Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Atasözleri ve Deyimler
Açıklamalı Atasözleri A Harfi ile başlayan
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Elifgül" data-source="post: 50154" data-attributes="member: 1043"><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açık ağız aç kalmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Çalışan, didinen, ne istediğini bilen, bıkmadan usanmadan bunu dile getiren kişi geçim yolunu bulur; muhtaç duruma düşmez, aç kalmaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açık yaraya tuz ekilmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Acısı ve derdi taze olan bir kimsenin üzüntüsünü artıracak söz ve davranışlardan kaçınmak gereklidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Kıymetli, yetenekli kimselerin bulunmadığı veya az bulunduğu bir yerde, kendinde az da olsa bir şey bulunan kimse böbürlenmeye, büyüklük taslamaya başlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açılan solar, ağlayan güler.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hayatta hemen her şey bir değişimin içindedir, olduğu gibi kalmayıp tersine dönebilir, güzel çirkinleşebilir; mutsuz mutlu, yoksul da zengin olabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açın gözü ekmek teknesindedir (olur).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İnsanın tek amacı, öncelikle kendisi için gerekli, yaşaması için zorunlu olan, yokluğunu çektiği şeyi elde etmektir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açın karnı doyar, gözü doymaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">1. Bir şeyin uzun süren yokluğu açlık ve doyumsuzluk duygusuna iter insanı; bu insan hiç doymamış, aç kalacakmış gibi davranır; gözü nesnelerde kalır, o nesneleri kaybedecek sanısına kapılır. 2. İhtiraslı kişi elindekiyle yetinmez, daha fazlasını ister.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aç kurt bile komşusunu dalamaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Komşu hakkı çok yücedir. Komşuya hangi şartlarda olursa olsun, aç ya da zengin iyi davranılmalıdır. Çünkü toplumun dirlik ve düzenliği bir yönüyle buna bağlıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Sır özeldir ve gizli tutulmalıdır. Onun gerçekten duyulup yayılması istenmiyorsa, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa o da ağzından kaçırabilir ya da yakınına anlatabilir, bunu başkaları duyabilir, saklamaya çalıştığın şey sır olmaktan çıkar, yayılır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aç ne yemez, tok ne demez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Yoksul kişi ihtiyaç duyduğu şeyin en kötüsüne bile razı olur; iyisini, kötüsünü arayacak durumda değildir. Oysa varlıklı kişi için durum farklıdır, o her zaman daha iyisini ister, en güzel şeylerde bile bir kusur bulur, mırın kırın eder.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Yoksulluk çeken, varlık yüzü görmeyen kişi sürekli ihtiyaç duyduğu şeylerin hasretini çeker; kendisini onları elde etme hayaline kaptırır, olmayacak düşler kurar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Hoşuna gitmeyecek sözler söylenmesine, hakkında kötü şeylerin ortaya çıkmasına yol açmak istemiyorsan karşındakini kızdırma.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İnsan ihtiyaç duyduğu, sürekli yokluğunu çektiği şeyleri varlıklı kimselerde görmekle onlara sahip olmuş sayılmaz. Tatmin olabilmek için onları gerçekten elde etmelidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bu iki şey tamamen bir birinin karşıtıdır. Hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz. Zulmün bulunduğu yerde ise hak yeme, sömürü, eğrilik, azgınlık vardır ve orada da ne adalet ne de âdil vardır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adama her daim muhtaç (gerek olur).