Ailede eşlerin, birbirlerinin akrabalarına bakış açısı

Fecr

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
5 Eylül 2014
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
akraba-ziyareti-392x250.jpg


Ailede eşlerin, birbirlerinin akrabalarına bakış açısı nasıl olmalıdır?

Allah-u Teâla, insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri ve mutlu olmaları için bazı işleri insanların kendi isteğine bırakmıştır. Ama ne var ki cahil insanlar bunu yanlış yerde kullanarak kendi kendilerine zarar vermektedirler.

Allah; insanın susuzluğunu giderecek, güllere renk ve koku verecek, tahılları güçlendirecek büyük bir nimet olan “su” adında berrak ve ferah sıvıyı insanların hizmetine sunmuştur. İnsanlar hem bedenlerinin hem de elbiselerinin kirini onunla temizlerler; sıcak ve kavurucu çöller onunla serin ve yemyeşil cennet bahçelerine dönüşür. Ama bu masum ve berrak suyu bazı cahil insanlar yeni yapılmış binaların temeline ve duvarlarına akıtarak binanın kısa sürede viran olmasına neden oluyorlar. Güzelim üzümleri dallarından koparıp onları içki yapımında kullanıyorlar.

Evlilikte de karı-koca akrabalarının serveti böyle olabilmektedir. Akıl sahibi karı-koca için akraba serveti, özellikle de babanın mal varlığı, iftihar ve şükür vesilesidir. Ama akıldan yoksun çiftler için bu, ihtilaf ve huzursuzluktan başka bir şey değildir.

Akıllı eşler, “Ebeveynimizin veya akrabalarımızın servetinde gözümüz olmamalıdır; biz kimseye bağlı olmadan yaşamımızı sürdürmeliyiz; haysiyet sahibi yakınlarımızdan dolayı toplum içinde başımız dik olduğu için Allah’a şükretmeliyiz” derler.

Cahil eşler ise, yer yer birbirleriyle çekişirler. Söz gelimi; babası zengin olan kadın bazen kocasına “Benim babam senin babandan daha zengin!” diyerek rahatsız edici sözler sarf eder veya koca, karısına; “Baban zengin ve önde gelen biri olduğu için onu gözümde büyütüyorum sanma; ben, babana ve ailene asla itina etmem!” diyebilir. Bazen kendini kayınpederinden aşağı gördüğü için, karısının ve kayınpederinin sıradan sözlerini yanlış anlar ve küçümsendiğini zanneder. Hâlbuki onların belki de böyle bir kasıtları yoktur.

Bu gibi durumlarda samimiyet olmaz. Her gün kavga, dövüş ve tartışma olur. Nitekim İslam ve aklıselim, kadınlara, kocalarının yanında babalarının şahsiyeti ve serveti hakkında konuşmamalarını, kocalarını bununla ezmeye çalışmamalarını tavsiye eder. Aksi takdirde bu, kendilerinin de ezilmesine yol açar.

Akıllı kadın, kocasına şöyle demelidir: Toplumsal itibar ve servetin değeri yoktur. Gerçek değer takvada, ilimde, hünerde ve çalışkanlıktadır. Bütün karı-kocalar bunlara sahip olmalıdır. Babamın makam ve serveti ona bir ayrıcalık kazandırmadığı gibi, bize de kazandırmaz. Servet ve makam basit bir olayla bir günde bile kaybedilebilir.

Akıllı koca da, bu şekilde düşünen eşine şöyle demelidir: Ne kadar düşünceli bir karım var. Allah bana ne anlayışlı bir eş nasip etmiş! Elbette ki eşimin ve ailesinin fakir ve başı eğik olmaması, Allah’ın bize bir lütfüdür; onların onuru bizim onurumuzdur.

Aynı şekilde, erkeğin ailesinin makam ve serveti karısının ailesinden fazlaysa, burada erkek de asıl değerin mal ve servet olmadığı hakkında sözler söylemeli, karısı da onların bu durumlarıyla iftihar etmeli ve Allah’a şükretmelidir.

Ailede karı ve kocanın bu şekildeki bakış açıları akıllı olmaktan ileri gelir ki İmam Ali’ye (a.s) “Akıllı kimsenin özelliği nedir?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Akıllı kimse, her şeyi kendi yerine (layık olduğu yere) koyan kimsedir.” İmamın (a.s) bu sözü öylesine genel ki, “Sözü yerinde söylemek”, “Her şeyi uygun şekilde kullanmak”, hatta “Her şeyi olduğu şekliyle tanımak ve onu zihindeki uygun yere koymak” gibi anlamları da içine almaktadır.

Yine İmam Ali (a.s) cahillikle hareket edenler hakkında şöyle buyurmuştur: “Cahil, elindeki nimet ne kadar iyi de olsa, cahilliğiyle onu çirkin gösterir.” Bu söz, tıpkı eti toprağa bulaştırıp yiyen kedi misali gibidir.

Kanynak: İslami Beyan
 

ihvan

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
14 Şubat 2015
Mesajlar
1,512
Tepkime puanı
10
Evlilik bir anlamda kadın ve erkek arasında ikame edilmez. Evlilik her iki aile tarafının beraberliğidir, hısımlığıdır aynı zamanda.
Allahü Teala, akrabalık bağlarının kesilmemesi, uygun zaman ve zeminlerde sılah-ı rahim yapılmasını emir buyurmuştur.
Hiçbir erkek, kadının akrabasını dışlayamaz, hiçbir kadın da erkeğin akrabasını dışlayamaz.
Her ikisi de birbirlerinin akrabalarına saygılı olmak zorundadır.
Selam ve Dua ile.
 
Üst Alt