38-Kayseri ilindeki camiler

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Ulu Camisi (Cami-i Kebir)

ulucamikayseri.jpg

Kayseri Ulu Camisi (Cami-i Kebir)

Kayseri il merkezinde Camii kebir Mahallesi’nde, Kapalı Çarşı’nın hemen yanında yer alan Ulu Cami, eski kayıtlarda Sultan Camisi olarak geçmektedir. Camiyi Kayseri’yi başkent yapan Danişmendlilerin üçüncü hükümdarı Melik Mehmet Gazi 1134-1143 yıllarında yaptırmıştır. Selçuklu hükümdarı I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in emirlerinden Muzafferüddin Mahmud bin Yağıbasan 1205-1206 tarihinde onarmıştır. Bu onarımı belirten bir kitabe caminin kuzey yönündeki duvar üzerine yerleştirilmiştir.

Bu kitabe mermer üzerine sülüs yazı ile dört satırlık olup, mealen anlamı şöyledir:

“Bu camiyi, Kılıçaslan oğlu büyük sultan Keyhüsrev devrinde, ALLAH onun yardımını yüceltsin, h.602 (1205-1206) Yağıbasanoğlu Muzafferüddin Mahmud tarafından onarılmıştır.”

Caminin kuzey kapısı üzerindeki bir kitabeden öğrenildiğine göre; h.1126 ( 1714 ) yılındaki depremden kısmen yıkılmış ve Matbah ve Sur Emini Halil Efendi tarafından 1722-1723 yılında tamir edilmiştir.

Bu kitabe sülüs yazılı olup mealen anlamı şöyledir:

“Yalnız matbah emini değil, Sultan suru eminidir de. Malının çoğunu hayra yöneltmek herkesçe malum itiyadı, o temiz müstesna kişi cümle alemin Halili’dir, dostudur. Ser ve azadır. Hayrın gül bahçesi denilse lâyıktır. Arşı asa olan bu ibadet yeri zelzeleden yıkık halde iken en iyi onarımla bu harabe binayı yepyeni yaptı. Güzel kubbesinin üst örtüsü yıkılmıştı. Yine eski şekil üzere binası ortaya çıktı. Yüce Kâbe’nin nuru Mecidi Mevlâ Ona göstermesin imar edilmiş bu eve şöyle bir yeni tarih yazılsın; Halil’in Ulu Camisi’nin binası Kâbe gibi oldu”.

Ulu Cami bunun dışında birkaç onarım daha geçirmiştir. Caminin içerisinde mihrap içindeki kitabeden Salih Paşa tarafından h.1230’da (1814) onarıldığı öğrenilmektedir. Ayrıca caminin mihrap tarafındaki kubbenin doğu kısmında 1856 yılında bir kez daha onarıldığını belirten bir başka kitabe daha bulunmaktadır.

Ulu Cami dikdörtgen planlı olup, 1750 m2’lik bir yer kaplamaktadır. Cami Selçuklu ve Danişmendli Ulu Cami plan tipinin erken örneklerinden birisidir. İbadet mekanı 47.45x27.00 m. ölçüsündedir. Caminin üzeri 12 kemer ayağının taşıdığı düz bir çatı ile örtülüdür. Biri mihrap önünde, diğeri de ortada olmak üzere taş kaplamalı iki kubbesi bulunmaktadır. Yarım yuvarlak olan mihrabı çeşitli motiflerle bezenmiştir. Ayrıca ağaç minberi Anadolu Selçukluları döneminde yaygın olan taklit kündekâri tekniğinde yapılmıştır. İki katlı olan minberin kapısında ortada altı köşeli bir yıldız, geometrik desenler ve Rumiler, kıvrık dallarla bezelidir. Ayrıca Kuran’dan alınma ayetler minber üzerine yazılmıştır. İbadet mekanı mihrap duvarına dik olarak sıralanmış 30 sütunla sekiz sahna ayrılmıştır. Bu sütun ve sütun başlıklarının çoğu Roma ve Bizans yapılarından toplanmıştır.

Caminin batısında sekizgen bir taban üzerinde kalın silindirik gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. Bu minare mozaik tuğlalarla yapılmıştır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Huant Hatun Camisi

Huant Hatun Camisi

hunathatuncamii.jpg

Huant Hatun Camisi

Kayseri kalesinin doğusunda, şehri çevreleyen surların dışında yer alan külliye; 1237-1246 yılları arasında I. Keykubat'ın karısı, II.Keyhüsrev'in annesi Mahperi Hunat Hatun tarafından yaptırılmıştır. Külliyeyi oluşturan yapı topluluğundan biri olan Cami, kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre; 1238 yılında tamamlanmıştır.

Buradaki üç satırlık mermer kitabede mealen şöyle yazılıdır:

“Bu mübarek caminin inşasını Keykubat oğlu, yüce sultan din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi, Keyhüsrev devrinde, Şevval 635 (Mayıs 1238) yılında büyük alim, kanaatkâr, dünya ve dinin yüz akı, hayırlar fatihi, Melike, oğluna emretti. ALLAH Onun varlığını devamlı kılsın, gücünü arttırsın”.

