Zekâ & zekât:

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
ZEKÂ:
Sebeb ile netîce arasındaki bağlılıkları bulmak, benzeyiş ve ayrılışları anlamak, yeni îcab ve vaziyetlere zihnin en iyi şekilde uyması.
Akıl başka, zekâ başkadır Her akıllı zekî, her zekî de akıllı olmayabilir (Abdülhakîm Arvâsî)
Akıl, iyiyi ve kötüyü, fâideliyi ve zararlıyı anlar, ayırır Aklı az olanın zekâsı çok olabilir Zekâsı çok olan kâfirleri, din düşmanlarını akıllı sanmak doğru değildir (Abdülhakîm Arvâsî)
İlk insanların ve her asrın, geri kalmış kısımları, tabîate uymak, hayvanlar ve kendileri arasında münâsebet kurmak için âletler yapmışlardır
Bu âletler, zekâ ile yapılmıştır. (Bergson)
Bir arslanın zekâsı, insan zekâsı kadar kuvvetli olsaydı, bu arslan öteki arslanlardan, on bin kat daha çok korkunç olurdu.
Akılsız, dinsiz kimse de, kuvvetinin ve zekâsının çokluğu kadar, cemiyetlere büyük tehlike olur. (Abdülhakîm Arvâsî)
31sd9.gif

ZEKÂT:
İslâm'ın beş şartından biri Dînen zengin sayılan müslümanın nisab miktârındaki zekat malının belli zamanda belli miktârını zekat niyeti ile ayırıp emr edilen müslümanlara vermesi.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Allahü teâlânın ihsân ettiği malın zekâtını vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını sanıyorlar
Hâlbuki, kendilerine kötülük yapmış oluyorlar O malları, Cehennem'de azâb âleti olacak, yılan şeklinde boyunlarına sarılıp, baştan ayağa kadar, onları sokacaktır (Âl-i İmrân sûresi: 108)
Malı, parayı biriktirip, zekâtını, müslüman fakirlerine vermeyenlere çok acı azâbı müjdele! Zekâtı verilmeyen mallar, paralar, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sâhiplerinin alınlarına, böğürlerine, sırtlarına mühür basar gibi bastırılacaktır (Tövbe sûresi: 134, 135)
Akıllı olan ve büluğ çağına giren ve hür olan müslüman erkek ve kadının, zengin olup şartları bulununca, zekat vermeleri farzdır (Halebî)
Zekâtın farzı birdir Bu da niyet etmektir Niyet kalb ile olur Malın zekâtını ayırırken veya müslüman fakire verirken (Allah rızâsı için, zekat vereceğim) diye niyet etmek, kalbden geçirmektir. (Tahtâvî)
Dört çeşit malın zekatı vardır Bu mallar altın ve gümüş, ticâret eşyâsı, hayvanlar ve toprak mahsulleridir (İbn-i Âbidîn)
Zekat şu yedi sınıfa verilir: Fakir, miskîn (bir günlük nafakasından fazla bir şeyi olmayan müslüman), âmil (zekât toplayan memur), mükâtep (efendisinden kendisini satın alıp, borcunu ödeyince âzâd olacak köle), münkatı' (hac ve cihâd yolunda olup mu htaç kalanlar), medyûn (borcu olan ve ödeyemeyen müslüman), ibn-üs-sebîl (kendi memleketinde zengin ise de, bulunduğu yerde yanında mal kalmamış olan ve çok alacağı varsa da alamayıp muhtaç kalan) (İbn-i Hümâm)
Malı zarardan korumanın ilâcı, zekât vermektir (İmâm-ı Rabbânî)
Zekât niyeti ile az bir miktar vermek, dağlar kadar altını sadaka vermekten kat kat daha sevâbdır. (Ahmed Fârûkî Serhendî)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt