Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
İsimler Sözlüğü (İsimlerin Anlamları)
__v__
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ekrem" data-source="post: 46609" data-attributes="member: 3"><p><strong><span style="color: black">VABİL:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - İri damlalı yağmur.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VABİLE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vabil)</span></p><p> <strong><span style="color: black">VACİB:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Dini (şer'i) bakımdan terkedilmesi doğru ve uygun olmayan, kesinlik bakımından farzdan sonra gelen. 2. Çok lüzumlu, bırakılması mümkün olmayan zaruri. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VACİBE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - Yapılması gerekli olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VACİD:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Yaratan, meydana çıkaran. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VACİDE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Meydana getirici, yaratıcı. 2. Varlıklı, zengin.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFE:</span></strong><span style="color: black"> (Fars.) 1. Nasip, kısmet. 2. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Yeter, tam. Sözünde duran, sözünün eri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFİD:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Elçi, temsilci, rasul.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFİR:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Çok, bol.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFİRE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vafir). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VAFİYE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vafi).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) - Çöllerin su bulunan kesimlerinde oluşan bitkili alan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHAB:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Bağışlayan, ihsan eden. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. "Abd" takısı alarak kullanılırsa daha iyi olur: <em>Abdülvahab.</em></span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHAT:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yerler. Vahalar.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHDEDDİN:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Dinin tekliği, birliği. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHDET: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Yalnızlık, teklik, birlik. 2. Allah'ı birlemek, şirkten uzaklaşmak. 3. Hakimiyet ve teşri'i (yasa koyuculuğu) yalnız Allah'a ait olarak görmek.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHİB:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Bağışlayan, bağışlayıcı. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHİBE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vahib).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHİD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Bir, tek, yalnız. Allah'ın sıfatlarındandır. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHİDDİN:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Tek din, dinin tekliği.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAHİDE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vahid).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAİD</span></strong><span style="color: black">: (Ar.) Er. - Birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. </span></p><p> <strong><span style="color: black">VAİL: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Sığınan, kurtulan. Sahabe adlarındandır: <em>Vail b. Hucr.</em></span></p><p> <strong><span style="color: black">VAİZ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Dinsel öğütlerde</span> <span style="color: black">bulunan kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAİZE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vaiz).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKAR: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) - Ağırbaşlılık, haysiyetini koruma, temkin sabır, heybet. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. l.Vuku bulan, olan, düşen, olagelen, rastlayan. 2. Geçen, geçmiş olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKIA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vaki).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKIF: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan. 2. Duran, ayakta duran. Arafat'ta vakfe yapan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKKAS: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Okçu, savaşçı. Sahabe isimlerindendir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAKUR: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Ağırbaşlı, temkinli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALA: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) - Yüksek, yüce. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALAŞAN: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Er. - Şanı yüce, şanlı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALAY: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) - Yükseklik, yücelik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Bir vilayeti idare eden en büyük memur.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALİH: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Şaşakalmış, hayret etmiş, hayran.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VALİHE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Valih). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VAMIK: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Seven, aşık. 2. Vamık ile Azra öyküsünün erkek kahramanı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAMIKA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vamık).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARAKA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Tek yaprak, tek kağıt. Yazılı kağıt. 2. İlk vahyin gelmesi üzerine Hz. Hatice'nin Hz.