Klasik Selçuklu planında, 52.30x43.70 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı bir yapı olup, kuzey-güney yönünde uzanan geniş bir orta sahın ile onun yanındaki üçer sahından meydana gelmiştir. İbadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe dışındaki bölümlerin üzerleri tonozlarla örtülüdür. Bunlardan doğuda 10, batıda da 7 tonoz örtüsü vardır. Kubbe ve tonozları iki kubbe arasındaki toplam 48 paye taşımaktadır. Mihrap önü kubbesi ise günümüze orijinal durumunu koruyarak gelebilmiştir. Ancak üzerindeki yapıldığı dönemin özelliğini yansıtan külahı yıkılmış ve günümüze gelememiştir. İbadet mekanının üzerini örten kubbe kitabesinden öğrenildiğine göre 1899 yılında Sultan II.Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Yüksek bir kasnak üzerindeki bu kubbenin 1726-1727 yıllarındaki onarımında konulan kubbe üzerine yapıldığı bilinmektedir.

Mihrap mermer sütuncuklar ve mukarnaslı olup, çevresi geometrik taş oymalarla süslenmiştir. Ayrıca istiridye motifli üç niş de onu tamamlamıştır. Minber döneminin özelliğini taşıyan kündekari tekniğindedir. Ne yazık ki bu minberin üzerindeki yazılardan bir kısmı kazınmış ve boyanmıştır.

Caminin doğu ve batıdaki giriş kapıları Klasik Selçuklu üslubunda geometrik motiflerle çevrelenmiş ve abidevi bir görünüş kazanmıştır. Kapıların giriş kemeri üzerinde Kuran’dan alınma ayetlerden oluşan bir friz dolaşmaktadır.

Caminin minaresi batı taç kapısı üzerinde köşk-minare şeklinde 1139 onarımında yapılmıştır. Caminin orijinal Selçuklu minaresi bulunmamaktadır. Büyük olasılıkla ezan doğu duvarının iç yüzündeki taş merdivenlerden çıkılarak damda okunuyordu. Sonradan Osmanlı döneminde caminin batı taç kapısı üzerine altı ayaklı taş bir minber-minare yapılmıştır. Zeminden 47.5 cm. yükseklikte, 1.56x1.39 m. ölçüsündeki dikdörtgen kaideli yekpare taştan yapılmış minare 5 m. yüksekliğindedir. Konik biçimde oyulmuş sivri kemerli cepheler yekpare taştandır. Minare şerefesinin tavanı içten düz, çatısı da dışarıya çıkıntılı saçaklarla tamamlanmıştır. Külahın kaidesi ise kare planlı yekpare taştandır. Külah üç parçalı taştan yapılmıştır. Bu minber minarenin yapım tarihi kesinlik kazanamamakla beraber yanındaki büyük minarenin XIX.yüzyılın sonunda yapıldığı düşünüldüğünde, bu minarenin daha önce yapıldığı da açıklık kazanmaktadır. Ayrıca portalin yanında cami duvarına bitişik olan kesme taştan yuvarlak gövdeli büyük minare Sultan II.Abdülhamit tarafından 1900-1901 yılında yaptırılmıştır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Han Camisi

Han Camisi

hancamii.jpg

Han Camisi

Kayseri il merkezinde Burhanettin Bulvarı üzerinde bulunan Han Camisi, XIII.yüzyılda Selçuklular tarafından yapılmıştır. Mimari olarak tipik bir Selçuklu hanı plan düzeninde yapılmıştır. İlk yapılışında han olarak kullanılan bu yapı sonradan camiye çevrilmiş ve bu yüzden de Han Camisi ismini almıştır. Hanın ne zaman camiye çevrildiği ve ne zaman yapıldığı konusunda kesin b ilgi bulunmamaktadır. Caminin kitabesi bulunmamaktadır. Cami 1856 ve 1896 yıllarında onarılmıştır.

Caminin içi ve dışı iri yontma taşlardan yapılmıştır. Caminin kapalı kısmının yanında portalin bulunduğu cephede birbirlerine kemerlerle bağlanmış dört payenin taşıdığı tonozlu bir bölüm bulunmaktadır. Bunlardan orta tonoz diğerlerinden daha yüksektir. Hanın ilk yapılışındaki kemerli kapısı orta gözün bulunduğu yere açılmaktadır. Sonraki dönemde bu kapının bulunduğu yere mihrap eklenmiştir. İbadet mekanı mihraba paralel 24 taş ayakla üç bölüme ayrılmıştır. Yapının üzeri toprakla örtülmüş cami olarak kullanılmaya başlandıktan sonra da batı cephesine bir minare ilave edilmiştir.

Bu hanın ilk yapılışında şehrin kale surlarına dayandığı ve şehir kapıları kapandıktan sonra gelen yolcuların burada kaldığı sanılmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Kurşunlu Camisi

Kurşunlu Camisi

kayserikursunlucamii.jpg

Kurşunlu Camisi

Kayseri il merkezinde Belediye Parkı’nın yanında İstanbul Caddesi üzerinde bulunan Kurşunlu Camisi’ni Hacı Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kitabesinden öğrenildiğine göre Mimar Sinan tarafından 1585 yılında yapılmıştır. Bu caminin ilk yapımında hamam, sıbyan mektebi, imaret, han ve çeşmesi ile birlikte külliye halinde idi. Ancak günümüze yalnızca cami gelebilmiştir.

Caminin kapısı üzerinde mermer kitabesinin mealen anlamı şöyledir:

“Şehr-i Zilhiccede urmuşsun anal bünyadın
Diyalarım hasredegin sahibine ola dua
Oldu mamur-u vilayet didim ana tarih
Yapalı Kayseri’de camiin Ahmet Paşa”.


