Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Tevhide Davet
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Tevhid Akidesi" data-source="post: 110805"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"><span style="font-size: 22px"><strong> بسم الله الرحمن الرحیم</strong></span></span></p><p>Es-selamu Aleykum;</p><p></p><p>Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a; salât ve selâm ise Rasûlü Muhammedﷺ'e ehline, ashabınadır. Bundan sonra;</p><p></p><p>Forumu incelediğimde bazı ayrıntılar dikkatimi çekti ve hem dinen, hem de edeben yazmam gerektiğini düşündüm. Nihayetinde her birimiz Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın huzuruna tek başımıza çıkacağız ve her şeyin hesabını vereceğiz. Okurken bunu aklınızdan çıkarmayasınız.</p><p></p><p><span style="color: rgb(41, 105, 176)">Ebû Saîd el-Hudrî <em>radıyallahu anh'den rivayet edilen bir hadiste</em> Rasûlullah <em>sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:</em></span></p><p><strong><span style="color: rgb(41, 105, 176)">“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”</span> </strong><span style="color: rgb(184, 49, 47)"><em>(Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)</em></span></p><p></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Öncelikle forumda "Akaid"e dair bir bölüm olmadığını gördüm ki, itikadî sapmaların had safhada olduğu bir çağda bunun ihmal edilmeyeceğini düşünerek belirtmek istedim. Sonra düşündüm ki, belki de diğer kategorilerin içine almış da olabilirdiniz. Ama forumu incelediğimde Celaleddin Rumi ve Risaleler için bile bir bölüm varken Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın uğruna Kitaplar indirdiği, nebiler ve rasûller gönderdiği "Tevhid" hakkında bir bölümün olmamasına hayret ettim işin esası ve bu yüzden nasihat etmeden geçmek istemedim.</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Ben sizi akaid konusundaki yanlışlarınızı düzeltmeye ve saptırıcıların saptırmasından teberri etmeye davet ediyorum.</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Bilesiniz ki; İslâm dininin iki kaynağı vardır. Bunlar Kur'ân ve Sünnet'tir. Akide yani itikad dediğimiz şey "inanç esasları" demektir ve bu da ancak Allah ve Rasûlüﷺ'den alınır. Kırmızı ciltli kitaplardan veya kimin yazdığı belli olmayan külliyatlardan değil. Sizi üzerinde bulunduğunuz yolu Allah için sorgulamaya davet ediyorum ve sizi Kur'ân ile uyarıyorum.</span></p><p></p><p><span style="color: rgb(41, 105, 176)"><strong>"Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver!"</strong></span><span style="color: rgb(0, 0, 0)"> (Lokman 7)</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Lokman suresindeki ayette geçen "büyüklük taslayarak yüz çevirenlerden" olmayasınız.</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Bilin ki; bizim sizi çağırdığımız şey; Uğruna göklerin ve yerin yaratıldığı, nebilerin gönderildiği ve kitapların indirildiği tevhidin ta kendisidir. Namazı, orucu, duayı, ibâdetleri, hükmü ve ibâdetin bütün türlerini ve şekillerini her hâliyle yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah'a yapmak ve Allah dışında ilahlık vasfedilen her şeylerden teberri etmek, uzak olmak ve onlara buğz etmek nebilerin ve onların yolundan gidenlerin dosdoğru yoludur.