07 - Antalya ilimize ait Camiler

ceylannur

Uzman Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Eylül 2011
Mesajlar
3,872
Tepkime puanı
37
Alanya Süleymaniye Camisi


4206054973_b9ec5cb45c.jpg


Süleymaniye Camisi

Alanya, Antalya'da bulunan tarihi bir camidir.

Cami, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından kentin yeniden düzenlenmesi sırasında 1231 yılında kalenin zirve kısmında, İçkale'nin hemen dışında yaptırılmıştır. Ancak sonraki yıllarda cami yıkılmış ve 16. yüzyılda Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından tekrar yaptırılmıştır.

Tek minareli cami, Alaaddin, Kale ya da Süleymaniye adıyla anılır. Yapı moloz taştan ve kare planlıdır. Sekizgen kasnak üzerine, kiremitli bir kubbesi vardır. Kubbenin askılık görevi üstlenen kısmına akustiği sağlamak için 15 küçük küp yerleştirilmiştir. İbadet sırasında bu özellik ortaya çıkmaktadır. Son cemaat yeri, dört ayak üzerine kiremitli üç kubbe ile örtülüdür. Kapı ve pencere kapakları Osmanlı döneminin ahşap oyma işçiliğinin güzel bir örneğidir.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
bb3c5036-1eb6-46b8-a77f-a2dc590d8790.jpg


Murat Paşa Camisi

Antalya Murat paşa Mahallesi’nde, Çarşı içerisindeki meydanda bulunan bu camiyi Sadrazam Kuyucu Murat Paşa 1570 yılında yaptırmıştır.

Kare planlı tek kubbe ile örtülmüş olan bu caminin önünde üç kubbeli bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerindeki dört sütun ve bunların üzerindeki ikisi stalaktitli, ikisi de devşirme sütun başlıklarını birbirlerine bağlayan sivri kemerlerde renkli taşlar kullanılmıştır. Son cemaat yerinde bir kapı ile ibadet mekanına girilmektedir. Bu kapının her iki yanında birer dikdörtgen pencere, biri stalaktitli diğeri de sade iki mihrabiye bulunmaktadır.

Kesme taştan yapılmış olan caminin ibadet mekanı on kenarlı kasnağın taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. İbadet mekanının duvarları boydan boya kalem işleri ve bir kitabe frizi ile bezenmiştir. Ayrıca kubbe trompları da bitkisel motifleri ile süslenmiştir. Kıble duvarının ortasındaki mihrap son derece sadedir. Buna karşılık minber beyaz mermerden olup, güzel bir taş işçiliği göstermektedir. Caminin batı köşesindeki silindirik taş gövdeli minare XVIII.yüzyıl üslubunu yansıtmaktadır.

Murat Paşa Camisi XVII.-XVIII.yüzyıllarda onarım geçirmiş, en son olarak da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1960 yılında onarılmıştır

Müsellim Camisi
Antalya’nın Kışla Mahallesi’nde, Belediye Caddesi’nde bulunan Müsellim Camisi aynı zamanda Teklioğlu Camisi olarak da tanınmaktadır. Caminin kitabesinden Hacı Osman Ağa Kapıcıbaşı Mehmet Ağa tarafından 1796 yılında yaptırıldığı öğrenilmektedir.

Kare planlı olan caminin güneybatı köşesine yine kare planlı küçük bir kütüphane eklenmiştir. Caminin önünde, cephede yedi, yanlarda da bir duvar uzantısı ve bir sütundan oluşan ahşap bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Muntazam kesme taştan yapılmış olan caminin beden duvarları kademeler halinde yükselmektedir. Caminin üzeri sekizgen bir kasnak üzerine oturan kubbe ile örtülüdür. İbadet mekanının pencere içleri XVIII.yüzyıl çinileri ile kaplanmıştır.

Caminin kuzeybatı köşesine, beden duvarlarına bitişik minare oturtulmuştur. Minarenin kaide ve pabuç kısmı kesme taştan, silindirik gövdesi ile şerefesi tuğladan yapılmıştır.

Güneybatı köşesinde dışarıya doğru çıkıntı meydana getiren kütüphanesinin yapı malzemesi camiden oldukça farklıdır. Moloz taştan olan kütüphane, daha geç devirlerde yapılmış olup, içten kubbeli, dıştan kiremit çatılı bir üst örtüsü bulunmaktadır.
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
6293c387-ba3d-4b12-bb3b-42eebbf457a3.jpg


Tekelioğlu Mehmet Paşa Camisi

Antalya Kale Kapısı semtinde, Yivli Minare’nin karşısındaki bu camiyi Antalya Mütesellimi Tekeli Mehmet Ağa XVIII.yüzyılda yaptırmıştır. Bununla beraber bu caminin Tekeli Mehmet Ağa’dan önce yaptırılmış olduğu da iddia edilmektedir.