Cami kesme taştan Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda yapılmıştır. Kare planlı ibadet mekanının üzerini pandantiflere oturan yuvarlak kasnaklı merkezi bir kubbe örtmüştür. İbadet mekanının köşelerindeki dayanaklarla caminin daha dayanıklı olması sağlanmıştır. Caminin mermer giriş kapısı çift revaklı son cemaat yeri yapıldığı dönem için oldukça karakteristiktir. Mihrap ve minberi mermerden olup, günümüze orijinal konumu ile gelebilmiştir. Yanında kare kaide üzerinde yükselen tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Hacı Kılıç Camisi

Hacı Kılıç Camisi

hacikiliccamiikayseri.jpg

Hacı Kılıç Camisi

Kayseri İstasyon Caddesi’nde bulunan bu camiyi yanındaki medrese ile birlikte kitabesinden öğrenildiğine göre; II.Gıyaseddin Keyhüsrev’in oğlu İzeddin Keykavus’un emri ile Selçuklu emirlerinden Ebü’l Kasım Ali et-Tusi tarafından 1249-1250 yılında yaptırmıştır. Camiye Hacı Kılıç isminin neden verildiği bilinmemektedir.

Cami yanındaki medrese ile bir bütün oluşturmaktadır. Her iki yapı da kesme taştan yapılmıştır. Yalnızca güney cephe duvarlarında yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır.

Cami mihrap duvarına dik beş nefe payelerle ayrılmış ve bunlar sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Üzeri tamamen beşik tonozlarla örtülü olup, orta nefin mihrap önüne rastlayan bölümü pandantifli bir kubbe ile örtülüdür. Caminin dışa taşkın ve oldukça yüksek olan giriş kapısı dikdörtgen çerçeve içerisinde yuvarlak kemerli olup, mukarnaslarla sona ermektedir. Ayrıca kapının yüzeyini geometrik geçmeler boş yer kalmamacasına kaplamıştır. Caminin batısında ikinci bir giriş bulunmaktadır. Ancak fazla derin olmayan sivri kemerli bir niş içerisindeki bu kapıda bezeme bulunmamaktadır.

Caminin giriş cephesinde, kapının iki yanında birer dikdörtgen pencere bulunmaktadır. Bunlardan sağ taraftakinin önü sonradan yapılmış minare kaidesi ile kapatılmıştır. İbadet mekanında, mihrap duvarında üç, batı duvarında da iki pencere daha bulunmakta olup, bunlar mazgal pencere niteliğindedir. Mihrap nişi geometrik örgülü yıldız geçmelerden meydana gelmiş bir bordürle çevrilmiştir. Ayrıca köşe dolgularındaki düğümlü geçmeler Konya Alaaddin camisi’ndeki bezemeyi hatırlatmaktadır.

Caminin ve medresenin köşelerinde destek kuleleri bulunmaktadır. Bunlardan medrese ve cami arasındaki alana, dikdörtgen kaide üzerinde, yuvarlak gövdeli tek şerefeli taş minare oturtulmuştur.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Kölük (Gülük) Camisi

Kölük (Gülük) Camisi




Bir Selçuklu hanımının kendisine yakışan eseri, Kölük (Gülük) Camii, Medrese ve Hamamı 1210...

Son zamanlara kadar kendi adıyla anılan mahallede, dar sokaklar arasından geçilerek ulaşılan cami, bugün etrafı tamamen açıldığı için ortada kalmıştır. Kuzeyindeki hamamı ise harabe durumdadır. Selçukluların ilk eserlerinden olan cami, günümüze ulaşabilen şahane çini mih­rabı ile dikkati çeker.

Babası Mahmut’un Ulu camiyi tamir ettirmesi gibi Yağıbasan’ın torunu Atsız Elti de Gülük Camii’ni tamir ettirmiştir. Halil Ethem 735’te (1335) zelzeleden yıkılan caminin Kölük Şemseddin tarafından tamir ettirildikten sonra bu adı aldığını yazmaktadır. Doğru okunuşu “Gü­lük” değil, “Kölük” olup, “cesur” mânasına gelen eski bir Türk adıdır.

Gülük Camii, tromplu mihrap önü kubbesi ve ortadaki pandantifli küçük aydınlık kubbesi ile belirtilen orta ekseni ve tonoz örtüleriyle kesme taştan sade ve gösterişsiz bir yapıdır. Caminin kuzeydoğu köşesini keserek sonradan açılan portal üzerindeki üç satırlık kitâbesinde, “Sevgili, adaletli, fetihler sahibi, inananların emir'i, Büyük Sultan Keyhusrev’in oğlu izzeddin Keykavus’un hâkimiyeti sırasında, ALLAH’ın zayıf kulu, iffetli kadın, Yağı basan oğlu Mahmud’un kızı Atsız Elti Hatun tarafından tamir ettirildi. Sene altı yüz yedi (1210-11)” yazılıdır.

Gülük Camii’nin XIII.yüzyıl başından kalan portali, erken bir tarihte sonradan gelişen Selçuklu portallerinin olgun bir kompozisyonunu göstermektedir. Kitâbe levhası iki iri plastik kabartma motifi arasına yerleştirilmiştir. Geometrik yıldızlı geniş bordür, yedi sıra mukarnaslı niş, yan nişler ve köşe sütunları ile klasik bir portalin bütün unsurlarını bir araya toplamaktadır. Batı kanadının medrese olarak düzenlendiği ve planın cami-medrese tipine uyduğu anlaşılmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Ali Hoca Camisi


Ali Hoca Camisi

Kayseri Danacılar Mahallesi, Yuvak Sokak’ta bulunan Ali Hoca Camisi, Ali Hoca tarafından 1708 yılında yapılmıştır.