</span> <span style="color: black">Peygamber'i alıp götürdüğü meşhur kişi: <em>Varaka b. Nevfel. </em>3. Varaka ile Gülşah hikayesinin erkek kahramanı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARESTE: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) 1. Kurtulmuş. Serbest, rahat, azade. 2. İlişiksiz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARGIN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Ulaşan, isteğine kavuşan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VÂSIF: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Vasfeden, vasıflandıran. Bir kimse veya şeyi başkalarından ayıran kendine has hal, nitelik hususiyet. 2. Bir şeyin mahiyeti, sıfatı, tabiatı, karakteri ile bunların tarif ve sayılması.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASIFE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vasıf). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VASIK: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Güvenilen, emin, mutemed. Abbasi halifelerinden birinin unvanı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASIL: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Ulaşan, kavuşan, yetişen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASILA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vasıl). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VARİD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Gelen, vasıl olan, erişen. 2. Bir şey hakkında çıkan, söylenen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARİDE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Varid).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARİS: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - 1. Cenab-ı Hakk'ın 99 isminden birisi. Mal ve mülkün, bütün değerlerin son ve gerçek sahibi yüce Allah. 2. Varis kelimesi, müslümanlar kastedilerek de kullanılmıştır. 3. Mirasçı, kendisine miras düşen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARIŞ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Zeka, anlayış, akıl.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VARLIK: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Yaşam, hayat. Var olan herşey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAROL:</span></strong><span style="color: black"> (Tür.) Er. - Yaşa, uzun ve sağlıklı bir yaşamın olsun.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASFİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Vasıfla ilgili, vasfa ait. Nitelikli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASFİYE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vasfı).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Vasiyeti yerine getiren, vesayeti yüklenen kimse, henüz reşid olmamış çocuğun işlerine bakmakla mükellef kimse. 2. Geniş, açık, enli, bol, kapsayıcı. 3. Her şeyi ihata edici. Bilgisinin boyutları sınırsız. 4. Allah'ın isimlerinden (bkz. Abdülvasi). Kur'an-ı Kerim'de zikredilen isimlerdendir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASİLE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vasıl).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASSAF:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Niteliklerini bildirerek anlatan ya da öven. <em>Vassaf el-Hazrat. </em>İranlı tarihçi, yazar.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASSAL:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Vasleden, ulaştıran, birleştiren. 2. Sayfalan yapışan, eski yazılı bir kitabın sayfalarını ayıran sanatkar.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VASSALE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (Eski) yazma eserlerin kenarlı kısmına kağıt ilavesi suretiyle yapılan tamir şekli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VATAN:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Yurt, ülke.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAZAH: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Beyaz, güzel yüzlü adam.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VAZAHAT:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - Vazıhlık, açıklık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECAHEDDİN:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Dinin yüceliği, onuru. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECAHET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. 1. Güzel yüzlülük, gösterişlilik, güzel yüz. 2. Saygınlık, onur.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECAZET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - Sözün, veciz kısa oluşu.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECDET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Zenginlik, varsallık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECDİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Coşkunlukla ilgili, coşkunlukla oluşan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECDİYE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vecdi).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECHİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Yüzle ilgili, yüze</span> <span style="color: black">ait.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECHİYE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vechi).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİBE</span></strong><span style="color: black">: (Ar.) Ka. - Ödev, boyun borcu, vazife.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİD:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Bir şeyin güzelliği karşısında kendini kaybedecek dereceye gelmek, coşkulanmak. 2. Tanrı sevgisinden dolayı duyulan coşkunluk, sevinç.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİH:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Yüz, çehre. 2. Tarz, üslup. 3. Sebeb, vesile.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİHE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vecih). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİHİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Güzellik, hoşluk, uygunlukla ilgili.2. Bir kavmin önderi, şeref ve mevki sahibi. <em>Vecihi: </em>Türk tarihçisi. (Kırım 1620).