zuhuratı hayy

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
zuhuratı hayy

Bismillahirahmanirrahim

1) allaha and olsun ki; semayı dünyada besmele kapısında idrakı açılarak suret giydirilip allahın huzuruna davet edilen bütün ruhların huzura çıkıp kalplerinin dirileceği tek kapı zatının ehadiyetidir.

2) yeryüzünün bütün kavimlerinin dirileceği ve nefislerin eşleşeceği bu kapıda allahın bir oluşuna şahit olmak isteyen kalpler din, mezhep, tarikat ve inançlara bölünerek hayy olan allahın ehadiyet kapısından uzaklaşmışlardır.

3) besmele kapısında kendi nefislerindeki inanç ve doğrularını yaşıyan insanlık, halkiyette zahir âlemde iman ve inançlarında birlik kapısından uzaklaşıp nefisleri onları şirk ve zulüm ateşinin içine düşürmüştür. Her kavim kendi dinindeki inancını halkiyetlere kabül ettirme çabasına girdiğinden nefisleri onları kuşatarak firavunun hizmetinde olduklarının dahi farkına varamıyacağı kadar gaflete düşmüşlerdir.

4) allaha and olsun ki, adem oğullarının üzerine örtülen bu karanlık ve gaflet uykusundan rabbinizin hayy ismi azamı ile kalplerinizdeki dirilişiniz sadece allahın sağ eli hz adem, sol eli hz havva olduğuna iman edip mülkünü onlar ile yönettiğine allahın şahitliğinde ihlasla yaşamanızladır.

5) imanlarınıza önder olan peygamber ve resullerin fani, baki olanın allah olduğuna inan kalplerinizle ehadiyet kapısında kin nefret ve kan dökmenin insanlığa haram kılındığını tebliğ eden kâinatın tek mürşidi hz alllaha biad edin.

6) allahın, tek şeriatının besmele ve nurunun teslimatında el kuddüs esmasının hakikatını rahman ve rahim esmalarının tecellisini besmele kapısında yaşayan hz.adem ve hz.havva olarak idrak etmenizdir

7) dinlerinde allahın birliğine şahadet edip mezhep, tarikat ve cematlara bölünerek kendi görüşlerinin dışındaki kavimlerin kanlarını döküp nefislerinde onların mal ve ırzlarını kendilerine helal kılındığını düşünen kavimlerin evlatlarının işi allaha kalmıştır.

8) onlar atalarının zulüm ve haramla elde ettikleri dünya nimetlerinin nefislerinde bekçileri olup şeytana hizmet eden allahın lanetlediği kavimlerin bu devirdeki suretleridir.

9) ey insanlar azrail perçeminizden tutduğu günmü tövbe kapılarına koşacaksınız. Size ne olduki aydınlık sabahlara ulaşmanıza engel olan kalplerinizde putlaştırdığınız eşleriniz, evlatlarınız, vermeye kıyamadığınız mallarınız sizlerin allahın huzurunda gerçek düşmanlarınız olduğunu görmüyormusunuz. Bu emanetleri gözetmekle emrolunan bedenleriniz onları rabbinizden üstün kılan nefisleriniz aza dağları dökülüp toprağa düştüğünde allaha and olsunki sevdikleriniz ve kıyılmaz mallarınızın size bir faydası yoktur.

