Turunçgillerde Budama

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
portakal,mandalina,greyfut,limon,turunçgil yetiştiriciliği,ana dalları düzenlenme,kaliteli ürün,yabancı otlarla mücadele,ilaçlama,verimden düşen ağaçlar,budama alet ve ekipmanları,budama makası, budama testeresi,budama bıçağı,uzun saplı uç makası, merdiven,aşı macunu,eldiven.

Turunçgillerin Budanması:
Turunçgil yetiştiriciliğinde gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele, sulama, yabancı otlarla mücadele ve budama gibi kültürel işlemlerden en az önem verileni ve ihmal edileni budamadır. Diğer işlemler yerine getirilmediği zaman sonuçlar hemen görülmesine rağmen budama yapılmadığında ise bu ileri yıllarda ortaya çıkmaktadır ve çoğunlukla yapacak fazlaca bir şey kalmamaktadır. Gerçekte zor olmayan ve fazla masraf istemeyen bu işlem, fazla ve kaliteli ürün alınması için mutlaka yerine getirilmelidir.

Budamanın çok çeşitli tarifleri olmakla birlikte karlı ve kaliteli ürün elde etmek için ağaçların gelişmelerinin kontrol altına alınması, yönlendirilmesi ve istenilmeyen kısımlarının alınması için yapılan her türlü işlemler ve uygulamalar olarak tarif edilebilir.

Budamanın Faydaları:
  1. İyi planlanmış bir budama ile ana dalların sayı ve dağılışı düzenlenmiş olur.
  2. Ağacın gelişmesi (vejetatif gelişme) ile verime yatma (generatif gelişme) dengesi ve devamlılığı sağlanır.
  3. Güneş ışığından ağacın iyi bir şekilde faydalanması sağlanmış olur.
  4. Budama ile meyve iriliği ve meyve kabuk renklenmesi sağlanmış olur.
  5. Budama, ağacın çiçek açması ile meyve toplama arasındaki sürenin kısalmasına olumlu etki yapar.
  6. Budama ile ağaç büyüklüğü ve dalların sıklığı direk kontrol altına alınabilir.
  7. Püskürtülerek yapılan ilaçlamanın etkinliği artırılabilir.
  8. Hastalıklı ve kuru dallar alınarak mücadeleye yardımcı olunur.
  9. Alet ve ekipmanların çalışabilmesi için gerekli boşluklar oluşturulmuş olur.
  10. Verimden düşen ağaçlar budama ile gençleştirilerek yeniden verimli ağaçlara dönüşmeleri sağlanmış olur.
Turunçgillerde Budama Zamanı:
Turunçgillerde budama zamanı diğer meyve ağaçlarının aksine pek sınırlandırılmış değildir. Diğer kültürel işlemlerin yoğun olmadığı zamanda yapılabilir. Buna rağmen budamanın en uygun olduğu zaman ilkbahar don tehlikesinin geçtiği ve ilkbahar sürgünlerinin başlamadığı dönemdir.

Uçkurutan hastalığı gibi özel durumlar hariç olmak üzere, budama ağaçta meyve olmadığı veya toplandıktan sonra yapılmalıdır. Eğer ağaçlar periyodisite gösteriyorsa meyvenin yok yılında budama yapılmalıdır. Ağaçta gövdeden çıkan obur dallar her zaman alınmalı ve bunların büyümesine izin verilmemelidir.

Günümüzde sebzecilik, süs bitkileri, fidancılık hatta bodur meyve yetiştiriciliğinde topraksız veya kısmi topraklı gelişme ortamlarının kullanılmasının oldukça yaygınlaştığı düşünülürse ekonomik, doğaya dost ve verim artırıcı olan kompostun birçok gelişme ortamına alternatif ya da destek olabilecek bir materyal olarak ilerde gittikçe önem kazanacağı göz önünde bulundurulması gereken diğer yönüdür.

Budama Alet ve Ekipmanları:
Budama makası, testeresi, bıçağı, kumanda edilebilen uzun saplı uç makası, merdiven, aşı macunu ve eldiven budama alet ve ekipmanlarını oluştururlar. Ayrıca aletlerin dezenfeksiyonu için kullanılacak kimyasal madde ve kaplar da hazırlanmış olmalıdır. Bunlara ilave olarak geliştirilmiş ve budamayı kolaylaştırıcı elektrikli, motorize ve traktörlere monte edilmiş ekipman ve platformlar da mevcuttur.