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİZ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Kısa, derli toplu. </span></p><p> <strong><span style="color: black">VECİZE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - Derin anlamlı, özlü, güzel söz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VECNE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - Yanak yumrusu, elmacık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. 1. Ayrılırken söylenen selamlama sözü. 2. Ayrılma, ayrılış.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDAT:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Sevgi, dostluk.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Başkasının malını saklamakla görevli kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDİA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka - Saklanılması, korunması için birine ya da bir yere bırakılan emanet.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDÎATULLAH:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) - Allah'ın emaneti, dini. Kadınlar da Allah'ın emaneti olarak nitelenmişlerdir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDİD:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Dost, sevgisi çok olan. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">V</span></strong><strong><span style="color: black">EDİDE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. V</span><span style="color: black">e</span><span style="color: black">did).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEDUD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Çok muhabbetli, çok şefkatli. 2. Allah'ın isimlerinden. İyi kullarını sevip onlara rahmet ve rızasını irade eden yüce Allah. -(bkz. Abdülvedud). Kur'an'da Hud, ayet: 90; Buruc, ayet: 14'te zikredilmiştir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme. 2. Sevgi, dostluk ve bağlılıkta sebat. Yetme yetişme; <em>ömrü vefa etme*di.</em></span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFAİ:</span></strong><span style="color: black"> (Tür.) Er. - Vefa ile ilgili.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFAKAR:</span></strong><span style="color: black"> (a.f.i.) - Sevgisi geçici olmayan, vefası olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Vefalı, sevgisi geçici olmayan. 2. Tam, eksiksiz.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİK:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Uygun, muvafık, arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. <em>Ahmed Vefik Paşa.</em></span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİKA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. V</span><span style="color: black">e</span><span style="color: black">fik). </span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİR:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Çok, bol. </span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFİRE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vefir).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEFRET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) - Çokluk, bolluk. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEHBİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Allah'ın ihsanı sonucu olan. Allah vergisi, fıtri.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEHBİYYE:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. - (bkz. Vehbi).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEHHÂB:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Çok hibe eden, bağışlayan. Sayısız nimetler veren yüce Allah. Bu isim Esmau'l-Hüsna'dan-dır. Kur'an-ı Kerim'de, Al-i İmran, ayet: 8; Sa'd suresi ayet: 9 ve 35'te geçmektedir. - (bkz. Abdülvehhab).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEHHAC:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Çok parıltı. Çok alevli.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEHB:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Bağışlama, bağış, vergi. <em>Vehb b. Münebbih: </em>Kitabü'l-Kader'in müellifi.- Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEKİL:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Başkasının yerine ve adına hareket eden veya konuşan. 2. Asıl vazifelinin yerine çalışan, bir vazifeyi geçici olarak idare eden. 3. Hükümet üyesi olan kimse, bakan, nazır. 4. Kur'an'da Allah'ın ismi olarak da geçmektedir, (bkz. Abdülvekil).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEKKAD:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Parlak, aydınlık, ışıklı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELA:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. - Yakınlık, sahiplik. Efendisinin, azat ettiği köle ve cariyesi ile olan münasebeti ve onlar üzerindeki hakkı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELADET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) - Doğuş, dünyaya gelmek, ortaya çıkmak.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELAYA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Ermiş kadınlar.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELAYET:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Ka. l. Velilik, ermişlik. Veli ve ermiş olan kimsenin hali ve sıfatı. 2. Başkasına sözünü geçirme. 3. Dostluk, sadakat.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİ:</span></strong><span style="color: black"> (Ar.) Er. 1. Çocuğun bakımı ve idaresi üzerinde olan, hal ve hareketlerinden sorumlu bulunan kimse. 2. Dost, yakın. 3. Allah'ın sevgili kulu, ermiş evliya. Allah'ın isimlerinden.</span> <span style="color: black">(bkz. Abdulveli).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİCAN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Candan, dost,</span> <span style="color: black">yakın.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Yeni doğmuş çocuk. Erkek çocuk, köle. Sahabe isimlerind</span><span style="color: black">e</span><span style="color: black">ndir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİDE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Velid).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİME: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Düğün ziyafeti.</span> <span style="color: black">Evlenme, düğün.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİYE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. -(bkz. Veli).