10) mehdi resul muşahede makamında her nefis allahın ehadiyetine ihlâs suresi ile davet edilmiştir. Bu davete nefsiyle, kalbiyle veya aklıyla icabet edenlerin en hayırlısı zatının ehadiyetine biad edenlerdir. Allah sinelerin özünü bilendir.
Ruhul emin
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Vaktin sahibi hayy dır orda suret ve mekan yoktur . Allah alimdir. Ruhul emin
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hz.Allah’ın kemalatına tecelli olan ey hz.adem ve hz.havva suretine bürünen! Kabrin olan bedeninden, seni yaradan rabbinin, (el hayy) esmasinin tecelisine sığınarak kalk! Hiç şüphe yok ki rabbin hay ve diri olandir.
"biz sizi semayı dünyada, azalarınıza nebi olarak yarattık" evvelini, ahirini, zahirini ve batinini, idrak edebilmen için seni ahlakı muhammediye ve akli muhammediyeye davet eden, her ferdi rabbiyle vuslat edebilmesi için idrak kapılarını (hu) makamında ihlâs suresi ile açan Hz.Alahtır.
rabbin seni alak adı verilen bir kan pıhtısindan yarattı. İman et ki arşını ve arzını beşeri mahlükata rahmet için o su danesinin üzerine kurup, besmele adı verilen örtüyü kâinatın özerine örten ve idrak kapıları açılarak, (hu) makamında insani beşeri mahlûkata halife kılan odur. Allah Alimdir
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Hayy, diri ve canlı anlamina gelir Ancak, gerçekte bir Sıfat-ı İlâhîdir Ve ölmeyen; devamlı diriliği temsil etmektedir..
Dolayısıyla hay, bir tek canlıya ait fâni bir hayat değil, tüm canlılara ait ortak bir kavramdır...
Varlıkların genetik şifrelerle kuşaktan kuşağa aktardıkları hayat öyküsü, hay sırrından bir parçadır
Kur'an'daki hayy sırrına gelince; âyetlerin manâlarındaki diriliği ifade etmektedir
Kur'an Kelâmı daima diridir; yaşar, her geçen gün gençleşir, eskimez ve de âyetlerin anlam ve kavramları esrarengiz bir canlı gibi aramızda dolaşır Tüm hayata ağırlığını kor
Biz bu hay sırrını nasıl hissederiz?
Hay sırrı gerçekte kalp gözüyle sezilir Ancak bize, bilime yansıyan yanları ile görülür, şöyle ki :
1 - O'nun emirleri mutluluğun canlı şahididir Yasakları ise beşer ızdırabının kısır döngüsüdür İnfâk emri ile insanlar arasında çözülmez bir özbirliği getirmiştir Uyamazsanız; doktrin kargaşasında mutsuz bir dünya gelir sahneye
2 - O'nu yürekten dinleyince, tüm elemlerden, çıkmazlardan sıyrılır, kendinizi mono cennetinde bulursunuz Acılarınız, dertleriniz bile diner Bu, Kur'an'ın, hay mucizesi içinde şifa sırrıdır O'nun bu akıl almaz hikmeti, inanmayanlarda bile etki yaratır
3 - O'nun dua niteliğindeki âyetlerini okuyunca nice kaza ve belaların maddi siluetlerinin gelip yanınıza durduğunu görürsünüz O âyet gücü, sonsuz bir enerji perdesi gibi çevrenize çekilivermiştir
4 - Ölülerinize onu okuyunca sanki onlardaki mutluluğu beraber yaşarsınız; bir başka aleme o âyetlerin nasıl yansıdığını, ulaştığını duyarsınız O'nun hay sırrı, sanki size de o alemden bir pencere açmıştır
O anda ölü ile aranızda bir duygusal acı varsa sünger gibi emilir, sanki yakınınız ölmemiş, yaşıyor sanırsınız

Kur’an, inanan insanla ikiz kardeştir Hadis hükmü bu sırrın en net tanımıdır
Âyetlerin dış mânâsı insanın maddi hayatını temsil eder; hay sırrı ise insanın gönlünü temsil eder
Bir insanın asıl gerçeği nasıl gönlünde ise, âyetlerin hay mucizesi de öylesine içtedir
İnsanın değeri, tüm âlemlere geçiş vizesi olan yanı, işte Kur'an âyetlerinin hay sırrıdır..
Bir insan, Kur'an ahlâkiyle yoğrula yoğrula bu ikiz oluş hikmetine erişir Büyük velîler gibi gerçek diriliği; hay sırrını bulur İşte Kur'an'ın en büyük mucizesi budur İman ve amelini âyetlerin hükmü istikametinde bütünleştiren insan, gerçek diriliğe kavuşur..

