Vatandaşın Yeni Deprem Alarmı Küstüm Çiçeği (2)

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
ÇOK FAYDALIYIZ - Vatandaşın Yeni Deprem Alarmı Küstüm Çiçeği
Akar, gözlemlerini ise şöyle anlatıyor: `Deprem öncesinde çıldırmış gibi suyun içinden kaçmaya çalışıyorlar. Bu da bizim için bir parametre. Bugün Marmara`da deprem olduğunda sonucunun ne olacağını hepimiz biliyoruz. En azından biz bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Denizde küçük bir damlayız ama büyüyerek bir dalga da olabiliriz. Grubumuzun on binlerce üyesi olsaydı, çok daha fazla veri toplayabilseydik, sismograflarımızın sayısı daha da artsaydı şimdikinden çok daha faydalı işler yapabilirdik.`

Onun çalışma yeri kuyular
1999 depreminden sonra depremde kullanılan cihazlar üzerine amatörce araştırmalar yapan Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) Başkanı tekstilci Fuat Ağalday, sismograflarla ilgileniyor. Kuyulara sensörler yerleştirilmesinde ve kaplıca gibi sahalarda çalışıyor. Ağalday şunları söylüyor:
`Bizim örgütlü olduğumuz yer Marmara. Bu bölge için çalışmalar yapıyoruz çünkü üyelerimiz bu bölgeden bilgiler elde ediyor. Şu an Tekirdağ Yeniçiftlik, Çorlu, Manyas, Tuzla ve Sinanoba`da takip ettiğimiz kuyular var. Buralardaki suyun sıcaklığını, PH değerlerini, iletkenliğini gözlemliyoruz. Bazılarında manuel bir şekilde, bazılarında ise bilgisayarlar aracılığıyla elde edilen bilgiler oluyor. Bu bilgileri toplayıp veri tabanı oluşturuyoruz. Bunu 2005`ten beri yapıyoruz. Suyun değerleri mesela 51-52 derece şu an. 65`e çıktığında elbette önemli bir ayrıntı elde ediliyor ama tek başına bu yeterli olmuyor. Tek bir parametre yeterli değildir deprem için. Aynı zaman diliminde gözlem ağına yüklenen diğer bilgileri topladığımızda anormal bir hareketlenme gözlemleniyorsa veriler yine amatör grubumuz tarafından yorumlanıyor ve internet sitemizde uyarımızı yapıyoruz. Misal ben kuyu suyunda değişiklik gördüm. Hayvanlarda, elektronik aletlerde de aynı zaman dilimlerinde değişiklikler olması gerekiyor. Cep telefonlarının kilitlenmesi, şarjlarının doluyken aniden bitişi, arabalarda kullanılan teyplerdeki hafızaların silinmesi de bizim için parametredir.`

Ağalday, geçen yaz Marmara`nın yaşadığı son büyük depremi, Gönen`deki 4.9 büyüklüğündeki depremi 12 saat öncesinde sitelerinde duyurduklarını söylüyor.

Yaptıkları tahminler tutuyor
Oğuz Gündoğdu(İ.Ü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr.) : DOHAD`ı yakından takip ediyorum. Ve çalışmalarını çok önemsiyorum. Depremden sonra gelen bu dernek doğada olan anormallikleri kendi oluşturdukları bir ağla duyuruyor. Hepsi amatör ama önemli işler yapıyorlar. Deprem tahmini konusu çok tehlikeli, spekülasyona açık bir konu. Onlar da bunun farkında, köyün yalancı çobanı olmak istemiyorlar. Onun için sessiz sedasız önemli işlere imza atıyorlar. Onlara destek veriyorum. Sadece sanal ortamda kalmamalılar ve bu yaptıklarını projeye dönüştürmeleri, yaptıkları işi daha fazla ciddiye almaları gerekiyor. İçlerinde elektromanyetik eğrileri izleyen bir grup var mesela, çalışmalarını dikkatle izliyorum. Birçok deprem öncesinde yaptıkları tahminin tuttuğunu gördüm.