</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">"Kabak hikayesi", "Kimya hatun" gibi pek çok, insanı ebedî cehenneme sokabilecek küfrün, şirkin, tezat ve sapkınlıkların olduğu Celaleddin Rumi'den veya "Cevizim kaybolsa falanca gavstan isterim" gibi insanı ebedî cehenneme sokacak büyük şirke davet eden Said Nursi ve türevlerinden sizi sakındırarak tevbeye davet ediyoruz. Bilin ki bunlar kılıf uydurulacak, aklanacak sözler değildir. Bu konuları araştıranlar zaten meselenin ne boyutta olduğunu göreceklerdir. Çünkü sadece bahsi geçen bu olaylar ile sınırlı değil, pek çok sapkınlıklar mevcuttur.</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">İnsan bazen senelerini verdiği bir fikri kolayca bırakamaz ve onu temize çıkarmaya çalışır. Bu tıpkı işlediği günaha kılıf uydurup onu işlemeye devam etmek gibidir. Ama Allah'ın huzurunda sorguya çekildiğimiz zaman bunun faydası olacak mı? Bugün önemsemediğiniz, çekindiğiniz, kibirlendiğiniz şeyin yarın aleyhinize delil olmayacağından emin olabilir misiniz? İnsan senelerini bir fikre verdiği zaman eğer ki bir de çoğunluğun olduğu yerde bulunuyorsa elbette o fikri bırakmak istemez veya bırakmakta tereddüt eder. Ama çoğunluk ölçü müdür?</span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><strong>"... Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, kurtuluşa eren fırka (Fırka-ı Naciye) dışında kalan yetmiş iki fırka cehenneme gidecektir." </strong><em>(Tirmizi, İman, 18; İbnu Mace, Fiten, 17)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><strong>"Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler." </strong><em>(En'âm 116)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><strong>"...insanların çoğu bilmezler." </strong><em>(Sebe 36)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><em></em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><em><strong>"...çoğu müşrik idi."</strong> (Rûm 42)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><strong>"...çoğu kâfirdir."</strong><em> (Nahl 83)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"><strong>"...çoğu iman etmez."</strong><em> (Bakara 100)</em></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)"></span></p><p><span style="color: rgb(0, 0, 0)">Bunun gibi ayetler pek çoktur. Örnek olması açısından bu kadarını zikretmekle yetindik. Görüldüğü üzere hem Kur'ân'da, hem Sünnette çoğunluğun bir ölçü olmadığı sârih bir şekilde gelmiştir. Bundan sonra hâlâ çoğunluğun hak olduğunu zanneden olabilir mi?</span></p><p></p><p><strong>"De ki: "Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyarıyorum""</strong> (Enbiyâ 45)</p><p></p><p>Sizi Nebiﷺ'in sahabesinin yani selef-i salihin'in güzellikle tabi olduğu akideye davet ediyorum ve müşriklerden de beri olup tevbe etmeye davet ediyorum. Hak olan akide; selef-i salihin akidesidir. Bunun delili şu ayettir;</p><p></p><p><strong>"(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır."</strong> (Tevbe 100)</p><p></p><p>Bilin ki şirk koşanlar, onları takip edenlere Allah cenneti haram kılmıştır ve onlar (şirkten ve küfürden tevbe etmez ve o hâl üzere ölürse) cehennemde ebedî kalırlar. Mesele bu kadar ciddidir. </p><p></p><p><strong>"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır."</strong> (Nisa 116)</p><p></p><p><strong>"Biliniz ki kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar..."</strong> (Maide 72)</p><p></p><p>Eğer siz kulluğu yalnızca Allah'a has kılmaz ve Allah dışında tapılanları reddetmezseniz hiçbir ibâdetin faydası olmaz. Bunun delili ise şudur;</p><p></p><p><strong>“Kim Lâ ilâhe illallah der ve Allah’tan başkasına kulluk yapılmasını inkar ederse, malı ve canı haram olur ve hesabı Allah’a aittir.”