Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Atasözleri ve Deyimler
Açıklamalı Atasözleri A Harfi ile başlayan
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 50158" data-attributes="member: 1043"><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atılan ok geri dönmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kimi zaman iyi düşünüp taşınmadan, olacakları hesaplamadan bazı eylemlere girişir ve sonuçta pişman olur insan. O anda ilk durumuna dönmek ister ama bu mümkün değildir. Çünkü olan olmuş, iş işten geçmiştir çoktan</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atın bahtsızı arabaya düşer.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kimi değerli, yetenekli ama talihsiz kimseler, kişiliklerine uymayan kötü ve bayağı işlerde çalıştırılır; görevlere itilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atın ölümü arpadan olsun.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir şeye tutkun olan, bir şeyin uzun süre yokluğunu çeken kimi kişiler, kendilerine zarar vereceğini bile bile o şeyi kullanmaktan çekinmezler ve şöyle düşünürler: “Sevdiğim şeye özlem duyarak yaşamaktansa, onu çokça (aşırı ölçüde) kullanıp (yiyip) hasta olayım; hatta öleyim.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atın ürkeği, yiğidin korkağı.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">1. Yiğit de, at da doğacak bir tehlikeye karşı hep tetikte bulunmalı; uyanık davranıp duyarlı olmalıdır. 2. Atın da, yiğidin de korkağından kaçınmalı; onlardan hayır gelmez.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Meydanda olan şu ki, insana değer, nitelik ve kişiliğine göre davranılır; iş verilir. Bu bakımdan kişi başkalarını ilgilendiren konularda ortaya atılmamalıdır. Ayrıca, değersiz bir kimse de kıymetli ve nitelikli kişilere gösterilen ilgiyi ne beklemeli, ne de ummalıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Atlasa kıl yapışmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Dürüst, temiz, kötülükten uzak, işinde başarılı kimseler hakkında söylenen karalayıcı sözler, yapılan iftiralar havada kalır; boşuna söylenmiş olur, onlara bu sözlerin mazarratı bulaşmaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>At ölür, itlere bayram olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kimi yararlı, kıymetli, şahsiyet sahibi kimselerin ölmesi; bulunduğu görevden ayrılması ya da alınması kimi çıkarcı, kıskanç ve aşağılık kimselerin işine gelir; onların sevinmesine yol açar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Dünyadaki her canlı gibi at da ölümlüdür. Günü gelince o da bu dünyadan ayrılır. Ama onun koştuğu, gezdiği meydan onunla gitmez; kendisinden sonrakilere kalır ve onu hatırlatır. İnsan için de durum atınkinden farklı değildir. O da ölümlüdür. Doğacak, yaşayacak ve ölecektir. Ne var ki, bu dünyadan ayrılırken bıraktığı izler sürüp gidecektir. İnsanlar bu dünyada bu izleriyle anılacaklardır. Önemli olan dünya hayatında iyi bir iz (nam) bırakmak ve rahmetle anılmaktır. Bu bakımdan kişi daha yaşarken adını yaşatacak iyi işler yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki, yaşarken iyi işler yapan, iyi eserler bırakan kişiler öldükten sonra da unutulmazlar; onları tanıtan eserleriyle de gelecek kuşaklara taşınırlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>At sahibine (biniciye) göre eşer (kişner).