Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Acele Karar Vermeyin
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Müslüman" data-source="post: 50870" data-attributes="member: 2632"><p style="text-align: center"><p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><img src="https://www.islamiforumlar.net/resim/images3/atveshibi.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></p> <p style="text-align: center"></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">ACELE KARAR VERMEYİN !</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">Köyün birinde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir… Ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki… Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.“Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Seni ihtiyar! Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın.” demişler. İhtiyar;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Karar vermek için acele etmeyin. Sadece At kayıp deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.” </span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler.Aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler:</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at sürün var.” İhtiyar;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.“</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Bir kez daha haklı çıktın, Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın.” demişler. İhtiyar;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru? Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.”</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.” İhtiyar;</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px">“Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde… Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.”</span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Palatino Linotype'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: Green"><strong>"Siz bilmezsiniz Allah bilir.” </strong></span>(Bakara 216).</span></span></p> </p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Müslüman, post: 50870, member: 2632"] [CENTER][CENTER] [IMG]https://www.islamiforumlar.net/resim/images3/atveshibi.jpg[/IMG] [FONT=Palatino Linotype][SIZE=4]ACELE KARAR VERMEYİN ! Köyün birinde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir… Ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki… Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.“Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış; “Seni ihtiyar! Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın.” demişler. İhtiyar; “Karar vermek için acele etmeyin. Sadece At kayıp deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.” Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler.Aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler: “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at sürün var.” İhtiyar; “Karar vermek için gene acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.“ Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara; “Bir kez daha haklı çıktın, Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın.” demişler. İhtiyar; “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru? Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.” Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler, gene ihtiyara gelmişler; “Gene haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.” İhtiyar; “Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde… Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.” [COLOR=Green][B]"Siz bilmezsiniz Allah bilir.” [/B][/COLOR](Bakara 216).[/SIZE][/FONT][/CENTER] [/CENTER] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
KÜLTÜR,EDEBİYAT MİZAH
Öykü-Hikaye-Kıssadan hisse
Acele Karar Vermeyin
Üst
Alt