</strong> (Müslim, îman, 8.)</p><p></p><p>Ama birisi La ilâhe illaAllah der ama Allah'ın hakkı olan bir ibâdeti, duayı, hükmü Allah dışındaki bir beşere verirse o zaman ne olur?</p><p></p><p><strong>"Onların yaptıkları her bir </strong>(iyi)<strong> işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz </strong>(değersiz kılarız)<strong>."</strong> (Furkan 23)</p><p></p><p>Yani bir adam hayatı boyunca 5 vakit namazı ve nafileleri hiç aksatmasa, bütün malını Allah yolunda infak etse ama bununla birlikte Allah'a ortak koşarsa, Allah'tan başka kabirlere, ölülere dua ederse, Allah'ın el-Hakem ismini inkâr ederse, yani inancında bir küfür/şirk ile Allah'ın huzuruna gelirse yaptığı ibâdetlerin ona hiçbir faydası olmayacak ve cennet ona haram olacaktır.</p><p></p><p>"(Rasûlüm!)<strong> Şüphesiz sana da, senden öncekilere de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun Allah'a ortak koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsranda kalanlardan olursun!</strong>" (Zümer 65)</p><p></p><p>Eğer ki insanların en hayırlısı, Allah katında en değerlisi olan Nebiﷺ bile şirk koşunca bütün işleri boşa gidiyorsa insanların durumu ne olur?</p><p></p><p>Önyargılarınızı bırakın ve Kur'ân Sünnete yapışın. Allah dışında ilâh yoktur. O, el-Hakem, el-Aziz, el-Kadir olandır. Hüküm O'nundur. Yalnızca O'na dua edilir. Yalnızca O'ndan şefaat istenilir. Allah'ın dışındakiler, O'nun izni olmaksızın hiçbir şey yapamazlar.</p><p></p><p><strong>"Ey insanlar! </strong><em>(Size)</em><strong> bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız </strong><em>(taptıklarınız)</em><strong> bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de!" </strong>(Hac 73)</p><p></p><p><strong>"Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez."</strong> (Zümer 3)</p><p></p><p>Son olarak bir video ile kapanışı yapıyorum.</p><p></p><p style="text-align: center">[MEDIA=youtube]4rqwa1U52y0[/MEDIA]</p><p></p><p></p><p>Umuyorum ki buraya kadar zikrettiğim meselelerde şeytanın tuzaklarını bertaraf edebilmiş ve basiret üzere bir nasihat edebilmişimdir. Rabbim cümleten hepimizi Sırat-ı Mustâkim üzere ayaklarımızı sabit kılsın. Hakkı, hak bilip ona intisap edebilmeyi; bâtılı, bâtıl bilip ondan ictinap edebilmeyi bizlere nasip eylesin. Allahumme amin.</p><p></p><p>Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm ise Rasûlü Muhammedﷺ'e, ehline, ashabına ve kıyamete kadar onların yolundan giden tüm müslümanların üzerine olsun.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Tevhid Akidesi, post: 110805"] [CENTER][FONT=trebuchet ms][SIZE=6][B] بسم الله الرحمن الرحیم[/B][/SIZE][/FONT][/CENTER] Es-selamu Aleykum; Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a; salât ve selâm ise Rasûlü Muhammedﷺ'e ehline, ashabınadır. Bundan sonra; Forumu incelediğimde bazı ayrıntılar dikkatimi çekti ve hem dinen, hem de edeben yazmam gerektiğini düşündüm. Nihayetinde her birimiz Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın huzuruna tek başımıza çıkacağız ve her şeyin hesabını vereceğiz. Okurken bunu aklınızdan çıkarmayasınız. [COLOR=rgb(41, 105, 176)]Ebû Saîd el-Hudrî [I]radıyallahu anh'den rivayet edilen bir hadiste[/I] Rasûlullah [I]sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:[/I][/COLOR] [B][COLOR=rgb(41, 105, 176)]“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.”