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Yönetilen veya buyruk altında çalışan kişi, tutumunu ya da çalışmasını yöneticisinin tavrına göre ayarlar. Bu sebeple yönetilen değil yöneten, çalışan değil çalıştırıcı daha önemlidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>At yiğidin yoldaşıdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Çok açık olarak bilinen bir şey ki, göçebe bir millet olan Türkler için at, savaşta ya da barışta candan bir dosttur. Hemen her saati onunla geçer. At, Türkler için soyluluğun, yiğitliğin, vefakârlığın, yararlılığın ve inceliğin bir sembolüdür. Silâhsız er düşünülemediği gibi, atsız er de düşünülmemiştir. Dolayısıyla at, Türk`ün edebiyatına girmiş ve önemli bir motif oluşturmuştur. At hakkında şiir, menkıbe, masal, atasözü söylenmiş; risaleler kaleme alınmış, âdeta ona insan gibi muamele edilmiştir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Uçsuz bucaksız gökyüzünde uçan, istediği yere ulaşabilen kuşlar bile avlanmak tehlikesinden kurtulamazlar. Hele usta avcılar da varsa tehlike daha da artar. İnsanlar da benzer biçimde tehlikelerden uzak değillerdir. Hiç ummadıkları çeşitli felâketlerle karşılaşabilir, dert ve sıkıntılara düşebilirler. İnsan kendini ne kadar güvenlik alanına çekmeye çalışırsa çalışsın dert, sıkıntı, tehlike, kaza ve türlü işlerden yakasını kurtaramaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ava giden avlanır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir çıkar sağlamak için birilerine tuzak kuran, onları aldatan, onlara zarar vermeye çalışan kimse, yapmaya çalıştığı kötülüğe kendisi düşer; zarara uğrar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Av avlayanın, kemer bağlayanın.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir uğraş vererek bir şeyi ele geçiren kimse, onu hak eder; o, onundur. Doğrusu ve yakışık alanı da budur. Aksini düşünmek yanlıştır. Bunun yanında, bir şey, onu kullanmasını becerip faydalanmasını bilenindir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kimi becerikli, iyi huylu kadınlar vardır ki, yoksulluk içinde bile olsa onlar eve bir çeki düzen verir; temiz tutar, evi yaşanacak hâle getirirler; içten, samimî davranışlarıyla yuvalarını mutlulukla doldururlar. Kimi kadınlar da vardır ki, huysuzlukları, beceriksizlikleri, kötü davranışlarıyla ailenin düzenini ve mutluluğunu bozarlar. Bolluk içinde bile olsalar, onların tertipsizlikleri, düzensizlikleri, beceriksizlikleri yüzünden ailede huzur kalmaz; onların bu tabiatları yüzünden aile kötüye gider, perişan olur ve sonunda yıkılır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hayat öyle pürüzsüz, gailesiz değildir. İnsanoğlu yaşadığı hayat süresince çeşitli engeller, güçlükler ve olaylarla karşılaşır. Sıkıntılara, çeşitli felâketlere uğrar. Kimi zaman tersi de olmaz değildir, rahata ve mutluluğa da kavuşur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Sağlıklı olmak, türlü hastalıklardan korunmak için ayağı sıcak, başı da serin tutmak oldukça faydalıdır. Beden sağlığımızı düşündüğümüz gibi ruh sağlığımızı da düşünmek zorundayız. Bunun için de her sorunu dert etmemeli, olur olmaz şeylere üzülmemeliyiz; sabırlı ve geniş gönüllü olmalı, rahat hareket etmeliyiz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayağını yorganına göre uzat.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Dengeli yaşamak isteyen insan mutlaka gelirini, giderine göre ayarlamalıdır. Harcamalar geliri aşmamalı, imkânlar zorlanmamalıdır. Aksine bir hareket bütçeyi sarsar, dengeyi bozar, insanı sıkıntıya sokup rahatsız eder.