Tasavvufta bu hale gerçek diriliş, ölmeden evvel ölmek denir
Bu mucize oluş içinde elest-cennet her an hissedilebilir Bu kimse cennete ait bir âyeti okursa o mekanı aynen hisseder
Geçmişdeki bir kavmin öyküsünü anlatan âyeti okuyorsa; yine zamanın o katına ışınlanmış gibi aynen seyreder ...

Bu yüzden hay sırrına erenler, tüm insanlara, bizzat o kimsenin kendinden çok acır ve büyük velîlerin sonsuz insanlık sevgisi bu hikmetle doğar
Hiç şüphe yokdur ki, Kur'an âyetlerine uyum, efendimizi taklid ve O'nun gibi davranabilme sanatıdır Yoksa herkes kendini Kur'an'a uydum sanırsa elbette bu hay sırrını fark edemez

Halbuki Kur'an âyetlerine uyumun gerçek yönü yine hay sırrında bellidir Zira Kur'an âyetlerine uyumun her merhalesinde, alemlerin en yücesi Efendimize bir gönül cereyanı geçer, bu iletişim sonsuza kadar karşılıklı sürer gider
Kişiliğimizdeki her çizgi, Efendimizin sırrını taşıyorsa hay sırrı doğuyor demektir...

Kur'an'ın Hay hikmetinin çok önemli bir yanı canlılık vermesidir Genel bir tanımla; ölü kalpleri diriltmesidir Mânâ açısından kalpler ancak Kur'an'la dirilir Yani kalp onun âyetlerden gelen Hay sırrı ile gözünü açan ve uyuyan güzel gibidir Onu bir yandan elest çağrısı ile, bir yandan gerçekten yurdu olan cennet kokusu ile ancak Kur'an diriltir ..
Gönüllüler, uykusunun derinliğine göre bazen hemen uyanır, bazen da bir türlü gözünü açamaz Bu yüzden Kur'an'ı algılamayan kalbe ölü gözüyle bakılır ..

Kalbin dirilmesi, vicdanın doğması, iman ateşinin yanmasıyla farkedilir Ve ondan sonra bu diriliş bir gül goncasının açılışı gibi kat kat devam eder durur
Namaz ve namazda Fatihanın günde 40 kez okunması, sonsuza dek devam edecek olan bu dirilişi ahenkleştirir
Sonsuz güzelliklerde, doyumu imkansız bu zevk aleminde, her gün yeni bir mekanın seyri ve her gün yeni bir hazzın sırrı tecelli eder
İşte Kur'an budur: İnsanı her gün yeni bir alemin diriliğine götüren İlâhi- Mucize
Ve bunu yaşayanlar bize sesleniyor:
«VEYL Kur'an'ı yalnız kitap sananlara!»
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Mülkün sahibi hz allahtır. Ruhul emin
 

bilge_66

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Haziran 2011
Mesajlar
63
Tepkime puanı
2
siz ve eşiniz kimsiniz gerçekten samimim olarak söylüyorum çok merak ettim ?
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
siz ve eşiniz kimsiniz gerçekten samimim olarak söylüyorum çok merak ettim ?

Bilge Kardesim Ben anladigim makam ve mevkiden Bu agbimizin ve esinin kim oldugunu musaadeniz ile soyliyeyim...