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Tek başına yaşamak oldukça zor olduğundan insanlar bir arada yaşarlar, dayanışmaya gerek duyarlar. İhtiyaçlar bu sayede karşılıklı olarak giderilir. Bu bakımdan hiçbir insanı küçümseyip yararsız saymamalı; olur ki bir gün, hiçlenen o insanın yardımına gerek duyulabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (Adam adama yük olmaz).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Birileri gelip konuğumuz olabilir, evimizde kalabilir. Bu konuk tıpkı can gibidir; can nasıl gövdeye geldiği gibi gidiyorsa, konuk da günün birinde geldiği gibi gidecektir. Bu sebeple yanımıza gelen arkadaş, dost, yakın ve konuklarımızdan yaka silkmemeliyiz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse kendisine yapılan kabalık, kötülük karşısında sert tepki göstermiyor, benzer bir şekilde karşılık vermiyorsa, bu korktuğundan değildir; hatır saydığındandır, utandığındandır, duygularına egemen olduğundandır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adam denmekle adam olmaz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Değerleri olmadığı hâlde değer verip saygı duyarak, bazı unvanlar vererek, överek, pohpohlayarak bir kimseyi iyi yetişmiş, değerli bir kimse yapamayız. Gerçek şahsiyet, olgunluk, insana yakışacak durum, tutum ve davranış insanın kendinde bulunmalıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimsenin toplumdaki seçkin yeri ve önemi zengin ya da yoksul hâliyle ölçülemez. Kimi insanlar son derece yoksuldurlar ama kendilerinde bir adamlık vardır. Kimileri de zengindir ama insanlıktan nasiplerini almamışlardır. Dolayısıyla yoksul olmak insanın değerini düşürmez, zengin olmak da değerini artırmaz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam adamı bir kere (defa) aldatır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir kimse, huyunu suyunu bilmediği bir kişiye bir kez aldanır; bir daha aldanmaz. Çünkü bir kez aldanmış ve ders almıştır. Artık kendini ona göre ayarlar, karşı tarafın düzenbaz olduğunu bildiği için tedbir alır, düzenbaz ne derse desin inanmaz ve tuzağına düşmez.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adama dayanma ölür, duvara (ağaca) dayanma yıkılır (kurur).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İnsanlar hayatları boyunca birbirlerine destek verirler, yardımcı olurlar. Ne ki her destek ve yardım sürekli olmaz. O hâlde insan, yapacağı işlerde başkalarının yardımına ve desteğine değil, öncelikle kendi gücüne, bilgi ve becerisine dayanmalı ve güvenmelidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam ahbabından bellidir (Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu diyeyim).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İnsan daha çok anlaştığı, huyunu suyunu bildiği, sevdiği, yanında bulunmaktan hoşlandığı kimselerle arkadaşlık kurar; dostluk eder. Dolayısıyla bir kimsenin iyi ya da kötü olduğu, arkadaşlık kurduğu kimsenin kişiliğine bakılarak anlaşılabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adamak kolay, ödemek güçtür.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir işi yerine getireceğim demek, davranışıyla ya da tutumuyla o işi yapacağım duygusu uyandırmak, umut vermek kolaydır. Ne var ki yerine getirmek ve yapmak güçtür. Çünkü bu, bir çabaya, bir maddeye ya da bir paraya dayanır; bunlar da zor sarf edilir şeylerdir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong></strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adamın (insanın) adı çıkacağına (çıkmaktansa) canı çıksın (çıkması yeğdir).