• Forumda Rüya yorumu YAPILMIYOR! Mesaj göndermeyiniz! Mesajınız silinir!

Allah’ı Ne Kadar Tanıyorsun

Ashab

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
7 Nisan 2021
Mesajlar
148
Tepkime puanı
43
Konum
İstanbul
Allah subhanehu ve teâlâ ile muamelemizin selameti için daha çok malumat sahibi olmamız gerekir.

O halde şöyle bir soru sormamız gerekli: Allah hakkında ne biliyoruz? Allah’ı ne kadar tanıyoruz?

İnsanların birçoğuna bu soruyu yöneltirsen, alacağın cevap çoğunlukla ‘O yaratan, rızık verendir vs.’ şeklinde olacaktır. Bunu zaten biliyorsun. Fakat Allah’ı tanımlayan ifadeler sadece bundan ibaret midir?

Kişi, Allah hakkında olan bilgisini her çoğalttığında, Allah hakkında korkusunu her çoğalttığında, O'nunla muamelesi o oranda güzelleşir.

“Allah’tan ancak âlim olan (derin bilgisi olan) kulları korkar” (35/Fatır, 28)

Peki Allah’ı ne kadar tanıyoruz? Allah’ın azameti, yüceliği hakkında ne söyleyebiliriz ki?

Allah subhanehu ve teâlâ zatının hakikatini ancak kendisi bilen, semada olandır. Allah’ın azameti, büyüklüğü, yüceliği hakkında ne söyleyebiliriz ki? O’nun şu dünyada gözle görülmemesi en yüce olması için yeterli değil mi?

Düşün! En güçlü bedenler dahi ona bakamamaktadır. Bununla beraber Allah subhanehu ve teâlâ kendisini sevenlerin onu görmeyi arzuladığını bilmektedir. Çünkü Allah’ı sevenler onun hakkında birçok şey işitmiş, onun cemali, azameti ve sıfatları hakkında birçok şey öğrenmişlerdir. Şimdi ise onu, onun cemalini görmeyi arzulamaktadırlar. İşte bu sebeple Allah subhanehu ve teâlâ onların bedenlerini kıyamet gününde kuvvetlendirecek, onlara kendi zatını görmelerini sağlayacak gücü verecektir.

Peki neden? Çünkü bu bedenler onu görme lezzetine yok olmadan varsınlar diye. Çünkü onlar yüce ilahın önünde zayıftır. Allah, kemal sıfatları ile sıfatlanmıştır. Bu sıfatlar ise ne başkalarında ne de başka bir yerde mevcuttur. Yaratılanların ise yaratana sadece isim yönünden benzeyen sıfatları vardır. Örneğin, Rabbimiz El-Hayy’dır. Yani kamil bir hayatı vardır. Yaratılanın da hayatı vardır fakat bu Allah’ın hayatı gibi kamil değildir. Bu iki çeşit arasında hiçbir zaman bir benzerlik, hatta bir yakınlık dahi söz konusu değildir. Mahlukun tek bir sıfatı dahi yaratana benzemez. Peki Allah’ın sıfatlarına hiçbir sıfat benzemiyor ise Allah kimdir?

Allah… Tüm mahlukatın ilahı… Yaratılanlar için O'ndan başka bir ilah asla bulunamaz. Tüm mahlukatın işlerini düzenleyen ve bununla beraber kendisine bir yardımcı da gerekmeyen bir zattır Allah. Allah subhanehu ve teâlâ yarattığı ilk insandan, dünyanın sonuna kadar onlara tek rızık veren, onlara tek sahip olandır. Bu sıfatlarını da yine o bize öğretip, bildirdi. Fakat Allah’ın bizlere bildirmediği, bizim de öğrenmediğimiz ve hiç kimsenin bilemeyeceği sıfatları vardır. Allah bunları yanındaki gayb ilmine ayırmıştır.

Evet, Allah’ın büyüklüğünün, hakikatinin tümünü hiç kimse bilemeyecektir. Zira zatının hakikatini ancak kendisi bilir. Tıpkı göz gibi. Göz, sınırları olan bir uzuvdur. Belirli bir mesafeden öteyi de göremez. Kulak da bunun gibidir. O da belli bir mesafeden ötesini duyamaz. Akıl da böyledir. Ancak belirli, muayyen şeyleri kavrayabilir.