Budamada Dikkat Edilecek Hususlar :
Mekanik olarak bulaşan hastalıkların taşınmasını önlemek için aletler kullanılmadan önce dezenfekte edilmelidir. Dezenfektan olarak virüs ve benzeri hastalıklarda %5’lik hipoklorik asit (çamaşır suyu) içeren su ve uçkurutan hastalığında %0.1’lik potasyum permanganat (KMnO4) eriyiği kullanılır. Ağaçtan ağaca geçerken de bu işlem tekrarlanmalıdır.

Dal çıkarmalarında kesimde tırnak bırakmamalıdır. Eğer büyük dal kesilecekse önce alt taraftan biraz kesilerek kabuk sıyrılmalarına engel olunması sağlanmalıdır. Bundan sonra dalın kesimine geçilmelidir. Dal ve sürgün kısaltmalarında normal olarak iyi gelişmiş ve yere bakan bir gözün üzerinden kesim yapılmalıdır. Eğer etek dallarda kesim yapılacaksa yukarıya bakan gözden sonra kesim yapılabilir. Kesim yüzeyi gözün alt kısmından daha aşağıda olmamalıdır. Diğer bir deyimle kesim yüzeyi çok fazla eğimli olmamalıdır.

Fidanlıkta Budama :
Genellikle ilk budama çöğürler elde edilip şaşırtılmaları sırasında yapılır. Kökler kısaltılır ve bir denge oluşturmak için tepe de kesilebilir. Şaşırtılan çöğürlerin yan sürgünleri alınır ve tek gövde olarak büyütülür. Aşılamadan önce çöğürün topraktan 30-35 cm. yüksekliğe kadar olan kısmındaki yapraklar da temizlenir. Bu işlem aşılamadan en az üç hafta önce yapılmalıdır. Çünkü budamalar çöğürün kabuk vermesini geçici olarak engeller.

Çöğürler aşılandıktan sonra yan gözlerin sürgünler elle kopartılır. Aşı 5-6 cm. sürdükten sonra anaç kısmının tepesi kesilir veya aşağı doğru eğilir.
Sürgün yaklaşık 60 cm. uzunluğa ulaştığında anaç kısmı tamamen çıkarılır, macunlanır ve sürgünün daha hızlı sürmesi sağlanmaya çalışılır.

Fidanlar taçlandırma büyüklüğüne gelince topraktan yaklaşık 75 cm. yukarıdan kesilir. Buna taçlandırma yüksekliği denir. Kesim yerinin altından süren gözlerden 3-5 tanesi ileride ana dalları oluşturmak için bırakılır ve diğerleri sürdürülmez. Burada önemli nokta bırakılan sürgünlerin farklı aralıklardan çıkmış olması ve birbirleri ile yaptığı açıların yaklaşık eşit olmasıdır. Böylece ana dallar ağacı bir örnek şekilde oluşturmuş olur. Bir süre sonra bu ana dallar gövdeden 20-25 cm den tekrar kesilerek artık ağacın oluşması başlatılmış olur. Fidanlıkta yapılan tüm bu budamalara şekil budaması denir. Ülkemizde yapılan bu işlemlerde buna ya çok az uyulduğu ya da hiç uyulmadığı görülür.

Genç Ağaçların Budanması :
Bahçedeki fidanların ilk yıllarda vejetatif gelişmeleri daha hızlıdır. İlk 2-3 yılda neredeyse hiç budama yapılmaz ve sadece oburlar alınır. Bunlar alınmadığında dengesiz ve düzensiz ağaçlar oluşur. Yine bundan sonraki 2-3 yıl içerisinde anormal bir durum ve gelişme olmadıkça ağaçta budama yapılmamalıdır. Eğer ana dallar arasında anormal gelişme farkı varsa kuvvetli gelişenlere müdahale edilmelidir.

Verimdeki Ağaçların Budanması:
Gelişmiş ağaçlarda hafif bir taç içi dal seyreltmesi yapılabilir. Bunun ölçüsü çok fazla ve güneş yanıklığına neden olacak düzeyde olmamalıdır. Birbirine sürten dallardan uygun olanı çıkarılmalıdır. Dikine büyüyen dallar alınmalıdır. Hastalık, zararlı ve diğer nedenlerle zayıf düşen ve kuruyacağı kesin olan dallar öncelikle kesilmelidir.