Her mümin, Allah katında ne kadar kıymetli olduğunu ve Allah tarafından ne derece sevildiğini bilmek ister.
Rasulullah s.a.v. Efendimiz, bunun cevabı için kalbinize bakın buyuruyor ve ekliyor: “Kul kalbinde Yüce Rabbi’ne ne kadar yöneliyor, değer veriyor, onu seviyor ve zikrediyorsa, bilsin ki Allah katında kıymeti o kadardır.”
(Hakim, Müstedrek; Ebu Ya’la, Müsned; Beyhakî, Şuabu’l-İman)

yaradılış hakikatımızın maksadını kişi idrak ettiğinde. bu dünyada zikir, fikir. ve müşahade makamları harekete geçer. ...
zaten insanı anlamlı kılan . bu idrak noktasıdır.
şimdi Bedir Muhammed agbimiz islam dininde olan bir müslümanım. kurana biat etmişim . ve hz muhammedin sav.ayak izlerini takip ederek . zairde islam dinin şeriatına ve batında ruhaniyetinde peygamberlerin hayatlarındaki yaşananların rabbinin bana bir hakikatı... diyen bir zat...
örtülü olarak anlatıldığının idrakı içinde . zaire bir adım ve batine bir adım atarak yürümeye çalışıyor....
her iki ilim alanındanda sıratı mustakimden ayrılanı uyarıp. halkiyet penceresi veya hakın penceresinden baktığında ...
olay ve hadiseleri farkli goruyor...

ve kuranın bildirdiği baki olan Allahtır sözüne iman edip her an ölücekmiş gibi olmanin idrakı içinde ölümle kardeş olmus biri...
tabi ki madal yonun öbür tarafında cennet kadar güzel bir dünya ve aşk denizi vardır. efal ve sıfat cennetlerinde şükür kapısından ayrılmadan tevazu hirkasi ile gezmek haktır...diyen biri...

birde bu yazdıkları kendi şahsi fikirleri değil muhiddin arabi ve 43 şerhinin yazı ve yorumlarını bizim ile paylasmaya calisiyor...
yani onu anliyabilmeniz icin..
Fususu'l - Hikem Tercüme ve Şerhi I, Muhyiddin İbn Arabinin eserlerini okumaniz lazim.. selamet ile Hayra kalin...
 

bilge_66

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Haziran 2011
Mesajlar
63
Tepkime puanı
2
gönül sızım kardeşim Allah razı olsun sizi ve yazdıklarınızı yakın bir zamandır takip ediyorum gerçekten Allah rızası için çok seviyorum yazdığınız nasihatler yazıları beğenerek takip ediyorum ve serdar kardeşlerim Allah razı olsun beni çok iyi anladınız ve meramımı dile getirdiniz gerçekten tanımak istiyorum , beyefendinin eşi mesajında sadece niyetlerini anlatmış ben kendilerini tanıtmalarını istemiştim görüşlerini düşüncelerini açıkça yazan insan kendini tanıtmaktan mı çekiniyor acaba ?
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Inşallah yakın bir zamanda biyografimi ve düşüncelerimi
sizlerle paylaşırım . Bilge kardeşim hakkını helal et . Bizim muradımız kalplerin ehadiyet kapısına davet edilişinin arkasındaki allahın muradını idrak ettiğimiz ölçüde tebliğ etmektir. Aeo ruhul emin.
 

bilge_66

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Haziran 2011
Mesajlar
63
Tepkime puanı
2
estağfirullah kimseyi yargılamak haddimize değil ama yazılanları epeyce yadırgadığımı belirteyim özellikle bu yüzden tanımak istedim insan bilmediğinin düşmanıdır ya bilmek tanımak en azından anlamayı daha doğrusu anlayışı da beraberinde getirir diye düşünüyorum
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Ortada bir ilim var. Bu ilim zahir aleminin alimlerini ve batin aleminin alimlerini 1500 yıldır süren bakış açılarındaki farklılıkları besmele ve fatiha suresinin ceminde birleştirerek kalplere ehadiyet sancağının dikilişi. Rabıtası la havle vela kuvvete vela kudrete vela hidayete vela berekete illa bila hüvel aliyyül azim hu vala hu ekber la ilahe illallah ehad ya resul allah .ruhul emin
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
url



gönül sızım kardeşim Allah razı olsun sizi ve yazdıklarınızı yakın bir zamandır takip ediyorum gerçekten Allah rızası için çok seviyorum yazdığınız nasihatler yazıları beğenerek takip ediyorum ve serdar kardeşlerim Allah razı olsun beni çok iyi anladınız ve meramımı dile getirdiniz gerçekten tanımak istiyorum , beyefendinin eşi mesajında sadece niyetlerini anlatmış ben kendilerini tanıtmalarını istemiştim görüşlerini düşüncelerini açıkça yazan insan kendini tanıtmaktan mı çekiniyor acaba ?