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİYULLAH: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Allah'ın sevgili kulu. Allah'a teslim olmuş, onun hakimiyet ve sultasının dışında hakimiyet ve sulta tanımayan. Yalnızca Allah'ı, rasulünü ve mü'minleri dost edinen.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELİYÜDDİN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Dinin sahibi. Dinin dostu.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELU: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Bir şeye fazla düşkün olan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VELUD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Doğurgan, çok doğuran.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEMİZ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Bulut arasından görünen ışık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VENÜS:</span></strong><span style="color: black"> (Fran.) Ka. - Merkür'den sonra, Gün</span><span style="color: black">e</span><span style="color: black">ş'e en yakın olan gezegen. Çobanyıldızı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERÂ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, ittika. 2. Halk, mahluk, alem, kainat.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERDA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Gül.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERDİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Güle ait, gül ile ilgili.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERDİNAZ: </span></strong><span style="color: black">(a.f.i.) Ka. - Naz gülü, nazlıların gülü.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERGİ: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelikler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERGİN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Verici, özverili kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERİM: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) - Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERKA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Yabani güvercin, üveyik. 2. Açık, boz renk.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERRAK: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Kağıtçı. Ünlü Arap kelam bilgini: <em>Ebu İsa Muhammed b. Harun el-Verrak.</em></span></p><p> <strong><span style="color: black">VERŞAN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) - Çevreye şan ver, ünlen, ünlü ol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VERZİŞ: </span></strong><span style="color: black">(Fars.) Ka. 1. Çalışma, işletme. 2. Çalışmış.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VESAMET: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) - Güzellik, güzel olma. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VESİK: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Çok sağlam, güçlü.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VESİKA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - İnanılacak sağlam delil. Belge.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VESİLE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Neden, sebep. 2. Elverişli durum. 3. Kavuşma, yaklaşma. 4. Rasulullah'ın cennetteki makamı. Maide suresi 57. ayette geçmektedir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VESİM: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Güzel yüzlü. </span></p><p> <strong><span style="color: black">VESİME: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vesim).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEYİS: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Yoksulluk, muhtaçlık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEYSEL: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Aslı Üv</span><span style="color: black">e</span><span style="color: black">ys'tir. Kurt anlamında. <em>Veysel Karanı: </em>Raşid halifeler döneminde Şam'dan Medine'ye gelerek yaşamış, Medine-i Münevvere'de itibarlı bir hayat sürmüş. Hadis-i şeriflerde övülmüş meşhur veli. Sıffin savaşında şehid olduğu söylenir. - (bkz. Üveys).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEYSİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Yoksul, muhtaç. Veysi: Türk şair, yazar (Üsküp 1625).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEZİME: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Beytullah'a gönderilen hediye, armağan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEZİR: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Osmanlı devletinde, askeri ve idari en yüksek derece olan vezirlik rütbesinde olan kimse.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VEZİRE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vezir).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİCDAN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. İyiyi kötüden, hayrı serden ayırmayı sağlayan iç duygu, ahlak şuuru. His duygu. 2. Din, inanç.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİDAD: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Sevme, sevgi. Dostluk.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİDADE: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - (bkz. Vidad).</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİLDAN: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. 1. Yeni doğmuş çocuklar. 2. Kullar, köleler. Kur'an'da</span> <span style="color: black">zikredilmiştir.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİSALİ: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Kavuşma, ulaşma</span> <span style="color: black">ile ilgili.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VİSAM: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. - Damgalı, nişanlı.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VOLKAN: </span></strong><span style="color: black">(Fran.) Er. - Yanardağ, burkan.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VURAL: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Vur al.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VURALHAN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Vural han.