Akıldan daha büyük şeyler olmasına rağmen Allah’ı tahayyül dahi edemez. Kıyamet günü O’nu görmeden önce herhangi bir kimsenin onu görmesi de mümkün değildir.

“Hiçbir şey onun gibi değildir. O işiten ve bilendir” (42/Şura, 11)

Evet kardeşim! Hiç kimse tahayyül dahi edemez! Bununla beraber Allah, tahayyül edilen her şeyin zıddınadır. Hatta insan yüz yıllarca hiçbir şey yapmayıp, sadece Allah’ı düşünse bile bunu başaramayacaktır. Ulaştığı tüm sonuçlar, tüm düşünce ürünleri bile Allah’ın hakikatinden fersah fersah uzaktır. Kurgular, düşünceler ayrı bir vadide, hakikat ise başka vadidedir. İşte bundan dolayı azamet ve yücelik O'nundur. O’nu tasavvur ve tahayyül ne mümkün!

Bugüne dek Allah’ı hiç kimse yeterince övemedi! Bu yüceliğine denk olan hamd ve şükrü de yerine getiremedi. Peygamberler, Melekler ve tüm yaratılanların sözleri ve fiilleri ile şükretmeye, hamd etmeye, övmeye çabalayan herkes Allah’ın hak ettiği övgüye sadece yaklaşabilirler. Sadece Allah’ın kendi zatını övmesi onun azametine, yüceliğine yeterli gelir.

Biliyor musun kardeşim, Allah subhanehu ve teâlâ kendi yüce zatını övdüğünde, buna karşılık olarak; tüm insanlığın, tüm yaratılanların, Cibril’in, İbrahim’in, Rasulullah’ın, tüm peygamberlerin, sıddıkların, şehidlerin, salihlerin, ilk yaratılan insandan ölen son insana kadar ibadetlerin tümünü toplasak, sonra kat kat katlasak ve Allah’a sunsak, ne yeterli olacak, ne de Allah’ın güzel sıfatlarından bir tanesine ulaşacaktır.

Başını rükudan, secdeden kıyamete dek kaldırmayan, tesbih eden, ibadet eden ve kıyamet kopunca da ‘Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Sana hakkıyla ibadet edemedik’ diyen melekler de var.

Evet kardeşim! Allah’a and olsun ki böyle.

“Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun eliyle dürülmüş olacaktır.” (39/Zümer, 67)

O halde üstünlük ona aittir. Namazlarımızı da eksik yapmamıza, bazen de riya karıştırmamıza rağmen, O bunu kabul ediyor. Bu ibadetleri günahlarla geçirip, üzerine başka günahlar da eklememize rağmen Allah bize fazlını gösterip, sadece O'nun için yapılan ibadeti yine kabul ediyor.

Düşün! Yaptığımız ibadetlerin O'na hiçbir faydası olmadığı gibi, bizim ibadetlerimize de ihtiyacı yok!

Peki kimin, kime ihtiyacı var?

Tabi ki biz aciz kulların… O’na ibadet etmeye ne kadar ihtiyacımız var! İbadetleri yaptığımızda ise, bizlerin faydasına olacak, bizlerin cennete girmesini sağlayacak ve ebedi mutluluğu derinliklerimizde hissedeceğiz. Allah ise, bizden hiçbir şey istifade etmeyecektir. Bizim ona fayda vermemiz ne mümkün! O hiç kimseye muhtaç olmayan, biz ise ona muhtaç olanlarız.

Bunun yanında O, bize ikram ediyor, yol gösteriyor, biz bir şeye muhtaç olduğumuzda veriyor, O'ndan istememizi seviyor ve ne kadar çok istersek, bizleri de o kadar çok seviyor. Çünkü O'nun sevgisi Kerem sahibi olmasından olup, bu da akılların tasavvurunun üstündedir. Bu yaptıkları, Allah’ın fiillerinin güzelliğinden olup, fiillerinin güzelliği ile zatının güzelliğini toplamasıdır…

haftaya el Cemil ismiyle buna açıklık getireceği inşAllah
 
Üst Alt