Allah Senden RAZI olsun Gonul Dostum..Kalp kalbe karsi...dualariniza bilmukabil...
Sizi az cok tanidigim kadari ile cook mutevazi ve insanlari degil fikirleri sorgulayan..HAK RIZASI disina cikmaktan korkan guzel bir insansiniz..
ama sunu unutmayin ki:insan bildigi kadar adil bilmedikleri kadar zulm edebilirmis..
o yuzden Sabir ile Bu agbimizi daha yakindan tanimak ve anliyabilmek icin Allah RIZASI icin caba sarf edelim..
Kolay degil..Bu agbimiz 40 sene tekke, medrese egitimi gormus..
o yuzden bazen o bizi bizde onu cogu zaman anliyamiyoruz...
hani kardesim.. BAZI insanlar güneşi sever bazilarida ışığı ve sicakligi nedeni ile güneşi sever misali...
Âh'ın zâhiri kahır ve celâl, bâtını lütuf ve cemâldir...unutmayin bunu...
Yani bizler olay ve nesneye nerden ve hangi mevki ve makamdan
baktigimiza gore degisir...
calistigim is yerim gokdelen.. bazen catisina ciktigimda asagisi cook farkli gorunur.. oysa asagidan baktigimda tamamen farklidir..
Allah cc. cumlemizin ferasettimizi artirsin..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
gönül sızım kardeşim Allah razı olsun sizi ve yazdıklarınızı yakın bir zamandır takip ediyorum gerçekten Allah rızası için çok seviyorum yazdığınız nasihatler yazıları beğenerek takip ediyorum ve serdar kardeşlerim Allah razı olsun beni çok iyi anladınız ve meramımı dile getirdiniz gerçekten tanımak istiyorum , beyefendinin eşi mesajında sadece niyetlerini anlatmış ben kendilerini tanıtmalarını istemiştim görüşlerini düşüncelerini açıkça yazan insan kendini tanıtmaktan mı çekiniyor acaba ?

kendini tanıtmaktan çekinmiyor kendisini nasil tanittacagini bilmiyor...
Bildiginiz gibi meslegim..konumum insan ve Ruh...
O yuzden binbir cesit insan tanimak ile omrumuz geciyor...
mesela..Bazi insanlar Ashab-ı kehf sendromu yaşamaktadır..

Oysa Kuran'ın insanlık tarihini ve akıp giden zamanı bir bütün olarak kavrayan yaklaşımında bu tür entegrizmler yoktur.
İnsanlık tarihi bir bütündür.
Allah cc.doğuların da batıların da ve butun zaman ve mekanlarin da Rabbidir.
Tarihin bütün yelpazesinde, zamanın her anında ve mekânın her yanında her an bir iş ve oluş üzerindedir.
Üç bin yıl önceki Hz. Musa zamanında, ikibin yıl önceki Hz. İsa zamanında veya ondört asır önceki Hz. Muhammed zamanında olduğu gibi "bugünde" aynı şekilde bir iş ve oluş üzerindedir.
Gelecekte de hiç durmadan, biteviye iş ve oluş üzerinde olmaya devam edecektir.
Çünkü Allah yaratmadan yorulmaz ve yaratma ezeli ve ebedi bir süreç olup akıp giden tarihin hiçbir döneminde durdurulup dondurulamaz.
Allah cc.tarihi tüm yelpazesi ile birlikte kuşatmıştır (muhit).
O'nun indinde zaman ve mekan, başı (evvel), sonu (ahir), görünen (zahir) ve gizlenen (batın) yüzleri ile birlikte bölünmez bir bütündür ve asla parçalanamaz.
Çünkü O saf sürede yaşar ve bu bize "seri süreler" şeklinde görünür.
Bunun için akıp giden tarihi ve zamanı kavrayabilmek için onu "sabit sakin anlara" böleriz.
Keskin sınırlar ve ayırımlar yaparız. Bununla da kalmaz akışı bir dönemde dondururuz, dahası akıp gideni dondurduğumuz karenin içine sokmaya, ona "entegre" etmeye çalışırız.
Çünkü o kare bizim parlak dönemimizdir; ondan ileriye gitmekten veya ondan geri kalmaktan korkarız..
Oysa biten, donan, duran, sona eren hiç bir şey yoktur.
Yaratılış (tarih, zaman, mekan, hayat, doğa, insan vs.) bütün görkemi, hareketliliği ve çeşitliliği ile devam etmektir...
Bu açıdan bakıldığında Kuran, esasında son derece "futurist" (gelecekçi) bir Mukaddes kitaptır.