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VURGUN: </span></strong><span style="color: black">(Tür.) Er. - Birine aşık, tutkun.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VUSKA</span></strong><span style="color: black">: (Ar.) - Çok sağlam, pek kuvvetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. <em>Urvetul-Vuska </em>(Pek sağlam kulp) müslümanlık.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VUSLAT: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Ulaşma, erişme, kavuşma, buluşma, beraber olma.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VUSTA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Er. 1. Orta, ortada bulunan, arada olan, iç. 2. Orta parmak.</span></p><p> <strong><span style="color: black">VÜREYKA: </span></strong><span style="color: black">(Ar.) Ka. - Yaprakçık, küçük yaprakçık.</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ekrem, post: 46609, member: 3"] [B][COLOR=black]VABİL:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - İri damlalı yağmur.[/COLOR] [B][COLOR=black]VABİLE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vabil)[/COLOR] [B][COLOR=black]VACİB:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Dini (şer'i) bakımdan terkedilmesi doğru ve uygun olmayan, kesinlik bakımından farzdan sonra gelen. 2. Çok lüzumlu, bırakılması mümkün olmayan zaruri. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VACİBE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - Yapılması gerekli olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VACİD:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Yaratan, meydana çıkaran. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VACİDE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Meydana getirici, yaratıcı. 2. Varlıklı, zengin.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAFE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Fars.) 1. Nasip, kısmet. 2. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAFİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Yeter, tam. Sözünde duran, sözünün eri.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAFİD:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Elçi, temsilci, rasul.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAFİR:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Çok, bol.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAFİRE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vafir). [/COLOR] [B][COLOR=black]VAFİYE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vafi).[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) - Çöllerin su bulunan kesimlerinde oluşan bitkili alan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHAB:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Bağışlayan, ihsan eden. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. "Abd" takısı alarak kullanılırsa daha iyi olur: [I]Abdülvahab.[/I][/COLOR] [B][COLOR=black]VAHAT:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Çöl ortasında suyu ve yeşilliği olan yerler. Vahalar.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHDEDDİN:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Dinin tekliği, birliği. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHDET: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Yalnızlık, teklik, birlik. 2. Allah'ı birlemek, şirkten uzaklaşmak. 3. Hakimiyet ve teşri'i (yasa koyuculuğu) yalnız Allah'a ait olarak görmek.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHİB:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Bağışlayan, bağışlayıcı. - Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHİBE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vahib).[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHİD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Bir, tek, yalnız. Allah'ın sıfatlarındandır. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHİDDİN:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Tek din, dinin tekliği.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAHİDE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vahid).[/COLOR] [B][COLOR=black]VAİD[/COLOR][/B][COLOR=black]: (Ar.) Er. - Birini iyiliğe sevk ve kötülükten uzaklaştırmak için korkutma, yıldırma. [/COLOR] [B][COLOR=black]VAİL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Sığınan, kurtulan. Sahabe adlarındandır: [I]Vail b. Hucr.[/I][/COLOR] [B][COLOR=black]VAİZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Dinsel öğütlerde[/COLOR] [COLOR=black]bulunan kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAİZE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vaiz).[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKAR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) - Ağırbaşlılık, haysiyetini koruma, temkin sabır, heybet. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. l.Vuku bulan, olan, düşen, olagelen, rastlayan. 2. Geçen, geçmiş olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKIA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vaki).[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKIF: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan. 2. Duran, ayakta duran. Arafat'ta vakfe yapan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKKAS: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Okçu, savaşçı. Sahabe isimlerindendir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAKUR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Ağırbaşlı, temkinli.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) - Yüksek, yüce. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALAŞAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Er. - Şanı yüce, şanlı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALAY: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) - Yükseklik, yücelik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Bir vilayeti idare eden en büyük memur.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALİH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Şaşakalmış, hayret etmiş, hayran.[/COLOR] [B][COLOR=black]VALİHE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Valih). [/COLOR] [B][COLOR=black]VAMIK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Seven, aşık. 2. Vamık ile Azra öyküsünün erkek kahramanı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAMIKA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vamık).