Eğer küstüm çiçeği bir anda küserse yandık
Depremi Çınarcık`ta yaşadılar. `Depremle ilgili hiçbir şey bilmiyorduk. Bir gün öncesinde deniz kabardı, denizanaları ölmeye başladı. Biz bunun ne anlama geldiğini bilmiyorduk, bunların hepsi birer parametreymiş` diyor Birsen Gedik. Bir muhabbet kuşu, köpekleri ve bir küstüm çiçeği var. Bu hal, onun her ne kadar doğa aşığı gibi görünmesine neden olsa da amacı başka: Muhabbet kuşunu beslemesi ve küstüm çiçeğini yetiştirmesi görevin bir parçası. Aynı zamanda her gün takip ettiğim bir de pusula var diyerek söze giriyor Birsen Gedik ve devam ediyor:

KUŞLAR ÇILGIN GİBİ OLUYOR
`Çınarcık`taki depremden sonra o bölgedeki bir sera sahibinden öğrendim küstüm çiçeğinin depremle bağlantısını. Deprem öncesinde küstüm çiçekleri küserek yapraklarını kapatıyorlar. O zamanlar bunu kimse bilmediği için bir yere de yormamışlar. Adı küstüm çiçeği olsa da biz ona deprem çiçeği diyoruz. Hatta bu çiçekler Japonya`da ve Çin`de deprem araştırmalarına bile konu olmuş. Deprem öncesi parametrelerle ilgili geniş bir alan var. Muhabbet kuşları deprem öncesi çılgınlar gibi kafesten dışarı çıkmak istiyor, köpekler nefes alamaz vaziyete gelinceye kadar havlıyor ve uluyor. Onun için gözüm devamlı onların üzerinde. En ufak bir değişiklikte sitemize giriyorum ve notlarımı yazıyorum. İnsanların izleyebilecekleri her şeyi izlemesi gerekiyor. Bir arkadaşımız devekuşu çiftliklerini izliyor şu anda. Çiftliklere iki-üç günde bir telefon ediyor. Devekuşlarının olağandışı davranışları olup olmadığını soruyor. Amaç aynı anda çok fazla iletinin olması. Özellikle Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara`nın açıklamasından sonra daha dikkatli olmaya başladık. Ancak bizi teyakkuza geçirecek bir durum yok şu an.`

Karıncaları gözlerken gözaltına alınan oldu
1999`DAKİ İzmit depreminde Avcılar`da oturan Cabbar ailesi bir sitede yaşıyordu. Deprem öncesinde birden bire dairelerde karınca baskınları olmaya başladı. Depreme 15 gün kala evde ve çevrelerinde karıncalardan sonra fareleri fark etmeye başladılar. Fareler apartmanların dışına doğru kaçışıyordu. Su borularından yukarı doğru tırmanırken üçüncü kattaki evlerinin balkonlarından fareler girmesin diye sürekli kapalı konumda tuttuklarını anlatıyor. Özcan Cabbar `Şu anda biliyorum ki, toprakta veya toprağa yakın yerlerde yaşayan canlılar deprem öncesi titreşimleri hissediyor. Onun için kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar ve yukarı doğru hareket ediyorlar` diyor. Farelerin, yılanların, karıncaların depremden en fazla etkilenen canlılar arasında olduklarını öğrendiğini söyleyen Cabbar depremi yaşadıktan sonra bu konuda insanlara nasıl bir faydası dokunabileceğini düşündü. İnternetteki forumlara katıldı. Onun düşüncesinde olan diğerlerini buldu. Bu örgütlenmede Cabbar karıncalardan sorumluydu artık. Deprem öncesinde karınca hareketlerinin çok ama çok önemli olduğunu söyleyen Cabbar şunları söylüyor:[/I][/B]
Devamı (3)
 
Üst Alt