[/COLOR] [/B][COLOR=rgb(184, 49, 47)][I](Müslim, Îmân 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)[/I][/COLOR] [COLOR=rgb(0, 0, 0)]Öncelikle forumda "Akaid"e dair bir bölüm olmadığını gördüm ki, itikadî sapmaların had safhada olduğu bir çağda bunun ihmal edilmeyeceğini düşünerek belirtmek istedim. Sonra düşündüm ki, belki de diğer kategorilerin içine almış da olabilirdiniz. Ama forumu incelediğimde Celaleddin Rumi ve Risaleler için bile bir bölüm varken Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın uğruna Kitaplar indirdiği, nebiler ve rasûller gönderdiği "Tevhid" hakkında bir bölümün olmamasına hayret ettim işin esası ve bu yüzden nasihat etmeden geçmek istemedim. Ben sizi akaid konusundaki yanlışlarınızı düzeltmeye ve saptırıcıların saptırmasından teberri etmeye davet ediyorum. Bilesiniz ki; İslâm dininin iki kaynağı vardır. Bunlar Kur'ân ve Sünnet'tir. Akide yani itikad dediğimiz şey "inanç esasları" demektir ve bu da ancak Allah ve Rasûlüﷺ'den alınır. Kırmızı ciltli kitaplardan veya kimin yazdığı belli olmayan külliyatlardan değil. Sizi üzerinde bulunduğunuz yolu Allah için sorgulamaya davet ediyorum ve sizi Kur'ân ile uyarıyorum.[/COLOR] [COLOR=rgb(41, 105, 176)][B]"Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver!"[/B][/COLOR][COLOR=rgb(0, 0, 0)] (Lokman 7) Lokman suresindeki ayette geçen "büyüklük taslayarak yüz çevirenlerden" olmayasınız. Bilin ki; bizim sizi çağırdığımız şey; Uğruna göklerin ve yerin yaratıldığı, nebilerin gönderildiği ve kitapların indirildiği tevhidin ta kendisidir. Namazı, orucu, duayı, ibâdetleri, hükmü ve ibâdetin bütün türlerini ve şekillerini her hâliyle yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah'a yapmak ve Allah dışında ilahlık vasfedilen her şeylerden teberri etmek, uzak olmak ve onlara buğz etmek nebilerin ve onların yolundan gidenlerin dosdoğru yoludur. "Kabak hikayesi", "Kimya hatun" gibi pek çok, insanı ebedî cehenneme sokabilecek küfrün, şirkin, tezat ve sapkınlıkların olduğu Celaleddin Rumi'den veya "Cevizim kaybolsa falanca gavstan isterim" gibi insanı ebedî cehenneme sokacak büyük şirke davet eden Said Nursi ve türevlerinden sizi sakındırarak tevbeye davet ediyoruz. Bilin ki bunlar kılıf uydurulacak, aklanacak sözler değildir. Bu konuları araştıranlar zaten meselenin ne boyutta olduğunu göreceklerdir. Çünkü sadece bahsi geçen bu olaylar ile sınırlı değil, pek çok sapkınlıklar mevcuttur. İnsan bazen senelerini verdiği bir fikri kolayca bırakamaz ve onu temize çıkarmaya çalışır. Bu tıpkı işlediği günaha kılıf uydurup onu işlemeye devam etmek gibidir. Ama Allah'ın huzurunda sorguya çekildiğimiz zaman bunun faydası olacak mı? Bugün önemsemediğiniz, çekindiğiniz, kibirlendiğiniz şeyin yarın aleyhinize delil olmayacağından emin olabilir misiniz? İnsan senelerini bir fikre verdiği zaman eğer ki bir de çoğunluğun olduğu yerde bulunuyorsa elbette o fikri bırakmak istemez veya bırakmakta tereddüt eder. Ama çoğunluk ölçü müdür? [B]"... Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, kurtuluşa eren fırka (Fırka-ı Naciye) dışında kalan yetmiş iki fırka cehenneme gidecektir." [/B][I](Tirmizi, İman, 18; İbnu Mace, Fiten, 17)[/I] [B]"Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler." [/B][I](En'âm 116)[/I] [B]"...insanların çoğu bilmezler." [/B][I](Sebe 36) [B]"...çoğu müşrik idi."[/B] (Rûm 42)[/I] [B]"...çoğu kâfirdir."[/B][I] (Nahl 83)[/I] [B]"...çoğu iman etmez."[/B][I] (Bakara 100)[/I] Bunun gibi ayetler pek çoktur. Örnek olması açısından bu kadarını zikretmekle yetindik. Görüldüğü üzere hem Kur'ân'da, hem Sünnette çoğunluğun bir ölçü olmadığı sârih bir şekilde gelmiştir. Bundan sonra hâlâ çoğunluğun hak olduğunu zanneden olabilir mi?