Cami dikdörtgen planlı, kesme taştan küçük bir yapı olup, mimari yönden bir özellik göstermemektedir. Caminin en önemli tarafı Osmanlı mimarisinde Minber Minare denilen minaresidir. İbadet mekanının kuzeybatı köşesine 4,5 m. yüksekliğindeki taş kaide üzerine yapılmış olup, minareye yirmi basamakla taş bir merdivenle çıkılmaktadır. Dört yekpare taş sütundan oluşan minarenin üzeri taş piramidal bir külahla örtülüdür.


Göllü Cami


Göllü Cami

Kayseri Gubaroğlu Mahallesi, Çifteoğlu Caddesi, Göllü Sokak’ta bulunan Göllü Camisi’nin ne zaman yapıldığı konusunda bilgi bulunmamaktadır. Ancak yakınındaki Göllü Çeşme’nin 1551 tarihinde yapıldığı dikkate alınacak olunursa bu caminin de XVI.yüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır.

Cami kesme taştan, 14.00x11.00 m. ölçüsünde kareye yakın dikdörtgen planlı olup, 1971 yılında yapılan onarım sırasında cami genişletilmiş ve orijinal konumundan tamamen uzaklaşmıştır. Caminin Kayseri’ye özgü minber-minaresi caminin damına oturtulmuştur. Bu minare 10.50 m. yüksekliğinde olup, 1.20x1.20 ölçüsünde taş bir kaide üzerindedir. Kayseri’ye özgü krem renginde taştan yekpare olan minareyi baklava başlıklı dört sütun taşımaktadır. Üzerine de sekiz dilimli konik bir külah oturtulmuştur.


Taşmakıran Camisi


Taşmakıran Camisi

Kayseri Tahirağa Mahallesi’nde Kapan ve Tasma sokakları arasında bulunan bu caminin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak, XVIII.yüzyılda yapıldığı sonraki yıllarda yapılan onarımlarla özelliğinden büyük ölçüde uzaklaştığı sanılmaktadır.

Cami kareye yakın dikdörtgen planlı olup, 12.60x14.50 m. ölçüsündedir. İbadet mekanı dört ağaç sütunla desteklenen düz bir toprak damla örtülüdür. Sonraki yıllarda buraya ahşap bir çatı yapılmıştır. Caminin kuzeydoğu köşesinde minber-minaresi bulunmaktadır. Zeminden 2.95 m. yükseklikte olan minareye mihrap yönündeki 14 basamaklı taş bir merdivenle çıkılmaktadır. Minare dört sütunlu olup, 0.98x0.95 m. ölçüsünde ayrı bir alanda bulunmaktadır. Buradaki sütunların kare kaideli sekizgen gövdeli ve baklava dilimli başlıkları vardır. Sütunların taşıdığı yekpare parça üzerinde sekizgen piramitli külahı bulunmaktadır.

Battal Gazi Camisi


Battal Gazi Camisi

Kayseri Karacaoğlan Mahallesi, Gürpınar Sokak’ta bulunan bu caminin ne zaman yapıldığı kesinlik kazanmamıştır.

Kesme ve moloz taştan yapılan cami mimari yönden bir özellik taşımamaktadır. Bununla beraber caminin kuzeyinde 30-40 m. uzaklıktaki, 1.77 m. yüksekliğinde, 164x154 m. ölçülerinde altıgen kaide üzerindeki taş minber minarenin bu camiye ait olduğu sanılmaktadır. Minarenin kemerleri üzerinde bir silme bulunmakta olup, üzerindeki külah zamanla yok olmuştur. Minarenin yüzünde yer yer kırmızı aşı boyaları görülmektedir.


Aşağı Everek Fatih Camisi

Kayseri Develi ilçesinde bulunan Fatih Camisi, kitabesinden öğrenildiğine göre h.1244 (1828) yılında yapılmış bir Ermeni Kilisesidir. Develi’de Ermeni cemaatinin kalmaması üzerine uzun süre kendi haline terk edilmiş, daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restore edilerek 1978 yılında camiye çevrilmiştir.

Kesme taştan yapılan caminin dış duvarlarında kırmızı tuğladan şerit halinde hatıllara yer verilmiştir. Böylece yapının kütlevi dış görünümü hafifletilmiştir.

İbadet mekanı altı sütun ile bölümlere ayrılmış, bu sütunlar pandantifli merkezi bir kubbeyi taşımaktadır. Merkezi kubbe yanlardan yarımşar kubbelerle desteklenmiştir. Bezeme olarak önemli bir mimari elemana rastlanmamaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Cıncıklı (Çiğdelizade) Camisi

Cıncıklı (Çiğdelizade) Camisi

cinciklicamii.jpg

Cıncıklı (Çiğdelizade) Camisi

Kayseri Cumhuriyet Mahallesi Tennuri Sokak’ta buluna Cıncıklı Camisi, Çiğdelizade Hacı Ahmet Ağa tarafından 1664 yılında yapılmıştır. Hacı Ahmet Ağa’nın kızı Ayşe Hanım 1715 yılında camiyi tamir ettirmiştir. Bundan sonra cami değişik zamanlarda onarılmıştır. Caminin giriş kapısı üzerinde 1921 tarihli talik yazılı dört satırlı bir kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

İmamzade Reşid bey zevcesi Seyyide hanımla
Semahat kisesini açdılar sarf itdiler hakka
Yedekçizadeler Hacı Mehmet ve Hüseyin beyler
Bu ra’na mabedi ba’del-harabe etdiler ihya
İlahi ehl-i hayrı eksik etme safha-i arzdan
Ki anlarda kıvam-ı din ü nizam-ı zinet-i Dünya
Rıza tarih-i hicri sene bin üç yüz dahi kırkda
Li-vechillah olundu cami-i vala bina inşa.