Caminin kareye yakın dikdörtgen bir planı vardır. Beden duvarları giriş kapıları, pencere üzerindeki alınlıkları kesme taştan, diğer kısımlar da moloz taştan yapılmıştır. Fazla bir özelliği bulunmayan bu caminin kuzey cephesinin ortasındaki giriş kapısı yay kemerli olup, çevresinde profillerden oluşan bir niş içerisine alınmıştır.

İbadet mekanını örten kubbe, dört köşedeki dört yarım kubbe ile desteklenmiştir. Sonraki dönemlerde yapılan ilavelerle son cemaat yeri ibadet mekanına katılmıştır. Mihrap ve minberi mermerden olup, oldukça sadedir. İç mekanda, kapı üzerinde, pencere üzeri alınlıklarında lacivert, beyaz, kırmızı, açık mavi renklerde XVIII.yüzyıl çinileri ile kaplanmıştır.

Caminin kuzeybatı köşesine, beden duvarlarına bitişik olarak kesme taştan minaresi yapılmıştır. Nişlerle ve silmelerle minareye hareket kazandırılmıştır.

Akşebe Sultan Mescidi
Surların Ehmedek ile İç Kale arasındaki bölümünde, kervansaraydan biraz daha yukarıda, arazinin oldukça dikleştiği bir yerde 1230 yılında yaptırılmıştır.

Yapı çeşitli tarihlerde bazı değişikliklere uğramış ve bunun sonucu olarak da orijinalliğini kısmen yitirmiştir. Alanya’nın diğer bazı yapılarında görüldüğü gibi Akşebe Sultan Mescidi ve Türbesinin yapımında da kırmızı renkli tuğlalar kullanılmıştır.

Kare planlı ibadet merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Bunun doğu yüzünde ise, ona bitişik, üzeri tonozlu bir bölüm daha bulunmaktadır. Bu kısmın bir mezar odası olması kuvvetle muhtemeldir. Burada Selçuklu üslubunda, son derece güzel süslenmiş bir sandukanın bulunduğu söylenmektedir. Diğer dikkat çekici özelliği ise, yapının kuzeybatısındaki mavi sırlı çinilerle kaplı tuğla bir minare kalıntısıdır.


Sultan Süleyman Camisi (Kale Cami)
Şehir surlarının zirve kısmında, İç Kalenin hemen dışında kalan caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bununla beraber, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından kentin yeniden düzenlenmesi sırasında 1231 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır. Ancak sonraki yıllarda cami yıkılmış ve XVI. yüzyılda Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından tekrar yaptırılmıştır.

Tek minareli cami, Alaeddin, Kale ya da Süleymaniye Camisi adları ile de anılmaktadır.

Cami üzeri sekizgen kasnak üzerine, kiremitli kubbelidir. Kubbenin askılık görevi üstlenen kısmına akustiği sağlamak için 15 küçük küp yerleştirilmiştir. İbadet sırasında bu özellik ortaya çıkmaktadır.Cami kare planlı ve moloz taştan yapılmıştır. Ayrıca önünde dört ayak üzerine kiremitli, üç kubbeli bir son cemaat yeri, kuzeybatı köşesinde minare ve kuzeydoğuda da bir su sarnıcı yer almaktadır.Kapı ve pencere kapakları Osmanlı döneminin ahşap oyma işçiliğinin güzel bir örneğidir.

00005194.jpg
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423

00005191.jpg

Kesik Minare (Korkut ) Cami

Aslında MS.V.yüzyılda antik bir tapınak üzerine yapılmış Panaghia kilisesi iken, II.Beyazid’in oğlu Sultan Korkud tarafından camiye çevrilmiş ve yapıya bir minare eklenmiştir. Minarenin ağaç kısmı XIX. yüzyılda çıkan bir yangında yanmış ve o zamandan beri Kesik Minare adı ile anıla gelmiştir. Halen harap bir durumda olan Cami kullanılmamaktadır.

Selçuklular devrinde onarım hatta ilave gördüğü bilinmektedir. Asıl camiye çevrilmesi Şehzade Korkut (1470-1509) zamanında olmuştur. Bu onarımda cepheye yani batı kısmına portal yapılmıştır.

Güney kısmına ise portal ile aynı yükseklikte kare planlı minarenin kürsü kısmı ve minaresi ilave edilmiştir. H. 1314 yılında yangın geçiren cami 1974 yılında yeni bir oranım daha görmüştür. "Cumanın Camii" diye de bilinen kesik Minare kilise olarak Meryem Ana’ya adanmıştır.


Yivli Minare Cami
Yivli Minare külliyesi içinde yivli minarenin kuzey batısındadır. Dikdörtgen planlı olan camii kuzey-güney doğrultusunda uzanmaktadır. İki giriş kapısının biri kuzeyde, biri doğudadır.

Cami, Hamitoğullarından Mehmet Bey tarafından 1372 yılında Balaban Tavaşi’ye yaptırılmıştır. Üzeri altı adet yarım küresel kubbe ile örtülmüştür. Plandan kubbelere geçiş ters-düz üçgen pandantiflerledir. Caminin yapımında diğer yapı elemanlarının yanı sıra antik kalıntılardan yararlanılmıştır.