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayağı yürüten baştır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bedensel hareketlerimizin tümü beynin bulunduğu kafaya bağlıdır, kafaya göre bir yön tutar ve gelişir. Bunun gibi bir işçinin verimli iş yapmasını, bir toplumun dirlik düzenlik içinde yol tutmasını da başta bulunan yöneticiler sağlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayı görmeden bayram etme.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Müslümanlar Ramazan orucuna gökte hilâli (ay`ı) görünce başlarlar; oruç bitince, yani bir ay sonra yine gökte hilâli görünce bayram ederler. Ayı görme işi de son derece dikkat isteyen bir iştir. İnsanlar ayı görmeden nasıl bayram yapamıyorlarsa, sen de bir iş gerçekleşmeden ona oldu gözü ile bakıp de sevinme; dikkatli ol, ola ki bir sebep yüzünden iş gerçekleşmeyebilir, üzülebilirsin.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ayıpsız yâr (dost) arayan, yârsız (dostsuz) kalır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hemen her şeyin, her insanın bir kusuru, bir eksiği vardır. Hatasız kul olmaz. Dolayısıyla insanın mükemmel bir dost, arkadaş ve sevgili aramaya çalışması boşunadır. Böyle bir dost bulamayacağı gibi, dostsuz kalması da mümkündür. Bu bakımdan insan bir şey elde etmek, bir dost bulmak istiyorsa onları kusurları ile kabul etmeye hazır olmalıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ay ışığında ceviz silkilmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir işten iyi, verimli bir sonuç alınmak isteniyorsa, o işin şartları da, araçları da yeterli ve uygun olmalıdır. Aksi takdirde kötü bir sonuçla karşı karşıya kalması mukadder olur.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aza demişler: “Nereye?”, “Çoğun yanına” demiş.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Çok, her zaman azdan daha baskın çıkar. Bu bakımdan genellikle her şeyin azı, çoğa boyun eğer; yahut az, çoğa uyar. Büyük sermaye, küçük sermayeye fırsat vermez; onu idare eder. Bir toplumda çoğun oyu, azın oyunu geçersiz kılar; dolayısıyla az oy sahipleri, çok oy sahiplerine uymak zorunda kalırlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kim ki elindekinden hoşnut olmuyor, onu yeter bulmuyor, onunla yetinmiyor, daha fazlasını istiyor ve onu hor görüp geri çeviriyorsa büyük bir hata işliyor demektir. Çünkü çoklar, azların (küçük şeylerin) birikmesiyle meydana gelir. Küçük şeylere sahip çıkmayan, onların birikmesiyle olmuş olan çoğu da kaybetmiş sayılır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Aralıksız çalışarak, çeşitli sıkıntılara katlanarak, amansız zorluklara göğüs gererek zenginlere özgü bir hayat yaşamaktansa, didişmelerden ve çekişmelerden uzak, gösterişsiz ve sakin bir hayat sürmek daha yeğdir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Az söyle, çok dinle.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Dinlemek, öğrenmenin güzel bir yoludur. Kulak vererek dinleyen insan pek çok şey öğrenebilir. Oysa çok konuşan insanda yanılma payı (özellikle bilmediği konularda) çok olur, hata yapma ihtimalî de artar. Ayrıca kişi yanlış ve çok konuşmalarıyla çevresindekileri rahatsız da edebilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Az tamah çok ziyan getirir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Elindekiyle yetinmeyen, daha fazlasını isteyen, isteklerine kavuşmak için çeşitli yollara başvuran insan, bu tutumundan ötürü zarara uğrar. Çünkü aç gözlülüğün sebebiyle ihtiyatsız davranmış ve tehlikenin içine düşmüştür. Bu gibi kişiler kimi zaman ellerindekileri de kaybederler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Az veren candan</strong> <strong>, çok veren maldan.