Bu kitabeden de öğrenildiği gibi camiyi İmamzade Reşid Bey’in eşi Seyyide Hanım, Yedekçizadelerden Hacı Mehmed ve Hüseyin Beyler 1921 yılında onarmışlardır.

Cami 14.85x14,30 m. ölçüsünde kareye yakın planlı olup üzeri toprak damla örtülüydü. Cami uzun yıllar harap bir durumda kalmış. 1985 yılında yıkılarak yoldan biraz daha geride eski caminin ölçülerinde yeniden yapılmıştır. Toprak dam yerine üzeri çatı ile örtülmüştür.

Caminin minber-minaresi 2.00x2.00 m. ölçüsünde kare bir kaide üzerinde olup, minareye içeriden 34 basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin zemini caminin çatısından l.50 m. daha yüksektedir. Minare gövdesi sekizgen dört ayak üzerindedir. Ayaklar baklava başlıklı olup üzerlerine prizma taşlar konulmuştur.Üzeri dışarı doğru çıkıntılı bir çatı ile örtülmüştür.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Çifteönü Camisi

Çifteönü Camisi


Çifteönü Camisi

Kayseri, Gubaroğlu Mahallesi, Çifteönü Caddesi’nde bulunan caminin üzerindeki bir levhadan Hacı Seyyid Mehmet Ağa tarafından 1882 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir. Caminin bu tarihten önce yapılıp yapılmadığı konusunda ise yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Minare kaidesinde 78x77 cm. ölçüsünde talik yazılı mermer kitabede caminin 1882 yılında yapıldığını doğrulamaktadır.

Kitabe:

Cami-i Çifteönü de oldu ihya yümn ile
Hacı Seyid Mehmed Ağa himmet etti şevk ile

Bir minare kıldı inşa camie kim bu ağa
Beşvakitte okusun ezan müezzin aşk ile

Şu ümidle ola şafi Ruz-i Mahşer’de bana
Hazret-i Bilal-i Habeşi nezd-i Hak’da lutfile

Böyle hayrın ehlini Hak beldemizden kesmesin
İde matlubuna nail du cihandan rıfk ile

Sa-i bin üç yüzde tekmil tarih-i lafz-ı Rauf
Okuyanlar yad ideler ehl-i hayrı hayr ile
L’illahi Fatihe Sene 1300 (1882).


Cami kesme taştan 18.00x18.00 m. ölçüsünde kare planlı bir yapıdır. İbadet mekanı 12 ahşap sütunun taşıdığı toprak bir dam ile örtülüdür. Mihrap ve minberi bir özellik göstermemektedir.

Caminin iki minaresi vardır. Bunlardan biri yüksek bir avlu duvarının üzerinde olup, 19 taş basamakla çıkılan bir minber-minaredir. Zeminden 4.65 m. yüksekliğindeki minarenin caminin damına yakın yerde kaidesi bulunmaktadır. Oldukça basık altıgen gövdeli altı sütunun taşıdığı minber-minareye doğudan çıkılmaktadır. Sütunlar arasında taş korkuluklara yer verilmiştir. Üzerindeki taş sütunlar yekpare olup, konik taş külahı oturtulmuştur.

Caminin ikinci minaresi ibadet mekanının kuzey batı köşesine ve camiye bitişik olarak yapılmıştır. Kesme taştan silindirik gövdeli ve tek şerefeli olup yakın tarihlerde yapılmıştır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Bünyan Ulu Camii (Cami-i Kebir)

Bünyan Ulu Camii (Cami-i Kebir)

bunyanulucamii.jpg

Bünyan Ulu Camii (Cami-i Kebir)

Kayseri Bünyan ilçesinde, Camii Kebir Mahallesi’nde bulunan Bünyan Ulu Camisi’ni kitabesinden öğrenildiğine göre, Emir-ül Ümera’nın emriyle Mimar Kaluyan bin Karabuda tarafından 1333 yılında yaptırılmıştır. Cami-i Kebir Camisi, Salih Bey Camisi olarak da anılmakta olup, bunun nedeni Salih Bey ismindeki birinin camiyi tamir ettirmesindendir.

Caminin iki satırlı, 3.96x036 m. ölçüsündeki mermer kitabesinin üzerinde Kuran’ın 1. ve 18. Ayeti yazılıdır. Bu kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“ALLAH’ın mescitlerini ancak ALLAH’a ve Ahiret gününe inanan, namazını kılan zekatını veren ve ALLAH’tan başka bir kimseden korkmayanlar onarırlar. İşte onlar doğru yolu bunlardan olabilirler ALLAH doğrudur.

Nebi ALLAH’ın rahmet ve selamı ona olsun buyurdu. Her kim küçükte olsa bir mescit yaptırırsa ALLAH ta o kimse için cennette bir ev yapar ve o eve hamd evi adını verir. Bu mübarek mescidin imarını emirlerin emiri adil, Müeyyed Muzaffer, fasıkları kahreden, isyankarları katleden, Zahirettin bin Tac-ı kızıl (Altun taç) ALLAH onun akıbetini hayır eylesin emretti 734 (1333) senesini Muharrem ayının başında bina edildi”.