[/COLOR] [B]"De ki: "Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyarıyorum""[/B] (Enbiyâ 45) Sizi Nebiﷺ'in sahabesinin yani selef-i salihin'in güzellikle tabi olduğu akideye davet ediyorum ve müşriklerden de beri olup tevbe etmeye davet ediyorum. Hak olan akide; selef-i salihin akidesidir. Bunun delili şu ayettir; [B]"(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır."[/B] (Tevbe 100) Bilin ki şirk koşanlar, onları takip edenlere Allah cenneti haram kılmıştır ve onlar (şirkten ve küfürden tevbe etmez ve o hâl üzere ölürse) cehennemde ebedî kalırlar. Mesele bu kadar ciddidir. [B]"Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır."[/B] (Nisa 116) [B]"Biliniz ki kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar..."[/B] (Maide 72) Eğer siz kulluğu yalnızca Allah'a has kılmaz ve Allah dışında tapılanları reddetmezseniz hiçbir ibâdetin faydası olmaz. Bunun delili ise şudur; [B]“Kim Lâ ilâhe illallah der ve Allah’tan başkasına kulluk yapılmasını inkar ederse, malı ve canı haram olur ve hesabı Allah’a aittir.”[/B] (Müslim, îman, 8.) Ama birisi La ilâhe illaAllah der ama Allah'ın hakkı olan bir ibâdeti, duayı, hükmü Allah dışındaki bir beşere verirse o zaman ne olur? [B]"Onların yaptıkları her bir [/B](iyi)[B] işi ele alırız, onu saçılmış zerreler haline getiririz [/B](değersiz kılarız)[B]."[/B] (Furkan 23) Yani bir adam hayatı boyunca 5 vakit namazı ve nafileleri hiç aksatmasa, bütün malını Allah yolunda infak etse ama bununla birlikte Allah'a ortak koşarsa, Allah'tan başka kabirlere, ölülere dua ederse, Allah'ın el-Hakem ismini inkâr ederse, yani inancında bir küfür/şirk ile Allah'ın huzuruna gelirse yaptığı ibâdetlerin ona hiçbir faydası olmayacak ve cennet ona haram olacaktır. "(Rasûlüm!)[B] Şüphesiz sana da, senden öncekilere de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun Allah'a ortak koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsranda kalanlardan olursun![/B]" (Zümer 65) Eğer ki insanların en hayırlısı, Allah katında en değerlisi olan Nebiﷺ bile şirk koşunca bütün işleri boşa gidiyorsa insanların durumu ne olur? Önyargılarınızı bırakın ve Kur'ân Sünnete yapışın. Allah dışında ilâh yoktur. O, el-Hakem, el-Aziz, el-Kadir olandır. Hüküm O'nundur. Yalnızca O'na dua edilir. Yalnızca O'ndan şefaat istenilir. Allah'ın dışındakiler, O'nun izni olmaksızın hiçbir şey yapamazlar. [B]"Ey insanlar! [/B][I](Size)[/I][B] bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız [/B][I](taptıklarınız)[/I][B] bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de!" [/B](Hac 73) [B]"Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez."[/B] (Zümer 3) Son olarak bir video ile kapanışı yapıyorum. [CENTER][MEDIA=youtube]4rqwa1U52y0[/MEDIA][/CENTER] Umuyorum ki buraya kadar zikrettiğim meselelerde şeytanın tuzaklarını bertaraf edebilmiş ve basiret üzere bir nasihat edebilmişimdir. Rabbim cümleten hepimizi Sırat-ı Mustâkim üzere ayaklarımızı sabit kılsın. Hakkı, hak bilip ona intisap edebilmeyi; bâtılı, bâtıl bilip ondan ictinap edebilmeyi bizlere nasip eylesin. Allahumme amin. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm ise Rasûlü Muhammedﷺ'e, ehline, ashabına ve kıyamete kadar onların yolundan giden tüm müslümanların üzerine olsun. [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Günün ilk namazı hangi namazdır
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
İSLAMİ PAYLAŞIMLAR
Genel islami paylaşımlar
Tevhide Davet
Üst
Alt