[/COLOR] [B][COLOR=black]VARAKA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Tek yaprak, tek kağıt. Yazılı kağıt. 2. İlk vahyin gelmesi üzerine Hz. Hatice'nin Hz.[/COLOR] [COLOR=black]Peygamber'i alıp götürdüğü meşhur kişi: [I]Varaka b. Nevfel. [/I]3. Varaka ile Gülşah hikayesinin erkek kahramanı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VARESTE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) 1. Kurtulmuş. Serbest, rahat, azade. 2. İlişiksiz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VARGIN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Ulaşan, isteğine kavuşan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VÂSIF: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Vasfeden, vasıflandıran. Bir kimse veya şeyi başkalarından ayıran kendine has hal, nitelik hususiyet. 2. Bir şeyin mahiyeti, sıfatı, tabiatı, karakteri ile bunların tarif ve sayılması.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASIFE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vasıf). [/COLOR] [B][COLOR=black]VASIK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Güvenilen, emin, mutemed. Abbasi halifelerinden birinin unvanı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASIL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Ulaşan, kavuşan, yetişen.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASILA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vasıl). [/COLOR] [B][COLOR=black]VARİD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Gelen, vasıl olan, erişen. 2. Bir şey hakkında çıkan, söylenen.[/COLOR] [B][COLOR=black]VARİDE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Varid).[/COLOR] [B][COLOR=black]VARİS: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - 1. Cenab-ı Hakk'ın 99 isminden birisi. Mal ve mülkün, bütün değerlerin son ve gerçek sahibi yüce Allah. 2. Varis kelimesi, müslümanlar kastedilerek de kullanılmıştır. 3. Mirasçı, kendisine miras düşen.[/COLOR] [B][COLOR=black]VARIŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Zeka, anlayış, akıl.[/COLOR] [B][COLOR=black]VARLIK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Yaşam, hayat. Var olan herşey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAROL:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Tür.) Er. - Yaşa, uzun ve sağlıklı bir yaşamın olsun.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASFİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Vasıfla ilgili, vasfa ait. Nitelikli.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASFİYE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vasfı).[/COLOR] [B][COLOR=black]VASİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Vasiyeti yerine getiren, vesayeti yüklenen kimse, henüz reşid olmamış çocuğun işlerine bakmakla mükellef kimse. 2. Geniş, açık, enli, bol, kapsayıcı. 3. Her şeyi ihata edici. Bilgisinin boyutları sınırsız. 4. Allah'ın isimlerinden (bkz. Abdülvasi). Kur'an-ı Kerim'de zikredilen isimlerdendir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASİLE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vasıl).[/COLOR] [B][COLOR=black]VASSAF:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Niteliklerini bildirerek anlatan ya da öven. [I]Vassaf el-Hazrat. [/I]İranlı tarihçi, yazar.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASSAL:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Vasleden, ulaştıran, birleştiren. 2. Sayfalan yapışan, eski yazılı bir kitabın sayfalarını ayıran sanatkar.[/COLOR] [B][COLOR=black]VASSALE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (Eski) yazma eserlerin kenarlı kısmına kağıt ilavesi suretiyle yapılan tamir şekli.[/COLOR] [B][COLOR=black]VATAN:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Yurt, ülke.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAZAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Beyaz, güzel yüzlü adam.[/COLOR] [B][COLOR=black]VAZAHAT:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - Vazıhlık, açıklık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECAHEDDİN:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Dinin yüceliği, onuru. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECAHET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. 1. Güzel yüzlülük, gösterişlilik, güzel yüz. 2. Saygınlık, onur.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECAZET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - Sözün, veciz kısa oluşu.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECDET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Zenginlik, varsallık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECDİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Coşkunlukla ilgili, coşkunlukla oluşan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECDİYE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vecdi).[/COLOR] [B][COLOR=black]VECHİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Yüzle ilgili, yüze[/COLOR] [COLOR=black]ait.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECHİYE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vechi).[/COLOR] [B][COLOR=black]VECİBE[/COLOR][/B][COLOR=black]: (Ar.) Ka. - Ödev, boyun borcu, vazife.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECİD:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Bir şeyin güzelliği karşısında kendini kaybedecek dereceye gelmek, coşkulanmak. 2. Tanrı sevgisinden dolayı duyulan coşkunluk, sevinç.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECİH:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Yüz, çehre. 2. Tarz, üslup. 3. Sebeb, vesile.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECİHE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vecih). [/COLOR] [B][COLOR=black]VECİHİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Güzellik, hoşluk, uygunlukla ilgili.2. Bir kavmin önderi, şeref ve mevki sahibi. [I]Vecihi: [/I]Türk tarihçisi. (Kırım 1620).