Giriş kapısı üzerinde sivri kemerli alınlık içinde yedi satırlık sülüs yazılı kitabesi vardır.


Yivli Minare

Yivli Minare Külliyesi içerisinde camiinin hemen güneydoğusunda, XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu eseridir. I. Alaeddin Keykubat tarafından (1219-1238) tarihleri arasında yaptırılmıştır.

Kare planlı bir kaidenin üstünde silindirik bir kısmı ve yarım sütun şeklinde gövdesi vardır. Oldukça kalın olan gövdeye bu yivli bölümlerle zarif bir görünüm kazanmıştır.

Gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılmıştır. 8 Yivlidir. Minarenin yapı malzemesi kesme ve yontma taştandır. Minarenin kuzeydoğu tarafından giriş kapısı vardır. Yüksekliği 38 m. olup 90 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır. Minare gövdesi üzeri firuze çinili tuğlalarla süslüdür.

Minarenin yüksekliği tahminen 38 m.’dir. Kaidenin güneydoğu kısmında, firuze çinilerle kufi yazılı bir pano bulunmaktadır.


0fdae0c0-14ec-407c-b207-1015140f2c67.jpg
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
İskele Cami
Yat Limanı’nda, surun hemen altında bulunan küçük bir camidir.

Kayaların önünde bir su kaynağının üzerine ayaklı kemerler üzerine yapılmıştır. Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.

Altı tane ayağı bulunan caminin girişi kuzeydoğuda ve merdivenlidir. Pramidal bir çatıya sahip caminin güney batı duvarı üzerinde bir yazıtı vardır.

Minaresi kuzeybatıdadır. Kale içi restorasyon çalışmaları sırasında yeniden düzenlenmiştir.


Ahi Yusuf Camisi
İskeleye hakim bir konumda, Mermerli parkının hemen kenarında 1249 yılında yapılmıştır. Kare planlı cami ve türbenin arasında bulunan küçük mezarlığı ile bir külliyeyi anımsatmaktadır.

Kare planlı olan camide kare plandan kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Türbede ise kubbe yuvarlağına geçiş tramplar vasıtasıyladır. Caminin kubbesi ve türbenin pramidal çatısı kiremitlerle örtülüdür. Caminin kuzey kapısı kesme blok taşlarla yapılmıştır.

Türbe içi katlı olup, alt kat mezar odasıdır ve burada Ahi Yusuf’un sandukası bulunmaktadır. Üst kat ise zaviyedir. Cami ile türbe arasındaki boşlukta ise 3 adet mezar bulunmaktadır. Bunlardan ikisi baş ve ayak taşlı, üçüncüsü ise sadece baş taşlıdır.

Ömer Paşa Camisi ve Türbesi
Elmalı’da çarşı içinde yer alan, yapı Manavgatlı Ketencizade Ömer Paşa tarafından 1610 yılında yaptırılmıştır.

Son cemaat bölümü ve minare çıkıntıları hariç kare planlıdır. Duvarlar düzgün kesme taş kaplıdır. Duvarlar yukarıda profilli üç kornişle kademe kademe daralmakta ve bunların üstünde 16 köşeli kasnak ve büyük bir kubbe bulunmaktadır. Minare sağda dört köşeli temel üstünde, sekiz köşeli kaidelidir.

Türbe camiye yapışık, kare planlı, sade bir yapıdır. Kesme taş ile yapılmıştır. Üstü kasnaksız, dört köşeli, basık bir kubbe ile örtülmüştür. Zeminde basit yapılı mezar yer almaktadır. Caminin avlusunda 1952 yılında yapılan onarım sırasında eski malzemesi kullanılarak yeniden inşa edilen şadırvanı bulunmaktadır. Camii ile aynı dönemde yapıldığı sanılan ve Caminin bulunduğu avluyu kuzeyden çevreleyen "U" planlı Medrese yapısı bugün kütüphane binası olarak kullanılmaktadır.


Şeyh Sinan Camisi
Antalya Şeyh Sinan Mahallesi, Recep Peker Caddesi üzerindeki Şeyh Sinan Camisi’nin kitabesi bulunmadığından ne zaman yaptırıldığı kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber mimari yapısından XVII.yüzyıla ait olduğu anlaşılmaktadır.

Cami dikdörtgen planlı olup, Şeyh Sinan Türbesi ile birlikte bir avlu içerisindedir. Caminin kuzey cephesinde ahşap bir son cemaat yeri vardır. İbadet mekanının üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Moloz taştan yapılan caminin içerisi iki sıra halinde dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmıştır.

Kuzeybatı köşesine bitişik ve camiden daha sonra yapıldığı anlaşılan, kesme taştan bir minare yerleştirilmiştir. XVII.-XVIII.yüzyıl yapısı olan bu minarenin kaidesi alçak olup, gövdesi silindiriktir.
 
Üst Alt