Konuyla ilgili ulaştığım bir makaleyi de sizlerle paylaşıyorum.
Öncelikle bir insanın Müslüman olması için Kelime-i Tevhide, diğer adıyla, Kelime-i Şahadete kalben inanıp,lisan ende söylenmesi gerekir.Allah(c.c.)’ın var ve bir olduğu ondan başka İlahın olmadığına,Hz. Muhammed(s.a.s.)’in Allah(c.c.)’ın kulu ve peygamberi(elçisi) olduğuna şahitlik edip,inanıp,kabul etmekle mümkün olduğu Kuran ve Sünnetten net bir şekilde anlaşılmaktadır.
İnanan Müslümanlar olarak bizlerin bilmesi ve dikkat etmesi gereken husus,yaptığımız işlerin Dinimiz İslam’a uygun olup olmadığını bilmektir.Kuran ve Sünnete tabi olanların kurtuluşa erecekleri Veda hutbesinde açıkça belirtilmiştir.
Okumayan araştırmayan bir toplum olduğumuz için maalesef,hurafe,bidat v.b. yanlışlıklar zaman içinde doğru bilgi olarak algılanmakta,bir takım yanlışlıklar yapılmaktadır.Halbuki İmanımız taklidi konumdan,tahkiki konuma ulaştırılmalıdır.Atalarımızdan aktarılan her bilgi doğru olmayabilir,İslam’ın özüne uygun mu yoksa değil mi? araştırılmalıdır.Bazı uygulamalar zaman içinde yanlış aktarılmışsa onun doğrusu öğrenilip uygulanmalıdır.
Bu konu ile ilgili olarak Konya Müftülüğüne,Diyanet işleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kuruluna,İlahiyat Fakültesi hadis kürsüsü yetkili Öğretim görevlilerine sorarak aldığım cevapları sizlerle paylaşmak istiyorum:
”Ölen kişi adına yapılan her türlü dua, zikir ve hayrın, ölüye fayda sağlayacağı umulur. Kelime-i Tevhid de en büyük zikirlerden biridir. Ancak, kelime-i Tevhidin, ölen kişinin ardından belli rakamlarda okunması gerektiğine dair dini bir nas yoktur.”
“Bir kişinin hayatta iken, kendisinin, öldüğü zaman, arkasından başkasının, 70 000 "lâ ilahe illallah" tesbihi çekmesi dinen zorunlu veya sünnet olan bir uygulama değildir. Belki ölen kişinin sevabını çoğaltmak amacına binaen Müslümanların yaptıkları güzel örflerden biridir. Zira okunan kelime-i Tevhidin sevabı ölüye bağışlanmaktadır.”
Değerli kardeşim Ömer Bey, kelime-i Tevhit hatmi ve sayısı sonradan kullanılan bir tabir. Ancak kesretten kinaye olmak üzere “Vallahi ben her gün yüz defa Allah’a istiğfar ve tövbe ediyorum” gibi senedi sabit hadisler mevcut. Ölünün ardından öyle bir uygulama hadis ve sünnette yok. Yasin, Bakara’nın sonu gibi rivayet ve sahabe tatbikatı var. Hadis Günlüğü kitabımdaki ilgili bölümü ekliyorum. Tebrik, selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Ve külle âmin ve entüm bi hayr.
Prof. Dr. Zekeriya Güler, Hadis Günlüğü, s. 72