Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Tevhide Davet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Intruder" data-source="post: 110835" data-attributes="member: 15174"><p>İstediğim şeyi aldım, bu yüzden size cevap vermek için uğraşmayacağım. Kendinizi çok güzel ifade ettiğinizi düşünüyorum. Amacım sizin vahhabi olduğunuzu (bu yazıyı okuyanlara) göstermekti. Bunu kendinizin söylemesi beni açıkça memnun etti.</p><p></p><p>Dersinize çok iyi çalışmışsınız ve sanırım her soru için özel cevap kalıpları kullanıyorsunuz. Kendinizi Ehli Sünnet inancında olduğunuza da bir o kadar inandırmışsınız.</p><p></p><p>*****************************************</p><p>Burada genel bir anlatım söz konusudur. Kimse üzerine alınmasın..</p><p>*****************************************</p><p></p><p>İyileşmek isteyen kimse öncelikle kendisinin hasta olduğunu kabul etmelidir. Eğer kişi kendisini hasta görmüyorsa, o kişinin iyileşmeye çalışması gibi bir durumu da söz konusu olamaz.</p><p></p><p>Evliya zâtlar, kendisine mürid olmak isteyen ve medrese tahsili görmüş kimselere öncelikle tüm öğrenmiş oldukları şeyleri unutmalarını söylemişlerdir. (Örn. Üftade Hz.leri ile Aziz Mahmud Hüdai Hz.leri)</p><p></p><p>Çünkü dolu bardağa su koyamazsınız. Ancak kendisini cahil gören kimseye ilim verirler. Zengine sadaka vermezsiniz değil mi.. Ancak o kişi ben fakirim derse ona sadaka verirsiniz.</p><p></p><p>Mevlana Hz.leri hakikat ilmine ulaşmamış ilim erbabı kimseler için Ulu-a'ma demiştir. Ulema kelimesini Ulu a'ma (kör) şeklinde kullanmıştır. İlim tek başına yeterli değildir. Yeterli olsaydı şeytan en büyük velilerden olurdu.</p><p></p><p>Melekler levhi mahfuzda bir kulun Allah'a isyan edeceğini görmüşler ve korkuyla Azazile gelip o kulun kendileri olmaması için ondan Allah'a dua etmesini istemişler. Kendisinin Allah'a isyan etmeyeceğinden emin bir şekilde melekler için dua etmiş ve kendisini de o duaya dahil etmemişti. İşte Allah'a isyan eden kul kendisi olmuş ve İblis adını almıştır.</p><p></p><p>İlmine veya ameline güvenen kimseler şeytanın hatasına düşmüş ve ziyana uğrayanlardan olmuşlardır. Şeytan o kimselerin sağ tarafından yanaşmakta ve o kimse ile çocukla oynadığı gibi oynamaktadırlar.</p><p></p><p>Bu kimseler girdikleri tartışmalardan sürekli olarak galip ayrılırlar. Eğer o kimselere sizinle tartışmak istemiyorum denilse bile onlar hala tartışmayı sürdürmek isterler. Çünkü onlar için tek bir haz vardır o da tartışmayı sürdürmektir. Çünkü ancak o zaman istediklerini alırlar. Her ne kadar bunu başka bir niyet için yaptıklarını iddia etseler de içten içe bu duyguyla bezenmişlerdir.</p><p></p><p>Bizler her gün 5 vakit namazlarımızda 40 defa neden Allah'a "Bizi doğru yola ilet" diyoruz. Hem de doğru yola iletildiğimiz halde (yani namaz kıldığımız halde). Demek ki doğru yol, her zaman kendisini doğru yolda olmadığını düşünmek ile elde ediliyormuş ve sürekli Allah'a bizi doğru ilet şeklinde dua ederek.. Kurtuluşa eren Fırkayi Naciye ise asla kendisini kurtulmuş görmeyen kimselerin yoludur. İşte kim ki biz kurtulan taraftayız diyecek olursa o kişi 72 fırkadan birine mensuptur.</p><p></p><p>Ya Mukallibel Kulûb ! Sebbit Kalbi alâ dinik.</p><p></p><p>(Ey Kalpleri evirip çeviren ! Benim kalbimi dinin üzerinde sabit kıl. Amin)</p><p></p><p>*****************************************</p><p></p><p>Haklı olduğu halde tartışmadan ayrılan kimseler için Cennet'in ortasını vaad edilmiştir. Tartışmaya devam eden kimse içinse Cennet'in kenarı.. (Cennetin ortası en yüksek yeri iken, kenarı ise en düşük yeridir.)