Allah katında Din İslamdır - İslam dini

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Allahü Teala buyurdu:

"Allah katında Din İslam'dır!"

"Kim İslam'dan başka bir Din ararsa aradığı merduttur (Allah katında reddedilir!)"

"Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve sizin için İslam'ı seçtim (beğendim ve O'ndan razı oldum)"

"(...) Biz kitapta (Kur'an-ı Kerim) tek bir şeyi bile ihmal edip, eksik bırakmadık. Sonra onlar Rablerinin huzuruna toplanacaklardır."

Hepimizin bildiği gibi Din, Allahü Teala'nın gönderdiği hükümler bütünlüğünün tamamını ifade eder. İslam da Allahü Teala'nın gönderdiği Din'in ismidir.
Şunu da ifade edenler vardır:
Din nazariyeti ifade eder. Kuralları, kaideleri, emir ve yasakları ifade eder. İslam da bunların pratik hayatta yaşanmasını ifade eder.
Mesela:
Namaz emri Din'in bir emridir. Din o ibadeti nazari olarak "ikame edin!" buyurur! Yeri ve zamanında o emrin yerine getirilmesi de İslam'ı ifade eder. Böyle bir açıklama da yapılmıştır.
Elbet Allah'ın kullarına gönderdiği dinlerin tamamı o dönem içersinde "evrensel" olarak hayatı ve yaşamı şekillendirmiştir.
Lakin son din İslam öncekilerden biraz daha farklı bir detay üzerinden hem daha şümullü ve hem de Kıyamet'e kadar baki kalmasından mütevellit evrenselliği daha uzun bir dönemi ifade eder ve yeryüzünde ne kadar insan varsa tümünü de bağlar niteliktedir.
Bir de kurallarının, değerlerinin, kanun ve hükümlerinin zaman aşımı yoktur. Her çağa, her zamana nurunu ikame eder niteliktedir. Hem de canlı ve taze bir şekilde.
Yine İslam'ın değerleri öyle evrenseldir ki, akl'ın hilafına değildir. İlmin ve bilginin hilafına değildir. İster dini ilimler olsun ve isterse müsbet (ispatlanmış) ilimler olsun İslam'ın değerleri onlarla mutabıktır. Birbirlerinin hilafı değillerdir. Zaten olması da mümkün değildir. İslam (Kur'an) Allah'ın kendi mübarek kelamıdır. Matematik, Tıp, Fizik ve diğer müsbet ilimler de O'nun'dur. O'nun tarafından yaratılmış ve kullarının hizmetine sunulmuştur. Allah'ın kelamı: "Her şey O'nundur" şeklinde bunu da tey'id eder niteliktedir.
Yine son Din İslam adı üzerinde "son"dur. Bundan sonra bir din gönderilmeyecektir. Bu hüküm de O'nun evrenselliğini ifade eder.
Yani örnekleri ve açıklamaları çoğaltmak mümkündür. Lakin gereği de yoktur.
Müslüman kimdir, bu Din'e iman eden ve bu Din'in kaide ve kurallarını yaşayandır. İman eden de, mü'min de, inanan da aynı şeyi ifade eder.
Dolayısıyla, müslümanın hayat ve yaşamında "nokta" kadarcık bir "şey" olsun ki onu "İslam" değerlendirmemiş olsun, bu asla mümkün değildir.
Yine malumunuz,
İslam (ve gönderilen tüm Din'ler) Peygamber'lere takdim edilmiştir. Bu değişmez bir yasasıdır Allahü Teala'nın. Dolayısıyla son din İslam Hz Muhammed (SAV)'e gönderilmiştir. Peygamberimiz, en ince ayrıntısına kadar İslam'ın pratik hayatta uygulanabilirliğini göstermiş hiçbir detayı da atlamamıştır.
Allahü Teala buyurdu:
"Allah'a itaat edin (ve O'nun dinleyin!) Rasülü'ne de itaat edin (ve O'nun dinleyin!)"
"Allah ve Rasülü bir şey hakkında hüküm verdi mi (ya da bir şeyi beyan eden oldu mu?), iman eden erkeğe ve kadına düşen şey, itaattir!"
Kur'an ve Sünnet'ten ortaya konan ilme de ilm-i fıkıh denilmiştir. Bu ilim Kur'an ve Sünnetle şekillenmiş, müslümanın hayat ve yaşamına dair "nokta" kadarcık nakıslıklar bırakmamıştır.
Ortaya atacağınız her bir konu, her bir mesele o ilimde açıklanmıştır.

Netice:

Müslümanın hayatını ve yaşamını şekillendiren bu değerlerdir. Dolayısıyla müslüman ahlakını, şahsiyetini, karakterini, mizacını, yaşantısını, huyunu, iyiliklerini ve kötülüklerini ve her türlü eylemini bu değerlerle şekillendirmek zorundadır. Çünkü bu değerler müslümanın olmazsa olmazıdır. Her bir müslüman bu değerlerin ikamesine gayret eder ve yoluna çıkan engellerle de sızlanmadan sabırla mücadele eder.
 
Üst Alt