[/COLOR] [B][COLOR=black]VECİZ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Kısa, derli toplu. [/COLOR] [B][COLOR=black]VECİZE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - Derin anlamlı, özlü, güzel söz.[/COLOR] [B][COLOR=black]VECNE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - Yanak yumrusu, elmacık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. 1. Ayrılırken söylenen selamlama sözü. 2. Ayrılma, ayrılış.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDAT:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Sevgi, dostluk.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Başkasının malını saklamakla görevli kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDİA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka - Saklanılması, korunması için birine ya da bir yere bırakılan emanet.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDÎATULLAH:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) - Allah'ın emaneti, dini. Kadınlar da Allah'ın emaneti olarak nitelenmişlerdir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDİD:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Dost, sevgisi çok olan. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]V[/COLOR][/B][B][COLOR=black]EDİDE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. V[/COLOR][COLOR=black]e[/COLOR][COLOR=black]did).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEDUD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Çok muhabbetli, çok şefkatli. 2. Allah'ın isimlerinden. İyi kullarını sevip onlara rahmet ve rızasını irade eden yüce Allah. -(bkz. Abdülvedud). Kur'an'da Hud, ayet: 90; Buruc, ayet: 14'te zikredilmiştir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme. 2. Sevgi, dostluk ve bağlılıkta sebat. Yetme yetişme; [I]ömrü vefa etme*di.[/I][/COLOR] [B][COLOR=black]VEFAİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Tür.) Er. - Vefa ile ilgili.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFAKAR:[/COLOR][/B][COLOR=black] (a.f.i.) - Sevgisi geçici olmayan, vefası olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Vefalı, sevgisi geçici olmayan. 2. Tam, eksiksiz.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİK:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Uygun, muvafık, arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan. [I]Ahmed Vefik Paşa.[/I][/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİKA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. V[/COLOR][COLOR=black]e[/COLOR][COLOR=black]fik). [/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİR:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Çok, bol. [/COLOR] [B][COLOR=black]VEFİRE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vefir).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEFRET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) - Çokluk, bolluk. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEHBİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Allah'ın ihsanı sonucu olan. Allah vergisi, fıtri.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEHBİYYE:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. - (bkz. Vehbi).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEHHÂB:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Çok hibe eden, bağışlayan. Sayısız nimetler veren yüce Allah. Bu isim Esmau'l-Hüsna'dan-dır. Kur'an-ı Kerim'de, Al-i İmran, ayet: 8; Sa'd suresi ayet: 9 ve 35'te geçmektedir. - (bkz. Abdülvehhab).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEHHAC:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Çok parıltı. Çok alevli.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEHB:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Bağışlama, bağış, vergi. [I]Vehb b. Münebbih: [/I]Kitabü'l-Kader'in müellifi.- Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEKİL:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Başkasının yerine ve adına hareket eden veya konuşan. 2. Asıl vazifelinin yerine çalışan, bir vazifeyi geçici olarak idare eden. 3. Hükümet üyesi olan kimse, bakan, nazır. 4. Kur'an'da Allah'ın ismi olarak da geçmektedir, (bkz. Abdülvekil).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEKKAD:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Parlak, aydınlık, ışıklı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELA:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. - Yakınlık, sahiplik. Efendisinin, azat ettiği köle ve cariyesi ile olan münasebeti ve onlar üzerindeki hakkı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELADET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) - Doğuş, dünyaya gelmek, ortaya çıkmak.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELAYA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Ermiş kadınlar.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELAYET:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Ka. l. Velilik, ermişlik. Veli ve ermiş olan kimsenin hali ve sıfatı. 2. Başkasına sözünü geçirme. 3. Dostluk, sadakat.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİ:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Ar.) Er. 1. Çocuğun bakımı ve idaresi üzerinde olan, hal ve hareketlerinden sorumlu bulunan kimse. 2. Dost, yakın. 3. Allah'ın sevgili kulu, ermiş evliya. Allah'ın isimlerinden.[/COLOR] [COLOR=black](bkz. Abdulveli).[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİCAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Candan, dost,[/COLOR] [COLOR=black]yakın.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Yeni doğmuş çocuk. Erkek çocuk, köle. Sahabe isimlerind[/COLOR][COLOR=black]e[/COLOR][COLOR=black]ndir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİDE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Velid).[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİME: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Düğün ziyafeti.[/COLOR] [COLOR=black]Evlenme, düğün.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİYE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. -(bkz. Veli).[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİYULLAH: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Allah'ın sevgili kulu. Allah'a teslim olmuş, onun hakimiyet ve sultasının dışında hakimiyet ve sulta tanımayan. Yalnızca Allah'ı, rasulünü ve mü'minleri dost edinen.