Cami kesme taştan, kare kaideli olup, kütlevi yapısı ile dıştan küçük bir kale görünümündedir. Duvarları gri kalker taşından yapılmıştır. Kuzey duvarının ortasında dışarıya doğru taşkın portalinde stilize grifon ve aslan başlarına benzer kabartmalar olmak üzere birbirlerinden farklı taş bezeme ile süslenmiştir. Buradaki motiflerin hemen hepsi Anadolu Selçuklularının XIII.yüzyılda yapılmış eserlerinde görülmektedir. Kuzeydoğu köşesinde masif bir kulesi bulunmaktadır. Bu kule onikigen olarak cami duvarına kadar yükselir ve sonra onikigen bir külahla da sona erer. Caminin kuzeybatı köşesinde de buna benzer bir kule olması gerekirken, buraya 1956 yılında minare yapılmıştır. Minarenin gövdesi yapıya uyum sağlayamamıştır.

Caminin ibadet mekanını orta yerdeki dört kalın paye ile kuzey ve güney duvarına dayalı dört yarım payeyi birleştiren sivri kemerler içerisini, mihrap duvarına dik üç sahna ayrılmıştır. Bunlardan orta sahın yan neflerden daha geniştir. Kemerler üzerindeki kısa duvarlar hatıllarla desteklenerek ahşap tavanı taşımaktadır. Orta nefteki hatıllar ve tavan konsolların yardımıyla biraz daha yükseltilmiştir.

Caminin ilk yapımındaki mihrap ve minaresi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bugünkü taş mihrap ve taş minber sanat tarihi yönünden önem taşımamaktadır. Kademeli mihrap nişi stüko kaplı olup, caminin içerisindeki yegane bezemeyi yansıtmaktadır. Mihrap nişinde irili ufaklı yıldız motiflerinin araları çiçeklerle doldurulmuştur. Sivri kemerli istiridye şeklindeki mihrap nişinin kemer dolgularında da iki kabarma rozet ile iki yanında da iki sütunçe bulunmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Ali Saib Paşa Camisi

Ali Saib Paşa Camisi

Kayseri Talas ilçesi Kiçiköy Mahallesi’nde (Aşağı Talas), Ali Saib Paşa Caddesi üzerinde bulunan bu camiyi, kitabesinden Talaslı Ali Saib Paşa 1304 (1886) yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Prof Kerim Türkmen’den öğrenildiğine göre kitabenin mealen anlamı şöyledir:

”Zafer mihrabının ruhu olan, övgüye değer huylu
Şah Abdülhamid Âli Cenablarının seraskeri Saib Paşa

Dindarlık eserleri ortaya koyma hususunda Padişahın hidayet besleyen azminin şüphe edilmeyecek bir takipçisidir.

İşte bu cami çok zamandan beri mâna ruhu gibi cihanın gözünden gizli iken

Yeniden canlanmasına O himmet etti, himmeti var olsun. Çünkü o Hakana dua kazandırdı.

Ezan sesi cihanın kulakların süsü olduğu müddetçe yüceliğin kapısı ihtiyaçların kıblesi olması münasiptir.

Muhtarın tarihine cemaat baş eğdi. Bu mescidi Ali Saib Paşa inşa etti.
1304 (1887).”


Cami dikdörtgen planlı olup, içerisi dört sütun ve bunları birbirine bağlayan kemerlerle üç sahna ayrılmıştır. Kesme taştan yapılan avlunun üzeri pencereli yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin yanında kare kaide üzerine taştan, tek şerefeli ve güdük bir minaresi bulunmaktadır.

Caminin avlu kapısı üzerinde de yapıldığı dönemin, XIX.yüzyılın askeri armalarının yer aldığı üçgen bir alınlık bulunmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi

Kayseri İncesu ilçe merkezinde bulunan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan camiyi, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1670 tarihinde yapı topluluğu ile birlikte yaptırmıştır. Bunu belirten bir kitabe cami ve hamamın giriş kapıları üzerindedir. Ancak yapının mimarı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır.

Yapı topluluğu ile birlikte cami değişik tarihlerde restore edilmiştir. Cami ile cami avlusuna girişi sağlayan kuzey kapı ile dükkanlar arasındaki onarım kitabesinde ilk onarımının 1860 yılında Sultan Abdülmecit (1839-1861) zamanında yapıldığı yazılıdır. Sonraki yıllarda cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1953-1954 yılında onarılmıştır.

Külliyenin batısında geniş bir avlunun merkezinde olan cami, kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin dört köşesine üzerleri kubbeli birer ağırlık kubbesi yerleştirilmiştir. Kubbe kasnağının kuleler dışında kalan bölümlerinde yuvarlak kemerli, alçı şebekeli birer pencere bulunmaktadır. Yöresel kesme taştan son derece itinalı bir şekilde yapılan caminin önünde üç bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. İbadet mekanı iki sıra halinde altta dikdörtgen, üstte de sivri kemerli alçı pencerelerle aydınlatılmıştır. Pencereler alt sırada ve üst sırada üçer adettir.

Caminin kuzeybatı köşesinde kare kaideli, üzeri ince silmeli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefeli minaresi bulunmaktadır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Karakoyunlu Camisi

Karakoyunlu Camisi

Kayseri İncesu ilçesi, Karakoyunlu Mahallesi, Karakoyunlu Caddesi üzerinde bulunan bu cami ismini Karakoyunlu aşiretinden almıştır.Camiyi orada yaşayanlar 1834 yılında yaptırmışlardır.