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Toplumun bir insan hakkında verdiği yargı kolay kolay değişmez. Eğer bir adamın adı kötüye çıkmış, bu yanıyla şöhret bulup tanınmışsa, bu durum onun için katlanılmazdır. Nereye gitse kötü yanı yüzüne vurulacak, itilip kakılacak, aşağılanıp toplum dışına itilecektir. Böyle bir hayatı yaşamak, o insan için yaşarken ölmek demektir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adamın iyisi alış verişte belli olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Alışveriş bir insanın karakterini, iyi ya da kötü oluşunu belirleyen en önemli ölçütlerden biridir. Alışveriş her şeyden önce çıkara dayanır. Birçok insan da çıkarı için ahlâk kurallarını çiğnemekten kaçınmaz. Bunu anlamanın en iyi yolu da kişiyi alışverişte denemektir. Alışveriş sırasında hileye başvurmayan, hakkı gözeten, yalan söylemeyen, ahlâksız yollara sapmayan kimse iyi insandır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adamın iyisi iş başında belli olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İnsanı gösteren sözü değil, işidir. Bir insanın gerçek değeri; becerikli mi beceriksiz mi, çalışkan mı tembel mi, başarılı mı başarısız mı, iyi mi kötü mü olduğu yaptığı işlerle, çevresindekilere karşı takındığı tutumla ölçülür.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adamını yere bakanından, suyun ağır (sessiz) akanından kork (sakın).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Genellikle sessiz akan sular derin ve tehlikeli olurlar. Bir olay karşısında duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan, niyetini belli etmeyen, sessiz kalan kimseler de ağır akan suya benzerler. Sinsidirler, içlerinde besledikleri kötülükleri hissettirmezler, bu bakımından sakıncalıdırlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Adam olana bir söz yeter.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">İyi yetişmiş, kişilikli, anlayışlı, duyarlı kişiler kendilerine söylenen sözü, ilk söylenişinde anlarlar ve sözün gereğini yerine getirirler. Bir sözü defalarca söyleten, söyleyeni zorlayan, çıkmaza sokan kimselerde ise, bir kavrayış noksanlığı, bir ahlâk eksikliği var sayılabilir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Âdemoğlu (insanoğlu) çiğ süt emmiştir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Başlangıcından bu yana nankörlük insanoğlunun değişmez bir sıfatı olagelmiştir. Yapılan bir iyiliğe karşı, çokluk kötülükle cevap vermek, insanın atamadığı huylarındandır. Sanki bu, insanda değişmez bir hâldir. Bu bakımdan insanoğlu güvensizdir, ona karşı daima dikkatli olunmalıdır.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Büyüklerin küçükler üzerinde büyük bir etkisi vardır. Çocuklar, çokluk büyüklerini örnek alırlar. Onlardan ne görürlerse onu yapmaya çalışırlar. Bu sebeple, anne-babanın çocuklar, büyüklerin de küçükler üzerindeki etkisi, eğitim açısından oldukça önemlidir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ağacı kurt, insanı dert yer.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Ağaç kurdu, içine yerleştiği bir ağacı veya tahtayı özünden, içten içe yiyerek çürütür ya da kurutur. Dert ve üzüntü de tıpkı ağaç kurdu gibidir. İnsanı içten içe yıpratır, perişan eder, dayanıksız kılar, yiyip bitirir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ağaç kökünden yıkılır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Ağacı ayakta tutan, onu toprağa bağlayan kökleridir. Onun bütün dallarını kesebilirsiniz, ancak yıkamazsınız. Yıkmak için köklerini topraktan çıkarmak zorundasınız. Bir aile, toplum ya da düzen de tıpkı ağaç gibidir. Onu da ayakta tutan bir temel (kök) vardır. Kimi ayrıntılarını (dallarını) yok edebilirsiniz, ancak yıkıp bozamazsınız; yıkmak için temelini sarsmak, ana noktalarını bozmak zorundasınız.