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Varolalı beri insan, insanın yardımına ihtiyaç duymuştur. Bu bakımdan ihtiyaç sahibine yardımda bulunmak bir insanlık görevi hâline gelmiştir. Kimi yoksul kimseler birilerine yardım ya da armağan olarak bir şey verirlerse (küçük de olsa) bu onlar için bir fedakârlıktır. Çünkü verdikleri şeyden kendilerinde de yok denecek kadar az bulunmaktadır. Dolayısıyla yardımları ya da armağanları yürekten, içten ve candandır. Bunun yanında zengin olanın yapacağı yardım, fakirin yaptığı yardımdan daha fazla olabilir. Ancak bu onun için fedakârlık sayılmaz. Çünkü ihtiyacından fazla olan malından vermiştir. Dolayısıyla verdiği malın yoksulluğunu çekmiyordur o.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 50158, member: 1043"] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][B]Atılan ok geri dönmez.[/B] Kimi zaman iyi düşünüp taşınmadan, olacakları hesaplamadan bazı eylemlere girişir ve sonuçta pişman olur insan. O anda ilk durumuna dönmek ister ama bu mümkün değildir. Çünkü olan olmuş, iş işten geçmiştir çoktan [B] Atın bahtsızı arabaya düşer.[/B] Kimi değerli, yetenekli ama talihsiz kimseler, kişiliklerine uymayan kötü ve bayağı işlerde çalıştırılır; görevlere itilir. [B]Atın ölümü arpadan olsun.[/B] Bir şeye tutkun olan, bir şeyin uzun süre yokluğunu çeken kimi kişiler, kendilerine zarar vereceğini bile bile o şeyi kullanmaktan çekinmezler ve şöyle düşünürler: “Sevdiğim şeye özlem duyarak yaşamaktansa, onu çokça (aşırı ölçüde) kullanıp (yiyip) hasta olayım; hatta öleyim.” [B]Atın ürkeği, yiğidin korkağı.[/B] 1. Yiğit de, at da doğacak bir tehlikeye karşı hep tetikte bulunmalı; uyanık davranıp duyarlı olmalıdır. 2. Atın da, yiğidin de korkağından kaçınmalı; onlardan hayır gelmez. [B]Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatmaz.[/B] Meydanda olan şu ki, insana değer, nitelik ve kişiliğine göre davranılır; iş verilir. Bu bakımdan kişi başkalarını ilgilendiren konularda ortaya atılmamalıdır. Ayrıca, değersiz bir kimse de kıymetli ve nitelikli kişilere gösterilen ilgiyi ne beklemeli, ne de ummalıdır. [B]Atlasa kıl yapışmaz.[/B] Dürüst, temiz, kötülükten uzak, işinde başarılı kimseler hakkında söylenen karalayıcı sözler, yapılan iftiralar havada kalır; boşuna söylenmiş olur, onlara bu sözlerin mazarratı bulaşmaz. [B]At ölür, itlere bayram olur.[/B] Kimi yararlı, kıymetli, şahsiyet sahibi kimselerin ölmesi; bulunduğu görevden ayrılması ya da alınması kimi çıkarcı, kıskanç ve aşağılık kimselerin işine gelir; onların sevinmesine yol açar. [B]At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.[/B] Dünyadaki her canlı gibi at da ölümlüdür. Günü gelince o da bu dünyadan ayrılır. Ama onun koştuğu, gezdiği meydan onunla gitmez; kendisinden sonrakilere kalır ve onu hatırlatır. İnsan için de durum atınkinden farklı değildir. O da ölümlüdür. Doğacak, yaşayacak ve ölecektir. Ne var ki, bu dünyadan ayrılırken bıraktığı izler sürüp gidecektir. İnsanlar bu dünyada bu izleriyle anılacaklardır. Önemli olan dünya hayatında iyi bir iz (nam) bırakmak ve rahmetle anılmaktır. Bu bakımdan kişi daha yaşarken adını yaşatacak iyi işler yapmalıdır. Unutulmamalıdır ki, yaşarken iyi işler yapan, iyi eserler bırakan kişiler öldükten sonra da unutulmazlar; onları tanıtan eserleriyle de gelecek kuşaklara taşınırlar. [B]At sahibine (biniciye) göre eşer (kişner).