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELİYÜDDİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Dinin sahibi. Dinin dostu.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELU: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Bir şeye fazla düşkün olan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VELUD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Doğurgan, çok doğuran.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEMİZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Bulut arasından görünen ışık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VENÜS:[/COLOR][/B][COLOR=black] (Fran.) Ka. - Merkür'den sonra, Gün[/COLOR][COLOR=black]e[/COLOR][COLOR=black]ş'e en yakın olan gezegen. Çobanyıldızı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERÂ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, ittika. 2. Halk, mahluk, alem, kainat.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERDA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Gül.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERDİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Güle ait, gül ile ilgili.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERDİNAZ: [/COLOR][/B][COLOR=black](a.f.i.) Ka. - Naz gülü, nazlıların gülü.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERGİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelikler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERGİN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Verici, özverili kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERİM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) - Ortaya çıkan, beklenilen, istenilen sonuç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERKA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Yabani güvercin, üveyik. 2. Açık, boz renk.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERRAK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Kağıtçı. Ünlü Arap kelam bilgini: [I]Ebu İsa Muhammed b. Harun el-Verrak.[/I][/COLOR] [B][COLOR=black]VERŞAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) - Çevreye şan ver, ünlen, ünlü ol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VERZİŞ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fars.) Ka. 1. Çalışma, işletme. 2. Çalışmış.[/COLOR] [B][COLOR=black]VESAMET: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) - Güzellik, güzel olma. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.[/COLOR] [B][COLOR=black]VESİK: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Çok sağlam, güçlü.[/COLOR] [B][COLOR=black]VESİKA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - İnanılacak sağlam delil. Belge.[/COLOR] [B][COLOR=black]VESİLE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Neden, sebep. 2. Elverişli durum. 3. Kavuşma, yaklaşma. 4. Rasulullah'ın cennetteki makamı. Maide suresi 57. ayette geçmektedir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VESİM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Güzel yüzlü. [/COLOR] [B][COLOR=black]VESİME: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vesim).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEYİS: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Yoksulluk, muhtaçlık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEYSEL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Aslı Üv[/COLOR][COLOR=black]e[/COLOR][COLOR=black]ys'tir. Kurt anlamında. [I]Veysel Karanı: [/I]Raşid halifeler döneminde Şam'dan Medine'ye gelerek yaşamış, Medine-i Münevvere'de itibarlı bir hayat sürmüş. Hadis-i şeriflerde övülmüş meşhur veli. Sıffin savaşında şehid olduğu söylenir. - (bkz. Üveys).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEYSİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Yoksul, muhtaç. Veysi: Türk şair, yazar (Üsküp 1625).[/COLOR] [B][COLOR=black]VEZİME: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Beytullah'a gönderilen hediye, armağan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEZİR: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Osmanlı devletinde, askeri ve idari en yüksek derece olan vezirlik rütbesinde olan kimse.[/COLOR] [B][COLOR=black]VEZİRE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vezir).[/COLOR] [B][COLOR=black]VİCDAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. İyiyi kötüden, hayrı serden ayırmayı sağlayan iç duygu, ahlak şuuru. His duygu. 2. Din, inanç.[/COLOR] [B][COLOR=black]VİDAD: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Sevme, sevgi. Dostluk.[/COLOR] [B][COLOR=black]VİDADE: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - (bkz. Vidad).[/COLOR] [B][COLOR=black]VİLDAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. 1. Yeni doğmuş çocuklar. 2. Kullar, köleler. Kur'an'da[/COLOR] [COLOR=black]zikredilmiştir.[/COLOR] [B][COLOR=black]VİSALİ: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Kavuşma, ulaşma[/COLOR] [COLOR=black]ile ilgili.[/COLOR] [B][COLOR=black]VİSAM: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. - Damgalı, nişanlı.[/COLOR] [B][COLOR=black]VOLKAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Fran.) Er. - Yanardağ, burkan.[/COLOR] [B][COLOR=black]VURAL: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Vur al.[/COLOR] [B][COLOR=black]VURALHAN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Vural han.[/COLOR] [B][COLOR=black]VURGUN: [/COLOR][/B][COLOR=black](Tür.) Er. - Birine aşık, tutkun.[/COLOR] [B][COLOR=black]VUSKA[/COLOR][/B][COLOR=black]: (Ar.) - Çok sağlam, pek kuvvetli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. [I]Urvetul-Vuska [/I](Pek sağlam kulp) müslümanlık.[/COLOR] [B][COLOR=black]VUSLAT: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Ulaşma, erişme, kavuşma, buluşma, beraber olma.[/COLOR] [B][COLOR=black]VUSTA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Er. 1. Orta, ortada bulunan, arada olan, iç. 2. Orta parmak.[/COLOR] [B][COLOR=black]VÜREYKA: [/COLOR][/B][COLOR=black](Ar.) Ka. - Yaprakçık, küçük yaprakçık.[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Dini Sözlük
İsimler Sözlüğü (İsimlerin Anlamları)
__v__
Üst
Alt