Ona göre zamanın dünü, bugünü ve yarını arasında bir sıralama yapılacak olursa önemli olan "yarın"dır...
Çünkü hiç durmadan gelecekte olacak bir olaydan bahsetmekte, bunun tüm insanlığın geleceği ile ilgili olduğunu söylemekte ve ona hazırlıklı olmamızı istemektedir.
Bundan dolayı "bugüne" önem vermemizi, bugünün kıymetini bilmemizi, geri dönüşü olmayan gelecekteki "o gün" gelip çatmadan aklımızı başımıza toplamamızı öğütlemektedir.

Bunun için de "dün"den örnekler vermekte, onların nasıl zamanı boşuna harcadıklarını, geleceği düşünmeyip hep "düne" nasıl takılıp kaldıklarını, kafalarını "bugüne" sokup nasıl bir türlü ileriyi göremediklerini "ders ve ibret" olsun diye anlatmaktadır.

Şu halde "dünün" ders ve ibret almak icindir gecmiste takilip KALMAK icin degildir!!!

Tarih ve gecmiste yasiyan insanlar ve insanlik derin bir sessizlik içindedir.
Tarihin kalbini dinlediğimizde ne bir ses ne bir seda duymamaktayız.
Olaylar durulmuş ve her şey bir mezar sessizliğine gömülmüştür. Bütün ses ve sedalar "bugünün" içinde atmakta, "dışarıda gürül gürül akan hayat", dipdiri yaşam kaynağı (hayy) ve dinamik güç (qayyum) olarak "bugün" tecelli etmeye devam etmektedir.

"Onlardan önce nice kuşakları yok ettik. Onlardan bir ses bir seda işitiyor musun? "
(Meryem; 19/98)

Demek ki geçmişten ibret alacağız, gözümüzü "geleceğe" dikeceğiz ve bütün gücümüzü "bugünden" çıkaracağız. Vaktin insani ve sorumlulugunu tasiyacagiz...

Selamet ile Hayra Kalin ins.. beni anlayan anliyabilir..
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
Bir deli bir kuyuya bir taş atıyor. Bin akıllı O taşi cikartmak icin o kuyuya atlıyor.
Taşlar başlarına yağıyor. Başlara yağan taşın aczi, akılları başlara getirmeye yetmiyor.
Allahim!!bizleri hidayete erdikten sonra sapıtanlardan eyleme
amin

Allah'ım! Lütfedeceğin nimette oyle muhtaç ki kalplerimiz! Gönlümüz, Sen affetmedikçe arınmayacak kirlerinden.
Bize bir inayet gönder.Yüreğimize medevvet ver!
amin...
 

bilge_66

Katılımcı Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
2 Haziran 2011
Mesajlar
63
Tepkime puanı
2
serdar kardeşim mesajlarımı yorumlarımı silebilir konu başlıklarını geri eskiye döndürebilirsiniz verdiğim rahatsızlık için üzgünüm hakkınızı helal edin hoşcakalın kardeşler aeo
 