</p><p></p><p>Hala tartışmayı sürdürmeye devam etmek mi istiyorsun. Karar senin.. Ama bil ki sana cevap vermekle uğraşmayacağım..</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Intruder, post: 110835, member: 15174"] İstediğim şeyi aldım, bu yüzden size cevap vermek için uğraşmayacağım. Kendinizi çok güzel ifade ettiğinizi düşünüyorum. Amacım sizin vahhabi olduğunuzu (bu yazıyı okuyanlara) göstermekti. Bunu kendinizin söylemesi beni açıkça memnun etti. Dersinize çok iyi çalışmışsınız ve sanırım her soru için özel cevap kalıpları kullanıyorsunuz. Kendinizi Ehli Sünnet inancında olduğunuza da bir o kadar inandırmışsınız. ***************************************** Burada genel bir anlatım söz konusudur. Kimse üzerine alınmasın.. ***************************************** İyileşmek isteyen kimse öncelikle kendisinin hasta olduğunu kabul etmelidir. Eğer kişi kendisini hasta görmüyorsa, o kişinin iyileşmeye çalışması gibi bir durumu da söz konusu olamaz. Evliya zâtlar, kendisine mürid olmak isteyen ve medrese tahsili görmüş kimselere öncelikle tüm öğrenmiş oldukları şeyleri unutmalarını söylemişlerdir. (Örn. Üftade Hz.leri ile Aziz Mahmud Hüdai Hz.leri) Çünkü dolu bardağa su koyamazsınız. Ancak kendisini cahil gören kimseye ilim verirler. Zengine sadaka vermezsiniz değil mi.. Ancak o kişi ben fakirim derse ona sadaka verirsiniz. Mevlana Hz.leri hakikat ilmine ulaşmamış ilim erbabı kimseler için Ulu-a'ma demiştir. Ulema kelimesini Ulu a'ma (kör) şeklinde kullanmıştır. İlim tek başına yeterli değildir. Yeterli olsaydı şeytan en büyük velilerden olurdu. Melekler levhi mahfuzda bir kulun Allah'a isyan edeceğini görmüşler ve korkuyla Azazile gelip o kulun kendileri olmaması için ondan Allah'a dua etmesini istemişler. Kendisinin Allah'a isyan etmeyeceğinden emin bir şekilde melekler için dua etmiş ve kendisini de o duaya dahil etmemişti. İşte Allah'a isyan eden kul kendisi olmuş ve İblis adını almıştır. İlmine veya ameline güvenen kimseler şeytanın hatasına düşmüş ve ziyana uğrayanlardan olmuşlardır. Şeytan o kimselerin sağ tarafından yanaşmakta ve o kimse ile çocukla oynadığı gibi oynamaktadırlar. Bu kimseler girdikleri tartışmalardan sürekli olarak galip ayrılırlar. Eğer o kimselere sizinle tartışmak istemiyorum denilse bile onlar hala tartışmayı sürdürmek isterler. Çünkü onlar için tek bir haz vardır o da tartışmayı sürdürmektir. Çünkü ancak o zaman istediklerini alırlar. Her ne kadar bunu başka bir niyet için yaptıklarını iddia etseler de içten içe bu duyguyla bezenmişlerdir. Bizler her gün 5 vakit namazlarımızda 40 defa neden Allah'a "Bizi doğru yola ilet" diyoruz. Hem de doğru yola iletildiğimiz halde (yani namaz kıldığımız halde). Demek ki doğru yol, her zaman kendisini doğru yolda olmadığını düşünmek ile elde ediliyormuş ve sürekli Allah'a bizi doğru ilet şeklinde dua ederek.. Kurtuluşa eren Fırkayi Naciye ise asla kendisini kurtulmuş görmeyen kimselerin yoludur. İşte kim ki biz kurtulan taraftayız diyecek olursa o kişi 72 fırkadan birine mensuptur. Ya Mukallibel Kulûb ! Sebbit Kalbi alâ dinik. (Ey Kalpleri evirip çeviren ! Benim kalbimi dinin üzerinde sabit kıl. Amin) ***************************************** Haklı olduğu halde tartışmadan ayrılan kimseler için Cennet'in ortasını vaad edilmiştir. Tartışmaya devam eden kimse içinse Cennet'in kenarı.. (Cennetin ortası en yüksek yeri iken, kenarı ise en düşük yeridir.) Hala tartışmayı sürdürmeye devam etmek mi istiyorsun. Karar senin.. Ama bil ki sana cevap vermekle uğraşmayacağım.. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Tevhide Davet
Üst
Alt