki bütün nizam ve intizam kendi kendine ‘'Allahtan başka ilah yoktur, sonsuzdur ve tektir.’’ diyor. Atomlar, gezegenler insan vücudu, kelebekler her şey.

Peki okullarda anlatılan fizik, kimya, coğrafya neyi ders veriyor bizlere. ‘’Allah’tan başka ilah yoktur’’
hakikatini ders veriyor. Neyi anlatıyor öğretmen öğrencilerine? ''Ağaçta kusursuz bir işleyiş var. Ağacı ancak bir tek
yaratıcı yaratabilir.'' diyor. Aslında biyoloji dersi bir din dersine dönüşmüş oluyor bu durumda. Yani fen, fizik,
kimya hepsi Allah'ı tanıtıyorlar bize. Ağaçların şekilleri ‘’Musavvir’’ ismini Allah'ın şekil verici olduğunu anlatıyor,
insan vücudundaki organların, gezegenlerin kendi arasındaki uyumu Allah’ın ‘’Bari’’ ismini, hiçbir şeyin başka
birine benzemediğini, parmak uçlarından ses dalgalarına kadar, göz retinasından duygulara kadar hiç biri birbirine
benzemeyen mevcudatın yaratılması Allah'ın ‘’Fatır’’ ismini gösteriyor bizlere.

‘’ Bak Allah’ın yer yüzündeki rahmet eserlerine, ölümünün ardından nasıl diriltiyor , sizleri de böyle diriltecek.''

ayet-i celilesinde Cenab-ı Hak ne dedi bize ‘’Bak’’ diyerek neyi gösterdi. Yeryüzündeki işlevi faaliyeti gösterdi. Bizi
inandırmak için bize delil sunmak için Allah Teala bize gözümüzün önündeki icraatını gösterdi. Her an her daim
olan icraatını. İşte bu yönüyle bütün dinsizlik alemine neyi gösteriyor? Cevabı çok basit.Allahın varlığı için şu
kainat, yaratıcısının varlığına en büyük delildir. Kainatın içerisindeki işleyiş onu tanımak için en kısa yoldur.

Yazımı asrın müceddidinin muhteşem bir sözüyle bitirmek istiyorum. ‘’San’atlı bir eser, sanatkarı icab eder.’’
Bu asırdaki insanların çoğunluğu neye inanmıyordu? Görmediğime inanmam diyordu. İşte gözlerimizin önünde olup
bitenler. Bir sürü sanat eseri ve hepsi aynı dille, aynı sanatkarın metodu ile tasarlanmış. Evimizde masanın üzerinde
çok güzel şekil verilmiş bir vazonun, sanatkarı olduğundan şüphe etmezken, şu kainatta var olan bir güle yada bir
insana ya da bulutlara, toprağa, dağa, taşa şeklini veren de biri olmalıdır diye düşünüyorum. Ancak hala çoğu
reddeder.

''Biz insanı gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.''

diyen Cenab-ı Hakka karşı bu hakikatı nasıl inkar edebilirsiniz?

Devam edecektir İnşallah. Risale-i Nurları okuyalım, anlamaya çalışalım, araştıralım. Zamanımızı televizyon
karşısında, internette boş işlerde harcamayalım. Çünkü kabirde okuyamayız arkadaşlar.
Bu yazıyı okuyan tüm kardeşlerime Allah her bir harfi için 1000 sevap yazar inşallah.
Esselamun aleyküm ve rahmetullah.
 

Kuzucuk

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
11 Temmuz 2012
Mesajlar
75
Tepkime puanı
0
inanmak istemeyene ne göstersen yine inanmaz
onların o dik başlılıkları varken çok canları yanar
 

islamıyaşamak

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Temmuz 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Emin olun ki, araştıran veya sorgulayan ateistlerin birçoğu inanıyor. Ama ailesinden veya çevresinden gördüğüne körü körüne bağlananlar maalesef kendi tercihlerini yapamıyorlar. Oysa insanlar kendi tercihlerini yapmalıdır. Bir diğer hususta şu ki; bazı inanmayan arkadaşlar bu konuyu dert etmiyor yani umurunda bile değil bir tanrı varmış yokmuş. Amaç, araştıran ve sorgulayanlara en tatlı sözlerle onları kırmadan doğru bildiklerimizi aktarabilmek.
 