Gönül sızım

Özel Kardeşimiz
Yönetici
Süper Mod
Moderatör
Katılım
26 Temmuz 2011
Mesajlar
19,432
Tepkime puanı
185
serdar kardeşim mesajlarımı yorumlarımı silebilir konu başlıklarını geri eskiye döndürebilirsiniz verdiğim rahatsızlık için üzgünüm hakkınızı helal edin hoşcakalın kardeşler aeo

Neden Bilge kardesim silsin ki? Siz Samimiyet ve ihlas ile sadece bu konudaki merakinizi sordunuz..ve sormanizda gerekli...
Ortada bir ilim var... Bu ilim zahir aleminin alimlerini ve batin aleminin alimlerini 1500 yıldır süren bakış açılarındaki farklılıkları var iken
bizlerin bu farkliliga ,farkli bakış açılarına..sahip olmamiz cook dogal degil mi sizce?
ins. benim sozlerime KIRILMADINIZ...Ben hayattan sunu ogrendim.. ister real ister sanal Alemde olsun kesinlikle hic bir seyi ve kimseyi ve fikri kisisel almamayi...
Olayı kişisel algılamayalım ve hakikaten gerçekleri görebilmek icin karsimizdaki insana saygi, edep ile Discussion yani müzakere, görüşme, münakaşa, sözlü veya yazılı tartışma. ..
insana cok sey ogretebilecegini anladim...
ve sunu da anladim ki:ÖNEMLİ OLAN OLUŞAN OLAYLAR VE HADİSELER DEĞİL !.
OLAYLARA KARŞI BİZİM GÖSTERDİĞİMİZ TEPKİMİZ VE YAKLAŞIM ŞEKLİMİZDİR...

kgüll..,
 

Turab

Teknik Ekip
Yönetici
Admin
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
7,015
Tepkime puanı
423
serdar kardeşim mesajlarımı yorumlarımı silebilir konu başlıklarını geri eskiye döndürebilirsiniz verdiğim rahatsızlık için üzgünüm hakkınızı helal edin hoşcakalın kardeşler aeo

Bilge kardeşim öncelikle başlıkları değiştirmeyi ve düzenlemeleri sizin sorularınız sonucu yapmadım! bu konunun yanlış anlaşılabileceğini daha önce tartışmıştık biz forumda. Sadece bir eksiğimiz dışarıdan bir gözün bakış açısıydı, siz de bunu yerine getirmiş oldunuz. Bugün anlaşıldı ki objektif olarak bakınca %99.9 yanlış anlaşılacaktır. o nedenle sadece başlıkları değiştirdim, bazı konuları sildim ve mesajlarda düzenleme yaptım vesselam, şu anki görünümle mesela zuhuratı hayy, konu sahibi arkadaşımızın düşünce ve açıklamaları şeklinde algılanıyor. sanırım yanlış anlaşılma olmaz artık. Yinede bizim farkedemediğimiz durumlar olursa fikirlerinizi yazabilirsiniz.
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
bilge _ 66 ---şafakla akşam kardeştir. tıpkı zahir ve batin gibi aeo

ruhul emin
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
EY İNSANLAR SİZİN ALLAH KATINDA EN HAYIRLI ZEKATINIZ ANNE VE BABANIZA YAPTIĞINIZ HİZMETLERDİR. ELHAYY
 

BEDİR MUHAMMED ALİ

Çalışkan Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
18 Şubat 2012
Mesajlar
677
Tepkime puanı
3
Yaş
66
Hayy ve diri olan allaha and olsunki insanlar uyku ve rüyadadır. Levhi mahvuzda yani insanın cemalinde yazılan levhi kaderde. Yani errahim esmasında suret bulanlar ahirette rabbinizin huzurundasınız orada yanlız müminlere mahviret edilir . Errahim esmasının manasında bu açıkca belirtilmiştir esmaül hüsnada . Hayy
 
Üst Alt