Aile içi şiddetin çocuk üzerindeki etkisi

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
istismar1.jpg


Aile içi şiddetin çocuk üzerindeki etkisi....

Aileler çocuklara yönelik şiddeti kabul etmemekle beraber bir eğitim aracı olarak kullanılmasına karşı çıkmamaktadırlar.
Çocukların daha bebeklikten itibaren şiddet görmeleri ve işkenceye varan istismarların kaynağında eğitimsizlik bulunmaktadır.
Masum ve savunmasız yavrulara şiddet uygulayanlar ancak insanlıktan nasibi olmayanlardır.
Nitekim Sevgili Peygamberimiz, üç sınıf insanın yaptıklarından sorumlu olmadığını ve bunların içinde çocukları sayması, dayağın bir eğitim aracı olamayacağını göstermektedir.

şiddetin her zaman güçlü tarafından zayıflara uygulandığını görürüz. Bundan en çok nasibini alanlar ise kadınlar ve çocuklar olmuştur.

Kadına el kalkar mı? Eşler mutlu bir birlikteliği adım atarken bu soruya verecekleri cevap elbette ki “asla” olacaktır.
Ancak geçen süreç içerisinde tozpembe hayallerin yerini şiddete uğramış mutsuz ve yalnız kadınların aldığını söyleyebiliriz.
İnsanların sorun çözme yöntemleri konuşmak yerine güç gösterisinde bulunarak karşısındakini susturmak olduğunda, aile içerisinde şiddeti görmeye devam edeceğiz demektir.
Kadının dünyanın her yerinde aşağılandığı ve bazı toplumlar tarafından insanlığının tartışıldığı bir devirde, Hz. Peygamber kadına el kalkmayacağını bizzat yaşayarak göstermiştir.

Aile içerisinde yaşanan sorunları tatlılık ve sükûnet içerisinde çözen Hz. Peygamber, en başta kadınlara karşı hayır ve iyilikle davranılmasını tavsiye etmiştir. Kadına hiçbir şekilde el kalkmaması gerektiğini bizzat yaşayarak gösteren Efendimiz, eşlerini köle gibi dövdükten sonra onlarla aynı yatağı paylaşanları kınamıştır.

Eşlerine, çocuklarına ve yanında çalışanlara asla el kaldırmamış, Müslümanlara hanımlarıyla iyi geçinmeyi, onlara karşı sevgi ve şefkat göstermelerini istemiştir.
Allah cc. O`ndan RAZI olsun ve RAZI da oldu...
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,021
Tepkime puanı
425
Aile içi çatışmaların çocuk üzerindeki etkisi

Aile içi şiddet uygulayan kişilerin ve aile içinde çocuklarını istismar eden kişilerin;çocukluk dönemlerinde kendilerinin de şiddete maruz kaldığı yani;aile içi şiddete tanıklık ettiği yapılan birçok araştırmada ortaya konulmuştur. Buradan hareketle şiddetin öğrenilmiş bir davranış olduğu kabul edilmektedir. Aile içi şiddete maruz kalmış çocuklar büyüyünce;edinmiş oldukları şiddetle ilgili deneyimlerini kendi eş ve çocuklarına aynı yöntemlerle yansıtmaktadır. Ancak ;ailesinde her şiddet gören kişinin de,şiddet göstereceğini söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte aile içi şiddete maruz kalan kişinin, şiddet davranışını ortaya çıkarma eğilimi şiddete maruz kalmayan kişilere göre daha yüksektir.

Aile içinde şiddet meydana geldiğinde,çocuklar şiddete maruz kalsa veya tanık olsalar dahi,çocuklar aile içi şiddetten yetişkinlere göre daha fazla etkilenmekte ve daha uzun sürede atlatabilmektedirler.
Aile içi şiddetle ilgili hükümlü gençler üzerinde bir araştırma yapılmıştır ve bu gençlerin %78’inin aile içi anlaşmazlık ve şiddetin söz konusu olduğu ortamda yaşadıkları bulunmuştur. Buda çocukların ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyerek onlarında şiddeti öğrenmesine ve uygulamasına zemin hazırlamıştır. Bu şekilde şiddeti öğrenen çocuk;olumsuz bir durumla karşılaştığında yetişkinleri model alarak onların uyguladığı yöntemi uygulamakta toplumda şiddet olaylarının artmasına neden olmaktadır. Şiddetin çok sık yaşandığı aile ortamındaki gençler kısır bir döngü içine girmektedir.

Aile içinde şiddete maruz kalan kişi veya kişiler yalnız kalma korkusu,maddi yetersizlik,eşini bıraktığında yeni bir darbe alma korkusu alma nedeniyle şiddete maruz kalan kişiler bunu açıklayamamaktadır. Bunun yanında toplumun ve yakın çevresindeki kişilerin olumsuz düşüncelerinde şiddete maruz kalan kişilerin bunu açıklayamamalarına neden olmaktadır. Buda aile içi şiddeti azaltma yolunda yapılan çalışmaları körüklemektedir. Çünkü insanlar şiddete maruz kaldığını söylemediği sürece sosyal kurum ve derneklerden yardım istemedikleri sürece onlara yardım etmek olanaksızdır. Ne yazık ki toplumumuzda bu durumda olan birçok insan vardır.
Şu ana kadar öğrenmiş olduğumuz eşler arasındaki uyumsuzluk ve yanlış eş seçimi,aile içindeki şiddete çocuğun birebir tanık olması, kendisini tehdit eden bir durumu şiddetle yok edebileceğini düşünmesi gibi nedenlerden dolayı aile içinde şiddet görülmektedir. Kişilerin şiddeti uygulamamaları içinse;eş seçiminde bilinçli olması,aile içinde şiddete maruz kalması şiddeti bir kurtuluş yolu olarak görmemesi ve şiddet dışı yöntemleri de düşünebilmesi gerekmektedir. Bunun yanında anne ve babaların çocuklarını sağlıklı bir ortamda özenle yetiştirmeleri de gerekmektedir.

O halde toplumumuzda suçlu doğan çocuk yoktur. Çocuk istenilen şekle sokulabilecek bir oyun hamuru gibidir. Çocuğun şekillenmesinde etkili olan aile;çocukta gelişmesini istediği olumlu kişilik özelliklerini ancak sağlıklı bir aile ortamında sağlayabilir. Sağlıklı bir aile ortamı da uyumlu bir anne baba ilişkisini gerektirir. Bu nedenle öncelikli hedef sağlam ve sağlıklı bir aile kurulmasıdır.


Alıntıdır...
 
Üst Alt