FatihSultan

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
20 Ağustos 2012
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
S.a. Allahin Rahmeti ve bereketi uzerimizde olsun.

Bu konu cok hassas bir konu. Delilleri kimler isterler ve neden isterler? Hangi amac ile isterler? Bilmek gerekir ki cogu gayri muslim sadece polemik ve problem yaratmak icin bu tur sorularla gelirler. Tek bir niyetleri vardir, o da sizleri kiskirtmak. Cogu ulkede bu boyledir. Oysa gercek Hakk dini, her arayan bulur. Bedenimiz bunun icin proglamlanmistir. Bati da bu daha belirgin. Islam, veya dogru Hakk dine, inanilmaz bir akin var. Turkiyeden bunu takip etmek zor.

Burda muhim konu, soruyu sorsnin hangi niyetle sormasi....eger salih bir niyet yoksa, hic bulasilmamalidir. Cunku amac bellidir. Ama gercekten bir arsyid icindeyse iste ozaman teblig baslar. Teblig nasil olur? Anlatmakla mi? Hayir!!! Teblig, amel ile olur. Senin anlattigin bir baska, yaptigin baska ise, ustune buyuk bir vebal almakla kalmaz, ustelik kendini yerin dibine sokarsin.

Kisi ateist olubilir, fakar bir arayis icinde olmasi lazim. Unutmayin ki, Allahin yumusatmadigi gonulleri bizler hic bir sey yapamayiz. Etrafimizda boyle kisiler var ise, ilk once biz ustumuze duseni yapmaliyiz, zemin hazirlamaliyiz. Bu da samimi dua ile olur. Allahin esmasini zikrederek istenilen ozelliklerle baslanilabilir. Bir baska husus ise, kiside okuma hevesini arttirmak. Eger okumayi sevmiyorsa, arastirma istegi yoksa yine olmaz. Bu okuma hevesi, Incili okumakla bile olur. Cogu insan incil ve tevratin neden bahsettiklerini bile bilmeden hukum getirmeye calisiyorlar....

Ama siz siz olun, tartisma, munakasa, polemiklere girmeyin.

Vesselam.
 

islamıyaşamak

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Temmuz 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
S.a. Allahin Rahmeti ve bereketi uzerimizde olsun.

Bu konu cok hassas bir konu. Delilleri kimler isterler ve neden isterler? Hangi amac ile isterler? Bilmek gerekir ki cogu gayri muslim sadece polemik ve problem yaratmak icin bu tur sorularla gelirler. Tek bir niyetleri vardir, o da sizleri kiskirtmak. Cogu ulkede bu boyledir. Oysa gercek Hakk dini, her arayan bulur. Bedenimiz bunun icin proglamlanmistir. Bati da bu daha belirgin. Islam, veya dogru Hakk dine, inanilmaz bir akin var. Turkiyeden bunu takip etmek zor.

Burda muhim konu, soruyu sorsnin hangi niyetle sormasi....eger salih bir niyet yoksa, hic bulasilmamalidir. Cunku amac bellidir. Ama gercekten bir arsyid icindeyse iste ozaman teblig baslar. Teblig nasil olur? Anlatmakla mi? Hayir!!! Teblig, amel ile olur. Senin anlattigin bir baska, yaptigin baska ise, ustune buyuk bir vebal almakla kalmaz, ustelik kendini yerin dibine sokarsin.

Kisi ateist olubilir, fakar bir arayis icinde olmasi lazim. Unutmayin ki, Allahin yumusatmadigi gonulleri bizler hic bir sey yapamayiz. Etrafimizda boyle kisiler var ise, ilk once biz ustumuze duseni yapmaliyiz, zemin hazirlamaliyiz. Bu da samimi dua ile olur. Allahin esmasini zikrederek istenilen ozelliklerle baslanilabilir. Bir baska husus ise, kiside okuma hevesini arttirmak. Eger okumayi sevmiyorsa, arastirma istegi yoksa yine olmaz. Bu okuma hevesi, Incili okumakla bile olur. Cogu insan incil ve tevratin neden bahsettiklerini bile bilmeden hukum getirmeye calisiyorlar....

Ama siz siz olun, tartisma, munakasa, polemiklere girmeyin.