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ağaç yaprağı ile güzeldir (gürler).</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Bir ağacı güzel gösteren, verimli kılan, canlı tutan yaprakları, çiçekleri ve meyveleridir. Varlığını ancak bunlarla kanıtlar. İnsanlar da böyledir. İnsan ailesi, çocukları, yakınları ve dostları ile bir bütün oluşturup varlık gösterebilir. Eğer bunlardan mahrum olursa yapraksız, çiçeksiz ve meyvesiz bir ağaç gibi kalır ortada; cansız, kurumuş gibi, güçsüz ve verimsizdir.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px"><strong>Ağaç yaş iken eğilir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 12px">Çocuklar mutlaka küçük yaşta eğitilmelidirler. Bu yaşlarda işlenmeye, her türlü bilgiyle donatılmaya elverişlidirler. Zaman geçip de büyüdükçe eğitilmeleri zorlaşır. Yaşlı insan kolay kolay eğitilmez. Onlar tıpkı kuru bir ağaç gibidirler. Eğilmezler, buna zorlanırlarsa kırılırlar. Bu sebeple onlara yeni bir davranış kazandırmak imkânsız gibidir.</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Elifgül, post: 50154, member: 1043"] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=3][B]Açık ağız aç kalmaz.[/B] Çalışan, didinen, ne istediğini bilen, bıkmadan usanmadan bunu dile getiren kişi geçim yolunu bulur; muhtaç duruma düşmez, aç kalmaz. [B]Açık yaraya tuz ekilmez.[/B] Acısı ve derdi taze olan bir kimsenin üzüntüsünü artıracak söz ve davranışlardan kaçınmak gereklidir. [B]Açık yerde tepecik kendini dağ sanır.[/B] Kıymetli, yetenekli kimselerin bulunmadığı veya az bulunduğu bir yerde, kendinde az da olsa bir şey bulunan kimse böbürlenmeye, büyüklük taslamaya başlar. [B]Açılan solar, ağlayan güler.[/B] Hayatta hemen her şey bir değişimin içindedir, olduğu gibi kalmayıp tersine dönebilir, güzel çirkinleşebilir; mutsuz mutlu, yoksul da zengin olabilir. [B]Açın gözü ekmek teknesindedir (olur).[/B] İnsanın tek amacı, öncelikle kendisi için gerekli, yaşaması için zorunlu olan, yokluğunu çektiği şeyi elde etmektir. [B]Açın karnı doyar, gözü doymaz.[/B] 1. Bir şeyin uzun süren yokluğu açlık ve doyumsuzluk duygusuna iter insanı; bu insan hiç doymamış, aç kalacakmış gibi davranır; gözü nesnelerde kalır, o nesneleri kaybedecek sanısına kapılır. 2. İhtiraslı kişi elindekiyle yetinmez, daha fazlasını ister. [B]Aç kurt bile komşusunu dalamaz.[/B] Komşu hakkı çok yücedir. Komşuya hangi şartlarda olursa olsun, aç ya da zengin iyi davranılmalıdır. Çünkü toplumun dirlik ve düzenliği bir yönüyle buna bağlıdır. [B]Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna.[/B] Sır özeldir ve gizli tutulmalıdır. Onun gerçekten duyulup yayılması istenmiyorsa, dosta bile açılmamalıdır. Açılırsa o da ağzından kaçırabilir ya da yakınına anlatabilir, bunu başkaları duyabilir, saklamaya çalıştığın şey sır olmaktan çıkar, yayılır. [B]Aç ne yemez, tok ne demez.[/B] Yoksul kişi ihtiyaç duyduğu şeyin en kötüsüne bile razı olur; iyisini, kötüsünü arayacak durumda değildir. Oysa varlıklı kişi için durum farklıdır, o her zaman daha iyisini ister, en güzel şeylerde bile bir kusur bulur, mırın kırın eder. [B]Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür).[/B] Yoksulluk çeken, varlık yüzü görmeyen kişi sürekli ihtiyaç duyduğu şeylerin hasretini çeker; kendisini onları elde etme hayaline kaptırır, olmayacak düşler kurar. [B]Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.[/B] Hoşuna gitmeyecek sözler söylenmesine, hakkında kötü şeylerin ortaya çıkmasına yol açmak istemiyorsan karşındakini kızdırma. [B]Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz.[/B] İnsan ihtiyaç duyduğu, sürekli yokluğunu çektiği şeyleri varlıklı kimselerde görmekle onlara sahip olmuş sayılmaz. Tatmin olabilmek için onları gerçekten elde etmelidir. [B]Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz.[/B] Bu iki şey tamamen bir birinin karşıtıdır. Hak, hukuk ve doğruluğun bulunduğu yerde zulüm olamaz, zalimler bulunamaz. Zulmün bulunduğu yerde ise hak yeme, sömürü, eğrilik, azgınlık vardır ve orada da ne adalet ne de âdil vardır. [B]Adam adama her daim muhtaç (gerek olur).[/B] Tek başına yaşamak oldukça zor olduğundan insanlar bir arada yaşarlar, dayanışmaya gerek duyarlar. İhtiyaçlar bu sayede karşılıklı olarak giderilir. Bu bakımdan hiçbir insanı küçümseyip yararsız saymamalı; olur ki bir gün, hiçlenen o insanın yardımına gerek duyulabilir. [B]Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (Adam adama yük olmaz).[/B] Birileri gelip konuğumuz olabilir, evimizde kalabilir. Bu konuk tıpkı can gibidir; can nasıl gövdeye geldiği gibi gidiyorsa, konuk da günün birinde geldiği gibi gidecektir. Bu sebeple yanımıza gelen arkadaş, dost, yakın ve konuklarımızdan yaka silkmemeliyiz. [B]Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar).[/B] Bir kimse kendisine yapılan kabalık, kötülük karşısında sert tepki göstermiyor, benzer bir şekilde karşılık vermiyorsa, bu korktuğundan değildir; hatır saydığındandır, utandığındandır, duygularına egemen olduğundandır. [B]Adam adam denmekle adam olmaz.[/B] Değerleri olmadığı hâlde değer verip saygı duyarak, bazı unvanlar vererek, överek, pohpohlayarak bir kimseyi iyi yetişmiş, değerli bir kimse yapamayız. Gerçek şahsiyet, olgunluk, insana yakışacak durum, tutum ve davranış insanın kendinde bulunmalıdır. [B]Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.[/B] Bir kimsenin toplumdaki seçkin yeri ve önemi zengin ya da yoksul hâliyle ölçülemez. Kimi insanlar son derece yoksuldurlar ama kendilerinde bir adamlık vardır. Kimileri de zengindir ama insanlıktan nasiplerini almamışlardır. Dolayısıyla yoksul olmak insanın değerini düşürmez, zengin olmak da değerini artırmaz. [B]Adam adamı bir kere (defa) aldatır.[/B] Bir kimse, huyunu suyunu bilmediği bir kişiye bir kez aldanır; bir daha aldanmaz. Çünkü bir kez aldanmış ve ders almıştır. Artık kendini ona göre ayarlar, karşı tarafın düzenbaz olduğunu bildiği için tedbir alır, düzenbaz ne derse desin inanmaz ve tuzağına düşmez. [B]Adama dayanma ölür, duvara (ağaca) dayanma yıkılır (kurur).[/B] İnsanlar hayatları boyunca birbirlerine destek verirler, yardımcı olurlar. Ne ki her destek ve yardım sürekli olmaz. O hâlde insan, yapacağı işlerde başkalarının yardımına ve desteğine değil, öncelikle kendi gücüne, bilgi ve becerisine dayanmalı ve güvenmelidir. [B]Adam ahbabından bellidir (Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu diyeyim).[/B] İnsan daha çok anlaştığı, huyunu suyunu bildiği, sevdiği, yanında bulunmaktan hoşlandığı kimselerle arkadaşlık kurar; dostluk eder. Dolayısıyla bir kimsenin iyi ya da kötü olduğu, arkadaşlık kurduğu kimsenin kişiliğine bakılarak anlaşılabilir. [B]Adamak kolay, ödemek güçtür.[/B] Bir işi yerine getireceğim demek, davranışıyla ya da tutumuyla o işi yapacağım duygusu uyandırmak, umut vermek kolaydır. Ne var ki yerine getirmek ve yapmak güçtür. Çünkü bu, bir çabaya, bir maddeye ya da bir paraya dayanır; bunlar da zor sarf edilir şeylerdir. [B] Adamın (insanın) adı çıkacağına (çıkmaktansa) canı çıksın (çıkması yeğdir).[/B] Toplumun bir insan hakkında verdiği yargı kolay kolay değişmez. Eğer bir adamın adı kötüye çıkmış, bu yanıyla şöhret bulup tanınmışsa, bu durum onun için katlanılmazdır. Nereye gitse kötü yanı yüzüne vurulacak, itilip kakılacak, aşağılanıp toplum dışına itilecektir. Böyle bir hayatı yaşamak, o insan için yaşarken ölmek demektir. [B]Adamın iyisi alış verişte belli olur.