Cami arazi konumundan ötürü düzgün bir planı olmamakla beraber kuzey-güney yönünde dikdörtgene yakın bir plan göstermektedir. Kesme taştan yapılmış olan caminin kuzey yönündeki son cemaat yeri ile batısındaki tek şerefeli minaresi sonradan eklenmiştir.

Caminin giriş kapısı iki sıra silme ile daha gösterişli bir konuma getirilmiştir. Doğusuna bir mihrabiye eklenmiştir. Giriş kapısı üzerinde dört satırlık yapım kitabesi bulunmaktadır.

Kitabe:

Cem olup ehl-i hayırlar cümlesi itti kelam
Yaptırıp cami-i şerifi olur şâd-i bekâm
Lutf-ı emri Hakk ile oldu muvaffak mü’minin
Hûp Rânâ olmuş imdi bina âlî-makâm
Yâ İlâhî eyle makbûl hayrını hem sa’yini
Kıl inâyet kullarına bu sebeple fi’l-kıyâm
Nutkıyâ sen söyle imdi buna bir tarih-i tâm
Gel eda ola salatın sıdkla dârü’s-selâm.


Caminin ibadet mekanı mihraba dik olarak ikişer sütunla üç sahna ayrılmıştır. Bunlardan orta sahın biraz daha geniş tutulmuştur. Buradaki ahşap direkler üst örtüyü taşıdığı gibi yanlardaki duvarlar üzerine de dayanmıştır. İçerisi on dikdörtgen pencere ile aydınlatılmıştır. Mermer mihrabı ile ahşap minberi yakın tarihlerde yenilenmiştir.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Daniş Ali Bey Camisi

Daniş Ali Bey Camisi


Dani%C5%9F+Ali+Bey+Camii.jpg


Daniş Ali Bey Camisi

Kayseri Bünyan ilçesi, Büyük Bürüngüz Köyü meydanında bulunan bu cami, değişik zamanlarda yapılan eklerle genişletilmiştir. Dört bölümden oluşan caminin ilk bölümü, doğudaki cephe boyunca uzanan dikdörtgen yazlık mescit kısmı 1580-1582 yılında yapılmıştır. Bunun batısında bulunan türbe ile mescit 1587 yılında eklenmiştir. Böylece yazlık ve kışlık mescit bölümleri kuzey cephede tek düzeydedir. Bu cephenin ortasına yüksekliği ana mekanlardan daha az olan bir mutfak bölümü de 1738 yılında eklenmiştir. Mutfağın kuzey yönündeki dış cephesi sağır duvarlıdır.

Caminin kuzey cephesindeki yapım kitabesi h.988 (1580) tarihlidir. Yazlık mescit kısmındaki kitabede caminin banisi olarak, Danişmendli Ali Bey bin Hasan’dan söz edilmektedir. Caminin güney cephesi iki kademelidir. Caminin kışlık kısmına güney duvarının doğusundaki basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Bu bölüm 9.80x6.70 m. ölçüsünde dikdörtgen bir mekan olup, üzeri takviye kemerli beşik tonozla örtülmüştür. İçerisi batı cephesindeki iki dikdörtgen pencere ile aydınlatılmıştır. Bu pencerelerin alt kısımları merdiven basamağı şeklindedir. Pencerelerin altında tek satırlık bir kitabe bulunmaktadır. Mihrabın bulunduğu güney duvarı merdiven basamağı şeklinde profilli bir silme ile kuşatılmıştır. Güney duvarının ortasındaki mihrap altı yönlü bir niş şeklindedir. Üzeri yedi sıra mukarnas dizisi ile sonuçlanmaktadır. Bu bölümde de Kuran’dan alınma Ayetler yazıldırı.

Batı cephesinde bulunan tek şerefeli minaresi ana kütleden dışarıya çıkıntı yapmakta olup, yapıya daha sonra eklenmiştir. Ancak minarenin gövde kısmı bilinmeyen bir tarihte yıkılmıştır.

Caminin kışlık bölümünün güney cephesindeki bir kapıdan caminin banisinin soyundan olanlar ve aynı zamanda minareyi yaptıran Şefika Hanım’ın türbesinin bulunduğu kısma geçilmektedir. Türbe 6.62x5.73 m. ölçüsünde beşik tonozla örtülü bir yapıdır. Batı cephesindeki bir pencere ile içerisi aydınlatılmaya çalışılmıştır. Türbe içerisinde üç tane niş bulunmaktadır. Türbede iki adet taş sanduka bulunmaktadır.

Caminin yazlık kısmına doğu duvarının kuzeyindeki basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Burası 14.75x7.88 m. ölçüsünde dikdörtgen planlı olup, üzeri takviye kemerli beşik tonozla örtülüdür. Mihrap güney cephesinde olup, nişin içerisi beş sıra mukarnasla doldurulmuştur. Ayrıca iki yanına da birer niş yerleştirilmiştir. Bu nişler üzerinde de Kuran’dan alınma Ayetlere yer verilmiştir. İbadet mekanının güneybatı köşesindeki minber taştan olup, ayaklar birbirlerine basık kemerlerle bağlanmıştır. Mihrap üzerinde geometrik kompozisyonlu sümbül çiçekleri başta olmak üzere çeşitli kabartmalara yer verilmiştir.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Aziziye Camisi

Aziziye Camisi

Aziziye Camisi

Kayseri Pınarbaşı ilçesi Yeni Cami Mahallesi’ndeki meydanda bulunan bu caminin yapımını Sivas Valisi Ahmet Muammer Bey 1903 yılında başlatmış, 1912 yılında da tamamlanmıştır. Caminin mimarının ismi bilinmemekle beraber yapı üslubundan Ermeni ustalar tarafından yapıldığı sanılmaktadır.