Vesselam.

Kardeşim yorumunu zevkle okudum. Gerçekten dolu birsiniz yazılarınız ve fikirlerinizden belli. Umarım Risali-i Nurları da okuyorsunuzdur. Orada sizinde bahsettiğiniz gibi '' İslami konularda tartışmak caiz değildir.'' der. Bizim bu paylaşımları yapmamız biraz olsun inananların imanını artırmak ve delillerle güçlendirmeye çalışmak. Araştıran bir ateiste ise en azından bir başlangıç ışığı olabilmektir. Selam ve dua ile. Ayrıca belirteyim

''Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?
Yapmayacağınız şeyleri söylemek, Allah’ın en çok nefret ettiği şeylerdendir.'' (SAFF - 2,3) Allah Teala zaten bunun cevabını bizlere vermiş kardeşim.
 

FatihSultan

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
20 Ağustos 2012
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Kardeşim yorumunu zevkle okudum. Gerçekten dolu birsiniz yazılarınız ve fikirlerinizden belli. Umarım Risali-i Nurları da okuyorsunuzdur. Orada sizinde bahsettiğiniz gibi '' İslami konularda tartışmak caiz değildir.'' der. Bizim bu paylaşımları yapmamız biraz olsun inananların imanını artırmak ve delillerle güçlendirmeye çalışmak. Araştıran bir ateiste ise en azından bir başlangıç ışığı olabilmektir. Selam ve dua ile. Ayrıca belirteyim

''Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?
Yapmayacağınız şeyleri söylemek, Allah’ın en çok nefret ettiği şeylerdendir.'' (SAFF - 2,3) Allah Teala zaten bunun cevabını bizlere vermiş kardeşim.

Selam ve saygi ile karsiliyorum sizleri,

Ben gunahkar, bildigi ile amel edemeyen bir sahisim. Ne kadar cok bilgi edinirsem o kadar cok kendimi yerin dibine sokmak istiyorum. Onca insan cehenneme girme tehlikesiyle karsilasirken, ben kendi imanima odaklaniyorum...bu nasil bir bencil bir dusunce? Gayri muslim arkadaslarimin fikirlerini degistiremiyorum, islam dusmani mahlukatlarin kalplerini yumusatgamiyorum, Allahin bizden istedigi tek seyi, teblig etmeyi yspamiyorum....afrikada, pakistanda, hindistanda insanlar ac ac olurken benim bogazindan hala lokmalar kolaylikla geciyor, aksam sicacik yatagimda uyuyor, istedigim seyi alabiliyorum...oysa o muhtesem insan-ul emin, o yuce varlik Muhammed Mustafa sav. Ummetinin bir tek göz damlasi icin uyuyamaz halde Hayy olana yalvarmis....

Öyle bir hale gelmeliyiz ki adeta bu amac icin yasamali. Yoksa ne hayattan tat alabiliriz, ne de tabi oldugumuz dinden. Bu seviyeye gelmek icin de incitmemek gerek, ve incinmemek gerek. Butun olay burda bitiyor. Incitmemek her kadar kolay görunsede incinmemek cok zordur. Beklentisiz hayat nasil olur? Olabilir mi? Hz. Ali icin zekat neden "hepsidir"? Insanlar bugun neden zekatlarini vermekte zorlaniyorlar, ve yardim etmiyorlar?...bu hakiki islam yoludur. Bu yolda kendilerini feda etmis cogu insan var. Ustad Bediuzzaman da bu yolda kendini feda edenlerden. Bir problemi cozmek icin alternatif metotlar vardir. Butun metotlar ayni problemi cozmek icindir, ve insan kendine uygun bir metot secmek zorundadir, cunku herkezin amaci ve beyni farklidir. Bence, Ustadin ve Hocaefendinin sectigi egitim metotu gunumuze uygun bir metottur. Bana da yakin olan budur.

Burada diger metotlari da incelemek ve idrak etmek gerekir. Böluculuk asla olmamali. Yurt disinda son zamanlarda ortaya cikan buyuk bir problem diyebilirim. Benim organizasyonuma herkezi davet ediyorum fakat davet edildigim organizasyonlara gitmiyorum? Sizce bu caizmidir? Burada hakk yokmudur?
...