Ağacı belli bir büyüklükte tutmak amacıyla şiddetli budama yerine düzenli ve programlı bir budama düzeni kurulmalı ve uygulanmalıdır. Böyle bir işlem ve ağacın belli büyüklükte tutulması ilaçlamayı ve diğer işleri kolaylaştıracaktır. Etek dallar genellikle verimli dallar olduğu için çok fazla alınmamalı, ancak bunların yere değmesine de izin verilmemelidir. Limonlar çok hızlı ve dalların dik büyümeleri nedeniyle her yıl uç almak gerekebilir.

Verimden Düşen Ağaçların Budanması:
Değişik etkilerin sonucu ağaçlar nispeten genç sayılabilecek yaşlarda verimden düşebilirler. Bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için yapılacak işlere ek olarak uygun bir budama ile ağaçlar tekrar verime kazandırılabilirler. Çok büyümüş ve birbirine girmiş ağaçlarda iki veya dört yönlü çitleme ile tepe alma budaması yapılabilir. Bu çitleme işlemi, bir yıl iki taraf ve tepe, ertesi yıl diğer iki taraf ve tepe dikkate alınarak yapılabilir. Tepeler genellikle aynı yükseklikten yapılmaya çalışılmalıdır. Şiddetle gençleştirilmesine karar verilen ağaçların 2.5 cm. den küçük bütün dalları çıkarılır ve bunların yenilenmesi sağlanmaya çalışılır. Bu işlem yapılırken diğer kültürel işlemler eksiksiz yerine getirilmelidir.

Don Zararı Gören Ağaçların Budanması:
Don zararı yaprak ve genç sürgünlerde birkaç gün içinde ortaya çıkmasına rağmen daha yaşlı kısımlarında birkaç haftadan bir yıla kadar olan süre içinde ortaya çıkabilir. Donun şiddetine göre zararın etkisi de doğru orantılıdır. Şiddetli bir dondan sonra uzun süre ölümler görülebilirken, diğer yandan önce zarar görmüş kısımlarda da iyileşmeler görülebilir. Bundan dolayı budamaya başlamadan önce zararın tam olarak ortaya çıkması beklenmelidir. Bu süre de 6-12 ay arasında değişmektedir.

Hazırlayan:
Dr. Sami TUNAR, Ziraat Yüksek Mühendisi​
 

Ekrem

Yönetici-Admin
Yönetici
Süper Mod
Üyemiz
Katılım
22 Şubat 2011
Mesajlar
9,111
Tepkime puanı
81
Turunçgillerde aşı iki değişik zamanda yapılır. En iyi sonuç alınan aşılama zamanı Eylül-Ekim döneminde yapılan durgun göz aşısıdır. İlkbaharın girmesi ve fidanlarda filizlenmenin (sürgün) başladığı zamanlarda Mart'ın 20sinden başlayarak Nisan ve Mayıs ayları içerisinde sürgün göz aşısının yapılma zamanıdır.
Yukarıda belirtilen Başlama tarihi mevsim şartlarına bağlı olarak daha önce veya daha sonrada başlayabilir. Burada önemli olan ağaçların uyanması, yeterli ısı ve bir don olma ihtimalinin uzak olmasıdır.

Aşılama yapılırken her işte olduğu gibi dikkat edilecek hususlar vardır.
Bu hususlar aşılayacağımız fidanın geleceği açısından son derece önemlidirler. Öncelikle aşı kalemini çok iyi seçmemiz lazımdır.
Herhangi bir Ağaçtan alınmış, herhangi bir aşı kalemi yerine.. Hastalıksız olduğundan sonderece emin olduğumuz, verimli ve mümkünse genç ağaçları aşı kalemi almak için tercih etmeliyiz.
Eğer bu aşı kalemini o anda kullanmayacaksak belirli bir süre saklamamızda mümkündür.
Bunun için sağlam ve deliksiz bir naylon torba gerekecek. Aşı kalemleri bu torbanın içerisine konup el ile havası sıkıştırılarak alındıktan sonra ağzı sıkıca bağlanıp buz dolabını sebzeliğinde 1-2 ay saklandıktan sonrada kullanılabilir.
Aşı yapmaya başlamadan önce anaç üzerindeki diken ve sürgün gibi fazlalıklar alınır. Önceden ağzı bilenmiş ve dezenfekte edilmiş aşı biçağı kullanarak aşıya başlanır. Ayrıca yapılan aşıları bağlamada kullandığımız aşı bağlarıda aşının tutması açısından çok önemlidir.
Bunun için kullanmamız gereken aşı bağı piyasada satılan ve plastikten yapılmış olan şerit aşı bağlarıdır.
 
Üst Alt