[/B] Yönetilen veya buyruk altında çalışan kişi, tutumunu ya da çalışmasını yöneticisinin tavrına göre ayarlar. Bu sebeple yönetilen değil yöneten, çalışan değil çalıştırıcı daha önemlidir. [B]At yiğidin yoldaşıdır.[/B] Çok açık olarak bilinen bir şey ki, göçebe bir millet olan Türkler için at, savaşta ya da barışta candan bir dosttur. Hemen her saati onunla geçer. At, Türkler için soyluluğun, yiğitliğin, vefakârlığın, yararlılığın ve inceliğin bir sembolüdür. Silâhsız er düşünülemediği gibi, atsız er de düşünülmemiştir. Dolayısıyla at, Türk`ün edebiyatına girmiş ve önemli bir motif oluşturmuştur. At hakkında şiir, menkıbe, masal, atasözü söylenmiş; risaleler kaleme alınmış, âdeta ona insan gibi muamele edilmiştir. [B]Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz.[/B] Uçsuz bucaksız gökyüzünde uçan, istediği yere ulaşabilen kuşlar bile avlanmak tehlikesinden kurtulamazlar. Hele usta avcılar da varsa tehlike daha da artar. İnsanlar da benzer biçimde tehlikelerden uzak değillerdir. Hiç ummadıkları çeşitli felâketlerle karşılaşabilir, dert ve sıkıntılara düşebilirler. İnsan kendini ne kadar güvenlik alanına çekmeye çalışırsa çalışsın dert, sıkıntı, tehlike, kaza ve türlü işlerden yakasını kurtaramaz. [B]Ava giden avlanır.[/B] Bir çıkar sağlamak için birilerine tuzak kuran, onları aldatan, onlara zarar vermeye çalışan kimse, yapmaya çalıştığı kötülüğe kendisi düşer; zarara uğrar. [B]Av avlayanın, kemer bağlayanın.[/B] Bir uğraş vererek bir şeyi ele geçiren kimse, onu hak eder; o, onundur. Doğrusu ve yakışık alanı da budur. Aksini düşünmek yanlıştır. Bunun yanında, bir şey, onu kullanmasını becerip faydalanmasını bilenindir. [B]Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar.[/B] Kimi becerikli, iyi huylu kadınlar vardır ki, yoksulluk içinde bile olsa onlar eve bir çeki düzen verir; temiz tutar, evi yaşanacak hâle getirirler; içten, samimî davranışlarıyla yuvalarını mutlulukla doldururlar. Kimi kadınlar da vardır ki, huysuzlukları, beceriksizlikleri, kötü davranışlarıyla ailenin düzenini ve mutluluğunu bozarlar. Bolluk içinde bile olsalar, onların tertipsizlikleri, düzensizlikleri, beceriksizlikleri yüzünden ailede huzur kalmaz; onların bu tabiatları yüzünden aile kötüye gider, perişan olur ve sonunda yıkılır. [B]Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz.[/B] Hayat öyle pürüzsüz, gailesiz değildir. İnsanoğlu yaşadığı hayat süresince çeşitli engeller, güçlükler ve olaylarla karşılaşır. Sıkıntılara, çeşitli felâketlere uğrar. Kimi zaman tersi de olmaz değildir, rahata ve mutluluğa da kavuşur. [B]Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin.[/B] Sağlıklı olmak, türlü hastalıklardan korunmak için ayağı sıcak, başı da serin tutmak oldukça faydalıdır. Beden sağlığımızı düşündüğümüz gibi ruh sağlığımızı da düşünmek zorundayız. Bunun için de her sorunu dert etmemeli, olur olmaz şeylere üzülmemeliyiz; sabırlı ve geniş gönüllü olmalı, rahat hareket etmeliyiz. [B]Ayağını yorganına göre uzat.[/B] Dengeli yaşamak isteyen insan mutlaka gelirini, giderine göre ayarlamalıdır. Harcamalar geliri aşmamalı, imkânlar zorlanmamalıdır. Aksine bir hareket bütçeyi sarsar, dengeyi bozar, insanı sıkıntıya sokup rahatsız eder. [B]Ayağı yürüten baştır.[/B] Bedensel hareketlerimizin tümü beynin bulunduğu kafaya bağlıdır, kafaya göre bir yön tutar ve gelişir. Bunun gibi bir işçinin verimli iş yapmasını, bir toplumun dirlik düzenlik içinde yol tutmasını da başta bulunan yöneticiler sağlar. [B]Ayı görmeden bayram etme.