Cami geniş bir avlu ortasında, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Kesme taştan olan cami dikdörtgen planlıdır. Kuzey yönünde bulunan son cemaat yeri ibadet mekanının duvar uzantıları arsında dikdörtgen iki taş paye ve bunları birleştiren sivri kemerlerden meydana gelmiştir. Orta bölümün üzeri iki yana meyilli bir çatı, yanlar da küçük birer kubbe ile örtülmüştür. Dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmış, iki yanında sütunçeler olan basık kemerli bir kapıdan ibadet mekanına girilmektedir.

Kapının üzerinde üç satırlık bir kitabe bulunmaktadır:

Sivas vali-i âlîsi Ahmet Muammer Beyefendi hazretlerinin
Kaymakamlıkları esnasında vücuda getirdikleri âsâr-ı dîniyyeden
Vaz-i esas 1321 (1903 ) Aziziye Cami-i Şerifi Tarih-i hitâm 1331 (l912).


İbadet mekanının üzeri dört sütun üzerine oturtulmuş, yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Ayrıca kubbe dört taraftan basık beşik tonozlarla desteklenmiş, köşeler birer küçük kubbe ile tamamlanmıştır. İbadet mekanının orta bölümünü örten kubbe pandantifli olup dört taş sütun üzerine oturmuştur. Kubbenin ortasında XIX.yüzyılda sık sık kullanılmış alçı kabartma daire şeklinde bir madalyon olup, çevresi ve madalyonun içerisi akantus yaprakları ile bezenmiştir.

İbadet mekanın içerisi, yüksek kasnağındaki on iki pencere, kuzey yönü dışındaki duvarlarda üçgen alınlıklı ikişer, doğu ve batı duvarında dörder pencere ile aydınlatılmıştır.Güney duvarının ortasındaki iki sütünce ile sınırlandırılmış mihrap dikdörtgen şekilde, üçgen alınlıklıdır. Çevresi kubbedeki kalem işlerine benzeyen akantus ve kıvrık dallarla bezenmiştir. Mihrabın batısındaki ahşap minberi de yine XIX.yüzyıl üslubunda yapılmıştır. Caminin tek şerefeli minaresi giriş kapısının üzerine yerleştirilmiştir. Bu nedenle de son cemaat yerinde minarenin oturduğu duvarlar diğerlerinden daha kalın örülmüştür. Şerefe altı da silmelerle hareketli bir görünüm kazanmıştır.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Harman Camisi

Harman Camisi

Harman Camisi

Kayseri Talas ilçesi, harman Camisi Mahallesi’nde bulunan bu cami kitabesinden öğrenildiğine göre 1860 yılında Sultan Abdülmecit döneminde onarılmıştır. Caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir.Giriş kapısı üzerinde mor zemin üzerine altın yaldızla beş satırlık talik yazılı kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabenin üzerinde Sultan Abdülmecid’in tuğrası vardır. Prof Dr. Kerim Türkmen’den öğrenildiğine göre kitabenin mealen anlamı şöyledir:

“Alemlerin ruhu Padişah Sultan Mecid
ALLAH’ın gölgesi, Peygamberin vekili

Sayesinde Kayseri sakinleri bu yüce
Caminin tamirine keselerinden katkıda bulundular

Öyle güzel süslendi ki döndü bahçeye her yeri
Kemerini görseydi cennet bağının tavusu onu gösterirdi

Ey cemaat vacip oldu sizlere dua etmek
Özellikle böyle sevgi dolu mabet var iken

Ben de zihni hame-i güberle yazdım tarihini
Sen de et beş vaktini bu camiye daim mekan
h.1277 (1860)”.


Cami kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Caminin önündeki üç kubbeli son cemaat yeri Vakıflar genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışması sırasında kubbeler kaldırılmış ve beton bir tavanla üzeri örtülmüştür. Son cemaat yeri dört sütunlu yuvarlak kemerlidir. İbadet mekanının üzeri merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Caminin yanındaki dörtgen kaide üzerinde yuvarlak gövdeli tek şerefeli minaresi bulunmakta olup, yakın zamanlarda yenilenmiştir.
 

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Yeni Camisi

Yeni Camisi

Yeni Camisi

Kayseri talas ilçesi Tablakaya Mahallesi’nde 1886 yılında yapılmış olan Rum Kilisesi, Rumların şehri terk etmesinden sonra Camiye çevrilerek ibadete açılmıştır. Rum Kilisesinin mermer üzerine yazılı, yaprak motifleri ile süslü olan kitabesi günümüze gelememiştir. Prof.Dr.Kerim Türkmen’den öğrenildiğine göre bu kitabenin metni şöyledir:

Panaya kapısı zira saldır
Yapusı şehr-i Mayıs birinde
Şevketlu Sultan Hamid ve erfa
Metropolit İonnis devrinde
A’pst. St 4 d 1886.


Bu kitabeye göre de kilise Sultan Abdülhamid zamanında Onun izni ile Metropolit İonnis zamanında yapılmıştır.

Cami kesme taştan yapılmış ve üzeri sıvanmıştır. İbadet mekanının üzerini yüksek kasnaklı merkezi bir kubbe örtmektedir. Giriş kısmı sütunların taşıdığı büyük bir üçgen alınlıkla belirtilmiştir.
 
Üst Alt