[/B] Alışveriş bir insanın karakterini, iyi ya da kötü oluşunu belirleyen en önemli ölçütlerden biridir. Alışveriş her şeyden önce çıkara dayanır. Birçok insan da çıkarı için ahlâk kurallarını çiğnemekten kaçınmaz. Bunu anlamanın en iyi yolu da kişiyi alışverişte denemektir. Alışveriş sırasında hileye başvurmayan, hakkı gözeten, yalan söylemeyen, ahlâksız yollara sapmayan kimse iyi insandır. [B]Adamın iyisi iş başında belli olur.[/B] İnsanı gösteren sözü değil, işidir. Bir insanın gerçek değeri; becerikli mi beceriksiz mi, çalışkan mı tembel mi, başarılı mı başarısız mı, iyi mi kötü mü olduğu yaptığı işlerle, çevresindekilere karşı takındığı tutumla ölçülür. [B]Adamını yere bakanından, suyun ağır (sessiz) akanından kork (sakın).[/B] Genellikle sessiz akan sular derin ve tehlikeli olurlar. Bir olay karşısında duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan, niyetini belli etmeyen, sessiz kalan kimseler de ağır akan suya benzerler. Sinsidirler, içlerinde besledikleri kötülükleri hissettirmezler, bu bakımından sakıncalıdırlar. [B]Adam olana bir söz yeter.[/B] İyi yetişmiş, kişilikli, anlayışlı, duyarlı kişiler kendilerine söylenen sözü, ilk söylenişinde anlarlar ve sözün gereğini yerine getirirler. Bir sözü defalarca söyleten, söyleyeni zorlayan, çıkmaza sokan kimselerde ise, bir kavrayış noksanlığı, bir ahlâk eksikliği var sayılabilir. [B]Âdemoğlu (insanoğlu) çiğ süt emmiştir.[/B] Başlangıcından bu yana nankörlük insanoğlunun değişmez bir sıfatı olagelmiştir. Yapılan bir iyiliğe karşı, çokluk kötülükle cevap vermek, insanın atamadığı huylarındandır. Sanki bu, insanda değişmez bir hâldir. Bu bakımdan insanoğlu güvensizdir, ona karşı daima dikkatli olunmalıdır. [B]Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.[/B] Büyüklerin küçükler üzerinde büyük bir etkisi vardır. Çocuklar, çokluk büyüklerini örnek alırlar. Onlardan ne görürlerse onu yapmaya çalışırlar. Bu sebeple, anne-babanın çocuklar, büyüklerin de küçükler üzerindeki etkisi, eğitim açısından oldukça önemlidir. [B]Ağacı kurt, insanı dert yer.[/B] Ağaç kurdu, içine yerleştiği bir ağacı veya tahtayı özünden, içten içe yiyerek çürütür ya da kurutur. Dert ve üzüntü de tıpkı ağaç kurdu gibidir. İnsanı içten içe yıpratır, perişan eder, dayanıksız kılar, yiyip bitirir. [B]Ağaç kökünden yıkılır.[/B] Ağacı ayakta tutan, onu toprağa bağlayan kökleridir. Onun bütün dallarını kesebilirsiniz, ancak yıkamazsınız. Yıkmak için köklerini topraktan çıkarmak zorundasınız. Bir aile, toplum ya da düzen de tıpkı ağaç gibidir. Onu da ayakta tutan bir temel (kök) vardır. Kimi ayrıntılarını (dallarını) yok edebilirsiniz, ancak yıkıp bozamazsınız; yıkmak için temelini sarsmak, ana noktalarını bozmak zorundasınız. [B]Ağaç yaprağı ile güzeldir (gürler).[/B] Bir ağacı güzel gösteren, verimli kılan, canlı tutan yaprakları, çiçekleri ve meyveleridir. Varlığını ancak bunlarla kanıtlar. İnsanlar da böyledir. İnsan ailesi, çocukları, yakınları ve dostları ile bir bütün oluşturup varlık gösterebilir. Eğer bunlardan mahrum olursa yapraksız, çiçeksiz ve meyvesiz bir ağaç gibi kalır ortada; cansız, kurumuş gibi, güçsüz ve verimsizdir. [B]Ağaç yaş iken eğilir.[/B] Çocuklar mutlaka küçük yaşta eğitilmelidirler. Bu yaşlarda işlenmeye, her türlü bilgiyle donatılmaya elverişlidirler. Zaman geçip de büyüdükçe eğitilmeleri zorlaşır. Yaşlı insan kolay kolay eğitilmez. Onlar tıpkı kuru bir ağaç gibidirler. Eğilmezler, buna zorlanırlarsa kırılırlar. Bu sebeple onlara yeni bir davranış kazandırmak imkânsız gibidir.[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Güzel ve Özlü sözler
Atasözleri ve Deyimler
Açıklamalı Atasözleri A Harfi ile başlayan
Üst
Alt