[/B] Müslümanlar Ramazan orucuna gökte hilâli (ay`ı) görünce başlarlar; oruç bitince, yani bir ay sonra yine gökte hilâli görünce bayram ederler. Ayı görme işi de son derece dikkat isteyen bir iştir. İnsanlar ayı görmeden nasıl bayram yapamıyorlarsa, sen de bir iş gerçekleşmeden ona oldu gözü ile bakıp de sevinme; dikkatli ol, ola ki bir sebep yüzünden iş gerçekleşmeyebilir, üzülebilirsin. [B]Ayıpsız yâr (dost) arayan, yârsız (dostsuz) kalır.[/B] Hemen her şeyin, her insanın bir kusuru, bir eksiği vardır. Hatasız kul olmaz. Dolayısıyla insanın mükemmel bir dost, arkadaş ve sevgili aramaya çalışması boşunadır. Böyle bir dost bulamayacağı gibi, dostsuz kalması da mümkündür. Bu bakımdan insan bir şey elde etmek, bir dost bulmak istiyorsa onları kusurları ile kabul etmeye hazır olmalıdır. [B]Ay ışığında ceviz silkilmez.[/B] Bir işten iyi, verimli bir sonuç alınmak isteniyorsa, o işin şartları da, araçları da yeterli ve uygun olmalıdır. Aksi takdirde kötü bir sonuçla karşı karşıya kalması mukadder olur. [B]Aza demişler: “Nereye?”, “Çoğun yanına” demiş.[/B] Çok, her zaman azdan daha baskın çıkar. Bu bakımdan genellikle her şeyin azı, çoğa boyun eğer; yahut az, çoğa uyar. Büyük sermaye, küçük sermayeye fırsat vermez; onu idare eder. Bir toplumda çoğun oyu, azın oyunu geçersiz kılar; dolayısıyla az oy sahipleri, çok oy sahiplerine uymak zorunda kalırlar. [B]Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.[/B] Kim ki elindekinden hoşnut olmuyor, onu yeter bulmuyor, onunla yetinmiyor, daha fazlasını istiyor ve onu hor görüp geri çeviriyorsa büyük bir hata işliyor demektir. Çünkü çoklar, azların (küçük şeylerin) birikmesiyle meydana gelir. Küçük şeylere sahip çıkmayan, onların birikmesiyle olmuş olan çoğu da kaybetmiş sayılır. [B]Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım.[/B] Aralıksız çalışarak, çeşitli sıkıntılara katlanarak, amansız zorluklara göğüs gererek zenginlere özgü bir hayat yaşamaktansa, didişmelerden ve çekişmelerden uzak, gösterişsiz ve sakin bir hayat sürmek daha yeğdir. [B]Az söyle, çok dinle.[/B] Dinlemek, öğrenmenin güzel bir yoludur. Kulak vererek dinleyen insan pek çok şey öğrenebilir. Oysa çok konuşan insanda yanılma payı (özellikle bilmediği konularda) çok olur, hata yapma ihtimalî de artar. Ayrıca kişi yanlış ve çok konuşmalarıyla çevresindekileri rahatsız da edebilir. [B]Az tamah çok ziyan getirir.[/B] Elindekiyle yetinmeyen, daha fazlasını isteyen, isteklerine kavuşmak için çeşitli yollara başvuran insan, bu tutumundan ötürü zarara uğrar. Çünkü aç gözlülüğün sebebiyle ihtiyatsız davranmış ve tehlikenin içine düşmüştür. Bu gibi kişiler kimi zaman ellerindekileri de kaybederler. [B] Az veren candan[/B] [B], çok veren maldan.[/B] Varolalı beri insan, insanın yardımına ihtiyaç duymuştur. Bu bakımdan ihtiyaç sahibine yardımda bulunmak bir insanlık görevi hâline gelmiştir. Kimi yoksul kimseler birilerine yardım ya da armağan olarak bir şey verirlerse (küçük de olsa) bu onlar için bir fedakârlıktır. Çünkü verdikleri şeyden kendilerinde de yok denecek kadar az bulunmaktadır. Dolayısıyla yardımları ya da armağanları yürekten, içten ve candandır. Bunun yanında zengin olanın yapacağı yardım, fakirin yaptığı yardımdan daha fazla olabilir. Ancak bu onun için fedakârlık sayılmaz. Çünkü ihtiyacından fazla olan malından vermiştir. Dolayısıyla verdiği malın yoksulluğunu çekmiyordur o. [/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Atasözleri ve Deyimler
Açıklamalı Atasözleri A Harfi ile başlayan
Üst
Alt