Anlatacak ve yazacak cok sey var aslinda...Allah ins. Bizlere bildiklerimizle amel ve hizmet etmeyi nasip eder. Vesselam.
 

islamıyaşamak

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Temmuz 2012
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Selam ve saygi ile karsiliyorum sizleri,



Burada diger metotlari da incelemek ve idrak etmek gerekir. Böluculuk asla olmamali. Yurt disinda son zamanlarda ortaya cikan buyuk bir problem diyebilirim. Benim organizasyonuma herkezi davet ediyorum fakat davet edildigim organizasyonlara gitmiyorum? Sizce bu caizmidir? Burada hakk yokmudur?
...

Anlatacak ve yazacak cok sey var aslinda...Allah ins. Bizlere bildiklerimizle amel ve hizmet etmeyi nasip eder. Vesselam.

Değerli kardeşim Allah Teala tüm müminlere salih kul olmayı nasip etsin. Davete icabet etmek sünnettir. İlim dairelerine, Allah Tealanın anlatıldığı cennet bahçelerine gitmek çok büyük sevaptır. Aldığımız sevapları bilseydik iki ayağımız kopmuş olsa sürünerek giderdik diyor büyüklerimiz.Ama müspet olmayan organizasyonlardan uzak durmak lazımdır. Allah yar ve yardımcın olsun kardeşim. Hizmetini daim ve ihlaslı eylesin.
 

ali arslan

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
6 Ocak 2013
Mesajlar
93
Tepkime puanı
1
Allahin varliğinda en cok inandirici olani söyliyeyim ilk öncelikle MISIR GEZEGENİNDE ARAB YAZİSİ BULUNMUŞ BUNU NASA ACİKLAMİŞTİR bir eyette ise şöyle diyordu İNSANLAR GÖKTE CİKABİLDİĞİ ZAMAN BENİM BİRAKTİĞİM İZİ GÖRECEKLER bir suredeydi unuttum malesef ama birincisi bu.

2. si ise bir gun avrupali filozof KURAN-I KERİM okuyordu fakat islama girmek istiyordu bunun için olağan ustu şeyler bekliyordu bardağin oynamasi gibi v.s ve bir gun yine KURAN okurken yağmur yağdi gök gurledi sonra dolu yağdi adam takmadi bunu ve bir sonraki sayfayi cevidrdiğinde maide suresi galiba yada başka bir sure malesef onyuda hatirlamiyorum ama ayet-i kelime şöyle diyordu BİZ YAĞMURU YAĞDİRİRİZ GÖKU GURLETİRİZ DOLU YAĞDİRİRİZ BUNLAR OLURKEN BAŞKA NE OLAY ARARLAR kelimesini görmuş ve musliman olmuştur.

3. ise bir gun guclu devlete ve fillere sahip SASANİ ile RUMLAR arasinda savaş cikmiş sasaniler kazanmiş peygamberimiz ozman yaşiyordu kisaca özetliyim Allah rumlarin galib geleceğini ve bir kaç yil içersinde olacağini söylemiştir 3 yıl sonra rumlar sasanileri bozguna uğratmiş ve buna hiristiyan rahipler ise şahit olmuştur. saygilarimla ali arslan
 

Damla Ylmz

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
3 Mart 2013
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Selamun aleykum kardesim oncelikle Allah senden razi olsun boyle bir guzel yaziyi bizlerle paylastigin icin, su gibi okudum.
Ben yillardir yurtdisinda yasiyorum, ara sira bu tur seylerle karsi karsiya geldim. Okul zamaninda sinifimdan biri ''ben Allaha inanmiyorum Allah benim'' diyen biri oldu. Soylediginiz gibi, kurana yonlendirseniz bile inanmayacaklar cunku anlamayacaklar anlamak istemiyecekler. Nekadar da dil doksen fayda etmez keske faydali olsak.. Ne yazik ki onlar cennetin guzelliginden yararlanmayacak. Aslinda herseyi islama gore yasasalar nekadar guzel oldugunu anlayacaklar. Bu birtek dinsiz olanlar icin degil muslumanlar icin de gecerli. Herseyi islama gore yasamaliyiz. Cocuga verilecek terbiye bile dinimizde cok guzel hersey en ince noktaya kadar anlatilmis daha ne olsun..
 
Üst Alt