Zina yaptım, faiz yedim pişmanım

A

Azat

Kayıtsız
Misafir
Bundan yaklaşık 9 yıl önce ilk zinayı yaptım... sonra üniversitede devam ettim memlekettede bu böyle gitti. Sonra kumar oynadım bu sefer bir değil iki oldu. Kumar, zina derken aradan yıllar geçti kendime baktığımda kendimi tanıyamıyordum meğerse iki üç yüzüm varmış o saygı gösterilen parmakla gösterilen insan, annesi babası tarafından kardeşlerine örnek gösterilen insan... Kumarın ve zinanın hüküm sürdüğü yerde faiz olmaz mı ? Faizde yedim bir kaç ay girip girmemekte kararsızdım ama bi baktım girmişim bi baktım para elimde hey Yarabbi... 7 ay geçmiş böyle bankadan (uyguna) aldığım faizi başkasına verdim. 4 haftadır eve gidemiyorum annemle babamla konuşamıyorum, kız kardeşime bakamıyorum zaten. İş arkadaşlarım, ilkokul arkadaşlarım, ailem ve çevremdekilerin çoğu bu durumu bilmiyorlar bugünden itibaren tövbe ettim.
 

Hümeyra

Süper Kardeşimiz
Üyemiz
Katılım
9 Mayıs 2014
Mesajlar
1,176
Tepkime puanı
4
Selamün aleyküm arkadaşlar. Daha önce de paylaştığım bu yazımı tekrar bu kardeşimin derdi için paylaşıyorum .

Günahlar, haramlar ve Allah’ın yasakladığı davranışlar konusunda bize ilk hesap soran vicdanımızdır. Allah nezdinde bizi en çetin sorguya çeken kurum vicdanımızdır. Vicdanımızın sorgusu karşısında temize çıkabilmek ise tövbenin tâ kendisidir. Temize çıkmadığımız sürece vicdanımız bize baskı yapmaya ve bizi kınamaya devam eder.
Kulun tövbekâr sayılması için kendi vicdanında, yani kendi özünde ve içinde günahlarına karşı pişmanlığa ve tövbeye sarılması en önemli şarttır ve yeterlidir. Günahlarını başka bir kurumun veya kişinin önünde sayıp dökmeye gerek olmadığı gibi, böyle bir davranış tevhid inancı ile de bağdaşmaz. Çünkü Allah’tan başka hiç kimse günahlara tövbeyi kabul veya red konusunda ya da günahlara cezâ takdir etmek hususunda yetki sahibi değildir.
Kul hakkını içeriyor olmadıkça günahlar şahsîdir ve kul ile Rabbi arasındadır. Kul hakkını içeriyor olması halinde ise günah, yalnız hakkı zedelenen kul ile hakka geçen şahıs arasında bir meseledir ve üçüncü şahıslar açısından yine gizlilik taşır.
Yani günahları; 1- Kul, 2- Allah, 3- Hakkı çiğnenen kuldan başka diğer şahısların bilmesine gerek yoktur. Günahların özünde “gizlilik” esası vardır ve bu korunmalıdır. Allah’ın “Settâru’l-Uyûb” ismi günahları gizlemek istemektedir. Af yolunun açık kalması için günahların gizli kalmasına şiddetle ihtiyaç vardır.

Misafir kardeşimin ve diğer arkadaşlarımın bilmesi gereken bir konuda burda gözardı etmesek iyi olur eleştiridende uzak olalım insan kınadığı ve bahane verdiğini yapmadan göçmezmiş konu önemli kardeşime Allahım nasuh tövbesi nasip etsin inşallah şu hadisi şerifleride bir okuyalım ve amel edelim inşallah :''kişi başkasını ilgilendirmeyen günahlarını gizlemeli, günahlarını yaymaktan kaçınmalı ve günahlarına kendi vicdanında tövbe etmelidir. Günahları ile övünmek ise haram olduğu gibi, kişinin kendi kendisini ibret-i âlem olsun diye ele vermesi de caiz değildir. Bu durum tövbe gerçeği ile çelişir.
Günahlar gizli kalmalıdır. Bu tövbeye daha yakın bir duruş teşkil eder. Bu konuda Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (asm) başlıca tavsiyeleri şunlardır:
* “Günahı açıktan işlemekten sıkılmayanlar hariç bütün ümmetim bağışlanmıştır. Geceleyin bir günah işleyip, Allah da yaptığı bu günahı örtmüşken sabahleyin kalkıp, ‘Akşam şöyle şöyle yaptım’ diyen kişi, açıkça günah işlemekten sıkılmayan kimselerdendir. Rabbi geceleyin suçunu örtmüşken, sabahleyin kalkıp Allah’ın örttüğü bu örtüyü kaldırıyor.”3
* “Bir kul dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyâmet gününde onun ayıbını örter.” 4
* “İnsanların gizli yanlarını araştırmayın. Ayıplarını öğrenmeye çalışmayın.” 5
* “Günah işlediğinde hemen tevbe et. Gizli işlediğin günaha gizlice, açıktan işlediğin günaha da açıktan tevbe et.” 6
* “Günah gizli kaldıkça sadece sahibine zarar verir. Ortaya çıktığında ise düzeltilmezse, topluma zarar verir.” 7
* “Allah’tan kusurlarınızı örtmesini ve sizi korktuklarınızdan emîn kılmasını isteyin.” 8
* “Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘Ben dünyada Müslüman bir kulumun örttüğüm bir kusurunu, âhirette ortaya çıkarıp onu rezil ve rüsvay etmeyecek kadar büyük kerem ve af sahibiyim.’” 9

İnşallah kardeşimize yardımcı olabilmişizdir selamün aleyküm.

1- Mektûbât, s. 47. 2- Lem’alar, s. 59; Mesnevî-i Nûriye, s. 113. 3- Riyâzu’s-Sâlihîn, 24; Câmiü’s-Sağîr, 3000. 4- Riyâzu’s-Sâlihîn, 240. 5- Câmiü’s-Sağîr, 1576. 6- Câmiü’s-Sağîr, 419. 7- Câmiü’s-Sağîr, 332; 8- Câmiü’s-Sağîr, 638 9- Câmiü’s-Sağîr, 2893.
 
Üst Alt